Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Küresel satrançta koridor savaşları, Çin’ e karşı batının Hindistan hamlesi… -1-

Pandemi ile başlayan süreçte “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadesi daha doğru bir tanımla ‘tespiti’ sıkça vurgulanıyordu… Gerçekten de tüm dünyayı sarsan, insanları uzunca süre karantina altında yaşamaya mecbur eden süreç, sadece sağlığı değil, sosyal, siyasal, ekonomik her alanda dünyayı etkiledi… Değişim ve dönüşüm henüz tamamlanmış değil… Örneğin küresel üretim ve dağıtım ağı; dünyanın en büyük fabrikası konumundaki Çin’ in kapanması ve dünya yavaş yavaş normale dönerken, ‘sıfır vaka’ ilkesi nedeniyle üretimin pek çok alanda durma noktasına gelmesi sonucu kopma noktasına geldi… Çin’ in yakaladığı büyük ivme sonucu kontrol edilemez bir büyük güç haline gelmesi ve ABD’ ye her alanda meydan okuması pandemi ile bambaşka bir evreye büründü… Bir zamanlar ucuz emek gücü etkisiyle üretimlerini Çin’ e kaydıran küresel şirketler kurtulmaya çalıştıkları devlet denetimlerinin pandemi sonrası daha ağır biçimiyle dönmeye başladığına tanık oldular… Çin kendi topraklarından doğan küresel şirketleri kontrol altına alırken, kimi yöneticileri cezaevine atmaktan geri durmadı.. Sadece Çin değil, liberalizmin kutsandığı, bayraklaştığı ABD de benzer baskı ve kontrol araçlarını örneğin Huawei gibi Çin’ den doğmuş olsa da tüm dünya iletişim ağlarının önemli paydaşı şirkete yöneltti. Örneğin ABD’ li Apple ile rekabete girme yanında tüm dünyadaki 5G ağlarının en büyük üretim ve alt yapısına sahip Huawei’ ye aşılamaz engeller çıkardı… ABD ile benzer yola giren Avrupa Birliği (AB) ise pandemi ile kopan tedarik zincirine bağımlılığın nasıl pamuk ipliğine bağlı olduğuna tanık oldu… Çin’ de üretilen küçük bir cıvata parçasının gelmemesi binlerce işçi istihdam eden dev Otomotiv şirketlerine ait tesislerin şalter indirmesine, fabrikaların kapanmasına yol açtı… Tüm dünyayı sarsan çip üretiminde yaşananların yol açtığı büyük depremleri hatırlatmaya gerek yok sanırım… 20 yıl önce tüm dünyanın algılamakta dahi zorlanacağı ‘çip savaşları’ kavramıyla da korona salgını sonrası tanıştık… Dünyanın en büyük çip üreticisi Tayvan durdurmak zorunda kaldığı üretime yeniden geçse de, değişen dengeler nedeniyle bugün düne göre çok daha büyük Çin tehdidi altında… Soğuk savaş dönemi ABD ve müttefikleri için karşı cephe (blok hatta düşman)  Sovyetler Birliği iken dağılan Sovyetler sonrası dünyaya hâkim olan ‘Tek Kutupluluk’ kısa zamanda Çin gibi bir devin dünya sahnesine çıkmasıyla bambaşka bir evreye geçti… Artık Sovyetlere karşı oluşturulan Atlantik Paktı (NATO) yerine yeni dönemde ABD tüm stratejiyi ve bu çerçevede atılacak adımları Pasifik bölgesine taşıdı… O gelişmeler, 2022 Şubatında Ukrayna’ ya saldıran Rusya’ nın başlattığı sıcak savaşla en azından şimdilik NATO’ yu diriltme yanında Danimarka ve İsveç’ in katılımıyla büyütse de ABD için özellikle de ekonomik alanda asıl tehdidin Çin olduğu gerçeğini değiştirmiyor… Çin’ in sessiz ve derin hamleleri üretim ve dağıtım alanıyla sınırlı değil. Başkan Şi ile başlayan yeni dönemin küreselleşmeyi etkileyecek en önemli gelişmelerinden biri Çin’ in Avrupa’ ya uzanacak ‘bir kuşak bir yol’ olarak sembolleştirdiği koridor inşası ve bu amaçla attığı adımlar, aktardığı devasa kaynaklar… ‘Bir Kuşak Bir Yol’ kâğıt üzerinde iki ayrı güzergâh, iki farklı koridor olarak düşünüldü; Bunlardan birisiyle Çin Pakistan’a bağlayan ve oradan deniz ulaşımıyla Avrupa’ ya ulaşacak rotaydı. Çin bunun için ekonomik olarak iflasın eşiğindeki Pakistan’a kucak açtı, batının esirgediği krediler sağladı. Çinli Overseas Port Holding Şirketi (COPHC), 2013'te Gvadar Limanı'nın işletmesini üstlendiğinde bunun asıl büyük fotoğraftaki anlamı kısa zamanda ortaya çıktı.. Çin, Pakistan ile 46 milyar dolarlık enerji ve altyapı anlaşmaları imzalarken, 3.bin 218 kilometrelik yol inşa ederek, Gvadar ile Kaşgar'ı birbirine bağlamayı, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) adını verdiği projeyle aynı güzergah üzerine tren yolları ve gaz-petrol boru hatları inşa etmeyi hedefliyordu.. Bu plan işlemeye devam ediyor ve zorlu coğrafyadan geçecek proje ağır da olsa ilerliyor… Çin’ in gerçekleşmesi çok daha güç diğer koridor projesi ise Orta Asya steplerini geçip kuzey kutbu altından Baltıklara açılmayı amaçlıyor ama şimdilik ve özellikle de Rusya Ukrayna arasındaki sıcak savaş güzergahın batı kanadını yeterince ısıtmışken bugün için hayalden ibaret… Bugün için batıyı ilgilendiren Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC)… İşte Pakistan üzerinden gelmeye hazırlanan Çin’ e karşı beklenmedik tarihi hamle G-20 zirvesinde geldi… Türkiye’ nin dışında bırakıldığı projeyle artık Çin’ in yerine hazırlanmaya başlanan yeni küresel üretim üssü Hindistan’ dan yola çıkacak ürünler, körfez ülkeleri özellikle de Suudi Arabistan üzerinden İsrail Hayfa limanına oradan da deniz yoluyla Yunanistan Pire’ ye Pire’ den demiryoluyla tüm Avrupa’ ya ulaştırılacak… Proje Türkiye ama özellikle de Akdeniz’ in en büyük lojistik üssü olma potansiyeline sahip Mersin için yaşamsal önemde olması yanında Türkiye’ nin koridor dışında bırakılması büyük bir tarihi fırsatın kaçırılması anlamına geliyor… ABD’ nin Çin’ e karşı Hindistan’ı öne çıkaracak küresel stratejik dengeleri değiştirmeye yönelik hamlesi bölgedeki kartların da yeniden karılması demek… Düne kadar Suudi Arabistan’ ın başını çektiği Körfez ülkelerinin en büyük düşman gördüğü İsrail ile stratejik ortaklıkları anlamına da gelen Hindistan Koridoru’ nun gerçekleşme olasılığı, taşıdığı riskler ve Türkiye’ nin proje dışında bırakılmasıyla ortaya çıkacak kayıplar sonraki makale konusu…  
Ekleme Tarihi: 18 Eylül 2023 - Pazartesi

Küresel satrançta koridor savaşları, Çin’ e karşı batının Hindistan hamlesi… -1-

Pandemi ile başlayan süreçte “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadesi daha doğru bir tanımla ‘tespiti’ sıkça vurgulanıyordu…

Gerçekten de tüm dünyayı sarsan, insanları uzunca süre karantina altında yaşamaya mecbur eden süreç, sadece sağlığı değil, sosyal, siyasal, ekonomik her alanda dünyayı etkiledi…

Değişim ve dönüşüm henüz tamamlanmış değil…

Örneğin küresel üretim ve dağıtım ağı; dünyanın en büyük fabrikası konumundaki Çin’ in kapanması ve dünya yavaş yavaş normale dönerken, ‘sıfır vaka’ ilkesi nedeniyle üretimin pek çok alanda durma noktasına gelmesi sonucu kopma noktasına geldi…

Çin’ in yakaladığı büyük ivme sonucu kontrol edilemez bir büyük güç haline gelmesi ve ABD’ ye her alanda meydan okuması pandemi ile bambaşka bir evreye büründü…

Bir zamanlar ucuz emek gücü etkisiyle üretimlerini Çin’ e kaydıran küresel şirketler kurtulmaya çalıştıkları devlet denetimlerinin pandemi sonrası daha ağır biçimiyle dönmeye başladığına tanık oldular…

Çin kendi topraklarından doğan küresel şirketleri kontrol altına alırken, kimi yöneticileri cezaevine atmaktan geri durmadı..

Sadece Çin değil, liberalizmin kutsandığı, bayraklaştığı ABD de benzer baskı ve kontrol araçlarını örneğin Huawei gibi Çin’ den doğmuş olsa da tüm dünya iletişim ağlarının önemli paydaşı şirkete yöneltti. Örneğin ABD’ li Apple ile rekabete girme yanında tüm dünyadaki 5G ağlarının en büyük üretim ve alt yapısına sahip Huawei’ ye aşılamaz engeller çıkardı…

ABD ile benzer yola giren Avrupa Birliği (AB) ise pandemi ile kopan tedarik zincirine bağımlılığın nasıl pamuk ipliğine bağlı olduğuna tanık oldu…

Çin’ de üretilen küçük bir cıvata parçasının gelmemesi binlerce işçi istihdam eden dev Otomotiv şirketlerine ait tesislerin şalter indirmesine, fabrikaların kapanmasına yol açtı…

Tüm dünyayı sarsan çip üretiminde yaşananların yol açtığı büyük depremleri hatırlatmaya gerek yok sanırım…

20 yıl önce tüm dünyanın algılamakta dahi zorlanacağı ‘çip savaşları’ kavramıyla da korona salgını sonrası tanıştık…

Dünyanın en büyük çip üreticisi Tayvan durdurmak zorunda kaldığı üretime yeniden geçse de, değişen dengeler nedeniyle bugün düne göre çok daha büyük Çin tehdidi altında…

Soğuk savaş dönemi ABD ve müttefikleri için karşı cephe (blok hatta düşman)  Sovyetler Birliği iken dağılan Sovyetler sonrası dünyaya hâkim olan ‘Tek Kutupluluk’ kısa zamanda Çin gibi bir devin dünya sahnesine çıkmasıyla bambaşka bir evreye geçti…

Artık Sovyetlere karşı oluşturulan Atlantik Paktı (NATO) yerine yeni dönemde ABD tüm stratejiyi ve bu çerçevede atılacak adımları Pasifik bölgesine taşıdı…

O gelişmeler, 2022 Şubatında Ukrayna’ ya saldıran Rusya’ nın başlattığı sıcak savaşla en azından şimdilik NATO’ yu diriltme yanında Danimarka ve İsveç’ in katılımıyla büyütse de ABD için özellikle de ekonomik alanda asıl tehdidin Çin olduğu gerçeğini değiştirmiyor…

Çin’ in sessiz ve derin hamleleri üretim ve dağıtım alanıyla sınırlı değil.

Başkan Şi ile başlayan yeni dönemin küreselleşmeyi etkileyecek en önemli gelişmelerinden biri Çin’ in Avrupa’ ya uzanacak ‘bir kuşak bir yol’ olarak sembolleştirdiği koridor inşası ve bu amaçla attığı adımlar, aktardığı devasa kaynaklar…

‘Bir Kuşak Bir Yol’ kâğıt üzerinde iki ayrı güzergâh, iki farklı koridor olarak düşünüldü;

Bunlardan birisiyle Çin Pakistan’a bağlayan ve oradan deniz ulaşımıyla Avrupa’ ya ulaşacak rotaydı. Çin bunun için ekonomik olarak iflasın eşiğindeki Pakistan’a kucak açtı, batının esirgediği krediler sağladı.

Çinli Overseas Port Holding Şirketi (COPHC), 2013'te Gvadar Limanı'nın işletmesini üstlendiğinde bunun asıl büyük fotoğraftaki anlamı kısa zamanda ortaya çıktı..

Çin, Pakistan ile 46 milyar dolarlık enerji ve altyapı anlaşmaları imzalarken, 3.bin 218 kilometrelik yol inşa ederek, Gvadar ile Kaşgar'ı birbirine bağlamayı, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) adını verdiği projeyle aynı güzergah üzerine tren yolları ve gaz-petrol boru hatları inşa etmeyi hedefliyordu..

Bu plan işlemeye devam ediyor ve zorlu coğrafyadan geçecek proje ağır da olsa ilerliyor…

Çin’ in gerçekleşmesi çok daha güç diğer koridor projesi ise Orta Asya steplerini geçip kuzey kutbu altından Baltıklara açılmayı amaçlıyor ama şimdilik ve özellikle de Rusya Ukrayna arasındaki sıcak savaş güzergahın batı kanadını yeterince ısıtmışken bugün için hayalden ibaret…

Bugün için batıyı ilgilendiren Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC)…

İşte Pakistan üzerinden gelmeye hazırlanan Çin’ e karşı beklenmedik tarihi hamle G-20 zirvesinde geldi…

Türkiye’ nin dışında bırakıldığı projeyle artık Çin’ in yerine hazırlanmaya başlanan yeni küresel üretim üssü Hindistan’ dan yola çıkacak ürünler, körfez ülkeleri özellikle de Suudi Arabistan üzerinden İsrail Hayfa limanına oradan da deniz yoluyla Yunanistan Pire’ ye Pire’ den demiryoluyla tüm Avrupa’ ya ulaştırılacak…

Proje Türkiye ama özellikle de Akdeniz’ in en büyük lojistik üssü olma potansiyeline sahip Mersin için yaşamsal önemde olması yanında Türkiye’ nin koridor dışında bırakılması büyük bir tarihi fırsatın kaçırılması anlamına geliyor…

ABD’ nin Çin’ e karşı Hindistan’ı öne çıkaracak küresel stratejik dengeleri değiştirmeye yönelik hamlesi bölgedeki kartların da yeniden karılması demek…

Düne kadar Suudi Arabistan’ ın başını çektiği Körfez ülkelerinin en büyük düşman gördüğü İsrail ile stratejik ortaklıkları anlamına da gelen Hindistan Koridoru’ nun gerçekleşme olasılığı, taşıdığı riskler ve Türkiye’ nin proje dışında bırakılmasıyla ortaya çıkacak kayıplar sonraki makale konusu…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.