Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Seçim Ertesi

“ Bir siyaset adamını daha iyi tanımak için, eline güç verin!”     Kim ne derse desin, beş yılda altı seçim bir istikrarsızlık göstergesidir. Dileyelim bu seçim sağanağı dinsin ve genel seçimler normal süresinde yapılsın! İnsanlar sandığa gitmekten yorgun düştü.  Belirsizlik, kutuplaşma da cabası…   Sandık ertesi liderlerin ve adayların konuşmalarına bakınca, mağlubu olmayan seçimler ülkesinde yaşadığınızı hemen anlarsınız. Oysa genel oy dağılımına göz attığınızda yüzde 65’e,  yüzde 35 sağ-sol dengesinin sürekli aynı kaldığını anlarsınız. Millet İttifakı içinde kalan İYİ Parti oylarını çekip aldığınızda, bildiğimiz klasik dengenin yerli yerinde durduğu görülür.   Türkiye ittifaklı yerel seçimleri ilk kez yaşadı. Kimi yerde ittifak aşısı tutarken, kimi yerde tutmadı. Ne tam olarak korku dili kazandı ne de o çok beklenen dip dalga vurdu. Seçmen tüm gerginliklere ve yönlendirmelere inat, kuyumcu ayarı ince iş çıkarttı ve hemen tüm tarafların memnun kalmasını sağladı. Piyasalar da bu durumu olumlu algılayarak, çoklarının umutla beklediği döviz zıplaması gerçeğe dönüşmedi. Tüm taraflar mutedil açıklamalarla gerginliği tırmandırmadı.   Siyasiler nasıl memnun kalmasın. AK Parti, Türkiye genelinde birinci parti olma özelliğini koruyor. CHP büyükşehirleri kazanmış, MHP beklentisinin üzerinde belediyelik almış, HDP engellemelere ve anti propagandaya rağmen yerini korumuş, silinip gitmemiş. İYİ Parti’ye gelince, iyi mücadele verdi. Fakat hiçbir şehri alamadı. Onların tesellisi de ancak Millet İttifakı içindeki büyükşehir başarılarıdır. Umduğunun altında kalan bir diğer partinin de DSP olduğunu düşünüyorum. Ana muhalefet partisi olmaya soyunmuşlardı. Sarıgülleri sararıp soldu.   ‘Üç büyük ili alan genel seçimleri de alır’ teorisi bakalım bu sefer doğrulanacak mı? Teorinin tutması demek, AK Parti için sonun başlangıcı demektir. Seçimlerin yıldızı kimdir sorusuna verilecek cevap ise tartışmasız Ekrem İmamoğlu’dur. İmamoğlu, İstanbul’da başarılı  bir profil çizerse önü açık. Parti genel başkanlığından, devlet başkanlığına kadar…Seçimlerin bir kaybedeni de bana göre Anadolu Ajansı’dır ve ajans yanlı tutumuyla tarihe geçecektir.   Mersin’e döndüğümüzde, buradaki seçimin genel hatlarıyla bekleneni verdiğini söylemeliyim. Kocamaz ittifak adayı olsa idi büyükşehri büyük olasılıkla alırdı. Ancak önce İYİ Parti, ardından Demokrat Parti ile üç adaylı bir yarışta, muhafazakar oyların bölündüğü gerçeğinden yola çıkarak, Vahap Seçer beklendiği gibi avantajlı başlamıştı. Fakat orada da HDP faktörü devreye girmiş ve seçimi CHP’ye getirmiştir. CHP’nin büyükşehir oyuna bakıldığında (467 bin) 150 binini HDP’den aldığı apaçık ortadadır. Cumhur İttifakı adayı Hamit Tuna’nın oy oranındaysa (420 bin) AK Parti seçmeninden en az 50 binini alamadığı anlaşılıyor.   Mersin, Cumhur İttifakı aşısının pek tutmadığı kentlerden biridir. Bunu kampanya boyunca rahatlıkla gözlemlemek mümkündü. İYİ Parti’nin Türkiye genelinde en güçlü olduğu illerden biriydi Mersin ama adaylık sürecinde yaşanan sıkıntı, İYİ Parti’nin istediği sonucu almasını önledi. MHP sadece büyükşehri kaybetmekle kalmayıp, çeyrek yüzyıldır elinde bulundurduğu  Tarsus’u da CHP’ye bıraktı. Bu durumda MHP, 13 ilçeden 8’ini kazanmakla yetinecektir. (Toroslar, Erdemli, Silifke, Anamur, Mut, Gülnar, Bozyazı, Çamlıyayla)   Toroslar ilçesinde İYİ Parti adayı favori gösteriliyordu. Afşin Atsız Yılmaz zayıf aday diye nitelendiriliyordu. Yılmaz’ın orada kazanması sürpriz sayıldı. Bir sürpriz de Akdeniz ilçesinde yaşandı. Biliyorsunuz orada çoğunlukla HDP seçimleri alıyordu. Fakat AK Parti adayı Gültak başarılı bir sonuçla, beklenmeyeni elde etti. AK Parti Mersin’de ilk defa, iki ilçeyi birden alma başarısını gösterebilmiştir (Aydıncık ve Akdeniz).  Şüphesiz Mersin’in gerçek kazananı CHP olmuştur. Büyükşehrin yanına, Yenişehir ve Mezitli’ye ilaveten, Tarsus’u ekleyerek merkezlerdeki gücünü kanıtlamıştır.   2014 büyükşehir seçimi MHP açısından bir milat ve zaferdi. O dönem inanılmayanı gerçekleştiren MHP, adaylık sürecindeki yanlış tercihi ile elindeki belediyeyi CHP’ye kaptırdı. MHP ayağına gelen büyük şansı, parti içi çekişmeye kurban verdi. MHP’nin büyükşehri, ittifaksız bir daha alması imkansıza yakın bir şeydir.  
Ekleme Tarihi: 02 Nisan 2019 - Salı

Seçim Ertesi

“ Bir siyaset adamını daha iyi tanımak için, eline güç verin!”

 

  Kim ne derse desin, beş yılda altı seçim bir istikrarsızlık göstergesidir. Dileyelim bu seçim sağanağı dinsin ve genel seçimler normal süresinde yapılsın! İnsanlar sandığa gitmekten yorgun düştü.  Belirsizlik, kutuplaşma da cabası…

  Sandık ertesi liderlerin ve adayların konuşmalarına bakınca, mağlubu olmayan seçimler ülkesinde yaşadığınızı hemen anlarsınız. Oysa genel oy dağılımına göz attığınızda yüzde 65’e,  yüzde 35 sağ-sol dengesinin sürekli aynı kaldığını anlarsınız. Millet İttifakı içinde kalan İYİ Parti oylarını çekip aldığınızda, bildiğimiz klasik dengenin yerli yerinde durduğu görülür.

  Türkiye ittifaklı yerel seçimleri ilk kez yaşadı. Kimi yerde ittifak aşısı tutarken, kimi yerde tutmadı. Ne tam olarak korku dili kazandı ne de o çok beklenen dip dalga vurdu. Seçmen tüm gerginliklere ve yönlendirmelere inat, kuyumcu ayarı ince iş çıkarttı ve hemen tüm tarafların memnun kalmasını sağladı. Piyasalar da bu durumu olumlu algılayarak, çoklarının umutla beklediği döviz zıplaması gerçeğe dönüşmedi. Tüm taraflar mutedil açıklamalarla gerginliği tırmandırmadı.

  Siyasiler nasıl memnun kalmasın. AK Parti, Türkiye genelinde birinci parti olma özelliğini koruyor. CHP büyükşehirleri kazanmış, MHP beklentisinin üzerinde belediyelik almış, HDP engellemelere ve anti propagandaya rağmen yerini korumuş, silinip gitmemiş. İYİ Parti’ye gelince, iyi mücadele verdi. Fakat hiçbir şehri alamadı. Onların tesellisi de ancak Millet İttifakı içindeki büyükşehir başarılarıdır. Umduğunun altında kalan bir diğer partinin de DSP olduğunu düşünüyorum. Ana muhalefet partisi olmaya soyunmuşlardı. Sarıgülleri sararıp soldu.

  ‘Üç büyük ili alan genel seçimleri de alır’ teorisi bakalım bu sefer doğrulanacak mı? Teorinin tutması demek, AK Parti için sonun başlangıcı demektir. Seçimlerin yıldızı kimdir sorusuna verilecek cevap ise tartışmasız Ekrem İmamoğlu’dur. İmamoğlu, İstanbul’da başarılı  bir profil çizerse önü açık. Parti genel başkanlığından, devlet başkanlığına kadar…Seçimlerin bir kaybedeni de bana göre Anadolu Ajansı’dır ve ajans yanlı tutumuyla tarihe geçecektir.

  Mersin’e döndüğümüzde, buradaki seçimin genel hatlarıyla bekleneni verdiğini söylemeliyim. Kocamaz ittifak adayı olsa idi büyükşehri büyük olasılıkla alırdı. Ancak önce İYİ Parti, ardından Demokrat Parti ile üç adaylı bir yarışta, muhafazakar oyların bölündüğü gerçeğinden yola çıkarak, Vahap Seçer beklendiği gibi avantajlı başlamıştı. Fakat orada da HDP faktörü devreye girmiş ve seçimi CHP’ye getirmiştir. CHP’nin büyükşehir oyuna bakıldığında (467 bin) 150 binini HDP’den aldığı apaçık ortadadır. Cumhur İttifakı adayı Hamit Tuna’nın oy oranındaysa (420 bin) AK Parti seçmeninden en az 50 binini alamadığı anlaşılıyor.

  Mersin, Cumhur İttifakı aşısının pek tutmadığı kentlerden biridir. Bunu kampanya boyunca rahatlıkla gözlemlemek mümkündü. İYİ Parti’nin Türkiye genelinde en güçlü olduğu illerden biriydi Mersin ama adaylık sürecinde yaşanan sıkıntı, İYİ Parti’nin istediği sonucu almasını önledi. MHP sadece büyükşehri kaybetmekle kalmayıp, çeyrek yüzyıldır elinde bulundurduğu  Tarsus’u da CHP’ye bıraktı. Bu durumda MHP, 13 ilçeden 8’ini kazanmakla yetinecektir. (Toroslar, Erdemli, Silifke, Anamur, Mut, Gülnar, Bozyazı, Çamlıyayla)

  Toroslar ilçesinde İYİ Parti adayı favori gösteriliyordu. Afşin Atsız Yılmaz zayıf aday diye nitelendiriliyordu. Yılmaz’ın orada kazanması sürpriz sayıldı. Bir sürpriz de Akdeniz ilçesinde yaşandı. Biliyorsunuz orada çoğunlukla HDP seçimleri alıyordu. Fakat AK Parti adayı Gültak başarılı bir sonuçla, beklenmeyeni elde etti. AK Parti Mersin’de ilk defa, iki ilçeyi birden alma başarısını gösterebilmiştir (Aydıncık ve Akdeniz).  Şüphesiz Mersin’in gerçek kazananı CHP olmuştur. Büyükşehrin yanına, Yenişehir ve Mezitli’ye ilaveten, Tarsus’u ekleyerek merkezlerdeki gücünü kanıtlamıştır.

  2014 büyükşehir seçimi MHP açısından bir milat ve zaferdi. O dönem inanılmayanı gerçekleştiren MHP, adaylık sürecindeki yanlış tercihi ile elindeki belediyeyi CHP’ye kaptırdı. MHP ayağına gelen büyük şansı, parti içi çekişmeye kurban verdi. MHP’nin büyükşehri, ittifaksız bir daha alması imkansıza yakın bir şeydir.  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.