“ Yetkililer verdikleri sözlerin; yarısını bile tutsalar bu hepimiz için yeterli olur” H.Koç    Şehri insanlar, insanları şehir üzerinden anlatmaya devam ediyoruz… Hangi işi yaparsak yapalım. Nerede doğmuş olursak olalım. Sonuçta hepimiz aynı şehrin havasını soluyor, ekmeğini yiyoruz. Her ne kadar ekmek yemenin zorlukları gitgide artsa da bir arada yaşamaya, çalışmaya ve üretmeye mecburuz… Çalışan, üreten, şehir ve ülke ekonomisine katkı veren yerlerden biridir, Toroslar Küçük Sanayi Sitesi. Emsalleri çoğaldığı oranda, gelişmek, refah içinde yaşamak daha mümkün olacaktır. İşte o yüzdendir ki kent egemenleri, karar vericileri onların seslerine kulak vermek zorundalar.    Toroslar Küçük Sanayi Sitesi Kooperatif Başkanı Hasan Koç bu aralar çok dertli. 2010 yılında hiç kredi kullanmadan, özverili çabalar sonucu taşındıkları sanayi sitesinin eksiklikleri türlü nedenlerden dolayı tamamlanamıyor. Yedi senedir hizmet veren sitenin, idari bina ve sosyal tesisler için ayırdığı ruhsatlı arsası; büyükşehir belediyesi tarafından yeşil alan ilan edilmiş; belediye bu kararı alırken site yönetimini bilgilendirmemiş bile. Söyleşimiz boyunca, büyükşehir belediyesi ile bir tür anlaşmazlık, iletişimsizlik hemen hissediliyor. Başkanın burayı ziyaret etmesi ve sorunları ilk elden dinlemesi bekleniyor…    88 üyeli site; 88 bağımsız bölümden oluşuyor. Oto tamircileri, kaportacı ve elektrikçilerin yanı sıra, kaynakçılar, mobilyacılar, pvc kapı-pencere imalatçıları, tabelacılar, demir malzeme satıcıları, balkon cam imalatı vb. işyerlerinde 250 kişi istihdam ediliyor. Sitede gezici araç muayene istasyonu da ayda iki kez hizmet veriyor. Torosların traktörleri, araçları şehir içine girmeden burada rahatlıkla muayene hizmeti alıyor.    Sanayi sitesi; yeni otogarın hemen batı yönünde bitişiğinde, yollarından, çevre düzenine, yağmur suyu gider bağlantısından, ana giriş kapısına kadar birçok gerekli uygulamalardan yoksun kalmış. Yolların tamamlanmayışı büyük eksik. Çarşıdan Osmaniye-Dere dolmuşları ile sağlanan ulaşım; bozuk bir yol ve toz bulutu ile sonlanıyor. Gerçekten de bir büyükşehre yakışmayan estetik yoksunu görüntüler takip ediyor bizi.    Başkan Hasan Koç; “ Yeni sanayi sitelerinin önü açılmalı, esnaf çarşı içlerinden, mahalle aralarından buralara taşınsın. Yeni yerlerin imar durumları çözülüp, yolları yapılsın. Şu an giriş kapımızın yerini dahi belirleyemiyoruz. Sitemizin kuzey- doğu kısmında yeni şehir hastanesine kadar uzanan alanda geniş araziler bulunmakta bu alanı işyerleri ile donatılıp, şehrimize bir soluk aldırmak lazım” diyor.    Ülkemizde esnaflık genellikle sıkıntılar ile birlikte anılır. Fırlatılan yazar kasa hala belleklerdedir. ‘ Esnafın Feryadı ya da Esnafın Çilesi’ gibi gazete başlıkları epey sık atılır. Ancak ısrarlı sorularıma rağmen Hasan başkan; ‘ öldük bittik edebiyatına’ hiç girmiyor. Umutlu ve istekli bir yapısı var. Kendi imkanları ile birçok sorunu hallettiklerini belirtiyor. Fakat yoğun bürokrasi ve vergilerden de şikayet etmekten geri durmuyor. Yetkililer tarafından muhatap alınmak istiyor. KOSGEB kredilerini yeterli bulmuyor, kalifiye eleman bulamamaktan yakınıyor. Meslek okullarında verilen eğitimin, iş hayatına tam uymadığını belirtiyor.    Başkan Koç; “Şehir içi trafiği çok sıkışık. Yeni otogarın çevre düzeni de iyi değil. Mersin bir mülteci kenti olma yolunda hızla ilerliyor. Ben kendimi kendi memleketimde yabancı hissetmeye başladım. Toroslar bölgesi yeniden ele alınıp, sanayi sitelerine, okul yerleşkelerine ev sahipliği yapabilir. Böylece şehrin nefes alması sağlanabilir” diyerek Mersin hakkındaki görüşlerini sıralıyor. Anladığım kadarıyla, iletişimsizlik aşılması gereken engellerin başında yer alıyor. Birbirimizden bi haber hayatlar sürdürmek, birçok şeyi kaybettiriyor… Oysa anlamak, görmek, ilgilenmek, emek vermek hepimize kazandıracaktır. Bundan emin olabilirsiniz.