Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Yerel seçimler, Mersin' deki kaos ve olası sonuçları…

Yüksek Seçim Kurulunun yayınladığı tebliğ ve açıkladığı takvime göre; 31 Martta yapılacak yerel seçimlere girecek partilerin il başkanları 19 Şubat günü saat 17' ye kadar Büyükşehir adaylarını İl Seçim Kuruluna vermekle yükümlü.. 'Herkes gider Mersin'e, Mersin gider tersine' tekerlemesi bir kere daha gerçek oldu ve seçimlere hazırlanan üç iddialı isimden biri olan üstelik şu an Büyükşehir Belediye Başkanlığını da sürdüren Burhanettin Kocamaz' ı aday gösterecek İyi Parti' de şok bir gelişme yaşandı. Aday ismini ve dosyasını il seçim kuruluna saat 17' ye kadar vermesi gereken il başkanı Kocamaz dosyasını iddialara göre 17.26' da sundu ve dananın kuyruğu koptu. Ortaya çıkan durumla ilgili hukuki tartışmaların yanında siyaset arenasına düşen iddiaların bini bir para… Kimisine göre Ankara' da partinin kurulduğu günden beri sürmekte olan Meral Akşener- Koray Aydın kavgasının Mersin' e yansıyan yeni bir versiyonunu izlemekteyiz. Kimisine göre il başkanının 'gaflet, delalet ve hatta ihaneti' söz konusu… İyi Parti Genel Başkanlığı imzasıyla yayınlanan açıklamasına bakılırsa 'Kocamaz' ın adaylık evrakının 'saat 17' den sonra seçim kuruluna götürülmesi, 'ihmal veya sorumsuzluk değil, partiye yönelik 'dahili operasyondur' Söz konusu 'dahili operasyon' kimler eliyle yapılmıştır?' sorusunun yanıtını olaylar çok taze olduğu için şimdilik yanıtlamak zor… Partisinin bu iddiasına karşı Kocamaz olayın ortaya çıkmasının ardından yaptığı konuşmada Cumhur İttifakının ortak adayı MHP'li Hamit Tuna' yı da kapsayan iddialarda bulunmakla kalmadı, İyi Parti il başkanını doğrudan suçlayıcı ifadeler kullandı. İyi Parti il başkanının son gün aday dosyasını vermesi gereken saate kadar il seçim kuruluna vermemesi, en hafif deyimle 'anlaşılması güç bir ihmali' yansıtıyorsa, partinin adayı Kocamaz gibi 40 yıllık siyasetçiliği yanında 25 yıllık belediye başkanlığı tecrübesi olan birinin başvuru sürecini kendi kontrolü dışında birine bırakmış olması da izahı hayli güç, geride pek çok soru işareti bırakacak türden… 19 Şubat akşamı yaşanan şoktan bir gün sonra MHP lideri Devlet Bahçeli' nin gazetecilere verdiği sabah kahvaltısında konu hakkında gelen sorulara verdiği yumuşak ve ince mesajlarla dolu yanıt ta hayli ilginç.. Şöyle diyor Bahçeli: " (…)Kocamaz bey uzun yıllar MHP’nin Tarsus ve büyükşehir belediye başkanlığını yapmış olan bir arkadaşımızdır. Hem siyasi tecrübesi vardır hem de belediyecilik anlayışında yüksek bir tecrübeye sahiptir. Seçimlerin ne şekilde olması gerektiği konusunu bilenlerden birisidir. Böyle bir durumda Mersin’de Kocamaz Bey’in saat 17.25 itibariyle isminin verilmemesi hali düşündürücüdür. Bunu kim düşünmelidir? Burhanettin Bey düşünmelidir. Bunu kim düşünmelidir, İYİ Parti genel merkezi düşünmelidir. Burada gerçekten bir ihmal mi vardır veya bir art niyet mi vardır veya Zillet İttifakının farklı bir boyutu mu vardır? Bunları hep beraber göreceğiz. " Olan oldu, geçen geçti, bundan sonra süreç nasıl işler sorularının yanıtlarına gelince… Ortaya çıkan tablonun ardından, sosyal medya başta olmak üzere çeşitli mecralarda sayısız senaryoyu bir yana bırakıp, durumu daha sağlıklı pencereden değerlendirmek gerekirse, akla yakın olasılıkları şöyle sıralamak mümkün: - Kocamaz ve İyi Parti YSK nezdinde itirazda bulunur ve itirazın sonucunu bekler, kısaca kaderine razı olur. - İtiraza fazla bel bağlanmaz, bir başka partiyle anlaşır, o parti adayını istifa ettirir veya geri çeker, yerine de Kocamaz' ı aday gösterir. Sizler bu makaleyi okuduğunuzda muhtemelen iki öngörü yanında daha pek çok olasılığın da yer aldığı senaryolardan hangisinin hayata geçtiğini görmüş olacaksınız… Bir başka merak konusu da 'Kocamaz' ın İyi Parti' den adaylık ihtimalinin ortadan kalkması halinde Mersin Büyükşehir seçimlerini nasıl etkileneceği?' sorusunun yanıtı… Mersin' de HDP' nin yasal süreç içinde Büyükşehir adayı göstermemesiyle yarışın Cumhur İttifakı adayı Hamit Tuna, CHP adayı Vahap Seçer ve İyi Parti adayı arasında geçeceği bekleniyordu. Kocamaz' ın adaylığının en azından İyi Parti açısından riske girmesi üçlü yarışın bundan sonra iki aday arasında geçeceği anlamına da güçlendirir. Kocamaz' ın aday olamama (başka partiden de aday olsa dün itibariyle kaybettiği rüzgarı yakalaması çok güç diye düşünüyorum) durumu Tuna- Seçer ikilisinden hangisine mi yarar? Düne kadar MHP ile temsil edilen milliyetçi kesimde yer alan biri, 31 mart günü sandığa gittiğinde İyi Parti ile CHP ittifak yapmış, mührü altıok' a mı basayım der, üç hilale mi? Sorunun akla yakın cevabı belli… Bu nedenle ve özellikle de Mersin ikinci bölgede ağırlıklı oyu olan muhafazakar ve milliyetçiler Tuna' yı destekler. Düğümü ise birinci bölgede özellikle de Tarsus, Toroslar, Akdeniz' de yer alan ve bugüne kadar AK Parti' ye, Erdoğan' a oy veren HDP dışındaki muhafazakar Kürt seçmen çözer… Üç adaylı seçimde ipi göğüslemek için 400-420 bin oy gerekiyordu, iki adaylı seçimde çıta biraz daha yükselecek. Ve asla göz ardı edilmeyecek bir başka faktörü anımsatarak o faktöre dayalı soruyla bitireyim: Ekonomik krizin de etkisiyle zaten hayal kırıklığı yaşayan ve bugüne kadar çoğunlukla Erdoğan' lı AK Partiye oy veren seçmenin son günlerde gittikçe hissedilmeye başladığımız sandığa olan ilgisizliği 31 Mart günü katılımı ne derece etkiler? Bakarsınız 350- 400 bin civarında oy bile katılımın düşüklüğü nedeniyle Büyükşehir seçimlerini kazanmaya yetebilir… Yaşayıp göreceğiz…      
Ekleme Tarihi: 21 Şubat 2019 - Perşembe

Yerel seçimler, Mersin' deki kaos ve olası sonuçları…

Yüksek Seçim Kurulunun yayınladığı tebliğ ve açıkladığı takvime göre; 31 Martta yapılacak yerel seçimlere girecek partilerin il başkanları 19 Şubat günü saat 17' ye kadar Büyükşehir adaylarını İl Seçim Kuruluna vermekle yükümlü..

'Herkes gider Mersin'e, Mersin gider tersine' tekerlemesi bir kere daha gerçek oldu ve seçimlere hazırlanan üç iddialı isimden biri olan üstelik şu an Büyükşehir Belediye Başkanlığını da sürdüren Burhanettin Kocamaz' ı aday gösterecek İyi Parti' de şok bir gelişme yaşandı.

Aday ismini ve dosyasını il seçim kuruluna saat 17' ye kadar vermesi gereken il başkanı Kocamaz dosyasını iddialara göre 17.26' da sundu ve dananın kuyruğu koptu.

Ortaya çıkan durumla ilgili hukuki tartışmaların yanında siyaset arenasına düşen iddiaların bini bir para…

Kimisine göre Ankara' da partinin kurulduğu günden beri sürmekte olan Meral Akşener- Koray Aydın kavgasının Mersin' e yansıyan yeni bir versiyonunu izlemekteyiz.

Kimisine göre il başkanının 'gaflet, delalet ve hatta ihaneti' söz konusu…

İyi Parti Genel Başkanlığı imzasıyla yayınlanan açıklamasına bakılırsa 'Kocamaz' ın adaylık evrakının 'saat 17' den sonra seçim kuruluna götürülmesi, 'ihmal veya sorumsuzluk değil, partiye yönelik 'dahili operasyondur'

Söz konusu 'dahili operasyon' kimler eliyle yapılmıştır?' sorusunun yanıtını olaylar çok taze olduğu için şimdilik yanıtlamak zor…

Partisinin bu iddiasına karşı Kocamaz olayın ortaya çıkmasının ardından yaptığı konuşmada Cumhur İttifakının ortak adayı MHP'li Hamit Tuna' yı da kapsayan iddialarda bulunmakla kalmadı, İyi Parti il başkanını doğrudan suçlayıcı ifadeler kullandı.

İyi Parti il başkanının son gün aday dosyasını vermesi gereken saate kadar il seçim kuruluna vermemesi, en hafif deyimle 'anlaşılması güç bir ihmali' yansıtıyorsa, partinin adayı Kocamaz gibi 40 yıllık siyasetçiliği yanında 25 yıllık belediye başkanlığı tecrübesi olan birinin başvuru sürecini kendi kontrolü dışında birine bırakmış olması da izahı hayli güç, geride pek çok soru işareti bırakacak türden…

19 Şubat akşamı yaşanan şoktan bir gün sonra MHP lideri Devlet Bahçeli' nin gazetecilere verdiği sabah kahvaltısında konu hakkında gelen sorulara verdiği yumuşak ve ince mesajlarla dolu yanıt ta hayli ilginç.. Şöyle diyor Bahçeli:

" (…)Kocamaz bey uzun yıllar MHP’nin Tarsus ve büyükşehir belediye başkanlığını yapmış olan bir arkadaşımızdır. Hem siyasi tecrübesi vardır hem de belediyecilik anlayışında yüksek bir tecrübeye sahiptir. Seçimlerin ne şekilde olması gerektiği konusunu bilenlerden birisidir. Böyle bir durumda Mersin’de Kocamaz Bey’in saat 17.25 itibariyle isminin verilmemesi hali düşündürücüdür. Bunu kim düşünmelidir? Burhanettin Bey düşünmelidir. Bunu kim düşünmelidir, İYİ Parti genel merkezi düşünmelidir. Burada gerçekten bir ihmal mi vardır veya bir art niyet mi vardır veya Zillet İttifakının farklı bir boyutu mu vardır? Bunları hep beraber göreceğiz. "

Olan oldu, geçen geçti, bundan sonra süreç nasıl işler sorularının yanıtlarına gelince…

Ortaya çıkan tablonun ardından, sosyal medya başta olmak üzere çeşitli mecralarda sayısız senaryoyu bir yana bırakıp, durumu daha sağlıklı pencereden değerlendirmek gerekirse, akla yakın olasılıkları şöyle sıralamak mümkün:

- Kocamaz ve İyi Parti YSK nezdinde itirazda bulunur ve itirazın sonucunu bekler, kısaca kaderine razı olur.

- İtiraza fazla bel bağlanmaz, bir başka partiyle anlaşır, o parti adayını istifa ettirir veya geri çeker, yerine de Kocamaz' ı aday gösterir.

Sizler bu makaleyi okuduğunuzda muhtemelen iki öngörü yanında daha pek çok olasılığın da yer aldığı senaryolardan hangisinin hayata geçtiğini görmüş olacaksınız…

Bir başka merak konusu da 'Kocamaz' ın İyi Parti' den adaylık ihtimalinin ortadan kalkması halinde Mersin Büyükşehir seçimlerini nasıl etkileneceği?' sorusunun yanıtı…

Mersin' de HDP' nin yasal süreç içinde Büyükşehir adayı göstermemesiyle yarışın Cumhur İttifakı adayı Hamit Tuna, CHP adayı Vahap Seçer ve İyi Parti adayı arasında geçeceği bekleniyordu. Kocamaz' ın adaylığının en azından İyi Parti açısından riske girmesi üçlü yarışın bundan sonra iki aday arasında geçeceği anlamına da güçlendirir.

Kocamaz' ın aday olamama (başka partiden de aday olsa dün itibariyle kaybettiği rüzgarı yakalaması çok güç diye düşünüyorum) durumu Tuna- Seçer ikilisinden hangisine mi yarar?

Düne kadar MHP ile temsil edilen milliyetçi kesimde yer alan biri, 31 mart günü sandığa gittiğinde İyi Parti ile CHP ittifak yapmış, mührü altıok' a mı basayım der, üç hilale mi?

Sorunun akla yakın cevabı belli…

Bu nedenle ve özellikle de Mersin ikinci bölgede ağırlıklı oyu olan muhafazakar ve milliyetçiler Tuna' yı destekler.

Düğümü ise birinci bölgede özellikle de Tarsus, Toroslar, Akdeniz' de yer alan ve bugüne kadar AK Parti' ye, Erdoğan' a oy veren HDP dışındaki muhafazakar Kürt seçmen çözer…

Üç adaylı seçimde ipi göğüslemek için 400-420 bin oy gerekiyordu, iki adaylı seçimde çıta biraz daha yükselecek.

Ve asla göz ardı edilmeyecek bir başka faktörü anımsatarak o faktöre dayalı soruyla bitireyim:

Ekonomik krizin de etkisiyle zaten hayal kırıklığı yaşayan ve bugüne kadar çoğunlukla Erdoğan' lı AK Partiye oy veren seçmenin son günlerde gittikçe hissedilmeye başladığımız sandığa olan ilgisizliği 31 Mart günü katılımı ne derece etkiler?

Bakarsınız 350- 400 bin civarında oy bile katılımın düşüklüğü nedeniyle Büyükşehir seçimlerini kazanmaya yetebilir…

Yaşayıp göreceğiz…

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.