Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

Narenciye… Ve Siyaset

Mersin’in en önemli ürünü, ekonomisinin can damarı, simgesi narenciyedir. Ancak bu ürünümüz hiçbir zaman gerekli değeri bulamamış; fiyatta, üretimde, bakımda, tanıtımda hep olumsuzluklar yaşanmıştır. Narenciye bahçeleri kesilmiş, yerlerine beton bloklar dikilmiş; portakal çiçeği kokulu Mersin artık anılarda kalmış. Bu duruma da narenciye ilgilileri hep seyirci kalmıştır. Bir “Narenciye Festivali” düzenlenmiş; başarılı olmuş, aralıksız her yıl düzenli bir şekilde yapılmış. Sonrasında, kısmen başka nedenler yanında,  temelde siyasete yenik düşerek kaldırılmış. İki yıldır yapılmıyor. Bu yıl başta Sn. Valimizin gayretiyle tekrar yapılacak… *        *        * Birlikte çalışma kültürü zayıf olan, siyaset başta olmak üzere başkaca  art  niyetli hesaplarla davranmayı alışkanlık edinmiş   bir  anlayışı, maalesef bu tür etkinliklerin başarıyla sürdürülmesine engel oluyor. Oysa, hemen bitişiğimizdeki Adana’da yapılan “Portakal Çiçeği Festivali” başarıyla devam ediyor. Binlerce insan ülkenin her tarafından geliyor ve kente hem tanıtım hem de ekonomik yönden katkı veriyor. Bir süredir Uluslararası Turunçgil Kongresi 2020 de Mersin’de yapılacak haberini duyuyoruz. Yine siyasete yenik düşeceği, başarısız olacağı ve kişilerin siyasi propagandalarına alet olacağı şimdiden görülüyor. Tanıtım, yapılış, işleyiş gibi birçok konuda soru işaretleri ve tereddütler şimdiden oluşmuş durumda. Mersin Akdeniz Oyunları gibi belki de bir kente 50 yılda bir kez denk gelecek bir organizasyonu, kör politik hesaplar yanında, birlikte iş yapma kültürümüzün zayıflığı nedeniyle gereğince değerlendiremedik! Daha işin başında, tesislerin yapımında ve organizasyonunda çeşitli siyasi engellemelerle karşılaşıldı; Mersin için yeterli tanıtım ve fayda sağlanamadı. Yine dünyaca ünlü yöremizin insanı, hoca ve sanatçı Hüseyin Gezer adına yapılan Heykel Sempozyumu tıpkı Narenciye Festivali gibi artık yapılmıyor! Maalesef büyük ümitlerle beklediğimiz Uluslararası Turunçgil Kongresi şu ana kadar Mersin’e bile tanıtılamadı; dolayısıyla da kent bu projeyi sahiplenmedi. İstanbul’dan Mersin organizasyonlarının düzenlenmesi, Mersinlilere bir katkı sağlanmaması önemli bir sorun. Yerelde kişileri bu işe ortak eder, sorumluluk verir ve tüm kentin içinde olmasını sağlamazsanız ne kadar uluslararası sıfatını öne çıkarsanız da başarılı olamazsınız. Şov amaçlı, belli bir kesime gösteri şeklinde yapılan açılışlar da amacına ulaşamaz. Daha kısa bir süre önce aynı şekilde yapılan başarısız Bisiklet etkinliğini hatırlıyoruz. Yine bir ay önce Mersin Ekonomi Platformu adına yapılan bir etkinliğe kimlerin çağrıldığı, ne gibi bir amaçla tarihinin değiştirildiği soruları havada kalmış ve bu aksaklıklar gözden kaçmamıştır. Kişiler kendilerini öne çıkarıp,  kendi reklamlarına ağırlık verdikleri hiçbir faaliyet, beklenilen faydayı sağlamaz, kişisel tanıtımlar için de sönük kalır. Çağdaş bir düzen içinde, kentin sahipleneceği ve öngörülen faydanın elde edileceği bir çalışma için, önce işin başında olanların vizyon sahibi, doğrudan Mersin için kaygı duyan insanlar olması gerekir. Kişisel kıskançlıklar, yetersizlikler, özel beklentilerle davranan kasaba kurnazları, aklını ve donanımını aşan böylesi sosyo-ekonomik  faaliyetlerin altından kalkamaz, kalkamıyor. Kurumsal bütçeler bir ya da birkaç kişinin hırsına ve kişisel beklentilerine heba ediliyor; göstermelik ve gülünç şovlarla zaman kaybediliyor. Umarım ve dilerim bu kent, her konuda olduğu gibi benzer sosyal, ekonomik ve sportif organizasyonlar için hak ettiği anlayışa kavuşur; Mersin de kasaba kurnazı, ihtiras sahibi, hırsları ve kişisel hesapları boylarını aşan, donanımsız bir avuç gürültücü insandan kurtulur. HARUN ARSLAN  
Ekleme Tarihi: 26 Ekim 2018 - Cuma

Narenciye… Ve Siyaset

Mersin’in en önemli ürünü, ekonomisinin can damarı, simgesi narenciyedir.
Ancak bu ürünümüz hiçbir zaman gerekli değeri bulamamış; fiyatta, üretimde, bakımda, tanıtımda hep olumsuzluklar yaşanmıştır.
Narenciye bahçeleri kesilmiş, yerlerine beton bloklar dikilmiş; portakal çiçeği kokulu Mersin artık anılarda kalmış.
Bu duruma da narenciye ilgilileri hep seyirci kalmıştır.

Bir “Narenciye Festivali” düzenlenmiş; başarılı olmuş, aralıksız her yıl düzenli bir şekilde yapılmış.
Sonrasında, kısmen başka nedenler yanında,  temelde siyasete yenik düşerek kaldırılmış.
İki yıldır yapılmıyor.
Bu yıl başta Sn. Valimizin gayretiyle tekrar yapılacak…
*        *        *
Birlikte çalışma kültürü zayıf olan, siyaset başta olmak üzere başkaca  art  niyetli hesaplarla davranmayı alışkanlık edinmiş   bir  anlayışı, maalesef bu tür etkinliklerin başarıyla sürdürülmesine engel oluyor.
Oysa, hemen bitişiğimizdeki Adana’da yapılan “Portakal Çiçeği Festivali” başarıyla devam ediyor. Binlerce insan ülkenin her tarafından geliyor ve kente hem tanıtım hem de ekonomik yönden katkı veriyor.

Bir süredir Uluslararası Turunçgil Kongresi 2020 de Mersin’de yapılacak haberini duyuyoruz.
Yine siyasete yenik düşeceği, başarısız olacağı ve kişilerin siyasi propagandalarına alet olacağı şimdiden görülüyor. Tanıtım, yapılış, işleyiş gibi birçok konuda soru işaretleri ve tereddütler şimdiden oluşmuş durumda.

Mersin Akdeniz Oyunları gibi belki de bir kente 50 yılda bir kez denk gelecek bir organizasyonu, kör politik hesaplar yanında, birlikte iş yapma kültürümüzün zayıflığı nedeniyle gereğince değerlendiremedik! Daha işin başında, tesislerin yapımında ve organizasyonunda çeşitli siyasi engellemelerle karşılaşıldı;
Mersin için yeterli tanıtım ve fayda sağlanamadı.

Yine dünyaca ünlü yöremizin insanı, hoca ve sanatçı Hüseyin Gezer adına yapılan Heykel Sempozyumu tıpkı Narenciye Festivali gibi artık yapılmıyor!

Maalesef büyük ümitlerle beklediğimiz Uluslararası Turunçgil Kongresi şu ana kadar Mersin’e bile tanıtılamadı; dolayısıyla da kent bu projeyi sahiplenmedi.
İstanbul’dan Mersin organizasyonlarının düzenlenmesi, Mersinlilere bir katkı sağlanmaması önemli bir sorun. Yerelde kişileri bu işe ortak eder, sorumluluk verir ve tüm kentin içinde olmasını sağlamazsanız ne kadar uluslararası sıfatını öne çıkarsanız da başarılı olamazsınız.
Şov amaçlı, belli bir kesime gösteri şeklinde yapılan açılışlar da amacına ulaşamaz.

Daha kısa bir süre önce aynı şekilde yapılan başarısız Bisiklet etkinliğini hatırlıyoruz.
Yine bir ay önce Mersin Ekonomi Platformu adına yapılan bir etkinliğe kimlerin çağrıldığı, ne gibi bir amaçla tarihinin değiştirildiği soruları havada kalmış ve bu aksaklıklar gözden kaçmamıştır.

Kişiler kendilerini öne çıkarıp,  kendi reklamlarına ağırlık verdikleri hiçbir faaliyet, beklenilen faydayı sağlamaz, kişisel tanıtımlar için de sönük kalır.
Çağdaş bir düzen içinde, kentin sahipleneceği ve öngörülen faydanın elde edileceği bir çalışma için, önce işin başında olanların vizyon sahibi, doğrudan Mersin için kaygı duyan insanlar olması gerekir. Kişisel kıskançlıklar, yetersizlikler, özel beklentilerle davranan kasaba kurnazları, aklını ve donanımını aşan böylesi sosyo-ekonomik  faaliyetlerin altından kalkamaz, kalkamıyor. Kurumsal bütçeler bir ya da birkaç kişinin hırsına ve kişisel beklentilerine heba ediliyor; göstermelik ve gülünç şovlarla zaman kaybediliyor.

Umarım ve dilerim bu kent, her konuda olduğu gibi benzer sosyal, ekonomik ve sportif organizasyonlar için hak ettiği anlayışa kavuşur; Mersin de kasaba kurnazı, ihtiras sahibi, hırsları ve kişisel hesapları boylarını aşan, donanımsız bir avuç gürültücü insandan kurtulur.

HARUN ARSLAN

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.