Mustafa Esmer Cengiz
Köşe Yazarı
Mustafa Esmer Cengiz
.
 

FATİH PORTAKAL’A AÇIK MEKTUP

Bir gazeteci olarak sana gazetecilik dersi verecek değilim elbet; az çok biliyor olmalısın bunu! Ama neyin gazetecilik olmadığını anlatmaya çalışayım yine de: Her şeyden önce Kılıçdaroğlu’yla ilgili  son çıkışının ne gazetecilikle ne televizyonculukla ne de sunuculukla bir ilgisi var. Tek derdin dikkat çekmek, egonu tatmin etmek yanı sıra sana verilen bir görevi yerine getirmek olmalı. Bile isteye oluşturulan çetelerden hesap soracağına… Gazeteci, halkı herhangibi bir konuda bilgilendirmek istiyorsa tarafsız olmak zorundadır  her şeyden önce. Kitaplar bunu böyle yazıyor, utalar böyle söylüyor. Bilmiyor olman mümkün değil. Herkes gibi senin de bir görüşün, bir arzun, bir öngörün olabilir elbet. Doğal bu. Ancak cek cak cukla olmuyor bu işler. Söylediklerini her an, her koşulda kanıtlayabiliyor musun , kanıtlayamıyor musun ona bakılır değil mi ama! Hele hele  bir haberde “ bencelere, bana görelere, öyle sanıyorumlara “ asla be asla yer olmamalı. Bu kesin. Açık konuşmayı sevdiğini söylüyorsun ama hiç de açık konuşmuyorsun Fatih kardeşim. Kendisine yakın, sözüne güvendiğini söylediğin kişi kim mesela. Bu, öylesine söylenmiş bir söz müdür? Bunu gizli kaynağım diyerek geçiştiremessin. Çünkü ortaya attığın iddia öyle yenilir içilir türden değil. Neymiş, Kılıçdaroğlu Özel’in seçimlerde kaybetmesi için çalışıyormuş, elinden geleni yapıyormuş bunun için. Mış mış mış… Ne ağır bir suçlama, ne büyük bir ayıp, ne çirkin bir habercilik anlayışı. Yazık! Derdin başkaysa o başka! Merdan Yanardağı ile Emre Kongar’ı dinlemediysen mutlaka araştırıp bulmalı ve dinlemelisin derim. İsmail Küçükkaya’yı aradım bu ara , yollarınız çoktan ayrılmış meğer. Yorum da yapmaktan kaçındı nedense! Bilmiyorum. Bildiğim şeyse senin bambaşka bir yola sapmış oluşun. Karanlık, sapa, çıkmaz bir yol. O yolun sonu ta buralardan görünüyor sevgili kardeşim.Uçurumun kenarında boşluğa kanat açmak da neyin nesi. Git kendini denize at daha iyi! Kaygan bir zeminde yuvarlanmayı bıraksan mı acaba diye geçiyor içimden. Acaba çok mu geç bu saatten sonra! Gazetecilik,televizyonculuk, sunuculuk bu değil Fatih, bu olamaz, olmamalı. Beni anladığını, ne demek istediğimi de kavradığını umut ederim. Şimdilik mektubuma son verirken sana saygılarımı sunamıyorum ne yazık ki, üzgünüm.                                                                                       Seninle yolları ayrılmış gazeteci bir arkadaşın.                                                                                                   Mustafa Esmer Cengiz
Ekleme Tarihi: 13 Mart 2024 - Çarşamba

FATİH PORTAKAL’A AÇIK MEKTUP

Bir gazeteci olarak sana gazetecilik dersi verecek değilim elbet; az çok biliyor olmalısın bunu!
Ama neyin gazetecilik olmadığını anlatmaya çalışayım yine de:
Her şeyden önce Kılıçdaroğlu’yla ilgili  son çıkışının ne gazetecilikle ne televizyonculukla ne de sunuculukla bir ilgisi var. Tek derdin dikkat çekmek, egonu tatmin etmek yanı sıra sana verilen bir görevi yerine getirmek olmalı.

Bile isteye oluşturulan çetelerden hesap soracağına…

Gazeteci, halkı herhangibi bir konuda bilgilendirmek istiyorsa tarafsız olmak zorundadır  her şeyden önce. Kitaplar bunu böyle yazıyor, utalar böyle söylüyor. Bilmiyor olman mümkün değil.
Herkes gibi senin de bir görüşün, bir arzun, bir öngörün olabilir elbet. Doğal bu. Ancak cek cak cukla olmuyor bu işler. Söylediklerini her an, her koşulda kanıtlayabiliyor musun , kanıtlayamıyor musun ona bakılır değil mi ama!
Hele hele  bir haberde “ bencelere, bana görelere, öyle sanıyorumlara “ asla be asla yer olmamalı. Bu kesin.
Açık konuşmayı sevdiğini söylüyorsun ama hiç de açık konuşmuyorsun Fatih kardeşim. Kendisine yakın, sözüne güvendiğini söylediğin kişi kim mesela. Bu, öylesine söylenmiş bir söz müdür? Bunu gizli kaynağım diyerek geçiştiremessin. Çünkü ortaya attığın iddia öyle yenilir içilir türden değil.
Neymiş, Kılıçdaroğlu Özel’in seçimlerde kaybetmesi için çalışıyormuş, elinden geleni yapıyormuş bunun için. Mış mış mış…
Ne ağır bir suçlama, ne büyük bir ayıp, ne çirkin bir habercilik anlayışı. Yazık!
Derdin başkaysa o başka!
Merdan Yanardağı ile Emre Kongar’ı dinlemediysen mutlaka araştırıp bulmalı ve dinlemelisin derim.
İsmail Küçükkaya’yı aradım bu ara , yollarınız çoktan ayrılmış meğer. Yorum da yapmaktan kaçındı nedense! Bilmiyorum.
Bildiğim şeyse senin bambaşka bir yola sapmış oluşun. Karanlık, sapa, çıkmaz bir yol. O yolun sonu ta buralardan görünüyor sevgili kardeşim.Uçurumun kenarında boşluğa kanat açmak da neyin nesi. Git kendini denize at daha iyi!
Kaygan bir zeminde yuvarlanmayı bıraksan mı acaba diye geçiyor içimden.
Acaba çok mu geç bu saatten sonra!
Gazetecilik,televizyonculuk, sunuculuk bu değil Fatih, bu olamaz, olmamalı.
Beni anladığını, ne demek istediğimi de kavradığını umut ederim.
Şimdilik mektubuma son verirken sana saygılarımı sunamıyorum ne yazık ki, üzgünüm.
                                                                                     

Seninle yolları ayrılmış gazeteci bir arkadaşın.
                                                                                                 

Mustafa Esmer Cengiz

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.