ʹAkkuyu cennetten bir parça olarak kalsın!ʹ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 12.03.2018 - 17:02, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

ʹAkkuyu cennetten bir parça olarak kalsın!ʹ

Fukushima felaketinin yıldönümünde Mersin Nükleer Karşıtı Platform (Mersin NKP), Elektrik Mühendisleri Odası’nda yaptığı basın açıklaması ile mücadele kararlı olduğunu açıkladı. Platform adına açıklama yapan NKP Dönem Sözcüsü avukat Alpay Antmen, 11 Mart 2011’de dünya tarihi en büyük nükleer felaketlerinden birinin Japonya’nın Fukushima kentinde yaşadığını anımsatarak, dün itibari ile bu trajedinin 7 yılı dolmasına rağmen halen bu nükleer kazanın yaralarının sarılamadığını belirtti. Kazanın olduğu santralin halen çevreye yüksek radyasyon yaymaya devam ettiğini vurgulayan Antmen, “Görülen o ki, bu kazanın zararları öyle kolay kolay ortadan kalkmayacak ve yaraları sarılamayacak” dedi.   “Fukushima’yı unutmayın… Depreme dayanır dediler, dayanmadı; Tsunami’den etkilenmez dediler, etkilendi” diyen Alpay Antmen, “Fukushima Nükleer Santralinde kaza 2011 yılında olmasına rağmen Santral 2017 yılında halen yüksek radyasyon yaymaya devam etti. 2017 yılında Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi‘nin radyasyonu temizlemesi için tasarladığı robot girdiği reaktörde, en fazla iki saat dayanabildi. Radyasyon oranını düşürmek için her türlü teknolojileri sonuna kadar kullanan yetkililer, tasarlamış oldukları robotun 650 Sievert‘lik bir radyasyona maruz kaldığını belirtti Temizleme işlemi için ilk defa reaktöre gönderilen robot, maalesef yetkililerin umudunu boşa çıkartarak 2 saat sonunda çalışamaz hale geldi.   Mersin Akkuyu’da da bir nükleer santral yapılmaz isteniyor. Ne Çernobil’den ne de Fukushima’dan ders alınmadan halen Akkyuu’da Nükleer Santral yapılmasında ısrar edilmesini Mersin kamuoyu anlamakta zorluk çekiyor En son geçen hafta ÇED olumlu raporunun iptali davasında Danıştay 14.Dairesi davayı reddetti. Elbette yargı süreci burada bitmeyecek, elbette önce temyiz ardından gerekirse Anayasa Mahkememiz; olmadı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde hak arayışımız, adalet arayışımız, çevre ve insan sağlığı için mücadelemiz devam edecek. Ama 7.yılında unutmayın Fukushimayı diyoruz. Unutmayın Çernobil’i diyoruz” dedi. Diyoruz ki: Tüm canlıları korumak ve gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak için, hukuk arkadan dolanılarak , doğal alanların sanayi, inşaat, enerji yatırımları nedeniyle tahrip edilmesine son verilmelidir. Önce Mersin, sonra tüm Türkiye kamuoyuna sesleniyoruz: Akkuyu bir Çernobil olmasın, Akkuyu bir Fukushima olmasın, Akkuyu cennetten bir parça olarak kalmaya devam etsin”.   Bilim ve teknolojinin bu kadar ilerlediği çağımızda doğa olaylarının afete dönüşmesinde en büyük faktörün, insanın kendisi olduğunu belirten CHP İl Başkanı Adil Aktay, ˮ11 Mart, bunun en taze örneklerinden birinin yıl dönümü. 7 yıl önce bugün, Japonya’da deprem ve tsunami sonrasında Fukuşima 1 Nükleer Santrali’nden havaya, toprağa ve denize radyoaktif madde salındı. İlerleyen günlerde şehir suyunda radyasyon bulundu. Çernobil’den sonra dünyanın en büyük ikinci nükleer sızıntısı olan Fukuşima faciasının sonuçları hala tam olarak ölçülebilmiş değil.Üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen, yarattığı radyoaktif kirlilikle mücadele devam ediyor, daha uzun yıllar da devam edecek. Sızıntıların sürdüğü, ancak kamuoyundan gizlendiği belirtiliyor. Facianın uzun vadeli etkilerini ise hep birlikte yaşayarak göreceğiz.İnsanlık, yaşanan felaketlerden ders alarak ilerleyebilir. Ancak ülkemizi yöneten anlayış maalesef yaşananları görmezlikten geliyor, Akkuyu’da yeni bir faciaya davetiye çıkarıyor.ˮdedi     Aktay, ˮNükleer öyle bir felakettir ki, sadece bugününüzü değil, tüm geleceğinizi mahveder. Sadece Mersin’i, Akkuyu’yu değil, tüm Akdeniz’i, tüm Anadolu’yu zehirler. Çernobil’in ardından Karadeniz’de artan kanser vakalarını bilmeyen yok. Tüm bunlara rağmen, kapalı kapılar ardında, uluslararası lobilerin yönlendirmesiyle nükleer cinayete kapı aralanmaktadır. Nükleerin şakası da yoktur, geri dönüşü de. Cin şişeden çıkmadan bu maceradan derhal vazgeçilmelidir. Çernobil’i de, Fukuşima’yı da unutmadık, unutmayacağız. Nükleer santrale karşı direneceğiz. Ve Mersinʹi, çocuklarımıza bir nükleer mezarlık olarak bırakmayacağız. Bizler çok şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz. Güneşimiz, rüzgarımız, suyumuz, jeotermal kaynaklarımız var. Bunlar merkezi bir planlamayla, bilim insanlarının tavsiyeleri doğrultusunda kullanılırsa Türkiye’nin enerji diye bir sorun yaşaması mümkün değil. Güneş, su, rüzgar bize yeter. Yeter ki, rantın değil, aklın ve insanlığın peşinden gidelim. ˮ dedi Elektrik mühendisleri Odası  Şube Başkanı Seyfettin Atar ve Makina Mühendisleri Odası Şube başkanı Akar Tülücü ile Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak da kısa birer kouşma yaparak nükleer santrallerin yaratacağı felaketlere ve olumsuzluklara dikkat çektiler.
Fukushima felaketinin yıldönümünde Mersin Nükleer Karşıtı Platform (Mersin NKP), Elektrik Mühendisleri Odası’nda yaptığı basın açıklaması ile mücadele kararlı olduğunu açıkladı. Platform adına açıklama yapan NKP Dönem Sözcüsü avukat Alpay Antmen, 11 Mart 2011’de dünya tarihi en büyük nükleer felaketlerinden birinin Japonya’nın Fukushima kentinde yaşadığını anımsatarak, dün itibari ile bu trajedinin 7 yılı dolmasına rağmen halen bu nükleer kazanın yaralarının sarılamadığını belirtti. Kazanın olduğu santralin halen çevreye yüksek radyasyon yaymaya devam ettiğini vurgulayan Antmen, “Görülen o ki, bu kazanın zararları öyle kolay kolay ortadan kalkmayacak ve yaraları sarılamayacak” dedi.   “Fukushima’yı unutmayın… Depreme dayanır dediler, dayanmadı; Tsunami’den etkilenmez dediler, etkilendi” diyen Alpay Antmen, “Fukushima Nükleer Santralinde kaza 2011 yılında olmasına rağmen Santral 2017 yılında halen yüksek radyasyon yaymaya devam etti. 2017 yılında Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi‘nin radyasyonu temizlemesi için tasarladığı robot girdiği reaktörde, en fazla iki saat dayanabildi. Radyasyon oranını düşürmek için her türlü teknolojileri sonuna kadar kullanan yetkililer, tasarlamış oldukları robotun 650 Sievert‘lik bir radyasyona maruz kaldığını belirtti Temizleme işlemi için ilk defa reaktöre gönderilen robot, maalesef yetkililerin umudunu boşa çıkartarak 2 saat sonunda çalışamaz hale geldi.   Mersin Akkuyu’da da bir nükleer santral yapılmaz isteniyor. Ne Çernobil’den ne de Fukushima’dan ders alınmadan halen Akkyuu’da Nükleer Santral yapılmasında ısrar edilmesini Mersin kamuoyu anlamakta zorluk çekiyor En son geçen hafta ÇED olumlu raporunun iptali davasında Danıştay 14.Dairesi davayı reddetti. Elbette yargı süreci burada bitmeyecek, elbette önce temyiz ardından gerekirse Anayasa Mahkememiz; olmadı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde hak arayışımız, adalet arayışımız, çevre ve insan sağlığı için mücadelemiz devam edecek. Ama 7.yılında unutmayın Fukushimayı diyoruz. Unutmayın Çernobil’i diyoruz” dedi. Diyoruz ki: Tüm canlıları korumak ve gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak için, hukuk arkadan dolanılarak , doğal alanların sanayi, inşaat, enerji yatırımları nedeniyle tahrip edilmesine son verilmelidir. Önce Mersin, sonra tüm Türkiye kamuoyuna sesleniyoruz: Akkuyu bir Çernobil olmasın, Akkuyu bir Fukushima olmasın, Akkuyu cennetten bir parça olarak kalmaya devam etsin”.   Bilim ve teknolojinin bu kadar ilerlediği çağımızda doğa olaylarının afete dönüşmesinde en büyük faktörün, insanın kendisi olduğunu belirten CHP İl Başkanı Adil Aktay, ˮ11 Mart, bunun en taze örneklerinden birinin yıl dönümü. 7 yıl önce bugün, Japonya’da deprem ve tsunami sonrasında Fukuşima 1 Nükleer Santrali’nden havaya, toprağa ve denize radyoaktif madde salındı. İlerleyen günlerde şehir suyunda radyasyon bulundu. Çernobil’den sonra dünyanın en büyük ikinci nükleer sızıntısı olan Fukuşima faciasının sonuçları hala tam olarak ölçülebilmiş değil.Üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen, yarattığı radyoaktif kirlilikle mücadele devam ediyor, daha uzun yıllar da devam edecek. Sızıntıların sürdüğü, ancak kamuoyundan gizlendiği belirtiliyor. Facianın uzun vadeli etkilerini ise hep birlikte yaşayarak göreceğiz.İnsanlık, yaşanan felaketlerden ders alarak ilerleyebilir. Ancak ülkemizi yöneten anlayış maalesef yaşananları görmezlikten geliyor, Akkuyu’da yeni bir faciaya davetiye çıkarıyor.ˮdedi     Aktay, ˮNükleer öyle bir felakettir ki, sadece bugününüzü değil, tüm geleceğinizi mahveder. Sadece Mersin’i, Akkuyu’yu değil, tüm Akdeniz’i, tüm Anadolu’yu zehirler. Çernobil’in ardından Karadeniz’de artan kanser vakalarını bilmeyen yok. Tüm bunlara rağmen, kapalı kapılar ardında, uluslararası lobilerin yönlendirmesiyle nükleer cinayete kapı aralanmaktadır. Nükleerin şakası da yoktur, geri dönüşü de. Cin şişeden çıkmadan bu maceradan derhal vazgeçilmelidir. Çernobil’i de, Fukuşima’yı da unutmadık, unutmayacağız. Nükleer santrale karşı direneceğiz. Ve Mersinʹi, çocuklarımıza bir nükleer mezarlık olarak bırakmayacağız. Bizler çok şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz. Güneşimiz, rüzgarımız, suyumuz, jeotermal kaynaklarımız var. Bunlar merkezi bir planlamayla, bilim insanlarının tavsiyeleri doğrultusunda kullanılırsa Türkiye’nin enerji diye bir sorun yaşaması mümkün değil. Güneş, su, rüzgar bize yeter. Yeter ki, rantın değil, aklın ve insanlığın peşinden gidelim. ˮ dedi Elektrik mühendisleri Odası  Şube Başkanı Seyfettin Atar ve Makina Mühendisleri Odası Şube başkanı Akar Tülücü ile Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak da kısa birer kouşma yaparak nükleer santrallerin yaratacağı felaketlere ve olumsuzluklara dikkat çektiler.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.