Evlendirme Programları... Nevzat Erol yazdı

Yaklaşık 10 yıldan fazla zamandır televizyon kanallarında; Sessiz sedasız değil, tam tersine çok sesli, çok sedalı EVLENDİRME programları yayınlanıyor. Seyircisi çok… Katılanı bol… Hemen her tipten, her türden yüzlerce insan bu programların katılanı… Yine hemen her tipten, her türden insan da sadık seyircileri… Utanmazlık… Sıkılmazlık… Arsızlık… Yüzsüzlük… Şımarıklık… Yalancılık… Kandırmacılık… Hakaret… Aşağılama… Aşağılanma… Ne ararsan burada! Yayın canlı… Orkestra canlı… Katılımcılar locada… Seyirciler salonda…Teknik ekip, dekor eksiksiz! Sunucu Hanım ballandıra ballandıra anonsunu yapıyor; Paravanın bir tarafında talibini bekleyen örtülü- örtüsüz kadın- kız, paravanın diğer tarafına bilmem ne ilinden talip olarak gelen erkek… Kısa bir sessizlik… Kadın: “Hoş geldiniz.” Erkek: “Hoş bulduk.” Kadın: “Neden ben?” Erkek: “Teyzem izlemiş, Anneme önermiş, o nedenle geldim.” Kadın: “Hımmmm” Erkek: “Aslında ben bu programları çok izlemem… Teyzemin önermesiyle Annem git deyince geldim.” Kadın: “Ne iş yapıyorsunuz? Bana bakabilecek misin? Bir kızım var, ona babalık yapabilecek misin?” Erkek: “Elbette kendime güvenmesem gelmezdim!” Kadın: “Kendine ait evin var mı, ne iş yapıyorsun?” Erkek: “Ailemle kalıyorum… Özel Güvenlikçiyim… 1.750.-TL. maaşım var.” Kadın: “Kıskanç mısın, romantik misin, burcun ne? Ben maço erkek arıyorum da!” Erkek: “Kıskancım! Hem de aşırısından… Romantiklik ne? Burç murç anlamam ben! Aradığın maço benim!” Kadın sunucuya döner: “Abla locadan yorum alalım.” Yorumlar başlar, locadakiler büyük bir ciddiyetle (!) : ‘Olurdu… Olmazdı… Uyduydu… Uymadıydı… Gelecek gördüktü, görmedikti…’ devam eder gider… Bu arada kadrolu seyircilerden bilmem ne abla mikrofon elinde; “Ay kız!.. Daha ne istiyorsun, maço isterim der dururdun, çocuğu bir görsen aslan gibi maço… Kaçırma! “ Kısa bir sessizlik… Kadın paravanın açılmasına bile gerek görmeden sunucu ablasına dönerek; “Elektrik alamadım Abla! İçimi hoplatacak, kaynatacak birini arıyorum ben!” Erkek elinde naylon çiçekler… Süklüm- püklüm ortada kalır. Sunucu abla pişkin… Sunucu Abla talimli… Sunucu Abla yalancıktan biraz da üzülmüş görünerek; “Ne yapalım kısmet değilmiş…” dedikten sonra kadını locadaki yerine yollar. Talip gelen erkeğe de; “Devam mı, tamam mı?” sorusunu sorduktan sonra güle oynaya, çalgılı çengili diğer adaylara geçer. …………………………………. Bunlar nasıl programlardır? Her yaştan kadınlar… Her yaştan erkekler… Sadece Türkiye’nin çeşitli illerinden değil, Azerbaycan, Türkmenistan, İran gibi ülkelerden ve hatta Dünyanın her yerinden gelen kadınlar… Erkekler… Her gün köprü altında bile konuşulmayacak kadar küfürlü, hakaretli konuşmalar. ‘Biri olmazsa biri daha!” ilkesinden yola çıkarak, bazen bir günde bir kaç aday karşısına çıkan genç kızlar… Örtülü- örtüsüz dul kadınlar ve de erkekler! Bir gün el ele… Göz göze… Diz dize… Ertesi gün bir başkasıyla el ele… göz göze… diz dize… Bir gün sevdiğim dediğin… Sevgilim dediğine… ertesi gün inanılmaz hakaretler… Yaklaşık 5 kanalda aynı programlar var… Sunucu Ablaların aldıkları, yani internete yansıyan maaşları gerçekten dudak uçuklatıcı; Günlük 50 bin ile 80 bin arası değişen, yani eski parayla elli milyarla seksen milyarlık ücretler… Hele bu programların sunucu ablalarından birisinin YEDİ DEFA evlenip, ayrıldığını ve böyle bir programın sunucusu olduğu gerçeği de ayrıca traji- komik… AİLE KAVRAMININ bu kadar ayaklar altına alındığı… Milyonlarca izleyenlerin GÖZLERİNİN İÇİNE BAKA BAKA bu insanın İÇİNİ ACITAN programlara kim DUR diyecek, kim disipline edecek? RTÜK’mü… Geç orayı… Bunca işinin arasında RTÜK işini gücünü bırakıp da EVLENDİRME PROGRAMLARIYLA MI uğraşacak? Yani!..   Nevzat Erol