Epilepsi... Çocuklarda 16 yaşa kadar en sık görülen nörolojik hastalık

Sağlık 08.02.2022 - 11:02, Güncelleme: 08.02.2022 - 11:02
 

Epilepsi... Çocuklarda 16 yaşa kadar en sık görülen nörolojik hastalık

Dünya üzerinde yaklaşık olarak 65 milyon insanda görülen epilepsi hastalığının toplumda görülme sıklığının, ülkemizde ve dünyada %0.5 - %1 arasında olduğu bilinen bir gerçek.

Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Emir Ruşen, epilepsinin çocuklarda 16 yaşa kadar en sık görülen nörolojik hastalık olduğuna dikkat çekti. 8 Şubat Dünya Epilepsi günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Dr. Emir Ruşen, “sara” olarak da bilinen epilepsinin herhangi bir yaş ve zamanda ortaya çıkabildiğine ancak ilk 16 yaşa kadar ve 65 yaşından sonra görülme sıklığının arttığını belirtti. Hastalığın sık görüldüğü çocuk yaşlarda, anne ve babanın gözlemlerinin teşhis için önemli rol oynadığını söyleyen Dr. Emir Ruşen, “Çocuğun arada bir ağzını şapırdatması, kol ve bacaklarında ani sıçramalar-irkilmeler olması, burnuna kimsenin duymadığı kötü koku gelmesi (örneğin yanmış lastik kokusu) veya çocuğun arada bir gözünün dalması, bir yere birkaç saniye boş boş bakması gibi durumlar gözlenmesi durumunda ailelerin bir nöroloji hekimine başvurmaları hayati önem taşır” açıklamalarında bulundu. “Vücutta kasılma, uyuşukluk, ağızdan köpük gelmesi belirtiler arasında” Dr. Emir Ruşen, dünyada en sık görülen kronik hastalıklardan epilepsinin doğru teşhis ve tedaviyle yok edilebileceğini söyleyerek belirtileri hakkında bilgi verdi. Epilepside beyinde bulunan nöronlarda ani ve kontrolsüz boşalmalar (deşarjlar) olduğunu anlatan Dr. Emir Ruşen, “Aniden ortaya çıkan epilepsi nöbetleri, beynin tümüne ya da bir bölümüne yayılarak bilinç kaybı ile birlikte şaşkın ve istemsiz hareket bozuklukları, görme ve işitme kaybı oluşturabilir. Vücutta kasılmalar, aralıklı bayılmalar, uyuşukluk, korku, panik, gözlerin sabit bir noktaya bakması, şaşkın bakış, şuur kaybı, ağızdan köpük gelmesi, çenenin kilitlenmesi kronik bir rahatsızlık olan epilepsinin en önemli belirtileridir” dedi. Epilepsinin nöbetler halinde gelen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Dr. Emir Ruşen, nöbetler dışında hastanın tamamen sağlıklı bir insan olduğunu belirtti. “Gerçek sebep, pek çok faktöre bağlı olabilir” Epilepsi nöbetlerini tetikleyen pek çok farklı etken olabileceğine söyleyen Dr. Emir Ruşen, doğum travmaları, kafa travmaları, zor doğum öyküsü, beyin damarlarında görülen anormallikler, yüksek ateşli hastalıklar, kan şekerinin aşırı düşmesi, kafa içi tümörleri ve beyin iltihapları olan kişilerin nöbet geçirmeye yatkınlık gösterdiğini dile getirdi. Ayrıca genetik faktörleri de göz ardı etmemek gerektiğine değinerek, yakın akrabalarında epilepsi hastası bulunan kişilerin bu hastalığın gelişimi için daha fazla risk taşıdığını ifade etti.  “Epilepsi, düzenli takip ve ilaçla tedavi edilebilir” Epilepsi tanısı koymak için nöbet şeklinin iyi tarif edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Ruşen, bu nedenle nöbeti gören kişilere ihtiyaç olduğunu belirtti. Dr. Ruşen, “Hastalık çocuk veya erişkin nörologları tarafından takip edilir. Hastaya tanı koymak için EEG, MR, bilgisayarlı tomografi ve PET gibi tetkikler istenebilir” diye konuştu. “Epilepsi hastalığının tedavisi mümkün olup, ilaç tedavisiyle nöbetlerin önüne geçilebilmektedir” diyen Dr. Ruşen, bu nedenle hastalığın düzenli takibinin ve ilaç kullanımının aksatılmamasına ilişkin uyarılarında bulundu. “Spor yapın, sağlıklı beslenin, alkol ve sigaradan uzak durun” Epilepsi hastalarının dikkat etmesi gerekenler hakkında da bilgi veren Dr. Ruşen, “Kontrolsüz nöbetler ve hayatınız üzerindeki etkileri zaman zaman bunaltıcı olabilir veya depresyona yol açabilir. Ayrıca stresi yönetmek, alkollü içecekleri sınırlamak ve sigaradan kaçınmak gibi sağlıklı yaşam seçimleri yapılmalıdır” şeklinde konuştu. Doğru ilaç kullanımının önemine de değinen Dr. Ruşen, “Uykuyu almak da önemlidir. Uyku eksikliği, nöbeti tetikleyebilir. Egzersiz yapmak, fiziksel olarak sağlıklı kalmanıza ve depresyon azalmasına yardımcı olabilir” dedi. Epilepsi hastaları hangi meslekleri yapamaz? Dr. Emir Ruşen, epilepsi hastalarının dikkat gerektiren bazı meslekleri yapamayacaklarını belirtti. “Pilotluk, dalgıçlık, cerrahlık, kesici ve delici makinelerle çalışan meslekler, yüksekte çalışmayı gerektiren meslekler, dağcılık, araç sürücülüğü, itfaiyecilik ve silah kullanmayı gerektiren polislik ve askerlik gibi meslekleri yapamaz. Ayrıca epilepsi hastalarının iş yerlerine hastalıkla ilgili durumlarını bildirmeleri gerekir” uyarılarında bulundu. “Epilepsi hastalarına Covid-19 aşısı olmaları öneriliyor” Dünya Sağlık Örgütü’nün epilepsi hastalarının özel bir engeli olmaması durumunda aşı olmalarını önerdiğini söyleyen Dr. Ruşen, epilepsili olmanın Covid-19 aşısına karşı yüksek yan etki riski olduğunu gösteren bir bulgu bulunmadığını dile getirdi. Epilepside Covid-19 enfeksiyon riskleri aşının potansiyel risklerinden çok daha ağır göründüğüne işaret eden Dr. Ruşen, “Diğer aşılarda olduğu gibi Covid-19 aşısı sonrası da ateş görülebilir. Bu durum bazı kişilerde epilepsi eşiğini düşürebilir. Parasetamol gibi ateş düşürücü ilaçların aşı sonrası alınması riski azaltabilir” dedi. Aşı olmadan önce hastaların ilgililere durumları hakkında bilgi vermelerinin de önemli olduğunu belirtti.
Dünya üzerinde yaklaşık olarak 65 milyon insanda görülen epilepsi hastalığının toplumda görülme sıklığının, ülkemizde ve dünyada %0.5 - %1 arasında olduğu bilinen bir gerçek.

Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Emir Ruşen, epilepsinin çocuklarda 16 yaşa kadar en sık görülen nörolojik hastalık olduğuna dikkat çekti. 8 Şubat Dünya Epilepsi günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Dr. Emir Ruşen, “sara” olarak da bilinen epilepsinin herhangi bir yaş ve zamanda ortaya çıkabildiğine ancak ilk 16 yaşa kadar ve 65 yaşından sonra görülme sıklığının arttığını belirtti.

Hastalığın sık görüldüğü çocuk yaşlarda, anne ve babanın gözlemlerinin teşhis için önemli rol oynadığını söyleyen Dr. Emir Ruşen, “Çocuğun arada bir ağzını şapırdatması, kol ve bacaklarında ani sıçramalar-irkilmeler olması, burnuna kimsenin duymadığı kötü koku gelmesi (örneğin yanmış lastik kokusu) veya çocuğun arada bir gözünün dalması, bir yere birkaç saniye boş boş bakması gibi durumlar gözlenmesi durumunda ailelerin bir nöroloji hekimine başvurmaları hayati önem taşır” açıklamalarında bulundu.

“Vücutta kasılma, uyuşukluk, ağızdan köpük gelmesi belirtiler arasında”

Dr. Emir Ruşen, dünyada en sık görülen kronik hastalıklardan epilepsinin doğru teşhis ve tedaviyle yok edilebileceğini söyleyerek belirtileri hakkında bilgi verdi. Epilepside beyinde bulunan nöronlarda ani ve kontrolsüz boşalmalar (deşarjlar) olduğunu anlatan Dr. Emir Ruşen, “Aniden ortaya çıkan epilepsi nöbetleri, beynin tümüne ya da bir bölümüne yayılarak bilinç kaybı ile birlikte şaşkın ve istemsiz hareket bozuklukları, görme ve işitme kaybı oluşturabilir. Vücutta kasılmalar, aralıklı bayılmalar, uyuşukluk, korku, panik, gözlerin sabit bir noktaya bakması, şaşkın bakış, şuur kaybı, ağızdan köpük gelmesi, çenenin kilitlenmesi kronik bir rahatsızlık olan epilepsinin en önemli belirtileridir” dedi. Epilepsinin nöbetler halinde gelen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Dr. Emir Ruşen, nöbetler dışında hastanın tamamen sağlıklı bir insan olduğunu belirtti.

“Gerçek sebep, pek çok faktöre bağlı olabilir”

Epilepsi nöbetlerini tetikleyen pek çok farklı etken olabileceğine söyleyen Dr. Emir Ruşen, doğum travmaları, kafa travmaları, zor doğum öyküsü, beyin damarlarında görülen anormallikler, yüksek ateşli hastalıklar, kan şekerinin aşırı düşmesi, kafa içi tümörleri ve beyin iltihapları olan kişilerin nöbet geçirmeye yatkınlık gösterdiğini dile getirdi. Ayrıca genetik faktörleri de göz ardı etmemek gerektiğine değinerek, yakın akrabalarında epilepsi hastası bulunan kişilerin bu hastalığın gelişimi için daha fazla risk taşıdığını ifade etti. 

“Epilepsi, düzenli takip ve ilaçla tedavi edilebilir”

Epilepsi tanısı koymak için nöbet şeklinin iyi tarif edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Ruşen, bu nedenle nöbeti gören kişilere ihtiyaç olduğunu belirtti. Dr. Ruşen, “Hastalık çocuk veya erişkin nörologları tarafından takip edilir. Hastaya tanı koymak için EEG, MR, bilgisayarlı tomografi ve PET gibi tetkikler istenebilir” diye konuştu. “Epilepsi hastalığının tedavisi mümkün olup, ilaç tedavisiyle nöbetlerin önüne geçilebilmektedir” diyen Dr. Ruşen, bu nedenle hastalığın düzenli takibinin ve ilaç kullanımının aksatılmamasına ilişkin uyarılarında bulundu.

“Spor yapın, sağlıklı beslenin, alkol ve sigaradan uzak durun”

Epilepsi hastalarının dikkat etmesi gerekenler hakkında da bilgi veren Dr. Ruşen, “Kontrolsüz nöbetler ve hayatınız üzerindeki etkileri zaman zaman bunaltıcı olabilir veya depresyona yol açabilir. Ayrıca stresi yönetmek, alkollü içecekleri sınırlamak ve sigaradan kaçınmak gibi sağlıklı yaşam seçimleri yapılmalıdır” şeklinde konuştu. Doğru ilaç kullanımının önemine de değinen Dr. Ruşen, “Uykuyu almak da önemlidir. Uyku eksikliği, nöbeti tetikleyebilir. Egzersiz yapmak, fiziksel olarak sağlıklı kalmanıza ve depresyon azalmasına yardımcı olabilir” dedi.

Epilepsi hastaları hangi meslekleri yapamaz?

Dr. Emir Ruşen, epilepsi hastalarının dikkat gerektiren bazı meslekleri yapamayacaklarını belirtti. “Pilotluk, dalgıçlık, cerrahlık, kesici ve delici makinelerle çalışan meslekler, yüksekte çalışmayı gerektiren meslekler, dağcılık, araç sürücülüğü, itfaiyecilik ve silah kullanmayı gerektiren polislik ve askerlik gibi meslekleri yapamaz. Ayrıca epilepsi hastalarının iş yerlerine hastalıkla ilgili durumlarını bildirmeleri gerekir” uyarılarında bulundu.

“Epilepsi hastalarına Covid-19 aşısı olmaları öneriliyor”

Dünya Sağlık Örgütü’nün epilepsi hastalarının özel bir engeli olmaması durumunda aşı olmalarını önerdiğini söyleyen Dr. Ruşen, epilepsili olmanın Covid-19 aşısına karşı yüksek yan etki riski olduğunu gösteren bir bulgu bulunmadığını dile getirdi. Epilepside Covid-19 enfeksiyon riskleri aşının potansiyel risklerinden çok daha ağır göründüğüne işaret eden Dr. Ruşen, “Diğer aşılarda olduğu gibi Covid-19 aşısı sonrası da ateş görülebilir. Bu durum bazı kişilerde epilepsi eşiğini düşürebilir. Parasetamol gibi ateş düşürücü ilaçların aşı sonrası alınması riski azaltabilir” dedi. Aşı olmadan önce hastaların ilgililere durumları hakkında bilgi vermelerinin de önemli olduğunu belirtti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.