Kocamaz: Depremzedeler Hâlâ Konteynerde, Çevre Talan Ediliyor

Kocamaz, Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden üç yıla yakın bir süre geçmesine rağmen depremzedelerin önemli bir bölümünün hâlâ 21 metrekarelik konteynerlerde yaşamak zorunda bırakıldığını belirterek, “Vatandaşa verdiğiniz sözlerin hiçbiri tutulmadı” dedi. Bakanlığın, Kasım ayı sonuna kadar konteyner kentlerin tamamen kaldırılacağı yönündeki açıklamalarını hatırlatan Kocamaz, “Aradan otuz iki ay geçmesine rağmen deprem bölgesinde barınma sorunu hâlâ çözülemedi” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı ve dönemin ilgili bakanlarının bir yıl içinde yüzbinlerce konut teslim edileceğine dair verdikleri sözlere rağmen, bugüne kadar ancak 350 bin anahtar tesliminin yapılabildiğini belirten Kocamaz, “Siz önce depremzedelerimizi konteynerlerden kurtarın. 53 bin insanımızın iki eli yakanızdadır” dedi. TOKİ eleştirisi ve mağduriyetler TOKİ’nin geciken teslimatlar ve artan maliyetleri hak sahiplerine yansıtması nedeniyle binlerce vatandaşın mağdur edildiğini belirten Kocamaz, dar gelirli ve emeklilerin ödeyemeyeceği seviyelerdeki taksitlerin büyük haksızlık olduğunu ifade etti. 2022’de kurası çekilen “İlk Evim Arsa Projesi”nin de üç yıldır ilerleme kaydedemediğini söyleyen Kocamaz, “Vatandaşın arsasının nerede, ne zaman ve nasıl teslim edileceğine dair hiçbir bilgi yok. Maliyet artışlarının hesabını kim verecek?” diye sordu. Kentsel dönüşümde ilerleme yok Kentsel dönüşümün 1999’dan bu yana ciddi bir şekilde ilerlemediğini vurgulayan Kocamaz, kendi imkânlarıyla yenileme yapamayan dar gelirli yurttaşların riskli yapılarda yaşamaya mahkûm edildiğini söyledi. “Kentsel dönüşümü başta İstanbul olmak üzere tüm ülkede uygun finansman sağlayarak neden başlatmıyorsunuz? 6 Şubat’tan hiç mi ders almadık?” diyerek hükümete çağrıda bulundu. Çevre politikalarına sert eleştiri Konuşmasında çevre politikalarını da eleştiren Kocamaz, dış kaynaklı maden şirketlerinin ormanları ve tarım alanlarını talan ettiğini, çevresel düzenlemelerin birer birer kaldırıldığını ifade etti. Temmuz ayında çıkarılan 215 sıra sayılı kanunun “çevrenin tabutuna çakılan son çivi” olduğunu savunan Kocamaz, ÇED süreçlerinin yerli ve yabancı şirketler için formaliteye dönüştürüldüğünü belirtti. Kurul yapısından yerel yönetimler, meslek odaları ve bilim insanlarının dışlanmasını eleştiren Kocamaz, “Bu düzenlemeyle çevresel denetim ortadan kaldırılıyor” dedi. Mersin’deki projelere tepki Kocamaz, Mersin’de çevreyi tehdit eden projelerle ilgili de konuştu. Akkuyu Nükleer Santrali’nin turizmi ve deniz ekosistemini olumsuz etkileyeceğini ifade ederek, “Santral faaliyete geçtiğinde deniz 2 ila 6 derece ısınacak, bu bile başlı başına felaket” dedi. Çimento fabrikaları ve taş ocaklarının da hava, su ve toprak üzerinde ciddi tahribat yarattığını belirten Kocamaz, Mersin Limanı’nın Atatürk Parkı önünde yapılan genişletme çalışmalarının kenti nefessiz bıraktığını söyledi. Konuşmasını Bakanlığın 2026 yılı bütçesinin ülke için hayırlı olması temennisiyle bitiren Kocamaz, çevreyi, depremzedeleri ve dar gelirli vatandaşları ilgilendiren sorunların acilen çözülmesi gerektiğini vurguladı.