Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Tarımın yerini betonun aldığı Mersin Ekonomisinin son çeyrek asırdaki dönüşümü…

TÜİK’ in açıkladığı ve bana göre tartışmalı 2024 Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH) verilerinden yola çıkarak tıpkı Türkiye gibi Mersin’ in de detaylı biçimde ele alınması gerekiyor… 2000 yılında kişi başı geliri 3.103 USD olan ve ekonomisi %19 tarım, %12 sanayi ağırlıklı Mersin, 2024’te kişi başı 14.962 dolara ulaşarak 15.148 dolar olan Türkiye ortalamasına yaklaşmış, 24 yılda dolar bazında toplam GSYH 5,7 kat, kişi başı gelir bakımından da 4,8 kat büyümüştür. Bu büyük fotoğraf açısından olumlu bir tabloyu yansıtıyor… Ama gelin ‘şeytan ayrıntıda gizlidir’ sözünden hareketle detaylara bakalım… Ekonomi yapısı kökten değişmiş; tarımın payı %19’dan %10,6’ya gerilerken, inşaat %3,8’den %14,4’ e yükselmesi aslında yaratılan büyüklüğün içinin ne kadar kof olduğunu ortaya koyuyor… Mersin, Türkiye’ nin yaşadığı 2001 ağır ekonomik krizinden payına düşeni aldı ve o yıl kişi başı gelir 1.546 dolara kadar düşerek tek kelimeyle dibe vurdu… Üzerinden geçen yaklaşık çeyrek asırda 9,7 kat büyüdü ve 2024 sonu itibariyle 14.962 dolara ulaştı. Ancak bu büyümenin sağlıklı olup olmadığına detaylı verilerle yanıt aramak gerekiyor… Bir dönemin lokomotif sektörü olan tarımın yerini inşaatın alması Türkiye’ deki çarpık büyümeye benzer gibi görünüm arz etse de, Mersin’ in tarımsal ürün yelpazesine bakıldığında durum ondan çok daha önemli bir başka yanıyla ‘vahim’ içeriğe sahip.. Sahip çünkü Mersin iklim su avantajıyla narenciye ağırlıklı sebze, yüksek meyve üretim potansiyeli sayesinde katma değeri yüksek ürün yelpazesini barındıran eşsiz toprağa sahipti… Ancak tıpkı tarımın küçülüp betonun yükselmesine benzer biçimde başta narenciye bahçeleri olmak üzere tarım alanlarının ciddi bir bölümünün inşaata kurban edildiğini söylemek mümkün… Mersin'in toplam tarım alanı yaklaşık 328.000 hektar olup, bunun önemli bir kısmı (%30-40 civarı) narenciye bahçelerine ayrılmıştır. 2025 itibarıyla narenciye ekim alanı 36.000 hektar (360 bin dekar) olarak kaydedilmiştir. Ancak, genel tarım kaybının %13,1'i narenciye bahçelerini de etkilemiş olup, ABD Tarım Bakanlığı (USDA) raporunda yer verilen ve Türkiye Ziraat Odaları’ nın (TZOB) yayınladığı raporlarla da destekleniyor. Narenciye alanlarının inşaata kaymasında uygulanan ekonomi politikalarının yarattığı baskıların (artan maliyetler, düşük karlılık) sonucu beklentileri karşılanmayan ve umudunu yitiren üreticilerin bahçelerini kesip yapsatçılara yenik düşmelerinin büyük rolü vardır… Detaylara yıllar itibariyle daha yakından bakalım: -2010 yılında Mersin’ in il genelindeki toplam GSMH’ sı 14 milyar 262 milyon dolara yükselirken 2000 yılında %19 olan tarımın payı nispeten kendisini koruyarak büyüyor ve 2 milyar 588 milyon dolarlık hasılayla yüzde 18,1 lik bir payı oluşturuyor… Buna karşın inşaat 2000 yılındaki 3,78’ lik payını yüzde 4,29’ a çıkarıyor… Tarımda ciddi bir kayıp yok, inşaattaki büyüme de mütevazı… Tarım öldürücü darbeyi sonraki beş yılda yiyor… 2015 yılında ilin GSMH’ sı 15 milyar 41 milyon dolara çıkarken bu GSMH içinde tarımın payı yüzde 12,36’ ya geriliyor, inşaatın payı ise 6,2’ ye çıkıyor… Üretim çarklarının durmasına yol açan 2020 yılındaki pandemi şoku tüm dünya gibi Türkiye’ yi de vururken en ağır kayıplara Mersin sahne oluyor… 2015’ te Türkiye ortalaması 11 bin dolar olan kişi başı milli gelirden zaten nasibini alamayıp 8.618 dolarda kalan Mersin (Türkiye ortalamasının %78’i) 2020’ de pandemi etkisiyle 7.412 dolara kadar geriliyor… 2020’ de 13 milyar 850 milyon dolar GSMH söz konusu Mersin il geneli için… Gelelim 2022-2024 arası 3 yıldaki verilerin anlattıklarına: 2022’ da 16 milyar 671 dolar olan toplam GSMH 2023’ te 23 milyar 226 milyon dolara ve 2024’ te 29 milyar 380 milyon dolara çıkıyor… Bu sıçrayışın kaynağına bakacak olursak ne sanayi ne de hizmetler sektörünün böylesine büyük bir performansı yok… Kaynak ne mi? 2000-2020 arası 20 yılda toplam GSMH içindeki payı yüzde 3’lerden yüzde 6’ lara çıkan inşaat sektörünün 2022’ de yüzde 9,58, 2023’te yüzde 14,18’ e ve 2024’ te 14,37’ ye ‘muhteşem!’ sıçramalarına tanık oluyoruz… Tarıma gelirsek; 2022’ de 12,25’ lik olan payı 2023’ te 10,81’ e ve 2024’ te 10,57’ ye geriliyor. Trend bize bir iki yıl içinde tarımın milli gelire olan katkısının artık tek hanelere düşeceğini gösteriyor… Tarımın 2000 yılında yüzde 20’ lere varan oranı bugün yüzde onların altına düşmekte… Ne tarım ne imalat sanayi, hizmetler sektörünü saymazsak kentin lokomotif sektörü inşaat… Hangi ülke veya özel ölçekte kent ekonomilerine bakarsak bakalım inşaatın GSMH’ deki payının yüzde 14’ lere çıkması sevindirici olmaktan çok, çalmakta olan alarm zilleri nedeniyle oturup üzerinde ciddi anlamda düşünmemiz gereken bir olgu… Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde 5-7 arası makul görünebilir, çünkü hızlı kentleşme ve altyapı ihtiyacı baskındır. Gelişmiş ekonomilerde ise bu oran yüzde 3’ lere iner, zira büyüme artık teknolojiye yönelmektedir.. Betona boğulan İstanbul’ un bile GSMH’ sı içinde inşaatın aldığı payın yüzde 5-6 olduğunu akıldan çıkarmayalım.. Nüfusu son 24 yılda yüzde 19 artan bir kentte tarım sektörü yüzde 40 küçülürken inşaat sektörü yüzde 280 büyüyorsa ortada herkesin düşünmesi gereken ciddi bir tabloyla karşı karşıyayız… Beton bağımlısı haline gelen Mersin ekonomisinde inşaat yüzde14 payla, ulusal ve küresel ortalamaların 3-4 katı seviyesine çıkmış bulunuyor ki, eğer bunu destekleyen beklentiler yoksa patlama riskiyle ciddi hasarlar oluşturma olasılığı yüksek bir balona karşı tüm kent dinamikleri soğukkanlı biçimde geleceğe yönelik beklentileri gözden geçirmeli… Aksi durumda İnşaat balonuyla nereye kadar derseniz? Zaten ana konteyner limanı fırsatını kaçıran ve son yıllarda hızla kan kaybederek pazarı Mısır’ a kaptırmaya başlayan narenciye sektörünün tıkandığı bir kentte bu beton sevdası gerçekten düşündürücü…    
Ekleme Tarihi: 15 Aralık 2025 -Pazartesi

Tarımın yerini betonun aldığı Mersin Ekonomisinin son çeyrek asırdaki dönüşümü…

TÜİK’ in açıkladığı ve bana göre tartışmalı 2024 Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH) verilerinden yola çıkarak tıpkı Türkiye gibi Mersin’ in de detaylı biçimde ele alınması gerekiyor…

2000 yılında kişi başı geliri 3.103 USD olan ve ekonomisi %19 tarım, %12 sanayi ağırlıklı Mersin, 2024’te kişi başı 14.962 dolara ulaşarak 15.148 dolar olan Türkiye ortalamasına yaklaşmış, 24 yılda dolar bazında toplam GSYH 5,7 kat, kişi başı gelir bakımından da 4,8 kat büyümüştür.

Bu büyük fotoğraf açısından olumlu bir tabloyu yansıtıyor…

Ama gelin ‘şeytan ayrıntıda gizlidir’ sözünden hareketle detaylara bakalım…

Ekonomi yapısı kökten değişmiş; tarımın payı %19’dan %10,6’ya gerilerken, inşaat %3,8’den %14,4’ e yükselmesi aslında yaratılan büyüklüğün içinin ne kadar kof olduğunu ortaya koyuyor…

Mersin, Türkiye’ nin yaşadığı 2001 ağır ekonomik krizinden payına düşeni aldı ve o yıl kişi başı gelir 1.546 dolara kadar düşerek tek kelimeyle dibe vurdu…

Üzerinden geçen yaklaşık çeyrek asırda 9,7 kat büyüdü ve 2024 sonu itibariyle 14.962 dolara ulaştı.

Ancak bu büyümenin sağlıklı olup olmadığına detaylı verilerle yanıt aramak gerekiyor…

Bir dönemin lokomotif sektörü olan tarımın yerini inşaatın alması Türkiye’ deki çarpık büyümeye benzer gibi görünüm arz etse de, Mersin’ in tarımsal ürün yelpazesine bakıldığında durum ondan çok daha önemli bir başka yanıyla ‘vahim’ içeriğe sahip..

Sahip çünkü Mersin iklim su avantajıyla narenciye ağırlıklı sebze, yüksek meyve üretim potansiyeli sayesinde katma değeri yüksek ürün yelpazesini barındıran eşsiz toprağa sahipti…

Ancak tıpkı tarımın küçülüp betonun yükselmesine benzer biçimde başta narenciye bahçeleri olmak üzere tarım alanlarının ciddi bir bölümünün inşaata kurban edildiğini söylemek mümkün…

Mersin'in toplam tarım alanı yaklaşık 328.000 hektar olup, bunun önemli bir kısmı (%30-40 civarı) narenciye bahçelerine ayrılmıştır. 2025 itibarıyla narenciye ekim alanı 36.000 hektar (360 bin dekar) olarak kaydedilmiştir. Ancak, genel tarım kaybının %13,1'i narenciye bahçelerini de etkilemiş olup, ABD Tarım Bakanlığı (USDA) raporunda yer verilen ve Türkiye Ziraat Odaları’ nın (TZOB) yayınladığı raporlarla da destekleniyor.

Narenciye alanlarının inşaata kaymasında uygulanan ekonomi politikalarının yarattığı baskıların (artan maliyetler, düşük karlılık) sonucu beklentileri karşılanmayan ve umudunu yitiren üreticilerin bahçelerini kesip yapsatçılara yenik düşmelerinin büyük rolü vardır…

Detaylara yıllar itibariyle daha yakından bakalım:

-2010 yılında Mersin’ in il genelindeki toplam GSMH’ sı 14 milyar 262 milyon dolara yükselirken 2000 yılında %19 olan tarımın payı nispeten kendisini koruyarak büyüyor ve 2 milyar 588 milyon dolarlık hasılayla yüzde 18,1 lik bir payı oluşturuyor…

Buna karşın inşaat 2000 yılındaki 3,78’ lik payını yüzde 4,29’ a çıkarıyor…

Tarımda ciddi bir kayıp yok, inşaattaki büyüme de mütevazı…

Tarım öldürücü darbeyi sonraki beş yılda yiyor…

2015 yılında ilin GSMH’ sı 15 milyar 41 milyon dolara çıkarken bu GSMH içinde tarımın payı yüzde 12,36’ ya geriliyor, inşaatın payı ise 6,2’ ye çıkıyor…

Üretim çarklarının durmasına yol açan 2020 yılındaki pandemi şoku tüm dünya gibi Türkiye’ yi de vururken en ağır kayıplara Mersin sahne oluyor…

2015’ te Türkiye ortalaması 11 bin dolar olan kişi başı milli gelirden zaten nasibini alamayıp 8.618 dolarda kalan Mersin (Türkiye ortalamasının %78’i) 2020’ de pandemi etkisiyle 7.412 dolara kadar geriliyor…

2020’ de 13 milyar 850 milyon dolar GSMH söz konusu Mersin il geneli için…

Gelelim 2022-2024 arası 3 yıldaki verilerin anlattıklarına:

2022’ da 16 milyar 671 dolar olan toplam GSMH 2023’ te 23 milyar 226 milyon dolara ve 2024’ te 29 milyar 380 milyon dolara çıkıyor…

Bu sıçrayışın kaynağına bakacak olursak ne sanayi ne de hizmetler sektörünün böylesine büyük bir performansı yok…

Kaynak ne mi?

2000-2020 arası 20 yılda toplam GSMH içindeki payı yüzde 3’lerden yüzde 6’ lara çıkan inşaat sektörünün 2022’ de yüzde 9,58, 2023’te yüzde 14,18’ e ve 2024’ te 14,37’ ye ‘muhteşem!’ sıçramalarına tanık oluyoruz…

Tarıma gelirsek; 2022’ de 12,25’ lik olan payı 2023’ te 10,81’ e ve 2024’ te 10,57’ ye geriliyor. Trend bize bir iki yıl içinde tarımın milli gelire olan katkısının artık tek hanelere düşeceğini gösteriyor…

Tarımın 2000 yılında yüzde 20’ lere varan oranı bugün yüzde onların altına düşmekte…

Ne tarım ne imalat sanayi, hizmetler sektörünü saymazsak kentin lokomotif sektörü inşaat…

Hangi ülke veya özel ölçekte kent ekonomilerine bakarsak bakalım inşaatın GSMH’ deki payının yüzde 14’ lere çıkması sevindirici olmaktan çok, çalmakta olan alarm zilleri nedeniyle oturup üzerinde ciddi anlamda düşünmemiz gereken bir olgu…

Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde 5-7 arası makul görünebilir, çünkü hızlı kentleşme ve altyapı ihtiyacı baskındır. Gelişmiş ekonomilerde ise bu oran yüzde 3’ lere iner, zira büyüme artık teknolojiye yönelmektedir..

Betona boğulan İstanbul’ un bile GSMH’ sı içinde inşaatın aldığı payın yüzde 5-6 olduğunu akıldan çıkarmayalım..

Nüfusu son 24 yılda yüzde 19 artan bir kentte tarım sektörü yüzde 40 küçülürken inşaat sektörü yüzde 280 büyüyorsa ortada herkesin düşünmesi gereken ciddi bir tabloyla karşı karşıyayız…

Beton bağımlısı haline gelen Mersin ekonomisinde inşaat yüzde14 payla, ulusal ve küresel ortalamaların 3-4 katı seviyesine çıkmış bulunuyor ki, eğer bunu destekleyen beklentiler yoksa patlama riskiyle ciddi hasarlar oluşturma olasılığı yüksek bir balona karşı tüm kent dinamikleri soğukkanlı biçimde geleceğe yönelik beklentileri gözden geçirmeli…

Aksi durumda İnşaat balonuyla nereye kadar derseniz?

Zaten ana konteyner limanı fırsatını kaçıran ve son yıllarda hızla kan kaybederek pazarı Mısır’ a kaptırmaya başlayan narenciye sektörünün tıkandığı bir kentte bu beton sevdası gerçekten düşündürücü…

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.