Ahmet Akın
Köşe Yazarı
Ahmet Akın
 

“Bırakın Aslanı Kedi Gibi Miyavlama Sesi Geldi”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son aylardaki tespit ve benzetmeleri etkili oluyor. Özellikle, Beştepe’nin Biden’ın sözde Ermeni soykırımı açıklamasından sonra verdiği yanıt için yaptığı benzetme çok etkili oldu. Beştepe’den “Eyy Biden” tepkisi bekleyenler sürpriz yaşadı. Peki ne oldu da Beştepe sesini soluğunu kesti. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, bunun en önemli nedeni dış politikadaki zayıflama ve ekonomideki olumsuz tablo.   Türkiye’nin her geçen gün uluslararası alanda maalesef küçük düşürüldüğü yeni yeni olaylarla karşılaşıyoruz. Türkiye’de kurumların zayıflatılmasının ve ilişkilerin bir kişinin iradesine indirgenerek yürütülmesinin bizi getirdiği yer burasıdır. ABD Kongresi’nde dostumuz kalmamıştır. Kurumlar arası ilişkiler ihmale uğramıştır. Topyekûn bir kurumsal onarım sürecine girmediğimiz takdirde ülkemizi daha karanlık günler beklemektedir.   Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) tespiti çok önemli:   “Türkiye’nin küresel ve bölgesel güçlere yönelik politikasını şekillendirirken dikkate aldığı üç temel parametre var.   Bunlardan ilki ve en önemlisi, Türkiye’nin kendi ülkesi ve halkının çıkarları, refahı ve istikrarıdır. Yani Türk dış politikası belirlenirken ABD’nin, Rusya’nın, Almanya’nın, Çin’in, İran’ın ya da Suudi Arabistan’ın çıkarları değil, Türkiye’nin çıkarları esas alınır.   İkinci olarak Türkiye’nin parçası olduğu Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkasya’nın istikrarı ve barışı Türk dış politikasının hedefleri arasında yer alır. Zira bu bölgelerde barış ve istikrar tesis edilmeden Türkiye’nin refah ve istikrarını sürdürmesi mümkün değildir.   Üçüncü önemli parametre ise, Türk dış politikasının şekillenmesi sırasında muhatap olunan devletlerle söz konusu olan ilişkinin Türkiye’nin bağımsızlığına halel getirecek tarzda bir ilişki olmamasıdır. Yani Türkiye ile yolu kesişen küresel ve bölgesel aktörlerin ülkemizin bağımsızlığına müdahale anlamına gelecek tavırlardan kaçınmalarının temini esastır.”   Siyasal iktidarlar kendi çıkarlarına göre değil ülkenin çıkarlarına göre dış politika stratejisini belirlemelidir. Türkiye, yetersiz diplomat atamaları ve particilik anlayışıyla bu kötü sonucu yaratmıştır. Dileriz gelişmelerden ders çıkarıp doğru kararlar alma yoluna girerler. Umudumuz ülke içinde ve dışında barış, istikrar, iş birliği ve refahtır. Geçmişe saplanıp kalmadan, geçmişten ders alınarak mutlu yarınları inşa etmektir.  
Ekleme Tarihi: 17 Mayıs 2021 - Pazartesi

“Bırakın Aslanı Kedi Gibi Miyavlama Sesi Geldi”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son aylardaki tespit ve benzetmeleri etkili oluyor. Özellikle, Beştepe’nin Biden’ın sözde Ermeni soykırımı açıklamasından sonra verdiği yanıt için yaptığı benzetme çok etkili oldu. Beştepe’den “Eyy Biden” tepkisi bekleyenler sürpriz yaşadı. Peki ne oldu da Beştepe sesini soluğunu kesti. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, bunun en önemli nedeni dış politikadaki zayıflama ve ekonomideki olumsuz tablo.

 

Türkiye’nin her geçen gün uluslararası alanda maalesef küçük düşürüldüğü yeni yeni olaylarla karşılaşıyoruz. Türkiye’de kurumların zayıflatılmasının ve ilişkilerin bir kişinin iradesine indirgenerek yürütülmesinin bizi getirdiği yer burasıdır. ABD Kongresi’nde dostumuz kalmamıştır. Kurumlar arası ilişkiler ihmale uğramıştır. Topyekûn bir kurumsal onarım sürecine girmediğimiz takdirde ülkemizi daha karanlık günler beklemektedir.

 

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) tespiti çok önemli:

 

“Türkiye’nin küresel ve bölgesel güçlere yönelik politikasını şekillendirirken dikkate aldığı üç temel parametre var.

 

Bunlardan ilki ve en önemlisi, Türkiye’nin kendi ülkesi ve halkının çıkarları, refahı ve istikrarıdır. Yani Türk dış politikası belirlenirken ABD’nin, Rusya’nın, Almanya’nın, Çin’in, İran’ın ya da Suudi Arabistan’ın çıkarları değil, Türkiye’nin çıkarları esas alınır.

 

İkinci olarak Türkiye’nin parçası olduğu Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkasya’nın istikrarı ve barışı Türk dış politikasının hedefleri arasında yer alır. Zira bu bölgelerde barış ve istikrar tesis edilmeden Türkiye’nin refah ve istikrarını sürdürmesi mümkün değildir.

 

Üçüncü önemli parametre ise, Türk dış politikasının şekillenmesi sırasında muhatap olunan devletlerle söz konusu olan ilişkinin Türkiye’nin bağımsızlığına halel getirecek tarzda bir ilişki olmamasıdır. Yani Türkiye ile yolu kesişen küresel ve bölgesel aktörlerin ülkemizin bağımsızlığına müdahale anlamına gelecek tavırlardan kaçınmalarının temini esastır.”

 

Siyasal iktidarlar kendi çıkarlarına göre değil ülkenin çıkarlarına göre dış politika stratejisini belirlemelidir. Türkiye, yetersiz diplomat atamaları ve particilik anlayışıyla bu kötü sonucu yaratmıştır. Dileriz gelişmelerden ders çıkarıp doğru kararlar alma yoluna girerler. Umudumuz ülke içinde ve dışında barış, istikrar, iş birliği ve refahtır. Geçmişe saplanıp kalmadan, geçmişten ders alınarak mutlu yarınları inşa etmektir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.