Ahmet Akın
Köşe Yazarı
Ahmet Akın
 

“Ted Gibi Konuş”

Teknoloji, Eğlence ve Dizayn sözcüklerinin baş harflerinden adını alan TED konferanslarının gördüğü ilgi bütün dünyada artarak sürüyor. “Paylaşmaya değer fikirler” sloganıyla anılan, insanları bu denli etkileyen 18 dakikalık TED konuşmaları internette 4 milyardan fazla izlendi. Carmine Gallo bu kitabında topluluk önünde konuşmanın 9 sırrını açıklıyor: İçinizdeki Ustayı Çıkarın: Konunuzla coşkulu, tutkulu ve anlamlı bir bağ kurarsanız dinleyicilerinizi ikna etmek ve ilham vermek için çok daha fazla şansınız olur. Hikaye Anlatma Sanatında Ustalaşın: Beyin taramaları, hikaye anlatmanın insan beynini stimüle edip (uyarıp) meşgul ettiğini, konuşmacının izleyiciyle bağ kurup izleyicinin konuşmacının görüşüne katılmasını çok daha olası kılacağını gösterir. Sohbet Edin: Durmaksızın prova yapın ve içeriğinizi öyle içselleştirin ki, sunumu yakın bir arkadaşınızla sohbet eder gibi rahatça yapabilin. Gerçek ikna, dinleyenlerinizle duygusal bir ahenk yakaladıktan ve güvenlerini kazandıktan sonra olur. Eğer sesiniz, jestleriniz ve beden diliniz sözlerinizle uyumsuzsa dinleyiciniz mesajınıza güvenmeyecektir. Bana Yeni Bir Şey Öğretin: İzleyicinize tamamen yeni, farklı paketlenmiş ya da eski problemi çözmenin taze ve yeni bir yolunu bulun. İnsan beyni yeniliği sever. Bir sunumda tanıdık olmayan, alışılmamış ya da umulmadık bir unsur izleyicinin ilgisini çeker, onları daha önce yerleşmiş kavramlardan silkeler ve çabucak, dünyaya yeni bir bakış kazandırır. Ağızları Açık Bırakan Anlar Yaratın: Bir sunumda ağızları açık bırakacak an, sunumu yapanın şok eden, çarpıcı ya da şaşırtıcı bir an sunmasıdır ve bu o kadar etkileyici ve unutulmazdır ki, dinleyicinin ilgisini çeker ve sunum bittikten sonra da uzun zaman hatırlanır. İnsanlar canlı olayları hatırlar sıradan olayları unutur. Neşelenin: Kendinizi (ya da konunuzu) çok ciddiye almayın. Mizah, savunmaları azaltarak izleyicinizi mesajınıza daha açık hale getirir. Ayrıca sizin daha sevimli görünmenizi sağlar ve insanlar hoşlandıkları biriyle iş yapmaya ya da onu desteklemeye daha isteklidirler. 18 Dakika Kuralına Bağlı Kalın: 18 dakika bir sunum için ideal uzunluktur. Eğer daha uzun bir sunum yapmanız gerekiyorsa, içine her 10 dakikada bir yumuşak aralar (hikayeler, videolar, gösteriler) katın. Üç kuralını uygulayın. “Üç Kuralı” basit olarak, insanların üç parça bilgiyi gayet iyi hatırlayabilmeleri demektir. Çoklu Duyusal Deneyimlerle Zihinsel Bir Resim Boyayın: Birden fazla duyuya hitap eden unsurlarla sunum yapın; görüntü, ses, dokunuş, tat ve koku. Beyin sıkıcı şeylerle ilgilenmez. Karşınızda büyüleyici görüntüler, çekici videolar, ilginç sahne malzemeleri, güzel sözler ve hikayeyi hayata geçiren birden fazla ses varsa sıkılmak neredeyse olanaksızdır. Şeridinizde Kalın: Özgün, açık ve şeffaf olun. Çoğu insan bir sahtekarı saptayabilir. Eğer olmadığınız bir şey ya da biri olmaya çalışırsanız izleyicinizin güvenini kazanamazsınız.   Unutmayın, fikirler yirmi birinci yüzyılın geçer akçesidir. Fikirleriniz  hayatınızın yönünü ve dünyayı değiştirebilir. Hiçbir şeyin –olumsuz etiketler dahil- yolunuza çıkmasına izin vermeyin.  
Ekleme Tarihi: 18 Şubat 2019 - Pazartesi

“Ted Gibi Konuş”

Teknoloji, Eğlence ve Dizayn sözcüklerinin baş harflerinden adını alan TED konferanslarının gördüğü ilgi bütün dünyada artarak sürüyor. “Paylaşmaya değer fikirler” sloganıyla anılan, insanları bu denli etkileyen 18 dakikalık TED konuşmaları internette 4 milyardan fazla izlendi.

Carmine Gallo bu kitabında topluluk önünde konuşmanın 9 sırrını açıklıyor:

  1. İçinizdeki Ustayı Çıkarın: Konunuzla coşkulu, tutkulu ve anlamlı bir bağ kurarsanız dinleyicilerinizi ikna etmek ve ilham vermek için çok daha fazla şansınız olur.
  2. Hikaye Anlatma Sanatında Ustalaşın: Beyin taramaları, hikaye anlatmanın insan beynini stimüle edip (uyarıp) meşgul ettiğini, konuşmacının izleyiciyle bağ kurup izleyicinin konuşmacının görüşüne katılmasını çok daha olası kılacağını gösterir.
  3. Sohbet Edin: Durmaksızın prova yapın ve içeriğinizi öyle içselleştirin ki, sunumu yakın bir arkadaşınızla sohbet eder gibi rahatça yapabilin. Gerçek ikna, dinleyenlerinizle duygusal bir ahenk yakaladıktan ve güvenlerini kazandıktan sonra olur. Eğer sesiniz, jestleriniz ve beden diliniz sözlerinizle uyumsuzsa dinleyiciniz mesajınıza güvenmeyecektir.
  4. Bana Yeni Bir Şey Öğretin: İzleyicinize tamamen yeni, farklı paketlenmiş ya da eski problemi çözmenin taze ve yeni bir yolunu bulun. İnsan beyni yeniliği sever. Bir sunumda tanıdık olmayan, alışılmamış ya da umulmadık bir unsur izleyicinin ilgisini çeker, onları daha önce yerleşmiş kavramlardan silkeler ve çabucak, dünyaya yeni bir bakış kazandırır.
  5. Ağızları Açık Bırakan Anlar Yaratın: Bir sunumda ağızları açık bırakacak an, sunumu yapanın şok eden, çarpıcı ya da şaşırtıcı bir an sunmasıdır ve bu o kadar etkileyici ve unutulmazdır ki, dinleyicinin ilgisini çeker ve sunum bittikten sonra da uzun zaman hatırlanır. İnsanlar canlı olayları hatırlar sıradan olayları unutur.
  6. Neşelenin: Kendinizi (ya da konunuzu) çok ciddiye almayın. Mizah, savunmaları azaltarak izleyicinizi mesajınıza daha açık hale getirir. Ayrıca sizin daha sevimli görünmenizi sağlar ve insanlar hoşlandıkları biriyle iş yapmaya ya da onu desteklemeye daha isteklidirler.
  7. 18 Dakika Kuralına Bağlı Kalın: 18 dakika bir sunum için ideal uzunluktur. Eğer daha uzun bir sunum yapmanız gerekiyorsa, içine her 10 dakikada bir yumuşak aralar (hikayeler, videolar, gösteriler) katın. Üç kuralını uygulayın. “Üç Kuralı” basit olarak, insanların üç parça bilgiyi gayet iyi hatırlayabilmeleri demektir.
  8. Çoklu Duyusal Deneyimlerle Zihinsel Bir Resim Boyayın: Birden fazla duyuya hitap eden unsurlarla sunum yapın; görüntü, ses, dokunuş, tat ve koku. Beyin sıkıcı şeylerle ilgilenmez. Karşınızda büyüleyici görüntüler, çekici videolar, ilginç sahne malzemeleri, güzel sözler ve hikayeyi hayata geçiren birden fazla ses varsa sıkılmak neredeyse olanaksızdır.
  9. Şeridinizde Kalın: Özgün, açık ve şeffaf olun. Çoğu insan bir sahtekarı saptayabilir. Eğer olmadığınız bir şey ya da biri olmaya çalışırsanız izleyicinizin güvenini kazanamazsınız.

 

Unutmayın, fikirler yirmi birinci yüzyılın geçer akçesidir. Fikirleriniz  hayatınızın yönünü ve dünyayı değiştirebilir. Hiçbir şeyin –olumsuz etiketler dahil- yolunuza çıkmasına izin vermeyin.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.