Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

ABD- Çin ticaret kavgası, Huawei meydan savaşına döner mi?

Önceki makalede daha fazla mal alıp, çok daha az mal satabilen ABD' nin Çin' e karşı Trump ile başlayan ve gümrük duvarları etrafında dönüp dolaşan kavgayı özetlemeye çalışmıştım. 2019 yılının ilk aylarına kadar ABD hangi hamleyi yaparsa yapsın, bir sonraki adıma hazır Çin buluyordu karşısında… Dünya ticaretine entegre amaçlı ilk açılımı başlattığında en büyük avantajı ucuz emek gücü olan Çin, sonraki safhada bu dinamiği teknolojiyle entegre ederek, yakaladığı büyüme ivmesini bilişimle de pekiştirip her alanda ABD' ye kafa tutacak konuma doğru ilerlemekte olduğunu gösterdi. Ve refahı arttıran ihracat odaklı büyümede en büyük partner, Trump' ın çabalarına karşı 2018 itibariyle de ABD oldu. Yıllar itibariyle akıl almaz biçimde artan ve durmadan Çin lehine gelişen dış ticaret dengesinin nerede duracağı, işin nereye varacağı bugün de tam olarak bilinmiyor. Örneğin 2017' de Çin ABD' ye 375 milyar dolarlık mal satıp 130 milyar dolarlık mal alırken, Trump' ın iyice dizginleri ele aldığı 2018' de Çin' in ABD' ye yönelik ihracatı 480 milyar dolara, ABD' den yapılan ithalat ise 155 milyara çıktı. İhracat 105 milyar dolar artarken, ithalat artışı 25 milyar dolarla sınırlı kaldı… İşte Trump' ı çileden çıkaran da Çin' in ağız dalaşına girmeden, hep alttan alıyor görüntüsüyle bildiğini okuması oldu… Çin' e karşı gümrük duvarlarının işlemediğini, o silaha karşı Çin' in anında para birimi Yuan kuruyla oynamak ve benzeri örtülü ihracat teşvikleriyle oyunu tersine çevirdiğini görünce çok daha farklı bir cezalandırma yöntemini geçtiğimiz günlerde uygulamaya koydu.. Patent ve yazılım hırsızlığıyla suçladığı Çin' li firmalara karşı ABD' li firmaları devreye sokup, gizli açık bir takım ambargo kokan müeyyidelerin birbiri peşi sıra devreye girmesi böylece başladı. Burada hedefin ana merkezine, akıllı telefon pazarına gecikmeyle girse de fırtına gibi esen Huawei  koyulmuş görünüyor… Huawei' nin hedefe koyulduğunun ilk işareti, mali işler direktörü Meng Wanzhou' nun ABD isteğiyle ve 'ABD' nin İran' a koyduğu yaptırımları delme girişiminin başında olduğu' gerekçesiyle Kanada' da tutuklanmasıyla görüldü. Aralık 2018 başındaki tutuklamayı özel ve farklı kılan mali işler direktörü genç kızın kimliği oldu. Wanzhou, Huawei kurucusu ve patronu Ren Zhengfei' nin kızıydı. İki günlük gözaltı ardından mahkemeye çıkarılan Wanzhou 10 milyon Kanada dolarlık kefalet karşılığı serbest bırakıldı ama küresel ticaret savaşını izleyen herkes işin burada durmayacağını, savaşa dönmekte olan kavganın büyüyeceğini biliyordu. Öyle de oldu. Mart 2019' da ABD ve Kanada Huawei ürünlerinin devlet kurumlarında ve bu kurumlarla çalışan tüm şirketlerde kullanımını yasakladığını duyurdu. Asıl öldürücü darbe ise Google' den geldi. Son yıllarda pazarları kasıp kavuran ve tüm dünya tüketicilerinin yönelmeye başladığı Huawei akıllı cep telefonlarını kısa sürede küresel pazarların dışına itecek bir hamleydi bu. Google, ABD hükümetinin yaptırım kararına uyacağını ve bundan böyle Huawei telefonlarına Android uygulama hizmetlerini vermeyeceğini duyurdu. Bunun nasıl bir öldürücü darbe riski taşıdığını anlatmak için Google play' in sunduğu birkaç örneğe bakmak yetiyor. Örneğin Youtube, örneğin mağazada paralı, parasız sunulan tüm uygulamalar, örneğin dosyalarınızı bulutta saklamanızı sağlayan Drive ve fotoğraf, videolarınızı ömür boyu erişiminize açık biçimde tutan fotoğraf albümü… Ve özellikle de günümüz e-posta adresi edinenlerin neredeyse tamamının (son rakam 88' lerde olduğunu gösteriyor) kullandığı g-mail posta servisi… Peki, Trump perde önünde görünse de, ABD' nin kurucu aklı dediğimiz gerçek devlet kurumları ve güç odakları (Establishment) neden Huawei' yi düşman konumuna oturttu ve aslında uzun vadede Google gibi bir şirketi bile rahatsız edecek bir büyük savaşı başlattı? Ortaya çıkan kavga, kendi şirketlerini koruma ve akıllı telefonlarla Afrika çöllerinden Hindistan varoşlarına kadar her yana akıllı telefonlarla yayılan  teknoloji bağımlılığının oyun kuruculuğunu başka ülkelere kaptırmama gibi nedenlere dayansa, Huawei' den önce, Samsung' un devrilmesi gerekmez mi? O halde Huawei' yi farklı kılan başka bir neden var.. O nedenin ne olduğuna gelince… Yanıtı birkaç cümleyle verilmeyecek kadar uzun… Bu nedenle yanıtı ve yanıtın özünü oluşturan 5G teknolojisini, teknolojinin günlük hayatımızdan başlayarak dünyayı nasıl değiştireceğini anlatmayı bir başka makalede deneyeceğim… Abdullah Ayan
Ekleme Tarihi: 10 Haziran 2019 - Pazartesi

ABD- Çin ticaret kavgası, Huawei meydan savaşına döner mi?

Önceki makalede daha fazla mal alıp, çok daha az mal satabilen ABD' nin Çin' e karşı Trump ile başlayan ve gümrük duvarları etrafında dönüp dolaşan kavgayı özetlemeye çalışmıştım.

2019 yılının ilk aylarına kadar ABD hangi hamleyi yaparsa yapsın, bir sonraki adıma hazır Çin buluyordu karşısında…

Dünya ticaretine entegre amaçlı ilk açılımı başlattığında en büyük avantajı ucuz emek gücü olan Çin, sonraki safhada bu dinamiği teknolojiyle entegre ederek, yakaladığı büyüme ivmesini bilişimle de pekiştirip her alanda ABD' ye kafa tutacak konuma doğru ilerlemekte olduğunu gösterdi.

Ve refahı arttıran ihracat odaklı büyümede en büyük partner, Trump' ın çabalarına karşı 2018 itibariyle de ABD oldu. Yıllar itibariyle akıl almaz biçimde artan ve durmadan Çin lehine gelişen dış ticaret dengesinin nerede duracağı, işin nereye varacağı bugün de tam olarak bilinmiyor.

Örneğin 2017' de Çin ABD' ye 375 milyar dolarlık mal satıp 130 milyar dolarlık mal alırken, Trump' ın iyice dizginleri ele aldığı 2018' de Çin' in ABD' ye yönelik ihracatı 480 milyar dolara, ABD' den yapılan ithalat ise 155 milyara çıktı. İhracat 105 milyar dolar artarken, ithalat artışı 25 milyar dolarla sınırlı kaldı…

İşte Trump' ı çileden çıkaran da Çin' in ağız dalaşına girmeden, hep alttan alıyor görüntüsüyle bildiğini okuması oldu…

Çin' e karşı gümrük duvarlarının işlemediğini, o silaha karşı Çin' in anında para birimi Yuan kuruyla oynamak ve benzeri örtülü ihracat teşvikleriyle oyunu tersine çevirdiğini görünce çok daha farklı bir cezalandırma yöntemini geçtiğimiz günlerde uygulamaya koydu..

Patent ve yazılım hırsızlığıyla suçladığı Çin' li firmalara karşı ABD' li firmaları devreye sokup, gizli açık bir takım ambargo kokan müeyyidelerin birbiri peşi sıra devreye girmesi böylece başladı.

Burada hedefin ana merkezine, akıllı telefon pazarına gecikmeyle girse de fırtına gibi esen Huawei  koyulmuş görünüyor…

Huawei' nin hedefe koyulduğunun ilk işareti, mali işler direktörü Meng Wanzhou' nun ABD isteğiyle ve 'ABD' nin İran' a koyduğu yaptırımları delme girişiminin başında olduğu' gerekçesiyle Kanada' da tutuklanmasıyla görüldü.

Aralık 2018 başındaki tutuklamayı özel ve farklı kılan mali işler direktörü genç kızın kimliği oldu. Wanzhou, Huawei kurucusu ve patronu Ren Zhengfei' nin kızıydı. İki günlük gözaltı ardından mahkemeye çıkarılan Wanzhou 10 milyon Kanada dolarlık kefalet karşılığı serbest bırakıldı ama küresel ticaret savaşını izleyen herkes işin burada durmayacağını, savaşa dönmekte olan kavganın büyüyeceğini biliyordu.

Öyle de oldu. Mart 2019' da ABD ve Kanada Huawei ürünlerinin devlet kurumlarında ve bu kurumlarla çalışan tüm şirketlerde kullanımını yasakladığını duyurdu. Asıl öldürücü darbe ise Google' den geldi. Son yıllarda pazarları kasıp kavuran ve tüm dünya tüketicilerinin yönelmeye başladığı Huawei akıllı cep telefonlarını kısa sürede küresel pazarların dışına itecek bir hamleydi bu.

Google, ABD hükümetinin yaptırım kararına uyacağını ve bundan böyle Huawei telefonlarına Android uygulama hizmetlerini vermeyeceğini duyurdu.

Bunun nasıl bir öldürücü darbe riski taşıdığını anlatmak için Google play' in sunduğu birkaç örneğe bakmak yetiyor. Örneğin Youtube, örneğin mağazada paralı, parasız sunulan tüm uygulamalar, örneğin dosyalarınızı bulutta saklamanızı sağlayan Drive ve fotoğraf, videolarınızı ömür boyu erişiminize açık biçimde tutan fotoğraf albümü… Ve özellikle de günümüz e-posta adresi edinenlerin neredeyse tamamının (son rakam 88' lerde olduğunu gösteriyor) kullandığı g-mail posta servisi…

Peki, Trump perde önünde görünse de, ABD' nin kurucu aklı dediğimiz gerçek devlet kurumları ve güç odakları (Establishment) neden Huawei' yi düşman konumuna oturttu ve aslında uzun vadede Google gibi bir şirketi bile rahatsız edecek bir büyük savaşı başlattı?

Ortaya çıkan kavga, kendi şirketlerini koruma ve akıllı telefonlarla Afrika çöllerinden Hindistan varoşlarına kadar her yana akıllı telefonlarla yayılan  teknoloji bağımlılığının oyun kuruculuğunu başka ülkelere kaptırmama gibi nedenlere dayansa, Huawei' den önce, Samsung' un devrilmesi gerekmez mi?

O halde Huawei' yi farklı kılan başka bir neden var..

O nedenin ne olduğuna gelince…

Yanıtı birkaç cümleyle verilmeyecek kadar uzun…

Bu nedenle yanıtı ve yanıtın özünü oluşturan 5G teknolojisini, teknolojinin günlük hayatımızdan başlayarak dünyayı nasıl değiştireceğini anlatmayı bir başka makalede deneyeceğim…

Abdullah Ayan

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.