Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Adayları Bekleyen Büyük Sorun

“ Bir metre iş yapmayı; bir kilometre söz vermeye değişmem” J. Howell      Malum günümüzün en hayati derdidir işsizlik. İşsizlik; tüm toplumsal sorunların ana tetikleyicisi olarak her daim gündemde. Kapitalizmin ve sanayileşmenin yerleşemediği, gelişimini tamamlayamadığı ülkelerde, işsizlik en hayati sorundur. Özel mülkiyetin, burjuva sınıfının geç oluştuğu; girişimciliğin daha yeni yeni keşfedildiği ülkemizde; hemen her şey devletten dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşlarından, belediyelerden beklenir. İşte o yüzden devlet kurumları Türkiye’de en büyük işverendir.     Belediyeler ‘devlete kapağı atmanın’ en kolay ve kısa yolunu oluşturmuş bugüne değin. Siyasetin; sözünün en çok geçtiği ‘adamcılığın’ tavan yaptığı yerlerdir belediyeler. Seçimlerde bir- iki flama salla, üç-beş toplantıda boy göster, face’de birkaç resim paylaş işte en büyük destekçi sensindir. Hele bir de atadan-babadan partiliysen hiç durma! Hal böyle olunca belediyenin en ‘manzaralı’ yeri sana ananın ak sütü gibi helaldir (!)      İşte bizim millet böyle algılıyor siyaseti, belediyeciliği…Onlar için belediye iş kapısıdır. Önünü arkasını düşünmez sadece ister. Belediye iş kapısı mı?      Hem evet hem hayır. Evet; belediyeler işlerini yürütmek için insanları işe alır çalıştırır. Yan kuruluşları ve ihale verdiği müteahhitler aracılığıyla bir kısım insanı iş imkanına kavuşturur. Hayır; belediyeler yan kuruluşlar ve müteahhitler dahil, Mersin’in en önemli sorununa tek başlarına çare olamaz. Belediyelerin şu anki yoğun iş talebini karşılamak için ne o boş kadroları ne o kadar insana gereksinimleri ne de bu yoğunluktaki talebi kaldıracak bütçeleri var.     Bir ulusal tv  kanalında üç adayımız Seçer, Tuna, Kocamaz tanıtım programına çıktılar. Bu yayın şehrimizde oldukça ilgi çekti. Sürenin kısalığı, sunucunun manidar soruları, projeleri anlatmaya yeterli zamanın kalmayışı eleştiri aldı. Ancak üç aday da yatırım ve istihdam konusunda birbirleriyle benzer düşünüyor. “Yatırımcıyı Mersin’e çekmek ve onların yapacakları yatırımlar sayesinde istihdam alanlarının oluşmasına yardımcı olmalıyız” ana düşüncesinde buluşuyorlar. Belli ki başkan adaylarımız konunun vahametinin farkında. Öyle tahmin ediyorum ki; tüm Türkiye genelinde başkanlar aynı dertten muzdarip.     Ancak yatırımcılar ve girişimciler çekilebildiği oranda işsizlik azaltılabilir. Fakat yatırımcı çekmek yatırım iklimi oluşturmak meşakkatli bir uğraş. Yatırımcı dostu politikaların hayata geçirilmesi lazım. Ayrıca bu tecrübe, profesyonellik de gerektiriyor.    Yatırıma davet var, davet var olmasına var da ne hikmetse yatırım bir türlü gelmiyor. Heyetler gelip gidiyor ama arkası ne yazık ki; gelmiyor. Türkiye; hep gelişmekte olan ülke olarak bilinir. Gelişmekte olan Türkiye… İşte Mersin’de bunun bir benzeri olarak devamlı yatırım yapılacak şehir diye anılır. Yatırım derken şehrin çehresini değiştirecek ona sınıf atlatacak yatırımlardan bahsediyorum. AVM dışındaki yatırımları bilhassa görmek isteriz. Mersinli çiftçinin ürettiklerini işleyecek, katma değer yaratacak modern, tarıma dayalı sanayi tesisleri öncelikli olmalı.     Toplumsal barışın; en önemli ayağını işsizlikle mücadele oluşturur. Yeni dönemde beklentimiz; geçmiş zamanın ihmallerinin biran önce telafi edilmesidir. Fakat hiçbir adayın da elinde sihirli değnek bulunmadığını kabullenmeliyiz.     Önce Çukurova havalimanının, şimdide geçen aralık ayında temelinin atılması beklenen raylı sistemin Ankara’nın tasarruf önlemlerine takılması kötü haberdir ve işsizliğin azalması noktasında olumsuz etki yaratır.              O bakımdan Ankara ile işleri düzeltecek, devlet yatırımlarının kesilmesinin önüne geçebilecek adayın; parti gözetmeksizin seçilmesi Mersin’in yararınadır.                                                                                                                                                    
Ekleme Tarihi: 06 Şubat 2019 - Çarşamba

Adayları Bekleyen Büyük Sorun

“ Bir metre iş yapmayı; bir kilometre söz vermeye değişmem” J. Howell

 

   Malum günümüzün en hayati derdidir işsizlik. İşsizlik; tüm toplumsal sorunların ana tetikleyicisi olarak her daim gündemde. Kapitalizmin ve sanayileşmenin yerleşemediği, gelişimini tamamlayamadığı ülkelerde, işsizlik en hayati sorundur. Özel mülkiyetin, burjuva sınıfının geç oluştuğu; girişimciliğin daha yeni yeni keşfedildiği ülkemizde; hemen her şey devletten dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşlarından, belediyelerden beklenir. İşte o yüzden devlet kurumları Türkiye’de en büyük işverendir.

    Belediyeler ‘devlete kapağı atmanın’ en kolay ve kısa yolunu oluşturmuş bugüne değin. Siyasetin; sözünün en çok geçtiği ‘adamcılığın’ tavan yaptığı yerlerdir belediyeler. Seçimlerde bir- iki flama salla, üç-beş toplantıda boy göster, face’de birkaç resim paylaş işte en büyük destekçi sensindir. Hele bir de atadan-babadan partiliysen hiç durma! Hal böyle olunca belediyenin en ‘manzaralı’ yeri sana ananın ak sütü gibi helaldir (!)

     İşte bizim millet böyle algılıyor siyaseti, belediyeciliği…Onlar için belediye iş kapısıdır. Önünü arkasını düşünmez sadece ister. Belediye iş kapısı mı?

     Hem evet hem hayır. Evet; belediyeler işlerini yürütmek için insanları işe alır çalıştırır. Yan kuruluşları ve ihale verdiği müteahhitler aracılığıyla bir kısım insanı iş imkanına kavuşturur. Hayır; belediyeler yan kuruluşlar ve müteahhitler dahil, Mersin’in en önemli sorununa tek başlarına çare olamaz. Belediyelerin şu anki yoğun iş talebini karşılamak için ne o boş kadroları ne o kadar insana gereksinimleri ne de bu yoğunluktaki talebi kaldıracak bütçeleri var.

    Bir ulusal tv  kanalında üç adayımız Seçer, Tuna, Kocamaz tanıtım programına çıktılar. Bu yayın şehrimizde oldukça ilgi çekti. Sürenin kısalığı, sunucunun manidar soruları, projeleri anlatmaya yeterli zamanın kalmayışı eleştiri aldı. Ancak üç aday da yatırım ve istihdam konusunda birbirleriyle benzer düşünüyor. “Yatırımcıyı Mersin’e çekmek ve onların yapacakları yatırımlar sayesinde istihdam alanlarının oluşmasına yardımcı olmalıyız” ana düşüncesinde buluşuyorlar. Belli ki başkan adaylarımız konunun vahametinin farkında. Öyle tahmin ediyorum ki; tüm Türkiye genelinde başkanlar aynı dertten muzdarip.

    Ancak yatırımcılar ve girişimciler çekilebildiği oranda işsizlik azaltılabilir. Fakat yatırımcı çekmek yatırım iklimi oluşturmak meşakkatli bir uğraş. Yatırımcı dostu politikaların hayata geçirilmesi lazım. Ayrıca bu tecrübe, profesyonellik de gerektiriyor.

   Yatırıma davet var, davet var olmasına var da ne hikmetse yatırım bir türlü gelmiyor. Heyetler gelip gidiyor ama arkası ne yazık ki; gelmiyor. Türkiye; hep gelişmekte olan ülke olarak bilinir. Gelişmekte olan Türkiye… İşte Mersin’de bunun bir benzeri olarak devamlı yatırım yapılacak şehir diye anılır. Yatırım derken şehrin çehresini değiştirecek ona sınıf atlatacak yatırımlardan bahsediyorum. AVM dışındaki yatırımları bilhassa görmek isteriz. Mersinli çiftçinin ürettiklerini işleyecek, katma değer yaratacak modern, tarıma dayalı sanayi tesisleri öncelikli olmalı.

    Toplumsal barışın; en önemli ayağını işsizlikle mücadele oluşturur. Yeni dönemde beklentimiz; geçmiş zamanın ihmallerinin biran önce telafi edilmesidir. Fakat hiçbir adayın da elinde sihirli değnek bulunmadığını kabullenmeliyiz.

    Önce Çukurova havalimanının, şimdide geçen aralık ayında temelinin atılması beklenen raylı sistemin Ankara’nın tasarruf önlemlerine takılması kötü haberdir ve işsizliğin azalması noktasında olumsuz etki yaratır.         

    O bakımdan Ankara ile işleri düzeltecek, devlet yatırımlarının kesilmesinin önüne geçebilecek adayın; parti gözetmeksizin seçilmesi Mersin’in yararınadır.

 

 

                                                                                                                           

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.