Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Merkez Ülke Türkiye

‘Enseyi karartmayın, insanlık kötüye evirilmez’     Girişteki özlü sözü Çetin Altan bir deyim olarak literatüre kazandırmıştır. Altan, sözün kökenini şöyle açıklıyor: “ Rumelililer, efkarlı gördüklerine ‘enseyi karartma’ derlerdi. Yüz zaten kararabileceği kadar kararıyordu. Oysa kara enseye de geçti mi artık iflah olmak hiç kolay değildi.” Altan, Rumeli özdeyişini yazılarının sonuna koyardı. Hatta şu ilaveyi de yaparak: “Enseyi karartmayın, insanlık geriye evirilmez.” Burada geleceğe olan güven vurgulanırdı. İnsanlık kötüye gitmez, Türkiye kötüye gitmez, gidemez umudu aşılamaktı okuyucularına…   Bol türbülanslı, zamlı, ölümlü, yıkımlı günlerde insanların içi karardı, umutları azaldı. Ama ben de diyorum ki dünya durdukça, nefes aldıkça umut vardır, çareler bulunur. ‘Her iyilikte bir kötülük, her kötülükte bir iyilik vardır’ sözünde olduğu gibi. Bir olgunun tek başına tamamen kötü ya da iyi olması düşünülmemelidir. Güncel savaş meselesi örneğin, birçok felaketi getiriyor ama bazı şeylerin düzelmesi için de kaçınılmaz fırsatlar sunuyor.’Yaratıcı yıkımlar’ teorisini bilirsiniz. Yeni bir düzen inşa etmek için, eski düzenin yıkılması gerekiyor.   Savaşın çıktığı ilk günlerde büyük hayal kırıklığı ve üzüntü hakimdi. Bir aya yaklaşan süreçte, yeni duruma alışıldı desek yeridir. İnsan öyle bir varlıktır ki olası tüm senaryolara uyum sağlar. Savaşın vurduğu insanların acısını paylaşmakla beraber, ülkemiz için buradan ne gibi sonuçlar çıkartabiliriz ona da odaklanmak lazım. En başta kayıplar konuşuldu ki doğrudur. Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna ile 40 milyar dolarlık bir ticaret hacmi var. Ayrıca azımsanmayacak ölçüde turizm gelirleri var her iki ülkeden.   İthal ettiğimiz ürünlerin hem enerji kolunda hem gıda kolunda, vatandaşın cebine doğrudan etkileri var. Kriz bize pahalılık olarak yansıdı. Fakat Türkiye’nin takındığı tarafsız durum ve arabulucu rolü ve ambargolara katılmayışının birçok açıdan olumlu yansımaları var. Türkiye bu tarafsız tutumunu olabildiğince sürdürmelidir. Zira yakın zamanda ABD’den ‘ambargolara katıl’ baskısı gelecektir.   Türkiye bugünkü duruşuyla son yılların en başarılı dış politikasını yürütüyor. Mart ayı baş döndürücü diplomatik temaslara sahne oldu. Türkiye adeta dünya liderlerinin uğrak yeri oldu. Yüz yüze görüşmelere telefon diplomasisini de eklersek, çok büyük bir çaba gösterildiği çıkar ortaya. Halihazırda Türkiye, dünyada diplomatik temsilcilik sayısı bakımından ilk beş ülke arasındadır. Tüm bu hamleler ve coğrafyası Türkiye’yi bir merkez ülke konumuna sokuyor. Merkez ülke Türkiye bunun semeresini artık almak durumundadır.   Yakın coğrafyamızda çıkan her savaş çoğunlukla olumsuz etkiler taşıdı. Lübnan iç savaşı, İran-Irak savaşı, Körfez savaşı ve son olarak da Suriye savaşlarının olası avantajlarını yeterince değerlendiremeyen Türkiye, Rusya- Ukrayna savaşıyla doğacak yeni dünya düzeninin en önemli ülkesi konumuna yükseliyor. Türkiye ihracat ve lojistikte fırsatlar yakalayabilir. Pandemi döneminde başlayan ve savaş ortamıyla devam eden, Çin ile Avrupa arasındaki tedarik noktasında, Avrupalı tedarikçilerin Türkiye’ye yönelme trendi hızlanacaktır.   Rusya hava sahasının Türk uçaklarına açık olduğu sürece, Türk hava kargo şirketleri bundan azami kazanç sağlayacaktır. Rusya’dan çekilen 5 bin Batılı şirketin bir kısmının da Türkiye’yi yeni üs olarak seçme ihtimali belirmiştir. Ayrıca Rus şirketleri ve iş insanları, Batı’nın kendilerine koyduğu ambargoları Türkiye üzerinden, Türk şirketleri ile ortaklıklarla vb. enstrümanlarla dolanmak istemektedirler.   Türkiye, eski hatalarından arındığı müddetçe ve en önemlisi içeride birliğini sağladığı sürece, finansal istikrarını koruyarak, liyakata önem vererek, üretimde girdi maliyetlerini düşürerek, çiftçisini doğru biçimde destekleyerek, vatandaşına şeffaf davranarak ve doğru ve yerinde bilgilendirmeler yaparak, vatandaşıyla barışık yaşayarak, tüm dünyadan yatırım çekebilir. İçinde bulunduğu ve liderlik yaptığı ittifakları, oluşumları tahkim ederek yoluna güvenli şekilde devam edebilir.   
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2022 - Pazartesi

Merkez Ülke Türkiye

‘Enseyi karartmayın, insanlık kötüye evirilmez’

 

  Girişteki özlü sözü Çetin Altan bir deyim olarak literatüre kazandırmıştır. Altan, sözün kökenini şöyle açıklıyor: “ Rumelililer, efkarlı gördüklerine ‘enseyi karartma’ derlerdi. Yüz zaten kararabileceği kadar kararıyordu. Oysa kara enseye de geçti mi artık iflah olmak hiç kolay değildi.” Altan, Rumeli özdeyişini yazılarının sonuna koyardı. Hatta şu ilaveyi de yaparak: “Enseyi karartmayın, insanlık geriye evirilmez.” Burada geleceğe olan güven vurgulanırdı. İnsanlık kötüye gitmez, Türkiye kötüye gitmez, gidemez umudu aşılamaktı okuyucularına…

  Bol türbülanslı, zamlı, ölümlü, yıkımlı günlerde insanların içi karardı, umutları azaldı. Ama ben de diyorum ki dünya durdukça, nefes aldıkça umut vardır, çareler bulunur. ‘Her iyilikte bir kötülük, her kötülükte bir iyilik vardır’ sözünde olduğu gibi. Bir olgunun tek başına tamamen kötü ya da iyi olması düşünülmemelidir. Güncel savaş meselesi örneğin, birçok felaketi getiriyor ama bazı şeylerin düzelmesi için de kaçınılmaz fırsatlar sunuyor.’Yaratıcı yıkımlar’ teorisini bilirsiniz. Yeni bir düzen inşa etmek için, eski düzenin yıkılması gerekiyor.

  Savaşın çıktığı ilk günlerde büyük hayal kırıklığı ve üzüntü hakimdi. Bir aya yaklaşan süreçte, yeni duruma alışıldı desek yeridir. İnsan öyle bir varlıktır ki olası tüm senaryolara uyum sağlar. Savaşın vurduğu insanların acısını paylaşmakla beraber, ülkemiz için buradan ne gibi sonuçlar çıkartabiliriz ona da odaklanmak lazım. En başta kayıplar konuşuldu ki doğrudur. Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna ile 40 milyar dolarlık bir ticaret hacmi var. Ayrıca azımsanmayacak ölçüde turizm gelirleri var her iki ülkeden.

  İthal ettiğimiz ürünlerin hem enerji kolunda hem gıda kolunda, vatandaşın cebine doğrudan etkileri var. Kriz bize pahalılık olarak yansıdı. Fakat Türkiye’nin takındığı tarafsız durum ve arabulucu rolü ve ambargolara katılmayışının birçok açıdan olumlu yansımaları var. Türkiye bu tarafsız tutumunu olabildiğince sürdürmelidir. Zira yakın zamanda ABD’den ‘ambargolara katıl’ baskısı gelecektir.

  Türkiye bugünkü duruşuyla son yılların en başarılı dış politikasını yürütüyor. Mart ayı baş döndürücü diplomatik temaslara sahne oldu. Türkiye adeta dünya liderlerinin uğrak yeri oldu. Yüz yüze görüşmelere telefon diplomasisini de eklersek, çok büyük bir çaba gösterildiği çıkar ortaya. Halihazırda Türkiye, dünyada diplomatik temsilcilik sayısı bakımından ilk beş ülke arasındadır. Tüm bu hamleler ve coğrafyası Türkiye’yi bir merkez ülke konumuna sokuyor. Merkez ülke Türkiye bunun semeresini artık almak durumundadır.

  Yakın coğrafyamızda çıkan her savaş çoğunlukla olumsuz etkiler taşıdı. Lübnan iç savaşı, İran-Irak savaşı, Körfez savaşı ve son olarak da Suriye savaşlarının olası avantajlarını yeterince değerlendiremeyen Türkiye, Rusya- Ukrayna savaşıyla doğacak yeni dünya düzeninin en önemli ülkesi konumuna yükseliyor. Türkiye ihracat ve lojistikte fırsatlar yakalayabilir. Pandemi döneminde başlayan ve savaş ortamıyla devam eden, Çin ile Avrupa arasındaki tedarik noktasında, Avrupalı tedarikçilerin Türkiye’ye yönelme trendi hızlanacaktır.

  Rusya hava sahasının Türk uçaklarına açık olduğu sürece, Türk hava kargo şirketleri bundan azami kazanç sağlayacaktır. Rusya’dan çekilen 5 bin Batılı şirketin bir kısmının da Türkiye’yi yeni üs olarak seçme ihtimali belirmiştir. Ayrıca Rus şirketleri ve iş insanları, Batı’nın kendilerine koyduğu ambargoları Türkiye üzerinden, Türk şirketleri ile ortaklıklarla vb. enstrümanlarla dolanmak istemektedirler.

  Türkiye, eski hatalarından arındığı müddetçe ve en önemlisi içeride birliğini sağladığı sürece, finansal istikrarını koruyarak, liyakata önem vererek, üretimde girdi maliyetlerini düşürerek, çiftçisini doğru biçimde destekleyerek, vatandaşına şeffaf davranarak ve doğru ve yerinde bilgilendirmeler yaparak, vatandaşıyla barışık yaşayarak, tüm dünyadan yatırım çekebilir. İçinde bulunduğu ve liderlik yaptığı ittifakları, oluşumları tahkim ederek yoluna güvenli şekilde devam edebilir.   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.