Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

“ Mersin’in Kaderi ” Değişmeyecek !

Mersin bir çok önemli hayatî projesi sürüncemede kalmış, geciktirilmiş, engellenmiş ve elindeki imkanlara oranlı gelişememiş bir büyükşehir. Ülkenin bir bölgesindeki her sarsıcı olaydan sonra mutlaka yoğun bir göçe maruz kalan, fiziksel olarak sürekli büyüyen ama bu büyümeye eşlik etmesi gerekli sosyal, ekonomik, kentsel ve sanatsal alt yapıdan mahrum bırakılan; bunun da ötesinde son çeyrek asırdır merkezî hükümete muhalif bir yerel yönetim tercihi nedeniyle negatif ayrımcılığa uğramış bir büyükşehir (?)… Komşu büyükşehirlere kıyasla hâlâ sıradan bir kentsel gelişime sahiptir; meselâ ulaşım açısından ilkel bir dolmuş sistemini aşamamış, art arda 5 ayrı yönetim döneminde bu açıdan yıllar boşa harcanmıştır.   Serbest Bölgesi, Demiryolu, Otoyol bağlantıları, organize sanayi bölgeleri, modern spor tesisleri, 25 bin kişilik stadyumu, denizi, verimli tarım arazileri, doğal güzellikleri, Akdeniz’in en eski antik limanı, sanayi tesisleri, krater gölleri, ırmakları, zengin bitki örtüsü, kuş cenneti, şelaleleri, meraları, zengin tarihi eserleri, ormanları, yaylaları, kayak merkezi olabilecek yerleri, opera ve balesi, klasik Türk müziği korosu, yaylaları  olan bir kent düşünün.   Tüm bu zenginliklere rağmen yeterli gelişmeyi gösterememiş bir kent Mersin. *Hızlı trenin bağlantısından mahrum olduğu için İç Anadolu ile; *Akdeniz Sahil Yolu tamamlanmadığı için Güney Akdeniz Bölgesi ile; *Kıbrıs’a doğrudan ulaşım yapılmamasıyla Kıbrıs’la; *Ve yıllardır bitirilemeyen Havalimanı yüzünden tüm Anadolu ve Dünya ile ilişkisi kısıtlanmış bir zengin bölgedir.   20 yıldır iktidar partisinin yerel yönetim anlayışı ile tanışmamış ve iktidar partisinin nimetlerinden faydalanamamış bir kenttir Mersin. Bu bağlamda çok ilginç, garip bir kaderi yaşamıştır; 20 yılı aşkın bir dönemdir ülkeyi yöneten iktidar partisi, siyasetin rasyonel, akla uygun yöneliminin aksine, hep kazanamayacak adaylarla yerel seçime gitmiş, kazanılacağını gördüğü zaman da kaybedilmesi için çalışmıştır. Bu tespitim çok doğrudan gözlemime, tecrübeme ve bilgilerime dayanıyor. Kaldı ki sıradan her Mersinli hemşerim de kabul eder ki, bir tek Sn. Mustafa Sever’in adaylığında biraz iş ciddiye alınır gibi olunmuş, onun dışındaki her seçimde sırada adaylarla peşin bir kaybetme arzusu ortaya konmuştur Kaldı ki, o süreçte Bakan Yardımcısı olarak seçimlere giren Sn. Mustafa Sever yoğun çalışmalarında, ilişkilerinde ve sonuçta kaybetse de elde ettiği başarı düzeyinde hep yalnız bırakılmıştır; hatta kimi zaman çelmelenmiştir İşin özeti şudur: Ak Parti Mersin Büyükşehir Yönetimini istemiyor! Bunun için ya kaybedeceği çok açık sıradan isimleri sahneye sürüyor; ya da son dönemde olduğu gibi “Cumhur İttifakı” içindeki denge hesaplarına gönüllü olarak bu kenti feda ediyor. Oysa birazcık sokağın nabzını tutan herkesin bildiği üzere, halkın önemli bir bölümü, hiç olmazsa bir dönem de olsa iktidar partisinin  yerel yönetimi ile, onun çoğu büyükşehirde elle tutulur ölçüdeki başarılarıyla tanışmak istiyor. Siyasetin doğasında vardır; her iktidar hizmet tercihlerinde sınırlı da olsa seçime dönük bir hesap yapar; sabah akşam olur olmaz konularda muhalefet yapan bir yerel yönetimin başarılı olmasını elbette istemez. Bu konuda yapılan karşı eleştirilerin ise hayatın pratik akışında karşılığı yoktur. Geçen yerel seçimlerde Mersin Büyükşehir adaylığı MHP’ye bırakılmıştı; kaybedileceği açıktı ve ben bu konuda çok yazdım. Konu merkezî siyasetin çok ötesinde, bu güzel kente yakışır bir belediyecilikti; çok önemli projeler ilerlemiyordu, şehircilik altyapısı açısından komşu kentlere kıyasla onlarca yıl geride idik; ülke ortalamışın çok üzerinde göç alarak adeta obez bir şişme içinde kimliğini kaybetmiş bir Mersin söz konusu idi; ama siyasetin özel hesapları nedeniyle bu kent için kader öyle istiyordu; yani Ak Parti Mersin Büyükşehir Belediyesini istemiyordu! Nitekim, sorun devam ediyor; anlaşılıyor ki şu âna kadar Cumhur İttifakı içindeki pazarlıklar gereğince Mersin yine Ak Parti tarafından yönetilmeyecek; bir başka ifadeyle, Cumhur İttifakı  kaybedeceği belli  bir adayla  işi kapatacak!  *                     *                     * İktidar Partisi Mersin’in Aydıncık gibi çok küçük bir ilçenin dışında yalnızca Akdeniz Belediyesi’ne sahiptir; ancak burada iktidar belediyeciliğini gösterebilir. Peki orada ne yapılıyor? Halkın her konuda tasarruf yaptığı bu dönemde, en büyük eleştiri Devletin tasarruf yapmaması değil mi? Bu bağlamda, Akdeniz Belediyesi örnek bir şekilde tasarruf yapması gerekirken, bunun tam tersini yaparak arka arkaya festivaller ve şenliklerle milyonlarca lirayı boşa harcıyor! Açıkça adını koyalım: Akdeniz Belediyesi, örnek bir iktidar partisi belediyeciliği gösteremedi.   Akdeniz Belediyeciliği (!) örneği ve ittifakta MHP ye sırf prestij için verilecek Büyükşehir Başkanlığı yüzünden, geçen seçimde yaşanan senaryonun aynen yaşanacağı ortadadır. Yani Mersin kentinin, yerel yönetim hizmetleri açısından yaşadığı büyük  mahrumiyet devam edecek gibi gözüküyor.   Yine Havalimanı, Akdeniz Sahil Yolu, Kazanlı Turizm  Alanı, Çeşmeli Otobanı, Konteyner Limanı, Hızlı Tren gibi Mersin’in birçok hayati projesi sürünceme de kalacak; toplu taşımada kenti içi trafiğin utanç verici dolmuş kargaşası devam edecek ve Büyükşehir Belediyesi bu çağda hâlâ  toplu taşımayı yeni (!) otobüslerle yaptığı için övünç duyacak. Peki gündelik hayatın olağan akışında, en sıradan yerel hizmetler konusunda bile sıkıntı yaşayan Mersin’li hemşeriler ne yapacaklar? Ak Parti bu kenti istemiyor; pazarlıkla adaylık kontenjanı kazanan MHP  ise kaybedeceği baştan belli sıradan bir taşra siyasetçisi ya da Mersin’e yabancı  bir isimle sahnede olacak; Mersin de 5 dönemdir yaşadığı kaderiyle baş başa kalacaktır. Elbet bununla yetinmeyeceğiz: Önümüzdeki dönem Mersin Ekonomi Platformu (?)gibi Mersin Lobisi olmaya soyunan göstermelik, şov amaçlı oluşumların faydasız ziyaret ve çalışmalarını üzülerek izleyeceğiz. Doğasıyla, tarihiyle, kozmopolit kültürel dokusunun zenginliğiyle, demokratik geleneğiyle ve barışsever güzel insanlarıyla erken Cumhuriyet döneminde kalkınma ve sosyo-kültürel gelişme hamlesinin model şehri Mersin, hizmet açıklarıyla yaşamaya devam edecektir. Emeği geçen herkesi kutlarım…    HARUN ARSLAN….06 Aralık 2023     
Ekleme Tarihi: 07 Aralık 2023 - Perşembe

“ Mersin’in Kaderi ” Değişmeyecek !

Mersin bir çok önemli hayatî projesi sürüncemede kalmış, geciktirilmiş, engellenmiş ve elindeki imkanlara oranlı gelişememiş bir büyükşehir.

Ülkenin bir bölgesindeki her sarsıcı olaydan sonra mutlaka yoğun bir göçe maruz kalan, fiziksel olarak sürekli büyüyen ama bu büyümeye eşlik etmesi gerekli sosyal, ekonomik, kentsel ve sanatsal alt yapıdan mahrum bırakılan; bunun da ötesinde son çeyrek asırdır merkezî hükümete muhalif bir yerel yönetim tercihi nedeniyle negatif ayrımcılığa uğramış bir büyükşehir (?)…

Komşu büyükşehirlere kıyasla hâlâ sıradan bir kentsel gelişime sahiptir; meselâ ulaşım açısından ilkel bir dolmuş sistemini aşamamış, art arda 5 ayrı yönetim döneminde bu açıdan yıllar boşa harcanmıştır.

 

Serbest Bölgesi, Demiryolu, Otoyol bağlantıları, organize sanayi bölgeleri, modern spor tesisleri, 25 bin kişilik stadyumu, denizi, verimli tarım arazileri, doğal güzellikleri, Akdeniz’in en eski antik limanı, sanayi tesisleri, krater gölleri, ırmakları, zengin bitki örtüsü, kuş cenneti, şelaleleri, meraları, zengin tarihi eserleri, ormanları, yaylaları, kayak merkezi olabilecek yerleri, opera ve balesi, klasik Türk müziği korosu, yaylaları  olan bir kent düşünün.

 

Tüm bu zenginliklere rağmen yeterli gelişmeyi gösterememiş bir kent Mersin.

*Hızlı trenin bağlantısından mahrum olduğu için İç Anadolu ile;

*Akdeniz Sahil Yolu tamamlanmadığı için Güney Akdeniz Bölgesi ile;

*Kıbrıs’a doğrudan ulaşım yapılmamasıyla Kıbrıs’la;

*Ve yıllardır bitirilemeyen Havalimanı yüzünden tüm Anadolu ve Dünya ile ilişkisi kısıtlanmış bir zengin bölgedir.

 

20 yıldır iktidar partisinin yerel yönetim anlayışı ile tanışmamış ve iktidar partisinin nimetlerinden faydalanamamış bir kenttir Mersin.

Bu bağlamda çok ilginç, garip bir kaderi yaşamıştır; 20 yılı aşkın bir dönemdir ülkeyi yöneten iktidar partisi, siyasetin rasyonel, akla uygun yöneliminin aksine, hep kazanamayacak adaylarla yerel seçime gitmiş, kazanılacağını gördüğü zaman da kaybedilmesi için çalışmıştır. Bu tespitim çok doğrudan gözlemime, tecrübeme ve bilgilerime dayanıyor. Kaldı ki sıradan her Mersinli hemşerim de kabul eder ki, bir tek Sn. Mustafa Sever’in adaylığında biraz iş ciddiye alınır gibi olunmuş, onun dışındaki her seçimde sırada adaylarla peşin bir kaybetme arzusu ortaya konmuştur

Kaldı ki, o süreçte Bakan Yardımcısı olarak seçimlere giren Sn. Mustafa Sever yoğun çalışmalarında, ilişkilerinde ve sonuçta kaybetse de elde ettiği başarı düzeyinde hep yalnız bırakılmıştır; hatta kimi zaman çelmelenmiştir

İşin özeti şudur: Ak Parti Mersin Büyükşehir Yönetimini istemiyor!

Bunun için ya kaybedeceği çok açık sıradan isimleri sahneye sürüyor; ya da son dönemde olduğu gibi “Cumhur İttifakı” içindeki denge hesaplarına gönüllü olarak bu kenti feda ediyor.

Oysa birazcık sokağın nabzını tutan herkesin bildiği üzere, halkın önemli bir bölümü, hiç olmazsa bir dönem de olsa iktidar partisinin  yerel yönetimi ile, onun çoğu büyükşehirde elle tutulur ölçüdeki başarılarıyla tanışmak istiyor.

Siyasetin doğasında vardır; her iktidar hizmet tercihlerinde sınırlı da olsa seçime dönük bir hesap yapar; sabah akşam olur olmaz konularda muhalefet yapan bir yerel yönetimin başarılı olmasını elbette istemez. Bu konuda yapılan karşı eleştirilerin ise hayatın pratik akışında karşılığı yoktur.

Geçen yerel seçimlerde Mersin Büyükşehir adaylığı MHP’ye bırakılmıştı; kaybedileceği açıktı ve ben bu konuda çok yazdım. Konu merkezî siyasetin çok ötesinde, bu güzel kente yakışır bir belediyecilikti; çok önemli projeler ilerlemiyordu, şehircilik altyapısı açısından komşu kentlere kıyasla onlarca yıl geride idik; ülke ortalamışın çok üzerinde göç alarak adeta obez bir şişme içinde kimliğini kaybetmiş bir Mersin söz konusu idi; ama siyasetin özel hesapları nedeniyle bu kent için kader öyle istiyordu; yani Ak Parti Mersin Büyükşehir Belediyesini istemiyordu!

Nitekim, sorun devam ediyor; anlaşılıyor ki şu âna kadar Cumhur İttifakı içindeki pazarlıklar gereğince Mersin yine Ak Parti tarafından yönetilmeyecek; bir başka ifadeyle, Cumhur İttifakı  kaybedeceği belli  bir adayla  işi kapatacak! 

*                     *                     *

İktidar Partisi Mersin’in Aydıncık gibi çok küçük bir ilçenin dışında yalnızca Akdeniz Belediyesi’ne sahiptir; ancak burada iktidar belediyeciliğini gösterebilir. Peki orada ne yapılıyor?

Halkın her konuda tasarruf yaptığı bu dönemde, en büyük eleştiri Devletin tasarruf yapmaması değil mi?

Bu bağlamda, Akdeniz Belediyesi örnek bir şekilde tasarruf yapması gerekirken, bunun tam tersini yaparak arka arkaya festivaller ve şenliklerle milyonlarca lirayı boşa harcıyor! Açıkça adını koyalım:

Akdeniz Belediyesi, örnek bir iktidar partisi belediyeciliği gösteremedi.

 

Akdeniz Belediyeciliği (!) örneği ve ittifakta MHP ye sırf prestij için verilecek Büyükşehir Başkanlığı yüzünden, geçen seçimde yaşanan senaryonun aynen yaşanacağı ortadadır. Yani Mersin kentinin, yerel yönetim hizmetleri açısından yaşadığı büyük  mahrumiyet devam edecek gibi gözüküyor.

 

Yine Havalimanı, Akdeniz Sahil Yolu, Kazanlı Turizm  Alanı, Çeşmeli Otobanı, Konteyner Limanı, Hızlı Tren gibi Mersin’in birçok hayati projesi sürünceme de kalacak; toplu taşımada kenti içi trafiğin utanç verici dolmuş kargaşası devam edecek ve Büyükşehir Belediyesi bu çağda hâlâ  toplu taşımayı yeni (!) otobüslerle yaptığı için övünç duyacak.

Peki gündelik hayatın olağan akışında, en sıradan yerel hizmetler konusunda bile sıkıntı yaşayan Mersin’li hemşeriler ne yapacaklar?

Ak Parti bu kenti istemiyor; pazarlıkla adaylık kontenjanı kazanan MHP  ise kaybedeceği baştan belli sıradan bir taşra siyasetçisi ya da Mersin’e yabancı  bir isimle sahnede olacak; Mersin de 5 dönemdir yaşadığı kaderiyle baş başa kalacaktır.

Elbet bununla yetinmeyeceğiz:

Önümüzdeki dönem Mersin Ekonomi Platformu (?)gibi Mersin Lobisi olmaya soyunan göstermelik, şov amaçlı oluşumların faydasız ziyaret ve çalışmalarını üzülerek izleyeceğiz. Doğasıyla, tarihiyle, kozmopolit kültürel dokusunun zenginliğiyle, demokratik geleneğiyle ve barışsever güzel insanlarıyla erken Cumhuriyet döneminde kalkınma ve sosyo-kültürel gelişme hamlesinin model şehri Mersin, hizmet açıklarıyla yaşamaya devam edecektir.

Emeği geçen herkesi kutlarım… 

 

HARUN ARSLAN….06 Aralık 2023

 

  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.