"Karakteri insanın kaderidir" Heraklit
'İnsan Bu' kitabı uzun süredir okunacaklar listemde duruyordu. Yazarının her yazısını okuduğumda kitap bana adeta kendini hatırlatıyordu. Yazarı Kaan Arslanoglu, sosyal medyadan tanıdığım ve görüş -duruş bakımından kendime yakın saydığım biridir.
Kaan Arslanoğlu, 1959 doğumlu tıp doktoru psikiyatri uzmanıdır. 1988 yılından bu tarafa yazıları yayımlanır. 30 kadar roman ve inceleme kitabı vardır. Binlerce makalesi çıkmıştır. Oda TV yazarıdır ayrıca. 2010 yılından beri dillerin kökenini araştırıyor ve yazıyor.
'İnsan Bu' din, siyaset, cinsellik, tıp üzerine kuramsal bir çalışmadır. Dikkat ediniz! Varsayımsal değildir. Kitap kuramsallığını nereden alır? Bana göre bunu 40 yıllık uzman hekimlik deneyiminden alır. Üstelik bir de bu uzmanlık psikiyatri konusundaysa. Bence Arslanoğlu'nun kitabını değerli kılan, onun hekimlikteki uzun yıllara dayalı tecrübesidir ve de yaşam pratiğinin gücüdür. Devrimci gelenekten gelir ki son yarım asra etiyle-kemiğiyle tanıklık etmiştir.
Elbette bunlara diller bilmesini, insanı iyi tanımasını, ülkesini ve dış dünyayı etüd etmesini ve hayatın bütününe yönelik sağlam gözlemlerde bulunmasını ve ve tabii ki çok okumasını, araştırmasını da eklerseniz, ortaya dikkate alınması gereken bir kariyer ve yazar profili çıkmaktadır. En azından benim açımdan böyledir.
Onun her yazısında kendime yakın bulduğum, benzer düşündüğüm birçok konu vardır. Konuları ele alışı ve anlatış zenginliği 'evet ya ben de böyle düşünüyordum ama hiç böyle ifade edememiştim ya da aklıma gelmemişti' hissini yaşatır.
Kaan Arslanoğlu, okurlarıyla güçlü bir bağ kurar. Samimi çabasını karşıdakine iyi ulaştırır. Açık sözlüdur ve konuyu fazla dolanmadan ve okura yaranmaya çalışmadan, tüm berraklığıyla anlatır. Okuru kaybetme endişesi yaşamaz ki birçok yazarda bu kaygı bariz biçimde hissedilir. Anlaşılır bir üslup kullanır. Dilese ağır akademik dil bezemesi de pekâlâ yapabilme yeteneğine ve bilgisine sahiptir. Halkçı tarafı ve doğru bilgilendirme gayreti kolay fark edilir.
Arslanoğlu, 'İnsan Bu'da gerçekçi kalmaya çok özen göstermiş. Hatta diyebilirim ki sevimsiz düşmeye ve okur kaybetmeyi göze alacak kadar reel davranmıştır. Kitabından yola çıkarak onun, gerçekçi sosyalist, seküker-laik, kesinlikle bilimsel davranmaya çalışan ama bu arada hiçbir kesimi ötekileştirmeyen bilakis anlayışla yaklaşan bir karaktere sahip olduğunu söyleyebilirim.
'İnsan Bu' çeşitli konuları irdelese de merkezine insanı koymuş bir kitaptır. Yazar birçok önermelerin, ideolojilerin, dinlerin, doktrinlerin insan tenine tosladığına inanır. Mesele özünde inanışlarda, şunda bunda değildir bizatihi insanın kendisindedir. İnsan 200 bin yıldır dünya sahnesindedir ve sürekli arıza çıkartmakla meşhurdur.
İnsan bir bilişsel körlük içerisindedir ve buna sosyal bilimler, siyaset bilimi, hukuk, sosyoloji, geleneksel psikoloji, sanat, ideolojiler, tüm 'izm'ler, Freudculuk, tüm 'culuk'lar, 'cülük'ler...Soruna çare olamaz!
Arslanoğlu şöyle der; " insan siyasi olarak ne? Hukuku, kültürü, sanatı, edebiyatı neye yarar? Gerçekte neyin peşindedir gündelik yaşamda? Niye çalışır, niye sevişir, niye birbirini öldürür? İnsanın büyük sorunları nelerdir? 90'lı yılların başından beri bunları araştırıyor, bunları yazıyorum".
Yazar kitabında sunduğu fikirler ve tespitlerle soruna kendince çareler bulduğuna inanır. Ama yine de yüzde 100 garanti veremez. İnsanların algılarına, yetişme tarzlarına ve kişilik yapılarına bırakır son kararı. Ne ilginçtir ki burada da tüm bilinmezliği ve öngörülemez nitelikleriyle yine insan galip gelmiş, tüm reçeteleri boşa çıkartmıştır.
Öyle ya 'insan Bu' diye boşuna denmemiştir.
İnsan Bu; Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık/2024