Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

“Gazeteciler Cemiyeti “Ziyaretleri… Ve Bir Fırsat

Gazeteciler Cemiyeti seçiminden sonra, yeni yönetime arka arkaya kutlama ziyaretleri geliyor. Karşılıklı iyi dilek ve temenniler, bir kaç birlikte resim ve sonuçta ziyaret edenler de, edilenler de mutlu… Belli ki bu ziyaretler sürüp gidecek ve her yeni yönetimde olduğu gibi bir süre ziyaretlerden dolayı ileriye dönük bir iyileştirme çalışması yapılamayacak. Korkarım ki bu ziyaretler uzun sürünce, yeni yönetim de heyecanını kaybeder; eski düzen devam eder.   Maalesef; Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret eden kent dinamikleri olumsuz gerçeklerden hiç söz etmiyorlar, yapıcı eleştirilerden kaçınıyor, daha iyi olunması için önerilerde bulunmuyorlar. Halbuki  ziyaret edenler bilinen gerçekleri ortaya koysalar, gazeteciler yönetimi de  özeleştiri yaparak bir vizyon ortaya koysa  gelecek için kentimiz adına  çok daha anlamlı bir tablo oluşur.  *     *     * Gelelim Mersin basınının daha önce de birçok kez yazdığım gerçeklerine; nedir bu mesleki sıkışmanın, gerilemenin ve prestij kaybının nedenleri?   “Mersin’de Gazeteciliğin Yakın Dönem  K-ayıp Tarihi…” başlıklı, yakın dönemde yayımladığım bir yazıda şu notları düşmüştüm:   *Bir Bilgi Gazetesi niçin yaratılamadı? *Habercilikten Şantajcılığa nasıl sapıldı? *Reklam haberler için bahşiş usulü ve ötesi… *Belediye kapılarında maaşlı gazetecilik! *Belediye haberleri karşılığında teşekkür parası! *Mersin’den ulusal basına yükselen gazeteci niçin çıkmaz? *Reklamdan komisyon karşılığı gazetecilik!, *Fotoğraf çekip sosyal medyaya koyma gazeteciliği… *Bir sahife yazıyı hatasız bir Türkçeyle yazamayan bölge gazetecileri! * 2 Milyonluk Mersin’de hâlâ 20 bin nüfuslu Mersin gazeteciliği… *Okumayan, yabancı dil bilmeyen, donanımsız muhterisler… *Dedikodu haberciliğini gazetecilik sananlar…   Sonunda Mersin basının ağırlıklı olarak geldiği durum: *Haber yapamayan, *köşe yazısı yazamayan, *düzgün Türkçe kullanamayan elemanlar yüzünden *abonesi olmayan   *bayide satılamayan, *okunmayan, *iftira, karalama, maksatlı haberlerle kendini küçük düşüren, *itibarı olmayan, *basın İlan kurumundan aldıkları para ile yaşayan bir kısım basın meydana geldi. Tabi tüm bu süreçte ne muhabir, ne köşe yazarı, ne haberci ne de gerçek bir gazeteci yetişiyor!   Yeni iletişim teknolojileri, sosyal medya ve internet gazeteciliği nedeniyle, zaten ülke genelinde ulusal basın zor durumdadır; tirajlarda ağır dramatik düşüşler yaşanmaktadır. Ötesinde, haber iletim hızında öncülüğü televizyon alınca, basın da ağırlıklı olarak politik taraftar diliyle  kendine bir okur kitlesi yaratmaya kalktı. Geleneksel dürüst haberciliğin ve haber gazeteciliğinin sonu oldu bu! Hemen her gazete, militan bir politik dille manşet atar oldu; en sıradan olgular bile yavan bir siyasi taraf diliyle aktarıldı, aktarılıyor. Yerel basının bu şartlar altında çok daha cazip, üretken, gerçek haber kaynaklı ve dürüst yorumlarla desteklenen, kent haberciliğinde ve kamu oluşturmada saygın, donanımlı bir çizgiye oturması gerekiyor. Evet; bu bir yetişmiş eleman sorunudur; okuyan, yazan, olayları farklı kanallardan izleyen bir donanımlı zihniyet istiyor günümüzde gazetecilik. Getirilen reklamlardan elde edilen komisyon geliri karşılığı yapılan işin adı da gazetecilik değildir. Ama maalesef uzun yıllardır durum da budur.   Herhalde Mersin’in gerçek basın mensupları saygın, değer gören, imajı yüksek  bir cemiyetleri olmasını isterler. Bir ortamda, “gazeteciyim” deyince kendilerine değer verilmesini beklerler. Ama bunun için de gerçek basın mensuplarına düşen bir görev vardır: Kurumlarının saygınlığı için onların da içlerindeki çürük elmaları ortaya çıkarmaları, basın camiasının itibarını bozanlara karşı sessiz kalmamaları gerekir. Maalesef basın camiası içerisinde şantaj, tehdit, iftira, karalama gibi etik olmayan davranışlarda bulunan, bunun için de ellerindeki aracı mesleki ve insani düzeyde etik dışı kullanan basın mensupları vardır. Bazıları hakkında mağdur kişiler ve kurumlar yasal yollara başvurmuşlar ve bu kişiler de suçlu bulunarak ceza almışlardır. Bazılarının mahkemeleri sürmektedir.   Bu kentte yerel basının bir zamanlar her anlamda sahip olduğu saygı ve dikkate değer konum aşınmıştır; hiç mırın kırın etmeden bu acıtıcı hakikatle yüzleşmek gerekir.  Sonuçta, kent yaşamında önemli bir rol oynayabilecekken hiç bir etkisi olmayan bir basın oluşmuş durumda. Demek ki artık ; *Belediyelerden geçinme dönemi bitiyor. *Basının kendine çeki düzen vermesi gerekiyor. *Basın camiasının tüm basını lekeleyen aralarındaki bu tür kişilerden kurtulmak zorundadır.   Evet; artık her yönden Mersin basınının yerlerde sürünen durumunu masaya yatırma zamanı geldi. Mesleğin yeniden ayağa kalkması, genç gazetecilere sevgi ve saygı vaat eden bir alan olarak yeniden inşâ edilmesi gerekiyor. Gazeteciler Derneği, kentin sosyal, siyasal, kültürel ve sanatsal gelişiminde görünürlük kazanmalıdır; bu anlamda kentteki değerleri sahiplenerek bir düşünce akademisi gibi faaliyet göstermelidir.   İyi niyetli bu arayışlar, eleştiriler ve öneriler dikkate alınmaz ve yılların biriktirdiği acı sorunlar ve yerel basının mevcutta hiç de iç açıcı olmayan konumu halının altına süpürülürse yazık olur.   Mersin’in güçlü, inandırıcı, saygın, donanımlı gazetecilere ve onlara hizmet imkânı sunan bir yerel  basına ihtiyacı büyüktür. *     *     * Unutulmamalıdır Mersin’deki gazete, radyo, televizyon, internet haber sitesi sahipleri de yanlarında çalışan kişilerden sorumlu olmalıdırlar. Aslında çalışanların yaptıkları yanlış, kurumlarına ve mesleklerine mal olmaktadır ve tüm yapıyı lekelemektedir. Yeni yönetim bu anlamda çok değerli, önemli, tarihî bir dönüşüm fırsatı yakalamıştır; görev ve sorumluluk ağırdır, sorunlar birikmişti, evet! Ama tam da bu nedenle bir dönüşüm için fırsattır; yeter ki gerçeklikle cesurca yüzleşilsin; gerekirse geniş ve  kamuya açık, katkı verebilecek kent aktörlerinin de çağrılmasıyla bir “Mersin Yerel Basını ve Gelecek Arayışı” konulu sempozyum yapılabilir. Sunumlar yazılı olarak önceden alınır ve basılı halde kamuya sunulur.   Bir önemli görev de Basın İlan Kurumu’na düşmektedir. Onların görevlerini yasala uyarınca tam yapmaları, basının iyileşmesinde ve düzelmesinde etkili olacaktır.   İyi niyetli, düzgün ve Mersin için hayırlar vaat eden kişilerden oluştuğunu gördüğüm yeni yönetimin başarılı olmasını diliyorum. Onların başarısı yalnızca meslekî olmayacaktır; Mersin için, Mersin’deki kamusal yapılar için de güçlü ve saygın bir yerel basına şiddetle ihtiyaç vardır.   HARUN ARSLAN.....19 Kasım 2019    
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2019 - Salı

“Gazeteciler Cemiyeti “Ziyaretleri… Ve Bir Fırsat

Gazeteciler Cemiyeti seçiminden sonra, yeni yönetime arka arkaya kutlama ziyaretleri geliyor.

Karşılıklı iyi dilek ve temenniler, bir kaç birlikte resim ve sonuçta ziyaret edenler de, edilenler de mutlu…

Belli ki bu ziyaretler sürüp gidecek ve her yeni yönetimde olduğu gibi bir süre ziyaretlerden dolayı ileriye dönük bir iyileştirme çalışması yapılamayacak.

Korkarım ki bu ziyaretler uzun sürünce, yeni yönetim de heyecanını kaybeder; eski düzen devam eder.

 

Maalesef; Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret eden kent dinamikleri olumsuz gerçeklerden hiç söz etmiyorlar, yapıcı eleştirilerden kaçınıyor, daha iyi olunması için önerilerde bulunmuyorlar.

Halbuki  ziyaret edenler bilinen gerçekleri ortaya koysalar, gazeteciler yönetimi de  özeleştiri yaparak bir vizyon ortaya koysa  gelecek için kentimiz adına  çok daha anlamlı bir tablo oluşur. 

*     *     *

Gelelim Mersin basınının daha önce de birçok kez yazdığım gerçeklerine; nedir bu mesleki sıkışmanın, gerilemenin ve prestij kaybının nedenleri?

 

“Mersin’de Gazeteciliğin Yakın Dönem  K-ayıp Tarihi…” başlıklı, yakın dönemde yayımladığım bir yazıda şu notları düşmüştüm:

 

*Bir Bilgi Gazetesi niçin yaratılamadı?

*Habercilikten Şantajcılığa nasıl sapıldı?

*Reklam haberler için bahşiş usulü ve ötesi…

*Belediye kapılarında maaşlı gazetecilik!

*Belediye haberleri karşılığında teşekkür parası!

*Mersin’den ulusal basına yükselen gazeteci niçin çıkmaz?

*Reklamdan komisyon karşılığı gazetecilik!,

*Fotoğraf çekip sosyal medyaya koyma gazeteciliği…

*Bir sahife yazıyı hatasız bir Türkçeyle yazamayan bölge gazetecileri!

* 2 Milyonluk Mersin’de hâlâ 20 bin nüfuslu Mersin gazeteciliği…

*Okumayan, yabancı dil bilmeyen, donanımsız muhterisler…

*Dedikodu haberciliğini gazetecilik sananlar…

 

Sonunda Mersin basının ağırlıklı olarak geldiği durum:

*Haber yapamayan,

*köşe yazısı yazamayan,

*düzgün Türkçe kullanamayan elemanlar yüzünden

*abonesi olmayan  

*bayide satılamayan,

*okunmayan,

*iftira, karalama, maksatlı haberlerle kendini küçük düşüren,

*itibarı olmayan,

*basın İlan kurumundan aldıkları para ile yaşayan

bir kısım basın meydana geldi.

Tabi tüm bu süreçte ne muhabir, ne köşe yazarı, ne haberci ne de gerçek bir gazeteci yetişiyor!

 

Yeni iletişim teknolojileri, sosyal medya ve internet gazeteciliği nedeniyle, zaten ülke genelinde ulusal basın zor durumdadır; tirajlarda ağır dramatik düşüşler yaşanmaktadır.

Ötesinde, haber iletim hızında öncülüğü televizyon alınca, basın da ağırlıklı olarak politik taraftar diliyle  kendine bir okur kitlesi yaratmaya kalktı. Geleneksel dürüst haberciliğin ve haber gazeteciliğinin sonu oldu bu!

Hemen her gazete, militan bir politik dille manşet atar oldu; en sıradan olgular bile yavan bir siyasi taraf diliyle aktarıldı, aktarılıyor.

Yerel basının bu şartlar altında çok daha cazip, üretken, gerçek haber kaynaklı ve dürüst yorumlarla desteklenen, kent haberciliğinde ve kamu oluşturmada saygın, donanımlı bir çizgiye oturması gerekiyor.

Evet; bu bir yetişmiş eleman sorunudur; okuyan, yazan, olayları farklı kanallardan izleyen bir donanımlı zihniyet istiyor günümüzde gazetecilik.

Getirilen reklamlardan elde edilen komisyon geliri karşılığı yapılan işin adı da gazetecilik değildir.

Ama maalesef uzun yıllardır durum da budur.

 

Herhalde Mersin’in gerçek basın mensupları saygın, değer gören, imajı yüksek  bir cemiyetleri olmasını isterler. Bir ortamda, “gazeteciyim” deyince kendilerine değer verilmesini beklerler.

Ama bunun için de gerçek basın mensuplarına düşen bir görev vardır: Kurumlarının saygınlığı için onların da içlerindeki çürük elmaları ortaya çıkarmaları, basın camiasının itibarını bozanlara karşı sessiz kalmamaları gerekir.

Maalesef basın camiası içerisinde şantaj, tehdit, iftira, karalama gibi etik olmayan davranışlarda bulunan, bunun için de ellerindeki aracı mesleki ve insani düzeyde etik dışı kullanan basın mensupları vardır.

Bazıları hakkında mağdur kişiler ve kurumlar yasal yollara başvurmuşlar ve bu kişiler de suçlu bulunarak ceza almışlardır. Bazılarının mahkemeleri sürmektedir.

 

Bu kentte yerel basının bir zamanlar her anlamda sahip olduğu saygı ve dikkate değer konum aşınmıştır; hiç mırın kırın etmeden bu acıtıcı hakikatle yüzleşmek gerekir. 

Sonuçta, kent yaşamında önemli bir rol oynayabilecekken hiç bir etkisi olmayan bir basın oluşmuş durumda.

Demek ki artık ;

*Belediyelerden geçinme dönemi bitiyor.

*Basının kendine çeki düzen vermesi gerekiyor.

*Basın camiasının tüm basını lekeleyen aralarındaki bu tür kişilerden kurtulmak zorundadır.

 

Evet; artık her yönden Mersin basınının yerlerde sürünen durumunu masaya yatırma zamanı geldi. Mesleğin yeniden ayağa kalkması, genç gazetecilere sevgi ve saygı vaat eden bir alan olarak yeniden inşâ edilmesi gerekiyor.

Gazeteciler Derneği, kentin sosyal, siyasal, kültürel ve sanatsal gelişiminde görünürlük kazanmalıdır; bu anlamda kentteki değerleri sahiplenerek bir düşünce akademisi gibi faaliyet göstermelidir.

 

İyi niyetli bu arayışlar, eleştiriler ve öneriler dikkate alınmaz ve yılların biriktirdiği acı sorunlar ve yerel basının mevcutta hiç de iç açıcı olmayan konumu halının altına süpürülürse yazık olur.  

Mersin’in güçlü, inandırıcı, saygın, donanımlı gazetecilere ve onlara hizmet imkânı sunan bir yerel  basına ihtiyacı büyüktür.

*     *     *

Unutulmamalıdır Mersin’deki gazete, radyo, televizyon, internet haber sitesi sahipleri de yanlarında çalışan kişilerden sorumlu olmalıdırlar.

Aslında çalışanların yaptıkları yanlış, kurumlarına ve mesleklerine mal olmaktadır ve tüm yapıyı lekelemektedir.

Yeni yönetim bu anlamda çok değerli, önemli, tarihî bir dönüşüm fırsatı yakalamıştır; görev ve sorumluluk ağırdır, sorunlar birikmişti, evet! Ama tam da bu nedenle bir dönüşüm için fırsattır; yeter ki gerçeklikle cesurca yüzleşilsin; gerekirse geniş ve  kamuya açık, katkı verebilecek kent aktörlerinin de çağrılmasıyla bir “Mersin Yerel Basını ve Gelecek Arayışı” konulu sempozyum yapılabilir. Sunumlar yazılı olarak önceden alınır ve basılı halde kamuya sunulur.

 

Bir önemli görev de Basın İlan Kurumu’na düşmektedir.

Onların görevlerini yasala uyarınca tam yapmaları, basının iyileşmesinde ve düzelmesinde etkili olacaktır.

 

İyi niyetli, düzgün ve Mersin için hayırlar vaat eden kişilerden oluştuğunu gördüğüm yeni yönetimin başarılı olmasını diliyorum.

Onların başarısı yalnızca meslekî olmayacaktır; Mersin için, Mersin’deki kamusal yapılar için de güçlü ve saygın bir yerel basına şiddetle ihtiyaç vardır.

 

HARUN ARSLAN.....19 Kasım 2019

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.