Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Bizim Köyden İnsan Manzaraları

“ Olgunlaşmak hiçbir şeye şaşırmamaktır” Dostoyewski     ‘Bizim Köyden İnsan Manzaraları’ eğitimci yazar Mustafa Topaloğlu’nun 2018 yılında çıkardığı kitabın adıdır. Kitap, ilginç bir isim karışımıyla çıkmış ortaya. Topaloğlu önce Nazım Hikmet’in ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’ adını almış. Sonra, Mahmut Makal’ın ‘Bizim köy’ adlı eseriyle birleştirmiş ve ortaya köyünü, yurdum insanını iyi anlatacağını düşündüğü ‘Bizim Köyden İnsan Manzaraları’ başlığı çıkmış. Bana göre isim kitaba çok yakışmış. Hatta öyle ki anlatılar, sadece köyüyle de sınırlı kalmamış yöresini, yakın çevresini ve hatta kentleri katmış hikayelerine…Kente taşınsa bile köylülüğünü oralara da taşır bizim insanımız.     Mustafa Topaloğlu emekli bir Türkçe, Türk dili ve edebiyatı öğretmeni ama o daha çok halk bilgisi araştırmacısı kimliğiyle anılmak istiyor. Topaloğlu ilgilendiği, araştırdığı, yazdığı bu konuya ‘Halk Bilgisi’ demektedir. Yazarlar iyi bildikleri konuları kaleme aldıklarında bana göre daha başarılı olurlar. Çünkü bildikleri, yaşadıkları anlatılarına ayrı bir zenginlik, derinlik katar. Hele bir de yazdığınız dile Topaloğlu gibi hakimseniz.     Düşünürler boşuna ‘yaşadığımız dünya önce dilde kurulur’ dememiş. Dil yaşayan, gelişen bir varlık. Milletin ortak malı sosyal bir müessese. Kültürümüzün ana bileşeni en temel özelliği dildir. Onun üzerine diğer tüm edinimler gelir oturur, yerleşir.     Yazarımız anlatılarını yöresel şive ile türkü sözleri, şiirler ile de bezemiş, zenginleştirmiş. Bizim Köyden İnsan Manzaraları kitabı Topaloğlu’nun son çıkardığı kitap. Ancak öncesinde de ‘Oğulcuklum’ ve ‘Bir Nazar Eyledim’ kitapları, içinde araştırma, değinme, söyleşi, anı ve öykücüklerin yer aldığı kitaplar. Mustafa öğretmen çalışkan ve üretken biri. Elinde kitap olmayı bekleyen basıma hazır üç kitap dosyası daha bulunuyor.     Mustafa bey, halk bilgisi araştırmalarının yanı sıra halk türkülerini dinlemeyi ve yorumlamayı sever. Bağlama, dilsiz kaval ve kabak kemane çalar. Türküleri hem çalar, hem söyler. Sosyal medyada yine ‘Bizim Köyden İnsan Manzaraları’ adını verdiği ve yöneticiliğini yaptığı gruptan yazılarını ve enstrümanlarıyla yorumladığı türküleri paylaşır. Her türkünün  yaşanmış bir hikayesi vardır mutlaka. Türk insanı kendini türküler, şiirler aracılığıyla daha rahat ifade etmiş. Çoğu zaman kendini açık etmemiş, imzasını koymamış. Birçok türkümüzün anonim kalmasının bir nedeni de odur. Çoğu ozanımız da mahlas kullanmış eserlerinde…     Topaloğlu, insan hayatını bir roman olarak niteler. Yakından araştırıldığında her insan hikayesinden bir roman veya film mutlaka çıkar. Zaten yazarlar, senaristler de insan hikayelerinden beslenir çoğunlukla. Anlatılar okuyucuya ve de izleyiciye aktarılırken bazen fantezi de yapılır, bezenir. Topaloğlu da bu durumu kabul ediyor. Kendi yazılarında ana konuya sadık kalarak, süslemelerde bulunuyor kimi zaman.     Halk kültürü araştırmalarında saha çalışması elbette çok önemli. Zira birçok hikaye ve türkü günümüze kavuşamadan yitip gitmiştir. Bunda Türk kültüründe yazılı kaydın bulunmayışı büyük etkendir. Türk halk kültürü daha çok dilden dile, anlatı, söylence biçimiyle bizlere ulaşmıştır. Cumhuriyetle birlikte yoğun bir araştırma, derleme sürecine girilmiş, binlerce eser kayıt altına alınmıştır. Bu noktada araştırmacı ve derleyiciler çok önemli görevler üstlenmişlerdir.     Mustafa Toplaoğlu’nun gönlü anlatıların kaybolup gitmesine razı olmamıştır ve kendince yakınından yöresinden başlayarak böyle bir çabanın içine girmiş ve bizlere başarılı yapıtlar ulaştırmıştır. Topaloğlu, anlatıları kayıt altına alırken, kırıcı olmadan, kimseyi küçümsemeden yapmaya özen göstermiştir. İlerleyen yaşına rağmen Topaloğlu bu gayretini devam ettirmek arzusundadır.         
Ekleme Tarihi: 04 Ekim 2021 - Pazartesi

Bizim Köyden İnsan Manzaraları

“ Olgunlaşmak hiçbir şeye şaşırmamaktır” Dostoyewski

 

  ‘Bizim Köyden İnsan Manzaraları’ eğitimci yazar Mustafa Topaloğlu’nun 2018 yılında çıkardığı kitabın adıdır. Kitap, ilginç bir isim karışımıyla çıkmış ortaya. Topaloğlu önce Nazım Hikmet’in ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’ adını almış. Sonra, Mahmut Makal’ın ‘Bizim köy’ adlı eseriyle birleştirmiş ve ortaya köyünü, yurdum insanını iyi anlatacağını düşündüğü ‘Bizim Köyden İnsan Manzaraları’ başlığı çıkmış. Bana göre isim kitaba çok yakışmış. Hatta öyle ki anlatılar, sadece köyüyle de sınırlı kalmamış yöresini, yakın çevresini ve hatta kentleri katmış hikayelerine…Kente taşınsa bile köylülüğünü oralara da taşır bizim insanımız.

 

  Mustafa Topaloğlu emekli bir Türkçe, Türk dili ve edebiyatı öğretmeni ama o daha çok halk bilgisi araştırmacısı kimliğiyle anılmak istiyor. Topaloğlu ilgilendiği, araştırdığı, yazdığı bu konuya ‘Halk Bilgisi’ demektedir. Yazarlar iyi bildikleri konuları kaleme aldıklarında bana göre daha başarılı olurlar. Çünkü bildikleri, yaşadıkları anlatılarına ayrı bir zenginlik, derinlik katar. Hele bir de yazdığınız dile Topaloğlu gibi hakimseniz.

 

  Düşünürler boşuna ‘yaşadığımız dünya önce dilde kurulur’ dememiş. Dil yaşayan, gelişen bir varlık. Milletin ortak malı sosyal bir müessese. Kültürümüzün ana bileşeni en temel özelliği dildir. Onun üzerine diğer tüm edinimler gelir oturur, yerleşir.

 

  Yazarımız anlatılarını yöresel şive ile türkü sözleri, şiirler ile de bezemiş, zenginleştirmiş. Bizim Köyden İnsan Manzaraları kitabı Topaloğlu’nun son çıkardığı kitap. Ancak öncesinde de ‘Oğulcuklum’ ve ‘Bir Nazar Eyledim’ kitapları, içinde araştırma, değinme, söyleşi, anı ve öykücüklerin yer aldığı kitaplar. Mustafa öğretmen çalışkan ve üretken biri. Elinde kitap olmayı bekleyen basıma hazır üç kitap dosyası daha bulunuyor.

 

  Mustafa bey, halk bilgisi araştırmalarının yanı sıra halk türkülerini dinlemeyi ve yorumlamayı sever. Bağlama, dilsiz kaval ve kabak kemane çalar. Türküleri hem çalar, hem söyler. Sosyal medyada yine ‘Bizim Köyden İnsan Manzaraları’ adını verdiği ve yöneticiliğini yaptığı gruptan yazılarını ve enstrümanlarıyla yorumladığı türküleri paylaşır. Her türkünün  yaşanmış bir hikayesi vardır mutlaka. Türk insanı kendini türküler, şiirler aracılığıyla daha rahat ifade etmiş. Çoğu zaman kendini açık etmemiş, imzasını koymamış. Birçok türkümüzün anonim kalmasının bir nedeni de odur. Çoğu ozanımız da mahlas kullanmış eserlerinde…

 

  Topaloğlu, insan hayatını bir roman olarak niteler. Yakından araştırıldığında her insan hikayesinden bir roman veya film mutlaka çıkar. Zaten yazarlar, senaristler de insan hikayelerinden beslenir çoğunlukla. Anlatılar okuyucuya ve de izleyiciye aktarılırken bazen fantezi de yapılır, bezenir. Topaloğlu da bu durumu kabul ediyor. Kendi yazılarında ana konuya sadık kalarak, süslemelerde bulunuyor kimi zaman.

 

  Halk kültürü araştırmalarında saha çalışması elbette çok önemli. Zira birçok hikaye ve türkü günümüze kavuşamadan yitip gitmiştir. Bunda Türk kültüründe yazılı kaydın bulunmayışı büyük etkendir. Türk halk kültürü daha çok dilden dile, anlatı, söylence biçimiyle bizlere ulaşmıştır. Cumhuriyetle birlikte yoğun bir araştırma, derleme sürecine girilmiş, binlerce eser kayıt altına alınmıştır. Bu noktada araştırmacı ve derleyiciler çok önemli görevler üstlenmişlerdir.

 

  Mustafa Toplaoğlu’nun gönlü anlatıların kaybolup gitmesine razı olmamıştır ve kendince yakınından yöresinden başlayarak böyle bir çabanın içine girmiş ve bizlere başarılı yapıtlar ulaştırmıştır. Topaloğlu, anlatıları kayıt altına alırken, kırıcı olmadan, kimseyi küçümsemeden yapmaya özen göstermiştir. İlerleyen yaşına rağmen Topaloğlu bu gayretini devam ettirmek arzusundadır.  

      

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.