Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

Kenti Geliştirme Mücadelesi ve “Sadık Özkan”…

Mersin’de her dönem sahneye çıkan ve sayıları hiç eksilmeyen “ Kenti Geliştirmeyenler “ diye bir grup vardır; daha doğrusu,  kentin olağan gelişimi önünde engel olanlar… Bunlar dernekçilik konusunda uzmandırlar; kentin köşe noktalarını tutmuşlardır; hep bir yerlerde başkan ya da yöneticidirler. Kendilerine faydalı olacak bürokratlarla, siyasilerle ilişki kurmanın bin bir yolunu iyi bilirler; kentlilik bilinci ve donanımı oluşmamıştır, normal bir burjuva kültüründen yoksundurlar ve gerektiğinde en kirli yollarla mücadeleden çekinmezler. Acımasız birer muhteristirler. Seçimle ele geçirecekleri bir dernek ya da kurum bulamayınca,  kendilerine statü sağlayacak bir dernek, platform, birlik gibi bir oluşum kurarlar. Bundan sonra da tek amaçları koltuklarını muhafaza etmektir. Bu kişilerin kente istihdam ve katma değer sağlayıcı ciddi bir  işleri ve kent için yararlı bir şey yapmak gibi düşünceleri yoktur. Göstermelik, fotoğraf veren etkinliklerde görünürler. Genelde bu kişiler üç kısımdır: *Maddî rant sağlayanlar; *Siyasî rant sağlayanlar; *Sosyal rant sağlayanlar (kendilerini önemli göstermek isteyenler). Yıllarca bu kişilerle mücadele ettim. Bunların bir kısmı artık Mersin gündeminde yoklar. Kente verdikleri zararla çekildiler ve unutulmaktalar. Sözünü ettiğim Kenti Geliştirmeyenler grubundan kişiler eksilse de, yerlerine yenileri geliyor. Onlar da birlik içerisinde davranıyor, birbirlerini destekliyorlar ve kentin gelişmesini umursamadan ve sadece yerlerini muhafaza etmeyi amaçlayarak aslında bu kentin önünü tıkıyorlar.   Bunun yanında, çok azınlıkta olsa da kent için faydalı bir şeyler yapma çabasında olan kişiler var. Onların da  önünün tıkandığını, bazı oluşumlardan bir sebep bulunarak dışlandıklarını sıklıkla görüyoruz. Sosyo-kültürel olarak yeterince gelişmemiş, kentli donanımından yoksun ama belirli bir maddî gücü olan bu insanlar, ekonomik, politik ve sosyal kurum ve kuruluşlarda yönetime sızmanın, karar sahibi bir statü edinmenin bir yolunu muhakkak buluyorlar. Kentsel gelişim, kültürel ve sanatsal ilerleme, kentli bilinci yüksek hemşerilerin çoğalması bu kişilerin etkisini elbette azaltacaktır; ama şimdilik durum hiç iç açıcı değildir. *                     *                     * Yılların gözlemine, dramatik tecrübelerine dayalı nesnel- toplumsal bu notlarım bağlamında, umut verici bir şeyleri sizlerle paylaşmak üzere, uzun zamandır yakından tanıdığım bir kişiyi anlatacağım: Sadık Özkan. Mersin’de ticaret yapan,  yaptığı ticarette hem üretim hem de istihdam sağlayan bir işadamıdır. Onu kentle ilgili olumlu görüşleri, yapıcı düşünceleri ile tanırım. O da kendince hep yukarıda saydığım “Kenti Geliştirmeyen”lerle mücadele etmiş ve çok zaman da yalnız kalmıştır.   Sadık Özkan, onca kırıcı şeyle karşılaşmasına rağmen, kent yararına çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kısa bir süre önce 16 kurucu üye ile kendisinin de içinde bulunup öncülük ettiği  Mersin Mobilya Sanayicileri ve İş İnsanları Dermeği (MERMOB) kuruldu. Geçtiğimiz hafta da üyeleri ile bir toplantı düzenlediler; projelerini ayrıntılı olarak anlattılar. Bugün 100 üyeye ulaşan MERMOB,  “Mobilya Kenti Projesi” ile, ilgili tüm üyeleri bir yerde toplamayı planlıyorlar. Özetle: Mobilya sektöründe,  şehir içindeki imalat ve satış yerleri bir yerde toplanacak. Burada Meslek Yüksek Okulu, Sağlık Ocağı, İtfaiye, Otel bulunacak. Konuyla ilgili kayıt altında 1200 işletme bulunuyor.   Aslında Liman kenti, Tarım kenti, Turizm kenti, Bakliyat kenti vs. gibi birçok özelliği bünyesinde barındıran Mersin, çok yararlı olacağına inandığım bu proje ile Mobilya Kenti olmaya da bir adım atacaktır.   Sadık Özkan’ı kutluyorum.  Yönetici donanımı olan, içinde bulunduğu sektörün kalkınması ve kentsel gelişim için toplumsal yükümlülük duyan bir kıymetli hemşerimizdir. Yıllar içinde mücadele ettiğimiz onca olumsuz örnek yanında, varlığıyla bize sevinç ve umut veriyor. Mersin için çabalarının yılmadan devam etmesini diliyorum.    HARUN ARSLAN….18 Aralık 2023  
Ekleme Tarihi: 18 Aralık 2023 - Pazartesi

Kenti Geliştirme Mücadelesi ve “Sadık Özkan”…

Mersin’de her dönem sahneye çıkan ve sayıları hiç eksilmeyen “ Kenti Geliştirmeyenler “ diye bir grup vardır; daha doğrusu,  kentin olağan gelişimi önünde engel olanlar…

Bunlar dernekçilik konusunda uzmandırlar; kentin köşe noktalarını tutmuşlardır; hep bir yerlerde başkan ya da yöneticidirler. Kendilerine faydalı olacak bürokratlarla, siyasilerle ilişki kurmanın bin bir yolunu iyi bilirler; kentlilik bilinci ve donanımı oluşmamıştır, normal bir burjuva kültüründen yoksundurlar ve gerektiğinde en kirli yollarla mücadeleden çekinmezler. Acımasız birer muhteristirler.

Seçimle ele geçirecekleri bir dernek ya da kurum bulamayınca,  kendilerine statü sağlayacak bir dernek, platform, birlik gibi bir oluşum kurarlar.

Bundan sonra da tek amaçları koltuklarını muhafaza etmektir.

Bu kişilerin kente istihdam ve katma değer sağlayıcı ciddi bir  işleri ve kent için yararlı bir şey yapmak gibi düşünceleri yoktur. Göstermelik, fotoğraf veren etkinliklerde görünürler.

Genelde bu kişiler üç kısımdır:

*Maddî rant sağlayanlar;

*Siyasî rant sağlayanlar;

*Sosyal rant sağlayanlar (kendilerini önemli göstermek isteyenler).

Yıllarca bu kişilerle mücadele ettim. Bunların bir kısmı artık Mersin gündeminde yoklar. Kente verdikleri zararla çekildiler ve unutulmaktalar.

Sözünü ettiğim Kenti Geliştirmeyenler grubundan kişiler eksilse de, yerlerine yenileri geliyor. Onlar da birlik içerisinde davranıyor, birbirlerini destekliyorlar ve kentin gelişmesini umursamadan ve sadece yerlerini muhafaza etmeyi amaçlayarak aslında bu kentin önünü tıkıyorlar.

 

Bunun yanında, çok azınlıkta olsa da kent için faydalı bir şeyler yapma çabasında olan kişiler var. Onların da  önünün tıkandığını, bazı oluşumlardan bir sebep bulunarak dışlandıklarını sıklıkla görüyoruz. Sosyo-kültürel olarak yeterince gelişmemiş, kentli donanımından yoksun ama belirli bir maddî gücü olan bu insanlar, ekonomik, politik ve sosyal kurum ve kuruluşlarda yönetime sızmanın, karar sahibi bir statü edinmenin bir yolunu muhakkak buluyorlar. Kentsel gelişim, kültürel ve sanatsal ilerleme, kentli bilinci yüksek hemşerilerin çoğalması bu kişilerin etkisini elbette azaltacaktır; ama şimdilik durum hiç iç açıcı değildir.

*                     *                     *

Yılların gözlemine, dramatik tecrübelerine dayalı nesnel- toplumsal bu notlarım bağlamında, umut verici bir şeyleri sizlerle paylaşmak üzere, uzun zamandır yakından tanıdığım bir kişiyi anlatacağım: Sadık Özkan.

Mersin’de ticaret yapan,  yaptığı ticarette hem üretim hem de istihdam sağlayan bir işadamıdır.

Onu kentle ilgili olumlu görüşleri, yapıcı düşünceleri ile tanırım. O da kendince hep yukarıda saydığım “Kenti Geliştirmeyen”lerle mücadele etmiş ve çok zaman da yalnız kalmıştır.

 

Sadık Özkan, onca kırıcı şeyle karşılaşmasına rağmen, kent yararına çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Kısa bir süre önce 16 kurucu üye ile kendisinin de içinde bulunup öncülük ettiği  Mersin Mobilya Sanayicileri ve İş İnsanları Dermeği (MERMOB) kuruldu.

Geçtiğimiz hafta da üyeleri ile bir toplantı düzenlediler; projelerini ayrıntılı olarak anlattılar.

Bugün 100 üyeye ulaşan MERMOB,  “Mobilya Kenti Projesi” ile, ilgili tüm üyeleri bir yerde toplamayı planlıyorlar.

Özetle: Mobilya sektöründe,  şehir içindeki imalat ve satış yerleri bir yerde toplanacak.

Burada Meslek Yüksek Okulu, Sağlık Ocağı, İtfaiye, Otel bulunacak.

Konuyla ilgili kayıt altında 1200 işletme bulunuyor.

 

Aslında Liman kenti, Tarım kenti, Turizm kenti, Bakliyat kenti vs. gibi birçok özelliği bünyesinde barındıran Mersin, çok yararlı olacağına inandığım bu proje ile Mobilya Kenti olmaya da bir adım atacaktır.

 

Sadık Özkan’ı kutluyorum. 

Yönetici donanımı olan, içinde bulunduğu sektörün kalkınması ve kentsel gelişim için toplumsal yükümlülük duyan bir kıymetli hemşerimizdir. Yıllar içinde mücadele ettiğimiz onca olumsuz örnek yanında, varlığıyla bize sevinç ve umut veriyor.

Mersin için çabalarının yılmadan devam etmesini diliyorum. 

 

HARUN ARSLAN….18 Aralık 2023

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.