Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

Korer Özbenli’nin Ardından: Mdto Ve ” Deniz”siz ! Mersin…

Mersin de, artık hepimizin bildiği çok sayıda başarısız oluşum ve kuruluş vardır;  başılarında da hep belli yıllar yılı değişmeyen Başkanlar…  Değişmezler, değiştirilemezler! Sanki ülkemiz siyasetindeki kısır çember buralarda da aynen çalışır: Yönetime gelenler, öncelikle  gelecek seçimi kazanmak için gerekli sistem ayarlarını elden geçirirler.Basınla ilişkilerden tutun da, yönetim gücünün kullanımına kadar hemen her imkân, gelecek seçim için kullanılır.   Haliyle de,bir süre sonra da tüm heyecanlarını kaybederler,  kente ve kendi üye çevrelerine  katkıları olmaz. Ama asıl kaybı bu güzelim kent yaşar; zengin bir tarihin, imkânlı bir coğrafyanın ve benzersiz bir kültürel, ekonomik ve sosyolojik hazinenin üzerinde bulunan Mersin’in “gelişememe kadersizliği” sürüp gider… Bizler de bu oluşumları; kurumları, kuruluşları ve onların başındaki değişmez yöneticileri eleştirir dururuz.   Elbette bu oluşumların içerisinde iyi niyetli, kentin gelişmesine katkı vermek isteyen insanlar da oluyor; ama bunlar bunlar hep azınlıkta kalmışlardır. Bizler de bu oluşumları eleştirirken, sırf bu iyi niyetli arkadaşları incitmemek için eleştirilerimize dikkat ederiz,  ya da çok zaman eleştirmekten vazgeçeriz. Örneğin MTSO da Faik Burakgazi, İbrahim Kiper gibi her zaman iyi niyetle Mersin’e katkı veren kişilerin varlığı, eleştirilerimizi kısıtlamıştır.   (MDTO) Mersin Deniz Ticaret Odası’nda da eleştirilerimizi sınırlamamıza hep Genel Sekreter KorerÖzbenli sebep olurdu. Kendilerinin çabaları, kurum ve Mersin adına olumlu ilişkileri ve salt hizmet verimine odaklı pozisyon alışları, çoğu kez eleştirel yazılarımızı erteletmiştir. Şimdi, KorerÖzbenli’nin görevden ayrıldığını üzülerek öğrendim. Kendisine her zaman rahatlıkla ulaşır, tüm bilgileri kendisinden alabilirdik. Gerçekten bir ülke ve Mersin sevdalısıydı. Tek başına yaptığı değerli katkıları hiç bir zaman unutmayacağız.   *                     *                     * Şimdi geriye dönüp çok da söz etmek istemediğimiz, gündeme getirmediğimiz bazı konuları hatırlıyorum:   * Denizsiz kentlerde olan, ama birkaç yıl öncesine kadar Mersin’de olmayan Denizcilik Fakültesini hatırlıyorum.   *Yine yalnızca denizcilik ve bununla ilgili teknik konular ve bölgenin denizcilikle ilgili sorunlarından söz edilmesi gerekirken, MDTO’ nun aylık çıkardığı dergide,  genelde içine olmadık gerekçeyle” siyaset” sokulan, kurumsal açıdan kendilerini ilgilendirmeyen konularda  üllke yönetimini eleştiren fuzulî yazıları… düşünüyorum.   *Mersin’de binlerce insana katkı verecek, kentin ekonomisini geliştirecek SEKA’ da Tersane ve Yat imalat Sanayi kurulması konularında MDTO’nun etkisiz kaldığını biliyoruz.   *Yine, limanın genişlemesi projesini Mecliste reddederken , önceki Büyükşehir yönetiminin “konteynerlerin kentin rüzgarını kesecek, görüntüyü bozacak” gibi ortaya koydukları komik gerekçeler karşısında sessiz(!) kalındığını biliyoruz.   *Her yıl sönük geçen 1 Temmuz Denizcilik Bayramı kutlamalarını hatırlıyoruz.   *Aslında MDTO deyince önce Nusrat Mayın Gemisi aklıma geliyor. Denize terk edilmiş  bir tarihi gemiye, herhalde önce bu odanın sahip çıkabilmesi gerekiyordu! Ama ne oldu, denizdeki gemiyi aldılar, bir kara kentine götürdüler!   Akdeniz Bölge Komutanlığı Mersin’dedir. Mersin Deniz Müzesi Türkiye’deki denizcilik alanındaki 4 deniz müzesinden biridir.   Denizle arası kapanmış, adeta denize küsmüş, Akdeniz’in incisi şirin sahil kenti Mersin’de denize ait unuttuklarımızı hatırlamak isteriz hep. Önemli limanı, Denizciler, gemiler, Deniz Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri Bandosu uzun yıllardır unuttuğumuz Mersin’de denize ait olması gereken güzelliklerdi.   *               *                     * Deniz Kuvvetleri’nin Mersin tarihindeki yerini kısaca hatırlayalım:   1200 devresi Deniz Lisesi’ne giriş sınavları, 1941 yılında, şimdiki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı binasında yapılıyor ve kazananlar Haydarpaşa Garı’ndan özel bir trenle Mersin’e hareket ediyorlar; Mersin’deki askeri kışlaya yerleşiyorlar. 1942 yılından itibaren Mersin Askeri Deniz Okulu’na sınavla öğrenci alınmaya başlanıyor. Yıllarca çok sayıda denizci yetiştiriliyor.   Oramiral Bülend Ulusu, Oramiral Nejat Tümer ve Oramiral Zahit Atakan, Harp Okulunu Mersin’de okumuş Deniz Kuvvetleri komutanlarıdır.   Bugün denizlerdeki hidrokarbon yatakları, münhasır ekonomik bölgeler ve küresel stratejik hesaplar nedeniyle denizlerimizle ilgili askerî ve ekonomik pozisyon alışlar benzersiz bir önem kazanmıştır; özellikle Doğu  Akdeniz,dolayısıyla Kıbrıs odaklı denizcilik politikamız ve bu bağlamda Mersin’in sahip olduğu yüksek değerli coğrafî konum, bu kentten sürdürülecek yakın çevre ilişkileri ve lojistik destek proğramları büyük önem kazanmıştır.   Peki, konuyla doğrudan ilgili kurumsal yapılar bu konuda nasıl bir vizyona sahiptir? Ülke yararı, kent faydası ve Mersin’in gelişimi açısından ayrıntılı bir program öngörülüyor mu?   MDTO bu güne kadar Mersin’de çok büyük hizmetler yapabilecekken, maalesef bunu yeterli ölçüde yapamadığını görüyoruz.   Artık Mersin’in deniz kenti olduğunu, Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu hatırlatacak ve bunun için gerekeni yapacak yeni bir anlayış, yeni bir kan, yeni bir heyecan gereklidir.   Varlığıyla bu Mersin’in bir DENİZ KENTİ olarak imkânlarını ve değerini sürekli güncelleyen, bu anlamda kentteki her kişi, kurum ve kuruluşla iletişim içinde olan, elindeki her imkânı da bu anlayışla yeniden realize eden bir çağdaş vizyon gerekiyor.   Bu anlayış içinde MDTO’na çok daha verimli bir hizmet dönemi dilerim. KorerÖzbenli’ye de  Mersin için yaptıklarından dolayı teşekkür ediyorum.  Onu, hizmetlerini ve hatıralarımızdaki örnek  yönetici profilini hiç bir zaman unutmayacağım.  Bundan sonraki yaşamında mutluluklar diliyorum.     HARUN ARSLAN.....17 Eylül 2020
Ekleme Tarihi: 17 Eylül 2020 - Perşembe

Korer Özbenli’nin Ardından: Mdto Ve ” Deniz”siz ! Mersin…

Mersin de, artık hepimizin bildiği çok sayıda başarısız oluşum ve kuruluş vardır;  başılarında da hep belli yıllar yılı değişmeyen Başkanlar…  Değişmezler, değiştirilemezler!

Sanki ülkemiz siyasetindeki kısır çember buralarda da aynen çalışır: Yönetime gelenler, öncelikle  gelecek seçimi kazanmak için gerekli sistem ayarlarını elden geçirirler.Basınla ilişkilerden tutun da, yönetim gücünün kullanımına kadar hemen her imkân, gelecek seçim için kullanılır.

 

Haliyle de,bir süre sonra da tüm heyecanlarını kaybederler,  kente ve kendi üye çevrelerine  katkıları olmaz. Ama asıl kaybı bu güzelim kent yaşar; zengin bir tarihin, imkânlı bir coğrafyanın ve benzersiz bir kültürel, ekonomik ve sosyolojik hazinenin üzerinde bulunan Mersin’in “gelişememe kadersizliği” sürüp gider…

Bizler de bu oluşumları; kurumları, kuruluşları ve onların başındaki değişmez yöneticileri eleştirir dururuz.

 

Elbette bu oluşumların içerisinde iyi niyetli, kentin gelişmesine katkı vermek isteyen insanlar da oluyor; ama bunlar bunlar hep azınlıkta kalmışlardır.

Bizler de bu oluşumları eleştirirken, sırf bu iyi niyetli arkadaşları incitmemek için eleştirilerimize dikkat ederiz,  ya da çok zaman eleştirmekten vazgeçeriz.

Örneğin MTSO da Faik Burakgazi, İbrahim Kiper gibi her zaman iyi niyetle Mersin’e katkı veren kişilerin varlığı, eleştirilerimizi kısıtlamıştır.

 

(MDTO) Mersin Deniz Ticaret Odası’nda da eleştirilerimizi sınırlamamıza hep Genel Sekreter KorerÖzbenli sebep olurdu.

Kendilerinin çabaları, kurum ve Mersin adına olumlu ilişkileri ve salt hizmet verimine odaklı pozisyon alışları, çoğu kez eleştirel yazılarımızı erteletmiştir.

Şimdi, KorerÖzbenli’nin görevden ayrıldığını üzülerek öğrendim.

Kendisine her zaman rahatlıkla ulaşır, tüm bilgileri kendisinden alabilirdik. Gerçekten bir ülke ve Mersin sevdalısıydı.

Tek başına yaptığı değerli katkıları hiç bir zaman unutmayacağız.

 

*                     *                     *

Şimdi geriye dönüp çok da söz etmek istemediğimiz, gündeme getirmediğimiz bazı konuları hatırlıyorum:

 

* Denizsiz kentlerde olan, ama birkaç yıl öncesine kadar Mersin’de olmayan Denizcilik Fakültesini hatırlıyorum.

 

*Yine yalnızca denizcilik ve bununla ilgili teknik konular ve bölgenin denizcilikle ilgili sorunlarından söz edilmesi gerekirken, MDTO’ nun aylık çıkardığı dergide,  genelde içine olmadık gerekçeyle” siyaset” sokulan, kurumsal açıdan kendilerini ilgilendirmeyen konularda  üllke yönetimini eleştiren fuzulî yazıları… düşünüyorum.

 

*Mersin’de binlerce insana katkı verecek, kentin ekonomisini geliştirecek SEKA’ da Tersane ve Yat imalat Sanayi kurulması konularında MDTO’nun etkisiz kaldığını biliyoruz.

 

*Yine, limanın genişlemesi projesini Mecliste reddederken , önceki Büyükşehir yönetiminin “konteynerlerin kentin rüzgarını kesecek, görüntüyü bozacak” gibi ortaya koydukları komik gerekçeler karşısında sessiz(!) kalındığını biliyoruz.

 

*Her yıl sönük geçen 1 Temmuz Denizcilik Bayramı kutlamalarını hatırlıyoruz.

 

*Aslında MDTO deyince önce Nusrat Mayın Gemisi aklıma geliyor.

Denize terk edilmiş  bir tarihi gemiye, herhalde önce bu odanın sahip çıkabilmesi gerekiyordu!

Ama ne oldu, denizdeki gemiyi aldılar, bir kara kentine götürdüler!

 

Akdeniz Bölge Komutanlığı Mersin’dedir.

Mersin Deniz Müzesi Türkiye’deki denizcilik alanındaki 4 deniz müzesinden biridir.

 

Denizle arası kapanmış, adeta denize küsmüş, Akdeniz’in incisi şirin sahil kenti Mersin’de denize ait unuttuklarımızı hatırlamak isteriz hep.

Önemli limanı, Denizciler, gemiler, Deniz Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri Bandosu uzun yıllardır unuttuğumuz Mersin’de denize ait olması gereken güzelliklerdi.

 

*               *                     *

Deniz Kuvvetleri’nin Mersin tarihindeki yerini kısaca hatırlayalım:

 

1200 devresi Deniz Lisesi’ne giriş sınavları, 1941 yılında, şimdiki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı binasında yapılıyor ve kazananlar Haydarpaşa Garı’ndan özel bir trenle Mersin’e hareket ediyorlar; Mersin’deki askeri kışlaya yerleşiyorlar.

1942 yılından itibaren Mersin Askeri Deniz Okulu’na sınavla öğrenci alınmaya başlanıyor. Yıllarca çok sayıda denizci yetiştiriliyor.

 

Oramiral Bülend Ulusu, Oramiral Nejat Tümer ve Oramiral Zahit Atakan, Harp Okulunu Mersin’de okumuş Deniz Kuvvetleri komutanlarıdır.

 

Bugün denizlerdeki hidrokarbon yatakları, münhasır ekonomik bölgeler ve küresel stratejik hesaplar nedeniyle denizlerimizle ilgili askerî ve ekonomik pozisyon alışlar benzersiz bir önem kazanmıştır; özellikle Doğu  Akdeniz,dolayısıyla Kıbrıs odaklı denizcilik politikamız ve bu bağlamda Mersin’in sahip olduğu yüksek değerli coğrafî konum, bu kentten sürdürülecek yakın çevre ilişkileri ve lojistik destek proğramları büyük önem kazanmıştır.

 

Peki, konuyla doğrudan ilgili kurumsal yapılar bu konuda nasıl bir vizyona sahiptir? Ülke yararı, kent faydası ve Mersin’in gelişimi açısından ayrıntılı bir program öngörülüyor mu?

 

MDTO bu güne kadar Mersin’de çok büyük hizmetler yapabilecekken, maalesef bunu yeterli ölçüde yapamadığını görüyoruz.

 

Artık Mersin’in deniz kenti olduğunu, Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu hatırlatacak ve bunun için gerekeni yapacak yeni bir anlayış, yeni bir kan, yeni bir heyecan gereklidir.

 

Varlığıyla bu Mersin’in bir DENİZ KENTİ olarak imkânlarını ve değerini sürekli güncelleyen, bu anlamda kentteki her kişi, kurum ve kuruluşla iletişim içinde olan, elindeki her imkânı da bu anlayışla yeniden realize eden bir çağdaş vizyon gerekiyor.

 

Bu anlayış içinde MDTO’na çok daha verimli bir hizmet dönemi dilerim.

KorerÖzbenli’ye de  Mersin için yaptıklarından dolayı teşekkür ediyorum.

 Onu, hizmetlerini ve hatıralarımızdaki örnek  yönetici profilini hiç bir zaman unutmayacağım. 

Bundan sonraki yaşamında mutluluklar diliyorum.

 

 

HARUN ARSLAN.....17 Eylül 2020

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.