AgroFood Zirvesi 2025, Dünya Tarım Sektörünü Mersin’de Buluşturdu

Zirvede tahıl, yağ tohumu ve bakliyat pazarlarındaki küresel-bölgesel eğilimler, Türkiye’de tarımsal işleme sektörünün geleceği ve Karadeniz-Ortadoğu-Kuzey Afrika-Asya hattındaki yeni lojistik fırsatlar ele alındı. Türkiye’nin ev sahipliğinde Mersin’de düzenlenen programa; Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Hindistan, İtalya, Almanya, İsviçre, Bulgaristan, Kanada ve  Birleşik Krallığının aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden yoğun katılım sağlandı. “Jeopolitik gerilimler ve iklim değişikliği tarımı yeniden şekillendiriyor” Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi ve TARMER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehdi Eker, küresel ve bölgesel ölçekte artan jeopolitik gerilimlerin tarım piyasalarını doğrudan etkilediğini söyledi. Eker, ekonomik sistemlerde de korumacı yaklaşımların öne çıktığını belirterek şöyle konuştu: “Dünya 1,1 derece ısındı. Mevcut gidişat sürdüğü takdirde 75 yıl içinde bu artışın 3 dereceye ulaşması bekleniyor. Sıcaklık artışı, zirai ürünlerde yüzde 25 ila 50 arasında verim kaybına neden oluyor. Kuraklık, aşırı sıcaklık ve sellerin sıklığı ve etkisi giderek artıyor.” Eker, buna karşın küresel tarımsal üretimin insan ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiğini, ancak gıda adaletsizliği ve israfın açlık sorununu büyüttüğünü ifade etti. Küresel ekonomide yavaşlama Dünya genelinde doğal afetlerin 2023 yılında 380 milyar dolar ekonomik kayba yol açtığını hatırlatan Eker, küresel büyümenin de düşüş trendinde olduğunu vurguladı. Eker, tüm olumsuzluklara rağmen tarımsal üretimde ciddi bir artış olduğuna dikkat çekti: “2025 dünya hububat üretimi yaklaşık 3 milyar tonla tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak bu artış açlık sorununu çözmeye yetmedi. Günümüzde 700 milyondan fazla insan açlık çekiyor, 2,3 milyar insan gıda güvensizliği yaşıyor. Üretilen gıda ihtiyaçlarımıza yetiyor, fakat ihtiraslarımıza yetmiyor. Buna dikkat etmeliyiz. BM’nin 2030’da ‘sıfır açlık’ hedefi öyle görülüyor ki yakalanmayacak. 2026’ya giriyoruz ve 700 milyonun üzerinde aç insan var. Burada adaletsiz paylaşım söz konusu. FAO, dünyada 700 milyondan fazla insanın açlık yaşadığını söylüyor. 2,3 milyar insan ise gıda güvensizliği yaşıyor. 2024’te dünya nüfusunun yüzde 28’i orta veya şiddetli gıda güvensizliğine maruz kaldı. Her 4 insandan biri yeterli ve dengeli güvenli gıdaya erişemedi. Gazze’ye özel bir atıf yapmak mecburiyetindeyiz. Gazze’de gıda, bir silah olarak kullanıldı. Açlık, insanları dünyanın gözü önünde öldürdü. Öte yandan emekle üretilen gıdanın 3’te 1’inden istifade edilemedi. İsraf da ayrı bir konu.” dedi Türkiye’den 186 ülkeye tarım ihracatı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, Türkiye’nin lojistik avantajına vurgu yaparak ülkenin 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyarlık nüfusa hitap ettiğini söyledi. Güldal, Türkiye’nin tarım ihracatındaki gelişmeyi şu sözlerle anlattı: Üretim, tüketim ve lojistik noktasında ülkemizin böyle bir özelliği var. Türkiye’nin 186 ülkeye tarımsal ürün ihracatı ve iş birliğini yaptığını vurgulamak lazım. 2 bin civarında tarım ve gıda ürünü ihraç ediliyor. Bu noktada iddialı bir konumdayız.Son 20 yılda tarımsal ihracat 4 milyar dolardan 33 milyar dolara yükseldi. Un ihracatında dünya birincisi, makarnada ise İtalya’nın ardından ikinci sıradayız.” TMO’nun enflasyonla mücadele ve piyasa regülasyonu kapsamında stoklarını satışa açtığını da belirtti. Yumuktepe’den tarihi bir hediye Küresel Bakliyat Konfederasyonu (GPC) Temsilcisi ve Arbel & AGT Foods Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan, Mersin’in tarımsal mirasına dikkat çekti. Arbel Ailesi’nin Yumuktepe kazılarında bulunan “Sepetçi Kadının Mercimek Kabı” adlı tarihi parçanın replikasını tüm katılımcılara hediye ettiklerini söyleyen Arslan, mercimeğin bölge tarihindeki köklü geçmişini anlattı.