Aslankan "Sivil toplumda sürdürülebilirlik ve iş birliği ön planda olmalı”

Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Genel Sekreteri ve Yenişehir Belediyesi Meclis Üyesi Ayten Aslankan, Nil TV’de Aynur Gençay’ın sunduğu Kadının Atölyesi programına konuk olarak sivil toplumda edindiği deneyimleri ve Mersin özelindeki toplumsal ihtiyaçları anlattı. 20 Yıllık STK Deneyimiyle Sivil Toplumun Nabzını Tutuyor Sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) yolculuğunun yaklaşık 20 yıl önce başladığını ifade eden Aslankan, iş dünyasında edindiği kolektif çalışma deneyimini sivil alana taşımak istediğini belirtti. İlk olarak MESİAD ile başlayan bu yolculuk, Haçova Derneği ve Lions Kulüpleri’nde devam etti. “Mersin’de STK’lar Yerel Demokrasinin Temel Taşıdır” Mersin’in çok kültürlü yapısının STK’lar için büyük bir potansiyel sunduğunu belirten Aslankan, kurumsallaşma ve finansal sürdürülebilirlik gibi temel zorlukların kentteki STK’ların da karşılaştığı önemli problemler arasında olduğunu vurguladı. Kadın, çevre ve göç alanında çalışan derneklerin ise kentte görünürlüğü ve etkisiyle öne çıktığını söyledi. Unutulmaz Projeler: Van Depremi ve Alzheimer Bakımevi MESİAD’ın kente yönelik lobi faaliyetleri ve Van depremi sonrası inşa edilen okul projesi, Aslankan’ın en çok etkilendiği çalışmalar arasında yer alıyor. Ayrıca Mersin Alzheimer Derneği çatısı altında kurulan Alzheimer Bakımevi projesi de hem ihtiyaçlara çözüm sunması hem de farkındalık yaratması açısından özel bir yer tuttuğunu belirten Aslankan tüm bu projelerin, sadece ihtiyaç anında harekete geçmenin değil, uzun vadeli, sürdürülebilir ve kalıcı çözümler üretmenin sivil toplumun asli görevi olduğunu her zaman hatırlattığını sözlerine ekledi. “Mersin’de Göç, Gençlik ve Çevre Öncelikli Konular” Mersin’in sürekli göç alan bir kent olması nedeniyle toplumsal uyumun desteklenmesi gerektiğini ifade eden Aslankan, genç işsizliğin de büyük bir sorun olduğunu dile getirdi. Gençler için dijital yetkinlik, girişimcilik ve istihdam projeleri önerdi. Ayrıca çevresel tehditlere karşı yerel hareketlerin desteklenmesini, sürdürülebilir tarım ve temiz enerji uygulamalarının yaygınlaştırılmasını savundu.Aslankan, “Mersin, eşsiz doğasıyla tarım, sanayi ve turizmi aynı potada buluşturan bir şehir. Ancak bu çeşitlilik, ekosistemi tehdit eden bir baskı unsuru da yaratıyor. Tarım alanlarının yanlış kullanımı, sanayi atıkları, plansız yapılaşma ve turizmin kontrolsüz gelişimi çevre kirliliğini artırıyor. Aynı zamanda küresel iklim değişikliğinin etkilerini de hisseden bir bölgedeyiz. Özellikle Akdeniz havzasında su kaynaklarının azalması, sıcaklık artışları ve doğal afet riski artıyor. Bu nedenle yerel çevre hareketlerinin güçlendirilmesi, karbon ayak izini azaltacak uygulamaların teşvik edilmesi, temiz enerji ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekiyor. Bu noktada STK’lar hem toplumsal bilinç oluşturma hem de kamu politikalarını yönlendirme anlamında çok önemli aktörler olabilir.”dedi. “STK Daire Başkanlığı Kurulmalı” Belediyelerle STK’lar arasındaki iş birliğinin henüz kurumsal bir yapıya kavuşmadığını belirten Aslankan, Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Avrupa’daki örneklerde olduğu gibi bir STK Daire Başkanlığı kurulması önerisinde bulundu. Ayrıca STK görüşlerinin Stratejik Plan ve Faaliyet Raporlarına dahil edilmesinin hem yasal hem de demokratik bir gereklilik olduğunu vurguladı.Aslanlan ‘Avrupa’daki bazı kentlerde olduğu gibi, bu birimler STK’ların ihtiyaçlarını analiz eder, kamu projelerine STK’ları entegre eder ve ortak kaynak planlaması yapar. Bu ve benzeri uygulamaları Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurarak öncülük yapmamızın önünde bir engel yok.”dedi “Kadınlar Karar Mekanizmalarında Daha Fazla Yer Almalı” Kadınların sivil toplumda sayıca daha görünür hale gelmesine rağmen karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmediğini ifade eden Aslankan, hiyerarşik değil yatay liderlik modellerinin yaygınlaşması gerektiğini savunarak “Ancak mevcut STK yapılanmalarında bu model tam olarak hayata geçirilebilmiş değil. Kadınların sadece STK’larda “çalışan” değil, “karar veren ve yöneten” pozisyonlara gelmesi için yapısal değişikliklere ihtiyaç var.”dedi Gençlik Katılımı Dijitalleşmeyle Artmalı Geleneksel STK yapılarına ilgisi azalan gençlerin, dijital platformlar ve proje bazlı katılımlarla teşvik edilmesi gerektiğini dile getiren Aslankan, üniversitelerle iş birlikleri sayesinde gençlerin karar süreçlerine dahil edilebileceğini belirtti. “Sivil Toplum Yeterince Katılamıyor” STK’ların karar alma süreçlerine katılımının yetersiz olduğunu söyleyen Aslankan, vatandaş meclisleri, mahalle forumları ve katılımcı bütçe uygulamalarının artırılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de hala bir Sivil Toplum Kanunu olmamasının, katılımın önünde ciddi bir engel olduğunu da ekledi. Yeni Hedefler: Dijital Güçlenme ve Ortak Platformlar Geleceğe yönelik projelerinden de söz eden Aslankan, kadın kooperatiflerine yönelik dijital pazarlama ve yapay zekâ eğitimleri içeren bir mentorluk programı üzerinde çalıştığını açıkladı. Ayrıca Mersin’deki STK’lar için kaynak paylaşımı ve görünürlük sağlayacak ortak bir dijital platform kurma hedefini de paylaştı.