Finansman sorunu çözülen otoyol ve demiryolu projesiyle Gaziantep limana kavuşurken…

Güncel 14.08.2025 - 10:39, Güncelleme: 14.08.2025 - 10:39
 

Finansman sorunu çözülen otoyol ve demiryolu projesiyle Gaziantep limana kavuşurken…

Mersin’ i tamamen devre dışı bırakacak, Yumurtalık-Erzin-Dörtyol alternatifleri üzerinde Ankara’ nın bu günlerde bir tercih yapması beklenirken çok önemli bir gelişme gündeme bomba gibi düştü…

Yıllardır Konteyner limanına sahip olamayan Mersin’ in mevcut limanla bugünden daha ileriye gidemeyeceğini, aksine son yıllarda öne çıkmaya başlayan Doğu Akdeniz’in Erzin-Dörtyol kıyılarına yapılacak limanlarla başta Gaziantep ve tüm Güney Doğu illeri olmak üzere, Irak taşımacılığının da daha kısa mesafedeki yeni bölgeye doğru kayacağına dikkat çekmeye çalışırım… Mersin 1950’ lerde yapımı başlayan ve on yıl içinde hizmete açılan limanla ilk büyük sıçramayı yakalamıştı, ancak geçen zaman içinde kuru yük gemileriyle yapılan taşımanın yerini konteyner taşımacılığı alınca çağa uygun yeni bir atılım yapmak zorundaydı… Bu fırsatı da 2009’ da ÇED süreci tamamlanan Ana Konteyner Aktarma (HUB) limanının yapılmasıyla yakalayacaktı… Devletin tüm makro politikaları; ‘üç deniz üç büyük liman’ hedefiyle Ege’ de Çandarlı, Karadeniz’ de Filyos ve Akdeniz’ de Mersin’ de inşa edilecek üç aktarma limanı yapılmasının önemi üzerinde duruyor, beş yıllık kalkınma planlarında Mersin Ana Konteyner Limanı yatırımının gerekliliği vurgulanıyordu… Mersin kamuoyunun büyük kesimi bu stratejik projenin kentin geleceği açısından öneminin tam olarak farkında olmasa da, devlet, Dubai Jebel Ali ile Hollanda’ nın Rotterdam limanları arasında Akdeniz’ in tüm yükünü sırtlayacak bir ana aktarma limanının öneminin ve sağlayacağı ekonomi başta olmak üzere sosyal-siyasal avantajların hesabını iyi yapmıştı… Mersin 2009’ da ÇED dosyası dâhil tüm süreçleri tamamlanan, yapılacağı alan dahi belirlenmiş olan yatırım için gün sayarken, önce mevcut Liman işletmecisinin lobi gücü devreye girdi, ardından da başka etmenler… 2014’ te Gaziantep lobisi haklı olarak 325 km uzaklıktaki Mersin yerine kendisine çok daha yakın Dörtyol civarında bir limanın gerekliliğini dillendirmeye başladı ve ben de o tarihten itibaren Mersin’ i bekleyen büyük tehlikeyi anlatmaya… Neydi tehlike? Mersin 150 yıldır Anadolu’ nun dünyaya açılan kapısı olarak öne çıkmıştı ancak özellikle de dünyaya açılan Gaziantep Sanayi ve  Irak-İran savaşından itibaren transit taşımacılık sayesinde çok daha önemli konuma gelmişti.. Ancak Gaziantep ve Güneydoğu illeriyle Irak’ a daha yakın konumda ve kısa mesafeden oluşan güzergâhta bir liman arayışı da günden güne artarak sürüyordu… Daha kısa mesafe ham ve ara maddesini ithal edip ürettiği malı da ihraç eden başta Antep tüm bölge illerinin girdi maliyetleri bakımından önemliydi ancak bu etmen kadar etkin bir başka konu da özelleştirilen Mersin limanı işletmecisinin bir kuzudan kırk post çıkarma gayreti ve şişen liman hizmet faturalarıydı… Devlet, 2007’ de limanı özelleştirirken 36 yılda elde edeceği geliri peşin olarak verecek kiracı bulma arayışındaydı. Singapur’ lu PSA ve Türk Akfen eşit hisselere sahip iki ortak olarak liman işletmesini 765 milyon dolar karşılığı üstlendiklerinde ödedikleri parayı 15-20 yılda kasalarına koymaları beklenirdi. Oysa liman işletmecisi daha ilk yıl elleçleme fiyatlarını uçurmakla kalmadı, ek tarifelerle limandan hizmet alanların maliyetlerinin katlanmasına yol açtı… (765 milyon doların yarısını ödeyen Türk ortak Akfen grubunun yüzde onluk hissesini elinde tutarak kalan yüzde 40’ lık kısmını on yıl dolmadan bir yabancı yatırım fonuna 869 milyon dolara satması liman işletmeciliğinin nasıl bir altın yumurtlayan tavuğa döndüğünü göstermesi bakımından önemli) Gaziantep’ in o efsaneleşmiş lobisi işte bu iki etkenin altından kalkılması her gün güçleşen yükün de etkisiyle arayışlarını hızlandırdı… Gaziantep’ i 90 km mesafeyle denize ve limana ulaştıracak Hassa-Dörtyol güzergâhı böylece gündeme oturdu ve her gün biraz daha ete kemiğe büründü… Antep, Mersin’ i devre dışı bırakacak liman arayışında iken Mersin en ağır darbeyi o güne kadar tüm 5 yıllık kalkınma planlarında Mersin’ de yapılması hedeflenen ana konteyner limanı için, 2018’ de hazırlanan ve 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Planda Mersin’ in yerini ‘Doğu Akdeniz’ in almasıyla yedi… Çukurova Havalimanı açılırken belki de Şakirpaşa Hava alanını kaybeden Adana’ lıların tepkisini dindirmek için Yumurtalık’ ta Ana konteyner Limanı öne çıktı… Ancak bir yıl önce Halkın Katılım Toplantısı dâhil tüm süreçleri tamamlanan bu limanın ÇED dosyasının geçen onca zamana rağmen sonuçlanmaması Yumurtalık yerine Akdeniz’ in daha da doğusunda bir HUB limanı olasılığını güçlendiriyor… Şu anda Tosyalı grubunun Erzin’ de 4 milyon konteyner elleçleme kapasitesiyle başlayıp zaman içinde büyütülecek bir liman projesi de tüm süreçleri tamamlanmış ÇED dosyasının Ankara’ dan çıkacak onayını bekliyor… Mersin’ i tamamen devre dışı bırakacak, Yumurtalık-Erzin-Dörtyol alternatifleri üzerinde Ankara’ nın bu günlerde bir tercih yapması beklenirken çok önemli bir gelişme gündeme bomba gibi düştü… Medyaya düşen haberlere göre Gaziantep’ i Hassa üzerinden Dörtyol’ a bağlayacak Demiryolu ve otoyol projesi için gerekli dış kredi arayışı olumlu sonuçlandı ve yabancı Konsorsiyum ile Türkiye Hazine Bakanlığı arasında imzalanan anlaşmayla yatırım için gerekli 1 milyar 550 milyon Euro (yaklaşık 1,8 milyar dolar) kaynak sağlanmış bulunuyor… Gerekli işlemlerin tamamlanması ardından Ekim ayında startı verilecek projeyle toplam 80 km uzunluktaki tünellerle Amanos dağları delinecek ve 2031 yılında Gaziantep’ in ‘çılgın proje’ olarak tanımlanan liman hasreti mutlu sonla noktalanacak… Büyük fotoğraf bundan ibaret te değil… Erzin-Dörtyol bölgesindeki limanlar Hassa üzerinden Gaziantep’ e hem otoyol hem de demiryoluyla bağlanmakla kalmayacak. Otoyol ve demiryolu Gaziantep-Urfa-Mardin (Nusaybin) üzerinden Irak’a ulaşacak ve Türkiye’ nin Kalkınma Yolu diye tanımladığı Basra’dan Akdeniz’ e uzanan, Çin Ve Hindistan’ ın küresel koridorlarına alternatif olacak… O limanın ve sözünü ettiğim rotanın devreye girmesiyle Mersin’ in orta ve uzun vadeli geleceğini merak ediyorsanız onu da sonraki makalede ele almaya çalışayım… Abdullah AYAN
Mersin’ i tamamen devre dışı bırakacak, Yumurtalık-Erzin-Dörtyol alternatifleri üzerinde Ankara’ nın bu günlerde bir tercih yapması beklenirken çok önemli bir gelişme gündeme bomba gibi düştü…

Yıllardır Konteyner limanına sahip olamayan Mersin’ in mevcut limanla bugünden daha ileriye gidemeyeceğini, aksine son yıllarda öne çıkmaya başlayan Doğu Akdeniz’in Erzin-Dörtyol kıyılarına yapılacak limanlarla başta Gaziantep ve tüm Güney Doğu illeri olmak üzere, Irak taşımacılığının da daha kısa mesafedeki yeni bölgeye doğru kayacağına dikkat çekmeye çalışırım…

Mersin 1950’ lerde yapımı başlayan ve on yıl içinde hizmete açılan limanla ilk büyük sıçramayı yakalamıştı, ancak geçen zaman içinde kuru yük gemileriyle yapılan taşımanın yerini konteyner taşımacılığı alınca çağa uygun yeni bir atılım yapmak zorundaydı…

Bu fırsatı da 2009’ da ÇED süreci tamamlanan Ana Konteyner Aktarma (HUB) limanının yapılmasıyla yakalayacaktı…

Devletin tüm makro politikaları; ‘üç deniz üç büyük liman’ hedefiyle Ege’ de Çandarlı, Karadeniz’ de Filyos ve Akdeniz’ de Mersin’ de inşa edilecek üç aktarma limanı yapılmasının önemi üzerinde duruyor, beş yıllık kalkınma planlarında Mersin Ana Konteyner Limanı yatırımının gerekliliği vurgulanıyordu…

Mersin kamuoyunun büyük kesimi bu stratejik projenin kentin geleceği açısından öneminin tam olarak farkında olmasa da, devlet, Dubai Jebel Ali ile Hollanda’ nın Rotterdam limanları arasında Akdeniz’ in tüm yükünü sırtlayacak bir ana aktarma limanının öneminin ve sağlayacağı ekonomi başta olmak üzere sosyal-siyasal avantajların hesabını iyi yapmıştı…

Mersin 2009’ da ÇED dosyası dâhil tüm süreçleri tamamlanan, yapılacağı alan dahi belirlenmiş olan yatırım için gün sayarken, önce mevcut Liman işletmecisinin lobi gücü devreye girdi, ardından da başka etmenler…

2014’ te Gaziantep lobisi haklı olarak 325 km uzaklıktaki Mersin yerine kendisine çok daha yakın Dörtyol civarında bir limanın gerekliliğini dillendirmeye başladı ve ben de o tarihten itibaren Mersin’ i bekleyen büyük tehlikeyi anlatmaya…

Neydi tehlike?

Mersin 150 yıldır Anadolu’ nun dünyaya açılan kapısı olarak öne çıkmıştı ancak özellikle de dünyaya açılan Gaziantep Sanayi ve  Irak-İran savaşından itibaren transit taşımacılık sayesinde çok daha önemli konuma gelmişti..

Ancak Gaziantep ve Güneydoğu illeriyle Irak’ a daha yakın konumda ve kısa mesafeden oluşan güzergâhta bir liman arayışı da günden güne artarak sürüyordu…

Daha kısa mesafe ham ve ara maddesini ithal edip ürettiği malı da ihraç eden başta Antep tüm bölge illerinin girdi maliyetleri bakımından önemliydi ancak bu etmen kadar etkin bir başka konu da özelleştirilen Mersin limanı işletmecisinin bir kuzudan kırk post çıkarma gayreti ve şişen liman hizmet faturalarıydı…

Devlet, 2007’ de limanı özelleştirirken 36 yılda elde edeceği geliri peşin olarak verecek kiracı bulma arayışındaydı. Singapur’ lu PSA ve Türk Akfen eşit hisselere sahip iki ortak olarak liman işletmesini 765 milyon dolar karşılığı üstlendiklerinde ödedikleri parayı 15-20 yılda kasalarına koymaları beklenirdi.

Oysa liman işletmecisi daha ilk yıl elleçleme fiyatlarını uçurmakla kalmadı, ek tarifelerle limandan hizmet alanların maliyetlerinin katlanmasına yol açtı… (765 milyon doların yarısını ödeyen Türk ortak Akfen grubunun yüzde onluk hissesini elinde tutarak kalan yüzde 40’ lık kısmını on yıl dolmadan bir yabancı yatırım fonuna 869 milyon dolara satması liman işletmeciliğinin nasıl bir altın yumurtlayan tavuğa döndüğünü göstermesi bakımından önemli)

Gaziantep’ in o efsaneleşmiş lobisi işte bu iki etkenin altından kalkılması her gün güçleşen yükün de etkisiyle arayışlarını hızlandırdı…

Gaziantep’ i 90 km mesafeyle denize ve limana ulaştıracak Hassa-Dörtyol güzergâhı böylece gündeme oturdu ve her gün biraz daha ete kemiğe büründü…

Antep, Mersin’ i devre dışı bırakacak liman arayışında iken Mersin en ağır darbeyi o güne kadar tüm 5 yıllık kalkınma planlarında Mersin’ de yapılması hedeflenen ana konteyner limanı için, 2018’ de hazırlanan ve 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Planda Mersin’ in yerini ‘Doğu Akdeniz’ in almasıyla yedi…

Çukurova Havalimanı açılırken belki de Şakirpaşa Hava alanını kaybeden Adana’ lıların tepkisini dindirmek için Yumurtalık’ ta Ana konteyner Limanı öne çıktı…

Ancak bir yıl önce Halkın Katılım Toplantısı dâhil tüm süreçleri tamamlanan bu limanın ÇED dosyasının geçen onca zamana rağmen sonuçlanmaması Yumurtalık yerine Akdeniz’ in daha da doğusunda bir HUB limanı olasılığını güçlendiriyor…

Şu anda Tosyalı grubunun Erzin’ de 4 milyon konteyner elleçleme kapasitesiyle başlayıp zaman içinde büyütülecek bir liman projesi de tüm süreçleri tamamlanmış ÇED dosyasının Ankara’ dan çıkacak onayını bekliyor…

Mersin’ i tamamen devre dışı bırakacak, Yumurtalık-Erzin-Dörtyol alternatifleri üzerinde Ankara’ nın bu günlerde bir tercih yapması beklenirken çok önemli bir gelişme gündeme bomba gibi düştü…

Medyaya düşen haberlere göre Gaziantep’ i Hassa üzerinden Dörtyol’ a bağlayacak Demiryolu ve otoyol projesi için gerekli dış kredi arayışı olumlu sonuçlandı ve yabancı Konsorsiyum ile Türkiye Hazine Bakanlığı arasında imzalanan anlaşmayla yatırım için gerekli 1 milyar 550 milyon Euro (yaklaşık 1,8 milyar dolar) kaynak sağlanmış bulunuyor…

Gerekli işlemlerin tamamlanması ardından Ekim ayında startı verilecek projeyle toplam 80 km uzunluktaki tünellerle Amanos dağları delinecek ve 2031 yılında Gaziantep’ in ‘çılgın proje’ olarak tanımlanan liman hasreti mutlu sonla noktalanacak…

Büyük fotoğraf bundan ibaret te değil…

Erzin-Dörtyol bölgesindeki limanlar Hassa üzerinden Gaziantep’ e hem otoyol hem de demiryoluyla bağlanmakla kalmayacak.

Otoyol ve demiryolu Gaziantep-Urfa-Mardin (Nusaybin) üzerinden Irak’a ulaşacak ve Türkiye’ nin Kalkınma Yolu diye tanımladığı Basra’dan Akdeniz’ e uzanan, Çin Ve Hindistan’ ın küresel koridorlarına alternatif olacak…

O limanın ve sözünü ettiğim rotanın devreye girmesiyle Mersin’ in orta ve uzun vadeli geleceğini merak ediyorsanız onu da sonraki makalede ele almaya çalışayım…

Abdullah AYAN

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.