Mersin Stratejik liman avantajını yitirirken…Abdullah Ayan yazdı
Mersin Stratejik liman avantajını yitirirken…Abdullah Ayan yazdı
15 yıldır dikkat çekmeye çalıştığım ve dile getirdikçe her defasında hayalperestlikle kötümserlikle suçlandığım 'Mersin' i bekleyen asıl tehlike' öngörü olmaktan çıktı, gelip kapıya dayandı..
15 yıldır dikkat çekmeye çalıştığım ve dile getirdikçe her defasında hayalperestlikle kötümserlikle suçlandığım 'Mersin' i bekleyen asıl tehlike' öngörü olmaktan çıktı, gelip kapıya dayandı..
Önceki makalede Amanos dağlarını delip Gaziantep’ i Hassa üzerinden Akdeniz’ e bağlayacak, bir başka ifadeyle limana kavuşturacak ‘çılgın projenin’ önündeki en önemli sorun olarak görülen finansman kaynağının bulunduğunu ve Ekim 2025’ te başlayacak çalışmalar sonucu, ortasında demiryolunun yer aldığı otoyolun 2031’ de tamamlanmasının hedeflendiğini detaylarıyla ele almıştım..
1,8 milyar dolar Hazine garantili kredi desteği sayesinde hızlanacak yatırımın hayata geçmesiyle gelecekte Mersin’ i nelerin beklediğini anlamak için projeye daha büyük perspektiften bakmak gerekiyor…
Gaziantep ve Güneydoğu’ yu çok daha kısa yoldan limanla buluşturmak yatırımın elbette çok önemli bir bölümü ama tümünü yansıtmıyor…
Proje gerçekte Irak’ ta Basra Körfezi’ ndeki Büyük Fav limanıyla Doğu Akdeniz’ deki Türkiye limanlarını, demiryolu ve Karayoluyla bağlayıp entegre etmek… (17 milyar dolarlık dev projenin liman bölümü tamamlanmak üzere)
Sadece Türkiye bölümünün toplamda; 20 milyar dolara mal olması beklenen “Kalkınma Yolu” Basra Körfezinde inşa edilen Fab limanından tahliye edilecek yükler, birbirine paralel otoyol ve demiryolu bağlantısıyla Basra, Bağdat, Musul üzerinden Türkiye sınırında Ovaköy’ e ulaşacak.
Türkiye güzergâhında Mardin-Gaziantep üzerinden demir ve karayolu Doğu Akdeniz limanlarına bağlanacak…
Geçmişte Suriye limanlarıyla Akdeniz’ e açılan Irak, başta Kürdistan bölgesi olmak üzere Türkiye’ de gerçekleşecek yatırım sayesinde küresel rekabette avantaj sağlayacağı Mersin’ e oranla 200 km daha kısa mesafeye sahip güzergâhı kullanma şansı bulacak…
15 yıldır dikkat çekmeye çalıştığım ve dile getirdikçe her defasında hayalperestlikle kötümserlikle suçlandığım 'Mersin' i bekleyen asıl tehlike' öngörü olmaktan çıktı, gelip kapıya dayandı..
Yatırım tamamlandığında Erzin-Dörtyol-Payas bölgesindeki limanların devreye girmesiyle başta Antep olmak üzere Güneydoğu, Irak' ın limanlara olan uzaklığı 200 km kısalmış olacak..
Tarım anlamında verimli olmayan topraklara sahip Hassa Gaziantep-Kilis yanında yakınlığı itibariyle Suriye açısından da hem üretim hem lojistik anlamında yeni cazibe merkezi olacak..
325 km uzaklıktaki Mersin yerine 90-100 km mesafedeki limanlarla Gaziantep başta Güneydoğu ve orta vadede Irak, çok daha kısa mesafenin sağlayacağı avantajla sahillere ulaşacak.
Hassa Endüstriyel bölgesinin faaliyete geçmesiyle Mersin' deki OSB' lerin cazibesi ciddi anlamda azalacak..*
Eninde sonunda Gaziantep-Güneydoğu ve Irak’ın en avantajlı ve kısa yoldan Doğu Akdeniz üzerinden dünyaya açılacağını, 150 yıldır Anadolu’ nun dünyaya açılan kapısı Mersin’ in önlem alamazsa stratejik öneminin zaman içinde kaybolup gideceğini 15 yıldır sayısız makalede ele almaya, fırsat bulduğum her platformda anlatmaya çalıştım…
Bu aklın da gerektirdiği ve acımasız dış rekabete karşı durmaya çalışan Türkiye sanayici/ihracatçı iş insanları için de vaz geçilmez projeydi.
Mersin' in bu projeye karşı çıkması düşünülemezdi ama eli kolu bağlı kaderine razı halde süreci izleyeceğine ayağına gelmiş tarihi fırsatları değerlendirebilir ve bugün karşılaştığı yıkımdan beter tabloyu tersine çevirebilirdi…
Örneğin, 2009' da ÇED süreci dahil fizibilite çalışmaları tamamlanan ve yatırım aşamasına gelmiş Konteyner limanı 3-5 yılda hayata geçirilebilir ve Mersin sadece bölge hatta Türkiye bir yana Akdeniz’ in en önemli tedarik zincirine sahip lojistik üssü, cazibe merkezi haline getirilebilirdi…
O proje gerçekleşse Mersin, mevcut liman da dahil tüm Akdeniz limanlarına hizmet verecek en önemli aktarma (HUB) limanı olacak, Dubai-Rotterdam arası güzergahın vazgeçilmez lojistik üssü konumuna yükselecekti..
2009' da ÇED dosyası tamamlanan Mersin Konteyner limanı 5 yıl içinde tamamlansa bugün 14 milyon konteyner elleçleme kapasitesiyle sadece Mersin ya da bölgenin değil aynı zamanda Türkiye' nin refahına büyük katkı sunacaktı.
1 konteynerin bugün liman kentlerine doğrudan ve dolaylı katma değer katkısı 2010' lara bin dolar iken bugün artık 5 bin dolarlarla ölçülüyor. (Merak eden Peru' da Çin devlet şirketinin inşa ettiği Chancay limanının fizibilite raporuna ya da benim kaleme aldığım https://abdullahayan.wordpress.com/.../cin-guney-amerika.../ makalesine göz atabilir)
Mersin Ana konteyner aktarma (HUB) limanı DPT ve 5 yıllık kalkınma planları ışığında 2010 ortalarında işletmeye açılsa bugün Türkiye' nin gerisinde kalan Mersin mevcut yaklaşık 25 milyar dolarlık gayrisafi milli hasılasına 70 milyar dolar daha ekleyecek ve kişi başına ilçeleri dahil etsek dahi 50 bin dolarlık milli hasıla ile ülkenin refaha eren en zengin kenti konumuna yükselecekti..
Bunu gerçekleştiremedi Mersin..
Ve mevcut liman işletmecisinin kuyruğuna takılan STK görünümlü içi boş örgütlenmelerin aymazlığı, vizyon fukaralığı sayesinde o tarihin en büyük fırsatını kaçırdı.
Büyük olasılıkla ana konteyner limanı Mersin ve son bir yıldır gündeme getirilen Yumurtalık' a da değil Erzin-Dörtyol arasına yapılacak..
Mersin limanı bugüne kadar işlem hacminin önemli kısmını çeken Gaziantep+Güneydoğu ve Irak transit yüklerini de 200 km kısalan mesafe nedeniyle uzun vadede kaybedecek...
Yıllardır altını çizdiğim gibi Mersin' den Limanı çıkarın geriye bir emekliler kenti kalacaktır...
kısa vadeli hesaplara odaklanan kesimlerin aymazlığı sonucu tarihi yıkıma yol açacak gelişme karşısında, süreçte hiç bir dahli olmayan Mersine gönül vermiş insanımız kaçırılan büyük fırsata gelecekte çok yanacak..
**
Sadece liman avantajını yitirmeyecek Mersin…
Akıl almaz fiyatlara ulaşan Mersin OSB’ leri yerine sanayici neredeyse bedava tahsis edilen araziye sahip Hassa bölgesine kayacak.
Liman uzaklıklarına göre kılı kırk yaran Sanayici, ihracat/ithalatçı değil de Gaziantep' te oturan herhangi bir vatandaşsınız, hafta sonu çocuklarınızla bir sahilde kafa dinleyip denize gireceksiniz..
Bugüne kadar 325 km yolu göze alıp Mersin' e ulaşıyor, Mersin' den sonra da en azından Kızkalesi' ne ulaşmak veya dönmek için 3-4 saat süren işkenceye katlanıyordunuz...
5-6 yıl içinde tamamlanacak otoyol-demiryolu bağlantısı sayesinde Erzin-Dörtyol başta olmak üzere denize 90-100 km mesafede ister arabanızla isterseniz de hızlı trenle ulaşacaksınız...
Oturup sakin kafayla düşünün, hangisini tercih edersiniz?
En kötüsü de ne biliyor musunuz?
Mersin uzun vadede tüm avantajlarını yitireceği yaşamsal öneme sahip gelişmelerin halen farkında değil…
* Yeterli arsa üretemeyen Mersin’ in yeni OSB alanı olarak belirlediği bölgede yer tesviyesi yapılmamış ham haliyle bir metrekare toprağı bugün 5 bin lira bedelle (cari kurlarla 145 dolar) satarken, Gaziantep Başpınar OSB’ de düzenlemesi yapılmış arsa 3500 TL. (yaklaşık 100 dolar/m2 civarı)
Gaziantep’ e Polateli OSB yatırımcılara sunduğu muhtelif büyüklüklerdeki 110 parselin metresini 22 dolara veriyor…
Sanayicisiniz ve 50 bin metrekare alanda yatırım yapacaksınız…
Mersin OSB’ de 7 milyon 250 bin doları ham arazi için gözden çıkaracaksınız, araziyi temizlemek, düzenlemek te cabası…
Polateli’ de yolu tamamlanmış, elektrik ve doğalgazı bu yıl bağlanacak OSB’ deki 50 bin m2 inşaata hazır arsa için ödeyeceğiniz para ise 1,1 milyon dolar…
Abdullah AYAN
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.