Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

ABD Büyükelçisinin İtirafı

"Seli önleyemiyorsan, zarar vermeyecek mecrada akıt!"   ABD Türkiye büyükelçisinin -büyükelçi aynı zamanda ABD'nin Suriye özel temsilcisi- itiraf niteliğindeki açıklaması ülkede geniş yankı uyandırdı. Birçokları inanmakta zorlandı ve açıklamanın samimiyetini sorguladı ki ben de onlardan biriyim. Önce büyükelçi ne demiş ona bakalım: "Batı, bir asır önce haritalar, manda yönetimleri, çizilmiş sınırlar ve yabancı yönetimler dayattı. Sykes-Picot geniş bir bölgeyi barış için değil, emperyal kazanç için böldü. Bu hata nesillere mal oldu. Bunu bir daha yapmayacağız. Batı müdahalesi dönemi bitti."   Büyükelçinin adı Tom Barrack ailesi Lübnan kökenli. Osmanlı döneminde Amerika'ya göç etmiş Hristiyan inancına mensup. Arap dünyası ile yakın ilişkiler içinde ve iyi derecede Arapça konuşuyor. Bölgeyi ve kültürünü iyi tanıyor. Duygusal yaklaşımı acaba buradan mı geliyor, yoksa bu, ABD'nin yeni devlet politikası mı?   İnsanların en büyük dertlerinden bir tanesi de sürekli geçmişte yaşamaktan kaynaklıdır. Geçmiş insanları adeta gölge gibi takip eder. Sıyrılmak öyle sanıldığı kadar kolay değildir. İşte bizler de öyleyiz. Batı dünyası her bakımdan içimize işlemiş, bize karşı üstünlük kurmuş. Bunu yenmek ve yeni dinamiklere adapte olmak çokları için imkansıza yakındır.   Onlara göre Batı, tanrısallaşmış medeniyettir ve yenilmezdir. Oysa son dönemde yaşananlar bize farklı doneler sunmaktadır. Batı bir açmazı, bunalımlı süreçleri yaşamaktadır. En genel haliyle eski üretim gücünü kaybetmiş, kriz içine düşmüştür.    ABD özelinde bu durum daha fenadır. ABD şu an dünya üretiminin ancak yüzde 10'nunu yapabilmektedir. Bu oran 2. Dünya Savaşı ertesinde yüzde 65'lerde idi. Borcu, 36 trilyon dolarla dünyanın en yüksek borç stoğudur. 2025 yılında 9 trilyon dolar borç çevirmek durumundadır. Ekonomisine her sene bir trilyon dolar faiz yükü binmektedir. Devlet aygıtı hantallaşmış, yolsuzluklar, suçlular, fakirleşme, uyuşturucu bağımlılığı, çeteleşme, kaçak göçmenler ülkeyi adeta yönetilmez aşamaya getirmiştir.   Dünya sathına yayılan askeri varlığı para yutmaktadır. Dünyaya jandarmalık yapmanın büyük bedeli vardır. İsrail'in güvenliği için tüm prestiji ve parası bitmiştir. Son çeyrek yüzyılda ABD, İslam coğrafyasında 'terorist avında' iken Çin gerilerden gelerek dünya liderliğine oynamaktadır. İsrail güdümündeki politikalar ABD'yi bitiren en önemli nedenlerden biridir ki yeni ABD yönetimi bunu görmüştür.   Avrupa'nın güvenliği ve ticari ayrıcalıkları da ABD için bir yüktür. ABD tüm bunları farketmiştir ve artık hızla yüklerinden kurtulmak istemektedir. 'Önce Amerika' sloganıyla kendi kıtasına çekilmek, masrafları azaltmak, devleti küçültmek ve ülkeyi yeniden ayağa kaldırmak zorundadır. Dünyada gereksiz gördüğü yerlerdeki askeri gücünü geri çekmek istemektedir. Sermayeyi, üretimi yeniden ülkesinde görmek istemektedir.    O yüzdendir ki para sahibi ülkelerle iyi geçinmek durumundadır. Son Körfez gezisi bunun en büyük kanıtıdır. Artık günümüzde ülkeleri güçle, askeriyeyle işgal etme dönemi son bulacaktır. Onun yerine, yumuşak güçle, teknoloji ile medya, sermaye ile yönetme devri başlamıştır.   Kısaca ABD istese bile eski işgalci durumunu sürdüremez. Devlet dâhi olmayan Husiler karşında geri adım atmak zorunda kalmıştır ki günümüzde ağır, hantal silahlar yerine her kabilenin bile sahip olabileceği silahlar, dronlar, füzeler, elektronik harp dönemi başlamıştır.    Tekrar başa dönersek, ABD büyükelçisinin yaptığı açıklama, öylesine söylenmiş bir söz değildir. İtiraf niteliğindedir. Samimi olmak zorundadır ki artık kral çıplaktır. Yaşadığımız coğrafya bilhassa son 50 yılda, siyonist emperyalistlerin kan gölüne çevirdiği bölgedir ama artık yolun sonuna gelindi
Ekleme Tarihi: 10 June 2025 - Tuesday

ABD Büyükelçisinin İtirafı

"Seli önleyemiyorsan, zarar vermeyecek mecrada akıt!"
  ABD Türkiye büyükelçisinin -büyükelçi aynı zamanda ABD'nin Suriye özel temsilcisi- itiraf niteliğindeki açıklaması ülkede geniş yankı uyandırdı. Birçokları inanmakta zorlandı ve açıklamanın samimiyetini sorguladı ki ben de onlardan biriyim. Önce büyükelçi ne demiş ona bakalım: "Batı, bir asır önce haritalar, manda yönetimleri, çizilmiş sınırlar ve yabancı yönetimler dayattı. Sykes-Picot geniş bir bölgeyi barış için değil, emperyal kazanç için böldü. Bu hata nesillere mal oldu. Bunu bir daha yapmayacağız. Batı müdahalesi dönemi bitti."
  Büyükelçinin adı Tom Barrack ailesi Lübnan kökenli. Osmanlı döneminde Amerika'ya göç etmiş Hristiyan inancına mensup. Arap dünyası ile yakın ilişkiler içinde ve iyi derecede Arapça konuşuyor. Bölgeyi ve kültürünü iyi tanıyor. Duygusal yaklaşımı acaba buradan mı geliyor, yoksa bu, ABD'nin yeni devlet politikası mı?
  İnsanların en büyük dertlerinden bir tanesi de sürekli geçmişte yaşamaktan kaynaklıdır. Geçmiş insanları adeta gölge gibi takip eder. Sıyrılmak öyle sanıldığı kadar kolay değildir. İşte bizler de öyleyiz. Batı dünyası her bakımdan içimize işlemiş, bize karşı üstünlük kurmuş. Bunu yenmek ve yeni dinamiklere adapte olmak çokları için imkansıza yakındır.
  Onlara göre Batı, tanrısallaşmış medeniyettir ve yenilmezdir. Oysa son dönemde yaşananlar bize farklı doneler sunmaktadır. Batı bir açmazı, bunalımlı süreçleri yaşamaktadır. En genel haliyle eski üretim gücünü kaybetmiş, kriz içine düşmüştür. 
  ABD özelinde bu durum daha fenadır. ABD şu an dünya üretiminin ancak yüzde 10'nunu yapabilmektedir. Bu oran 2. Dünya Savaşı ertesinde yüzde 65'lerde idi. Borcu, 36 trilyon dolarla dünyanın en yüksek borç stoğudur. 2025 yılında 9 trilyon dolar borç çevirmek durumundadır. Ekonomisine her sene bir trilyon dolar faiz yükü binmektedir. Devlet aygıtı hantallaşmış, yolsuzluklar, suçlular, fakirleşme, uyuşturucu bağımlılığı, çeteleşme, kaçak göçmenler ülkeyi adeta yönetilmez aşamaya getirmiştir.
  Dünya sathına yayılan askeri varlığı para yutmaktadır. Dünyaya jandarmalık yapmanın büyük bedeli vardır. İsrail'in güvenliği için tüm prestiji ve parası bitmiştir. Son çeyrek yüzyılda ABD, İslam coğrafyasında 'terorist avında' iken Çin gerilerden gelerek dünya liderliğine oynamaktadır. İsrail güdümündeki politikalar ABD'yi bitiren en önemli nedenlerden biridir ki yeni ABD yönetimi bunu görmüştür.
  Avrupa'nın güvenliği ve ticari ayrıcalıkları da ABD için bir yüktür. ABD tüm bunları farketmiştir ve artık hızla yüklerinden kurtulmak istemektedir. 'Önce Amerika' sloganıyla kendi kıtasına çekilmek, masrafları azaltmak, devleti küçültmek ve ülkeyi yeniden ayağa kaldırmak zorundadır. Dünyada gereksiz gördüğü yerlerdeki askeri gücünü geri çekmek istemektedir. Sermayeyi, üretimi yeniden ülkesinde görmek istemektedir. 
  O yüzdendir ki para sahibi ülkelerle iyi geçinmek durumundadır. Son Körfez gezisi bunun en büyük kanıtıdır. Artık günümüzde ülkeleri güçle, askeriyeyle işgal etme dönemi son bulacaktır. Onun yerine, yumuşak güçle, teknoloji ile medya, sermaye ile yönetme devri başlamıştır.
  Kısaca ABD istese bile eski işgalci durumunu sürdüremez. Devlet dâhi olmayan Husiler karşında geri adım atmak zorunda kalmıştır ki günümüzde ağır, hantal silahlar yerine her kabilenin bile sahip olabileceği silahlar, dronlar, füzeler, elektronik harp dönemi başlamıştır. 
  Tekrar başa dönersek, ABD büyükelçisinin yaptığı açıklama, öylesine söylenmiş bir söz değildir. İtiraf niteliğindedir. Samimi olmak zorundadır ki artık kral çıplaktır. Yaşadığımız coğrafya bilhassa son 50 yılda, siyonist emperyalistlerin kan gölüne çevirdiği bölgedir ama artık yolun sonuna gelindi

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.