"İnsan bildiğini değil, ezberledigini unutur"
'Sağ olana seneler tez geçer' derler. MEŞYAD'a -Mersin Şairler ve Yazarlar Derneği- uğramayalı tam beş yıl olmuştu. Oysa her şey daha dünkü gibiydi. Zaman ne de çabuk geçmiş. Mayıs ayında bir cumartesi içimdeki tarif edilemez his, beni MEŞYAD'a yönlendirdi. Neden o gün, neden aradan beş yıl geçtikten sonra yaşadım bu duyguyu? Onu ben de bilmiyorum. Sadece ayaklarımın beni oraya götürdüğünü söyleyebilirim.
İyi ki gitmişim. Sanki aradan onca zaman hiç geçmemişti. MEŞYAD yine aynı MEŞYAD'dı. Samimi, güzel insanların cemiyeti, ev sıcaklığında, insana huzur veren bir ortam buldum. Benimki biraz zorunlu bir ayrılıktı. Çünkü pandemi başlamıştı ve birçok yer kapanmak zorundaydı. Toplantılar, kalabalıklar riskli sayılıyordu.
MEŞYAD, beş yıl önceki binasından, hemen bitişiğindeki yeni mekânına taşınmış. İçerisi gayet sade ve sıcak şekilde düzenlenmiş. Girişteki toplantı salonu, arka kısımlarda idari kısım, mutfak, wc ve arşiv bölümlerinden oluşuyor. Dernekte çay, pasta her zaman hazırdır. Üyeler, konuklar çayla, pastayla karşılanır.
Toplantı salonuna dönersek, o gün orada Başkan Mustafa Doğan'ın dernek faaliyetleri ve gelecek planlarıyla ilgili konuşması vardı. Üyeler ve misafirlerin yanı sıra liseli gençlerden oluşan grup hemen dikkatimi çekti. Çünkü gençler edebiyatı, şiiri, sanatı, dernekçiliği ileriye taşıyacak kesimdir. O bakımdan onların katılımı, ilgisi çok önemlidir.
Öğrendiğim kadarıyla MEŞYAD üyeleri okullarda ziyaretler gerçekleştirmiş ve gençlerin ilgisini çekmeyi başarmışlar. Bu, gelecek açısından oldukça sevindiricidir. Konuşmaların ardından her zamanki gibi şiir okuma bölümüne geçildi. Gençlere tabii ki öncelik verildi. Onların şiir okumaları sağlandı, görüşleri alındı.
Başkan Mustafa Doğan'ın söz vermesi ve sıcak karşılaşmasıyla ben de kısa bir konuşma yaptım. Eski dostlarla hasret giderdik. Yeni katılımcılarla tanıştık. Anladığım şu ki derneği yaşatan, ayakta tutan oradaki samimiyettir. Başkanından, üyelerine büyük özveriyle, çabayla, kişisel maddi yardımlarla zor günleri atlatıyorlar. MEŞYAD'ta gördüğüm danışma ruhu, üyeler arasındaki bağlılık takdire şayandır.
Eğer böyle olmasaydı 30 yılı nasıl atlatacaklardı? Dernek yayın organı MAKİ onlarca yıl nasıl yayımlanmaya devam edecekti? Bu arada MEŞYAD 30. yılını devirdi. Mersin kültür sanat edebiyat dünyasına vurulan bir mühürdür bu. MEŞYAD, 30. yılında iken yayın organı, derneğin hafızası, edebiyatın dili MAKİ de 28. yılında. Mersin'den Türkiye'ye, oradan Türk dünyasına, Avrupa'ya değin uzanan kültür elçisidir, tarihin tanığıdır MAKİ Dergisi.
2018 yılında MEŞYAD yılın Mersin gazetecilik ödülünü aldım. Derneğin disiplin kurulu üyeliğinde bulundum sonrasında. 20 üye arkadaşın tanıtım yazılarını yazdım. MAKİ Dergisinde yazılarım çıktı. Dernek bünyesinde onlarca etkinliğe katıldım. Güzel dostlar, insanlar biriktirdim. Özlenen anılar kaldı belleğimde.
Dernekçilik bayrak yarışıdır. Sürekli taze zihinlere, enerjilere ihtiyaç duyar. Mustafa Doğan, derneğin zor anlar geçirdiği bir dönemde devreye girmiş, bayrak yarışını ileri taşımıştır. Derneğin bana göre üç başkanı öne çıkmaktadır. Bunlar sırasıyla Mehmet Babacan, Abidin Güneyli ve Mustafa Doğan'dır. Emekleri asla yadsınamaz!
MEŞYAD'ın gelecek nesillere taşınması önemlidir. Bundan sonraki maraton yarışlarını kimler üstlenecektir? Buna verilecek en makul cevap gençler, genç zihinlerdir. İşte bu noktada öğrencilere ulaşmak önemlidir. Nasıl ki Mustafa Başkan zamanında kendi halinde bir şiirsever iken MEŞYAD'tan, derneğe davet iletisi almıştır. Şimdilerde de o iletinin ulaşması gereken yeni şiir sevdalıları bulunmalıdır.
Beş Yıl Aradan Sonra MEŞYAD
"İnsan bildiğini değil, ezberledigini unutur"
'Sağ olana seneler tez geçer' derler. MEŞYAD'a -Mersin Şairler ve Yazarlar Derneği- uğramayalı tam beş yıl olmuştu. Oysa her şey daha dünkü gibiydi. Zaman ne de çabuk geçmiş. Mayıs ayında bir cumartesi içimdeki tarif edilemez his, beni MEŞYAD'a yönlendirdi. Neden o gün, neden aradan beş yıl geçtikten sonra yaşadım bu duyguyu? Onu ben de bilmiyorum. Sadece ayaklarımın beni oraya götürdüğünü söyleyebilirim.
İyi ki gitmişim. Sanki aradan onca zaman hiç geçmemişti. MEŞYAD yine aynı MEŞYAD'dı. Samimi, güzel insanların cemiyeti, ev sıcaklığında, insana huzur veren bir ortam buldum. Benimki biraz zorunlu bir ayrılıktı. Çünkü pandemi başlamıştı ve birçok yer kapanmak zorundaydı. Toplantılar, kalabalıklar riskli sayılıyordu.
MEŞYAD, beş yıl önceki binasından, hemen bitişiğindeki yeni mekânına taşınmış. İçerisi gayet sade ve sıcak şekilde düzenlenmiş. Girişteki toplantı salonu, arka kısımlarda idari kısım, mutfak, wc ve arşiv bölümlerinden oluşuyor. Dernekte çay, pasta her zaman hazırdır. Üyeler, konuklar çayla, pastayla karşılanır.
Toplantı salonuna dönersek, o gün orada Başkan Mustafa Doğan'ın dernek faaliyetleri ve gelecek planlarıyla ilgili konuşması vardı. Üyeler ve misafirlerin yanı sıra liseli gençlerden oluşan grup hemen dikkatimi çekti. Çünkü gençler edebiyatı, şiiri, sanatı, dernekçiliği ileriye taşıyacak kesimdir. O bakımdan onların katılımı, ilgisi çok önemlidir.
Öğrendiğim kadarıyla MEŞYAD üyeleri okullarda ziyaretler gerçekleştirmiş ve gençlerin ilgisini çekmeyi başarmışlar. Bu, gelecek açısından oldukça sevindiricidir. Konuşmaların ardından her zamanki gibi şiir okuma bölümüne geçildi. Gençlere tabii ki öncelik verildi. Onların şiir okumaları sağlandı, görüşleri alındı.
Başkan Mustafa Doğan'ın söz vermesi ve sıcak karşılaşmasıyla ben de kısa bir konuşma yaptım. Eski dostlarla hasret giderdik. Yeni katılımcılarla tanıştık. Anladığım şu ki derneği yaşatan, ayakta tutan oradaki samimiyettir. Başkanından, üyelerine büyük özveriyle, çabayla, kişisel maddi yardımlarla zor günleri atlatıyorlar. MEŞYAD'ta gördüğüm danışma ruhu, üyeler arasındaki bağlılık takdire şayandır.
Eğer böyle olmasaydı 30 yılı nasıl atlatacaklardı? Dernek yayın organı MAKİ onlarca yıl nasıl yayımlanmaya devam edecekti? Bu arada MEŞYAD 30. yılını devirdi. Mersin kültür sanat edebiyat dünyasına vurulan bir mühürdür bu. MEŞYAD, 30. yılında iken yayın organı, derneğin hafızası, edebiyatın dili MAKİ de 28. yılında. Mersin'den Türkiye'ye, oradan Türk dünyasına, Avrupa'ya değin uzanan kültür elçisidir, tarihin tanığıdır MAKİ Dergisi.
2018 yılında MEŞYAD yılın Mersin gazetecilik ödülünü aldım. Derneğin disiplin kurulu üyeliğinde bulundum sonrasında. 20 üye arkadaşın tanıtım yazılarını yazdım. MAKİ Dergisinde yazılarım çıktı. Dernek bünyesinde onlarca etkinliğe katıldım. Güzel dostlar, insanlar biriktirdim. Özlenen anılar kaldı belleğimde.
Dernekçilik bayrak yarışıdır. Sürekli taze zihinlere, enerjilere ihtiyaç duyar. Mustafa Doğan, derneğin zor anlar geçirdiği bir dönemde devreye girmiş, bayrak yarışını ileri taşımıştır. Derneğin bana göre üç başkanı öne çıkmaktadır. Bunlar sırasıyla Mehmet Babacan, Abidin Güneyli ve Mustafa Doğan'dır. Emekleri asla yadsınamaz!
MEŞYAD'ın gelecek nesillere taşınması önemlidir. Bundan sonraki maraton yarışlarını kimler üstlenecektir? Buna verilecek en makul cevap gençler, genç zihinlerdir. İşte bu noktada öğrencilere ulaşmak önemlidir. Nasıl ki Mustafa Başkan zamanında kendi halinde bir şiirsever iken MEŞYAD'tan, derneğe davet iletisi almıştır. Şimdilerde de o iletinin ulaşması gereken yeni şiir sevdalıları bulunmalıdır.
Ekleme
Tarihi: 21 June 2025 - Saturday
Beş Yıl Aradan Sonra MEŞYAD
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.