"Çoğu şeyin teorisi, hayatı zehir eder"
Küreselciler de kısım kısımdır. Günümüzde ulusalcı, dindar, gelenekçi kesimlerle mücadele içerisinde olan; uluslar üstü değerleri savunan, çok kültürlü, çok inançlı yapıları destekleyen, nüfus planlaması isteyen, beslenmeden, ödeme sistemlerine, dijital dünya devletine yönelik gayretler taşıyan, milliyetsiz, cinsiyetsiz toplum arzulayan ideolojik küreselciler diyebileceğimiz kesim arasında kıyasıya bir mücadele sürmektedir.
Beyin kısmını daha çok ultra zengin, iş, bilim, finans, sanat, düşün dünyasından Yahudilerin oluşturduğu küreselci elit ve her ulustan, sektörden diğer ittifak hâlinde olduğu her ülkeden fikirdaşlarıyla amaçlarına yönelik sistematik çalışmalar sürdürmektedirler.
İdeolojik küreselciler, Marksistlerin gerçekleştiremediğini kendi metotlarıyla uygulamak istemektedirler. Biliyorsunuz Marksizmin nihai hedefi sınırsız, sınıfsız, adına Komünizm dedikleri bir dünya devlet düzeniydi. Fakat bu ideal denemesi, türlü nedenlerle ta Sosyalizm aşamasında başarılı olamadı.
İnsanlar rekabetçi, tüketici, obez, kapitalist sistemden vazgeçmek istemediler. İşte bu noktada küreselci elit devreye girdi. Amaçları ulusları kapitalist sistem içerisinde dönüştürmekti. Bu amaçla 'direnen' toplumlarda geleneklerden uzaklaşma siyasetiyle, cinsiyetsizlik, özgürlük gibi kavramlarla, hazcılık, madde bağımlılığı teşviki ve göçmen akınlarıyla kimliksizleştirme politikaları devreye soktular. Kimi yerlerde buna multikültürel toplum adını verdiler. Yani odağında inançsızlık ve milliyetsizliğin bulunduğu çok kültürlü ve çok milliyetli bir toplum.
Soroscu grubun hedef ülkelerdeki uygulamaları herkesçe malumdur ki Ukrayna buna en büyük örnektir. Ya da Avrupa ülkelerine göçün teşviki, demokrasi bahanesiyle Türkiye gibi ülkelerdeki sokak hareketleri vb..
Küreselci Yahudiler, Siyonistlerden biraz ayrışır. Onlar toprak için savaşan Yahudileri biraz avam -köylü bulurlar. Çünkü onların derdi önce toprak değil zihinleri, genç kuşakları ele geçirmektir. Ülkelerde kendi ideolojilerine uygun sınıfları iktidar yapmaktır ki zamanla zaten bunlar aracılığıyla istenilen toprağa da savaşsız kavuşulacaktır.
Öncelikli hedef ulus devletleri içten demokrasi, insan hakları, çevrecilik, cinsiyet seçim hakkı, iklim hassasiyeti ve her alanda dijitalleşme ve ırkı melezleştirmeyle kuşatmak teslim almaktır. Ardından belli başlı devletlerde amaçlarına ulaşıp, bunu tüm dünya sathına yaymaktır.
Bugün bu amaçla Avrupa, ABD toplumları adeta felç edilmiştir. Doğurganlık, üretkenlik, milli, dinî hassasiyetler bitmiştir. Göçmen istilalarıyla sosyal doku değiştirilmiştir.
Küreselci elitin ideolojisi kimliksiz ve aynılaşan kültür oluşumlarıyla ülkeleri ele geçirip, zamanla dijital dünya devletini tesis etmektir. Buna modern köleci toplum da denilebilir ki kitleler üzerinde teknoloji yardımıyla tam bir kontrol sistemi hedeflenir.
Şu an dünya üzerinde Trump'ın başını çektiği çevreler, Rusya'da Putin idaresi, Erdoğan koalisyonu ve Avrupa'daki sağ -milliyetçi, dindar kesim - Fransa'da Le Pen, Almanya'da AfD, Macaristan'da Urban yönetimi, İtalya'da Meloni-buna karşı bir duruş ve mücadele içerisindedirler.
Çin ise apayrı bir konumdadır. Küreselci zihniyetin birçok konuda partneri, deney alanıdır. Tabii bu ayrı ve uzun bir yazı konusudur.
İdeolojik Küreselcilik
"Çoğu şeyin teorisi, hayatı zehir eder"
Küreselciler de kısım kısımdır. Günümüzde ulusalcı, dindar, gelenekçi kesimlerle mücadele içerisinde olan; uluslar üstü değerleri savunan, çok kültürlü, çok inançlı yapıları destekleyen, nüfus planlaması isteyen, beslenmeden, ödeme sistemlerine, dijital dünya devletine yönelik gayretler taşıyan, milliyetsiz, cinsiyetsiz toplum arzulayan ideolojik küreselciler diyebileceğimiz kesim arasında kıyasıya bir mücadele sürmektedir.
Beyin kısmını daha çok ultra zengin, iş, bilim, finans, sanat, düşün dünyasından Yahudilerin oluşturduğu küreselci elit ve her ulustan, sektörden diğer ittifak hâlinde olduğu her ülkeden fikirdaşlarıyla amaçlarına yönelik sistematik çalışmalar sürdürmektedirler.
İdeolojik küreselciler, Marksistlerin gerçekleştiremediğini kendi metotlarıyla uygulamak istemektedirler. Biliyorsunuz Marksizmin nihai hedefi sınırsız, sınıfsız, adına Komünizm dedikleri bir dünya devlet düzeniydi. Fakat bu ideal denemesi, türlü nedenlerle ta Sosyalizm aşamasında başarılı olamadı.
İnsanlar rekabetçi, tüketici, obez, kapitalist sistemden vazgeçmek istemediler. İşte bu noktada küreselci elit devreye girdi. Amaçları ulusları kapitalist sistem içerisinde dönüştürmekti. Bu amaçla 'direnen' toplumlarda geleneklerden uzaklaşma siyasetiyle, cinsiyetsizlik, özgürlük gibi kavramlarla, hazcılık, madde bağımlılığı teşviki ve göçmen akınlarıyla kimliksizleştirme politikaları devreye soktular. Kimi yerlerde buna multikültürel toplum adını verdiler. Yani odağında inançsızlık ve milliyetsizliğin bulunduğu çok kültürlü ve çok milliyetli bir toplum.
Soroscu grubun hedef ülkelerdeki uygulamaları herkesçe malumdur ki Ukrayna buna en büyük örnektir. Ya da Avrupa ülkelerine göçün teşviki, demokrasi bahanesiyle Türkiye gibi ülkelerdeki sokak hareketleri vb..
Küreselci Yahudiler, Siyonistlerden biraz ayrışır. Onlar toprak için savaşan Yahudileri biraz avam -köylü bulurlar. Çünkü onların derdi önce toprak değil zihinleri, genç kuşakları ele geçirmektir. Ülkelerde kendi ideolojilerine uygun sınıfları iktidar yapmaktır ki zamanla zaten bunlar aracılığıyla istenilen toprağa da savaşsız kavuşulacaktır.
Öncelikli hedef ulus devletleri içten demokrasi, insan hakları, çevrecilik, cinsiyet seçim hakkı, iklim hassasiyeti ve her alanda dijitalleşme ve ırkı melezleştirmeyle kuşatmak teslim almaktır. Ardından belli başlı devletlerde amaçlarına ulaşıp, bunu tüm dünya sathına yaymaktır.
Bugün bu amaçla Avrupa, ABD toplumları adeta felç edilmiştir. Doğurganlık, üretkenlik, milli, dinî hassasiyetler bitmiştir. Göçmen istilalarıyla sosyal doku değiştirilmiştir.
Küreselci elitin ideolojisi kimliksiz ve aynılaşan kültür oluşumlarıyla ülkeleri ele geçirip, zamanla dijital dünya devletini tesis etmektir. Buna modern köleci toplum da denilebilir ki kitleler üzerinde teknoloji yardımıyla tam bir kontrol sistemi hedeflenir.
Şu an dünya üzerinde Trump'ın başını çektiği çevreler, Rusya'da Putin idaresi, Erdoğan koalisyonu ve Avrupa'daki sağ -milliyetçi, dindar kesim - Fransa'da Le Pen, Almanya'da AfD, Macaristan'da Urban yönetimi, İtalya'da Meloni-buna karşı bir duruş ve mücadele içerisindedirler.
Çin ise apayrı bir konumdadır. Küreselci zihniyetin birçok konuda partneri, deney alanıdır. Tabii bu ayrı ve uzun bir yazı konusudur.
Ekleme
Tarihi: 22 Temmuz 2025 -Salı
İdeolojik Küreselcilik
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.