Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Aselsan

“ Hakikat bir avuç arınmış insanın elinde yükselmektedir” Amiral Soner Polat      Açılımı, Askeri Elektronik Sanayi olan Aselsan; Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı tarafından 1975 yılında kuruldu. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı beraberinde Amerikan ambargosunu getirdi. Ordunun ihtiyaçlarını karşılama amaçlı kurulan Aselsan bugün; 8 bin 900 yüz personelle 70 ülkeye ihracat yapan dünyanın ilk 100 savunma şirketi (48.) arasındadır ve hızla büyümesini sürdürmektedir. Aselsan; 2020 rakamlarıyla 454 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 25 şirketi ve iştirakleri bulunuyor. Yurtdışında da üretim tesisleri bulunan Aselsan’ın yurtdışı ofisleri ve bakım onarım tesisleri de var.    Bu köşeyi takip edenler bilir. Milli savunma sanayi yazılarına sıkça yer vermekteyim. Çünkü bu alandaki yerli milli imkanları çok önemserim. Yerli ve milli imkanlarla güvenliğini sağlayan ülkenin daha bağımsız hareket edeceğini düşünürüm.   Bu arada şu yerlilik millik konusuna da bir açıklama getirmek istiyorum. Bir ürün ülke sınırları içinde tamamen milli imkanlarla imal edilirse milli bir üründür. Ancak ülke sınırları içinde yabancılarla işbirliği yapılarak imal edilen bir ürün, yerli sayılmakla beraber milli sayılmaz. Türkiye son yıllardaki atılımları ile milli teknoloji hamlesi sayesinde, kritik teknolojilerin üreticisi haline gelmek istiyor.   Covid salgını sanayi şirketlerini zorlu bir sınavdan geçirdi. Buna rağmen Aselsan yatırımlarından üretimden ödün vermeyerek, 2020 yılında 1479 yeni istihdam yarattı. 2020 yılı itibarıyla 9.5 milyar dolarlık bakiye siparişi bulunan şirket, yine aynı yıl içerisinde 6 yeni ülkeye ihracat gerçekleştirdi. Pakistan, Ukrayna ve Uzak Doğu’da yeni ofisler açan Aselsan; Ürdün ve Kazakistan’da optik alanında üretim yapan fabrikalara sahip.   Ar- Ge merkezleri teknoloji şirketlerinin olmazsa olmazıdır. Gelişmiş ülkeler milli gelirlerinin en az yüzde üçünü Ar- Ge yatırımlarına ayırırken, bu oran Türkiye ortalamasında yüzde birin altındadır. Oysa Aselsan, 15 ayrı Ar-Ge merkezinde cirosunun yüzde yedisini Ar-Ge faaliyetlerine ayırarak, genel Türkiye ortalamasının üzerine çıkmıştır. Şirket sadece güvenlik konularında üretim yapmayıp, personelinin yüzde 10’nunu ulaşım, enerji ve sağlık sektörlerindeki çalışmalara kaydırmıştır.   Türkiye sanayi üretiminin ana yüklenicisi Kobi’lerdir (küçük ve orta ölçekli işletmeler). Sayıları sürekli artan organize sanayi bölgelerinde Kobi’ler yerlerini almaktadır.  Aselsan aldığı her 10 siparişten 9’unu Kobi’lere vermektedir.  Sayıları binleri bulan firmalara iş yaptıran Aselsan; bu alanda büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Yerlileştirme ve millileştirme çabaları giderek artan Türkiye, iş verdiği şirketlerle bu süreci hızlandırmak istemektedir.   Gelişmiş ülkeler ile aramızdaki farkın büyüklüğü göz önünde tutularak, aranın kapatılması yönünde çabalar artmaktadır. Büyük sanayi kuruluşlarının asırlık iş yapabilme tecrübeleri vardır. Türkiye’deki sanayileşme çabalarına sivil savunma sanayi yatırımları önderlik etmektedir. Sivil savunma sanayi atılımında Kıbrıs Barış harekatını bir milat olarak görmek gerekir. Ülkemize uygulanan açık ve örtülü ambargolar; ‘kötü komşu ev sahibi yapar’ sözünde olduğu gibi Türkiye’nin kendi özgün ürünlerini geliştirmesine istemeden, bilmeden katkı vermiştir. İha ve siha’ların tsk envanterine girmesi ve dünya çapında ses getirmesi bunun güzel bir örneğidir.   Aselsan; 2 yıl önce bünyesinde Milli ve Yerli Ürün Geliştirme Kurulu oluşturarak 307 ürünün millileştirmesini sağlayarak ülke ekonomisine kazanç sundu. Covid salgını sağlık sektörünü öne çıkardı. Aselsan bu alanda da Ar- Ge ve üretim çalışmalarına hız verdi. Halihazırda Bilkent Üniversitesi ile ortak MR (manyetik rezonans görüntüleme) cihazı geliştirilmektedir. Kobi’ler ile ortak defibrilatör ( kalbin normal dışı atımının tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araç) cihazı çalışması Fransa ve İtalya’ya ihraç edildi. Ayrıca kalp akciğer pompası üretimi vardır. Aselsan yerli solunum cihazı 30 ülkeye ihraç edildi.   Virüs tespit cihazı dünyada çok önem kazandı ve konuşuldu. Bugüne değin virüs tespitleri testler sonucu ortaya çıkardı. Ancak gelişen dünyada ve kalabalıkların arttığı şehirlerde bunu optik araçlarla yapmak çok önemli hale geldi. İşte Aselsan aynı anda birden fazla virüsü tanımlama kabiliyeti bulunan optik bir cihaz geliştirerek, büyük bir buluşa imza atmıştır. Cihazın resmi tanıtımı henüz yapılmamış olup, testleri ve çalışmaları devam etmektedir.          
Ekleme Tarihi: 01 Nisan 2021 - Perşembe

Aselsan

“ Hakikat bir avuç arınmış insanın elinde yükselmektedir” Amiral Soner Polat

 

   Açılımı, Askeri Elektronik Sanayi olan Aselsan; Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı tarafından 1975 yılında kuruldu. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı beraberinde Amerikan ambargosunu getirdi. Ordunun ihtiyaçlarını karşılama amaçlı kurulan Aselsan bugün; 8 bin 900 yüz personelle 70 ülkeye ihracat yapan dünyanın ilk 100 savunma şirketi (48.) arasındadır ve hızla büyümesini sürdürmektedir. Aselsan; 2020 rakamlarıyla 454 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 25 şirketi ve iştirakleri bulunuyor. Yurtdışında da üretim tesisleri bulunan Aselsan’ın yurtdışı ofisleri ve bakım onarım tesisleri de var. 

  Bu köşeyi takip edenler bilir. Milli savunma sanayi yazılarına sıkça yer vermekteyim. Çünkü bu alandaki yerli milli imkanları çok önemserim. Yerli ve milli imkanlarla güvenliğini sağlayan ülkenin daha bağımsız hareket edeceğini düşünürüm.

  Bu arada şu yerlilik millik konusuna da bir açıklama getirmek istiyorum. Bir ürün ülke sınırları içinde tamamen milli imkanlarla imal edilirse milli bir üründür. Ancak ülke sınırları içinde yabancılarla işbirliği yapılarak imal edilen bir ürün, yerli sayılmakla beraber milli sayılmaz. Türkiye son yıllardaki atılımları ile milli teknoloji hamlesi sayesinde, kritik teknolojilerin üreticisi haline gelmek istiyor.

  Covid salgını sanayi şirketlerini zorlu bir sınavdan geçirdi. Buna rağmen Aselsan yatırımlarından üretimden ödün vermeyerek, 2020 yılında 1479 yeni istihdam yarattı. 2020 yılı itibarıyla 9.5 milyar dolarlık bakiye siparişi bulunan şirket, yine aynı yıl içerisinde 6 yeni ülkeye ihracat gerçekleştirdi. Pakistan, Ukrayna ve Uzak Doğu’da yeni ofisler açan Aselsan; Ürdün ve Kazakistan’da optik alanında üretim yapan fabrikalara sahip.

  Ar- Ge merkezleri teknoloji şirketlerinin olmazsa olmazıdır. Gelişmiş ülkeler milli gelirlerinin en az yüzde üçünü Ar- Ge yatırımlarına ayırırken, bu oran Türkiye ortalamasında yüzde birin altındadır. Oysa Aselsan, 15 ayrı Ar-Ge merkezinde cirosunun yüzde yedisini Ar-Ge faaliyetlerine ayırarak, genel Türkiye ortalamasının üzerine çıkmıştır. Şirket sadece güvenlik konularında üretim yapmayıp, personelinin yüzde 10’nunu ulaşım, enerji ve sağlık sektörlerindeki çalışmalara kaydırmıştır.

  Türkiye sanayi üretiminin ana yüklenicisi Kobi’lerdir (küçük ve orta ölçekli işletmeler). Sayıları sürekli artan organize sanayi bölgelerinde Kobi’ler yerlerini almaktadır.  Aselsan aldığı her 10 siparişten 9’unu Kobi’lere vermektedir.  Sayıları binleri bulan firmalara iş yaptıran Aselsan; bu alanda büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Yerlileştirme ve millileştirme çabaları giderek artan Türkiye, iş verdiği şirketlerle bu süreci hızlandırmak istemektedir.

  Gelişmiş ülkeler ile aramızdaki farkın büyüklüğü göz önünde tutularak, aranın kapatılması yönünde çabalar artmaktadır. Büyük sanayi kuruluşlarının asırlık iş yapabilme tecrübeleri vardır. Türkiye’deki sanayileşme çabalarına sivil savunma sanayi yatırımları önderlik etmektedir. Sivil savunma sanayi atılımında Kıbrıs Barış harekatını bir milat olarak görmek gerekir. Ülkemize uygulanan açık ve örtülü ambargolar; ‘kötü komşu ev sahibi yapar’ sözünde olduğu gibi Türkiye’nin kendi özgün ürünlerini geliştirmesine istemeden, bilmeden katkı vermiştir. İha ve siha’ların tsk envanterine girmesi ve dünya çapında ses getirmesi bunun güzel bir örneğidir.

  Aselsan; 2 yıl önce bünyesinde Milli ve Yerli Ürün Geliştirme Kurulu oluşturarak 307 ürünün millileştirmesini sağlayarak ülke ekonomisine kazanç sundu. Covid salgını sağlık sektörünü öne çıkardı. Aselsan bu alanda da Ar- Ge ve üretim çalışmalarına hız verdi. Halihazırda Bilkent Üniversitesi ile ortak MR (manyetik rezonans görüntüleme) cihazı geliştirilmektedir. Kobi’ler ile ortak defibrilatör ( kalbin normal dışı atımının tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araç) cihazı çalışması Fransa ve İtalya’ya ihraç edildi. Ayrıca kalp akciğer pompası üretimi vardır. Aselsan yerli solunum cihazı 30 ülkeye ihraç edildi.

  Virüs tespit cihazı dünyada çok önem kazandı ve konuşuldu. Bugüne değin virüs tespitleri testler sonucu ortaya çıkardı. Ancak gelişen dünyada ve kalabalıkların arttığı şehirlerde bunu optik araçlarla yapmak çok önemli hale geldi. İşte Aselsan aynı anda birden fazla virüsü tanımlama kabiliyeti bulunan optik bir cihaz geliştirerek, büyük bir buluşa imza atmıştır. Cihazın resmi tanıtımı henüz yapılmamış olup, testleri ve çalışmaları devam etmektedir.          

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.