Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Avukat Mustafa Beşkardeş İle

“Başkasını tanırsan bilgesin, kendini tanırsan aydınlanmışsın demektir”     Mustafa Beşkardeş söyleşisi sırasında zihnimde usul usul bir başlık belirdi. Beşkardeş anlattıkça belirginleşen ‘Doğrucu Davut’ yakıştırması da netleşiyordu sanki. Ama nedense onu yazıya başlık yapmaktan vazgeçtim. Avukatlık mesleği toplumla iç içedir. Avukatlar, adeta toplumun kılcal damarlarında dolaşırlar. Olaylar ve insanların merkezinde bulunurlar. Beşkardeş’in meslek eğrisi bunu doğrular nitelikte. Toplumun hemen tüm dertleri ile hemhal olmuş, mücadele etmiş ve ilkeleri için hapishaneye dahi düşmüş biri. Sürekli okuyan, araştıran, haberdar.... Ne zaman karşılaşsak çantasında ya bir gazete ya da bir kitap görürüm.   Mersin kurulduğundan bu yana göç alır. Beşkardeşler de bu kervana katılan ailelerdendi. 1949 yılında Adıyaman-Gölbaşı’nda doğan Mustafa Beşkardeş daha iki yaşlarında ailesiyle Mersin’e yerleşti. Babası sebze- meyve sevkıyatı yapıyordu. Aile dönemin meşhur Bahçe mahallesinin sakinleri arasına katıldı. Daha sonraları Mahmudiye mahallesine taşındılar. O zamanki Mersin küçüktü şehre; insanların birbirlerine pişirdiklerini ikram ettiği mahalle kültürü hakimdi. Batı yönünde Müftü köprüsünden sonra evler bulunmazdı. Kuzeyde şimdiki GMK bulvarının adı NATO yoluydu ve ilerisinde yerleşim yoktu. Kuzeyde şehre en yakın yerleşim yeri Çavuşlu köyüydü. Yazlık sinemalar halkın ortak eğlencesiydi. Halk bugünkü kadar politize değildi. En büyük işveren şimdiki Adliye binasının yerindeki Çukurova fabrikasıydı.   Beşkardeşler yedi kardeşti. Mustafa Beşkardeş ilkokulun ardından ortaokulu, liseyi; Mersin’e ve Türkiye’ye birçok ünlü yetiştiren, Tevfik Sırrı Gür lisesinde bitirdi. 1968’de Ankara hukuk fakültesini kazandı. Ankara’ya giderken siyasi çizgisi sosyal demokrattı. Aile CHP’liydi. Bir kardeşi CHP gençlik kollarındaydı. Fakülteye başladığında Sosyal Demokrasi derneğine üye oldu. İkinci sene dernekten ayrıldı. O ve 100-150 okul arkadaşı topluca Sosyalistlerin safına katıldı.   Dönemin Ankara’sı çok büyük bir şehirdi onun nazarında. İlk asansörü orada gördü. Gençlik Parkı uğrak yerlerinin başında geliyordu. Uğur Mumcu doktora asistanıydı. Doğu Perinçek asistandı. Ali Bozer, Uğur Alacakaptan, Coşkun Üçok  prof. hocalardandı. Mustafa Beşkardeş, o dönem çok iyi bir eğitim aldığını düşünüyor.   Beşkardeş; gelecekten oldukça umutlu bir gençliğin varlığından söz ediyor. Zaten fakülteye başladığı tarih (1968) adını bir kuşağa veren, idealist gençlerin kuşağıydı. 68 kuşağı; dünyanın belki de gördüğü en hareketli, en umutlu, en örgütlü ve kendine güvenen geçlerin kuşağıydı.  Mitingler, paneller, gösteriler, konserler, toplantılar yüksek katılım ve inançla yapılırdı. Romanlar, gazeteler, dergiler yoğun ilgi görür, okunurdu.. Sol yayınlar revaçtaydı. “Milli demokratik devrim yapmak istiyorduk” diyor Mustafa Beşkardeş.   Ancak ülke koşulları başka tellerden çalıyordu. Devlet, devrime asla müsamaha göstermiyordu. 12 Mart askeri müdahalesi geldi. Gençler rüyalarını ertelemek zorundaydı. Beşkardeş, olaylardan ötürü okulu ancak 6 senede 1974 yılında bitirebildi. Askere gitti. Staj yaptı ve 1977 yılında Mersin’de avukatlığa başladı. O, büyüdüğü şehir Mersin’i seçmişti meslek hayatı için. Sendikaların avukatlığını yaptı, derneklerin davalarına baktı ağırlıkla. İş, ceza ve idare hukuku alanlarında kendini geliştirdi.   12 Eylül darbesinin ardından gözaltına alındı. Örgüt üyeliği dolayısıyla yargılandı. 14 ay cezaevinde yattı. 1982 yılında tahliye oldu. 1989 yılında Kaya Mutlu zamanında SHP’den belediye meclis üyeliği yaptı bir dönem ve bir daha aday olmadı. 1994 yılında SHP Akdeniz belediye başkan aday adayı oldu. Önü kesilince, Kenan Yücesoy lehine adaylıktan çekildi. Bir süre CHP’de politika yaptı. 1999 yerel seçimler öncesi CHP’den ayrıldı. DSP adayı Macit Özcan’ı destekledi. Özcan seçildi ama Beşkardeş; onunla yürüyemedi. 2011 yılında DSP’den istifa etti.   1999 yılında emekli olan Beşkardeş, serbest avukatlığa devam ediyor. Siyasette hiçbir zaman umduğunu bulamadı. Daha doğrusu, sosyal bir kişilik olan Beşkardeş, siyasi ayak oyunlarına gelemedi. Onun, haksızlığa tahammül edemeyen bir tarafı vardır. Hep doğru bildiğini savundu. Açık sözlüydü ve cesurdu. “ Evet efendimci” olamadığından siyasette tutunamadı.   Emekli olduktan sonra kendini daha çok okumalarına verdi. 20 yılda 2.500 kitap okudu. 2006 ve 2015 tarihlerinde iki kez, Mersin’de kütüphane tarafından yılın en çok kitap okuyan kişisi seçildi. Yazma girişiminde bulunmayan Beşkardeş;  günde üç gazete okur, bulmaca çözer. Futbolla da ilgilenir. Beşiktaş taraftarıdır. Hayatında hiç pişmanlıkları olamadığını söyleyen Beşkardeş; ” hayata yeniden gelsem yine ayı yolu yürür, hukuk okurdum” demektedir.    
Ekleme Tarihi: 29 Temmuz 2021 - Perşembe

Avukat Mustafa Beşkardeş İle

“Başkasını tanırsan bilgesin, kendini tanırsan aydınlanmışsın demektir”

 

  Mustafa Beşkardeş söyleşisi sırasında zihnimde usul usul bir başlık belirdi. Beşkardeş anlattıkça belirginleşen ‘Doğrucu Davut’ yakıştırması da netleşiyordu sanki. Ama nedense onu yazıya başlık yapmaktan vazgeçtim. Avukatlık mesleği toplumla iç içedir. Avukatlar, adeta toplumun kılcal damarlarında dolaşırlar. Olaylar ve insanların merkezinde bulunurlar. Beşkardeş’in meslek eğrisi bunu doğrular nitelikte. Toplumun hemen tüm dertleri ile hemhal olmuş, mücadele etmiş ve ilkeleri için hapishaneye dahi düşmüş biri. Sürekli okuyan, araştıran, haberdar.... Ne zaman karşılaşsak çantasında ya bir gazete ya da bir kitap görürüm.

  Mersin kurulduğundan bu yana göç alır. Beşkardeşler de bu kervana katılan ailelerdendi. 1949 yılında Adıyaman-Gölbaşı’nda doğan Mustafa Beşkardeş daha iki yaşlarında ailesiyle Mersin’e yerleşti. Babası sebze- meyve sevkıyatı yapıyordu. Aile dönemin meşhur Bahçe mahallesinin sakinleri arasına katıldı. Daha sonraları Mahmudiye mahallesine taşındılar. O zamanki Mersin küçüktü şehre; insanların birbirlerine pişirdiklerini ikram ettiği mahalle kültürü hakimdi. Batı yönünde Müftü köprüsünden sonra evler bulunmazdı. Kuzeyde şimdiki GMK bulvarının adı NATO yoluydu ve ilerisinde yerleşim yoktu. Kuzeyde şehre en yakın yerleşim yeri Çavuşlu köyüydü. Yazlık sinemalar halkın ortak eğlencesiydi. Halk bugünkü kadar politize değildi. En büyük işveren şimdiki Adliye binasının yerindeki Çukurova fabrikasıydı.

  Beşkardeşler yedi kardeşti. Mustafa Beşkardeş ilkokulun ardından ortaokulu, liseyi; Mersin’e ve Türkiye’ye birçok ünlü yetiştiren, Tevfik Sırrı Gür lisesinde bitirdi. 1968’de Ankara hukuk fakültesini kazandı. Ankara’ya giderken siyasi çizgisi sosyal demokrattı. Aile CHP’liydi. Bir kardeşi CHP gençlik kollarındaydı. Fakülteye başladığında Sosyal Demokrasi derneğine üye oldu. İkinci sene dernekten ayrıldı. O ve 100-150 okul arkadaşı topluca Sosyalistlerin safına katıldı.

  Dönemin Ankara’sı çok büyük bir şehirdi onun nazarında. İlk asansörü orada gördü. Gençlik Parkı uğrak yerlerinin başında geliyordu. Uğur Mumcu doktora asistanıydı. Doğu Perinçek asistandı. Ali Bozer, Uğur Alacakaptan, Coşkun Üçok  prof. hocalardandı. Mustafa Beşkardeş, o dönem çok iyi bir eğitim aldığını düşünüyor.

  Beşkardeş; gelecekten oldukça umutlu bir gençliğin varlığından söz ediyor. Zaten fakülteye başladığı tarih (1968) adını bir kuşağa veren, idealist gençlerin kuşağıydı. 68 kuşağı; dünyanın belki de gördüğü en hareketli, en umutlu, en örgütlü ve kendine güvenen geçlerin kuşağıydı.  Mitingler, paneller, gösteriler, konserler, toplantılar yüksek katılım ve inançla yapılırdı. Romanlar, gazeteler, dergiler yoğun ilgi görür, okunurdu.. Sol yayınlar revaçtaydı. “Milli demokratik devrim yapmak istiyorduk” diyor Mustafa Beşkardeş.

  Ancak ülke koşulları başka tellerden çalıyordu. Devlet, devrime asla müsamaha göstermiyordu. 12 Mart askeri müdahalesi geldi. Gençler rüyalarını ertelemek zorundaydı. Beşkardeş, olaylardan ötürü okulu ancak 6 senede 1974 yılında bitirebildi. Askere gitti. Staj yaptı ve 1977 yılında Mersin’de avukatlığa başladı. O, büyüdüğü şehir Mersin’i seçmişti meslek hayatı için. Sendikaların avukatlığını yaptı, derneklerin davalarına baktı ağırlıkla. İş, ceza ve idare hukuku alanlarında kendini geliştirdi.

  12 Eylül darbesinin ardından gözaltına alındı. Örgüt üyeliği dolayısıyla yargılandı. 14 ay cezaevinde yattı. 1982 yılında tahliye oldu. 1989 yılında Kaya Mutlu zamanında SHP’den belediye meclis üyeliği yaptı bir dönem ve bir daha aday olmadı. 1994 yılında SHP Akdeniz belediye başkan aday adayı oldu. Önü kesilince, Kenan Yücesoy lehine adaylıktan çekildi. Bir süre CHP’de politika yaptı. 1999 yerel seçimler öncesi CHP’den ayrıldı. DSP adayı Macit Özcan’ı destekledi. Özcan seçildi ama Beşkardeş; onunla yürüyemedi. 2011 yılında DSP’den istifa etti.

  1999 yılında emekli olan Beşkardeş, serbest avukatlığa devam ediyor. Siyasette hiçbir zaman umduğunu bulamadı. Daha doğrusu, sosyal bir kişilik olan Beşkardeş, siyasi ayak oyunlarına gelemedi. Onun, haksızlığa tahammül edemeyen bir tarafı vardır. Hep doğru bildiğini savundu. Açık sözlüydü ve cesurdu. “ Evet efendimci” olamadığından siyasette tutunamadı.

  Emekli olduktan sonra kendini daha çok okumalarına verdi. 20 yılda 2.500 kitap okudu. 2006 ve 2015 tarihlerinde iki kez, Mersin’de kütüphane tarafından yılın en çok kitap okuyan kişisi seçildi. Yazma girişiminde bulunmayan Beşkardeş;  günde üç gazete okur, bulmaca çözer. Futbolla da ilgilenir. Beşiktaş taraftarıdır. Hayatında hiç pişmanlıkları olamadığını söyleyen Beşkardeş; ” hayata yeniden gelsem yine ayı yolu yürür, hukuk okurdum” demektedir.    

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.