Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Başarı Formülü (A= X+ Y+Z)

“ Başarı her gün toplanan küçük çabaların tekrarıdır”    Einstein E= mc2 formülüyle dünyaca tanınır. Ancak yazımızın başlığı a=x+y+z formülü de ona aittir ve hemen hiç bilinmez. Einstein’e göre bu başarının formülüdür A başarıyı, X çalışmayı, Y dinlenmeyi gösterirken; ünlü bilim adamına göre Z ise çeneyi tutmayı gösterir. Demek ki başarı; başta çalışmayı ve dinlenmeyi gerektirirken, çeneyi tutmak da başarının kriterleri arasındadır. Tabii inanıp inanmamak size kalmış.    Dünyada başarı kavramı en az mutluluk kavramı kadar meşgul eder bizleri. Başarılı olmak insanların ortak dertlerindendir. Kişiden kişiye tarifi değişebilir ve belki de tarif eden kişi sayısı kadar çeşitli anlamları bulunur. Ancak başarının en büyük paydasını çalışmak oluşturur. Herkese göre farklı bir anlamı olabilse de başarı için çalışmak olmazsa olmazlardandır.    Başarı için çalışmak ana harçtır. Ama isteyen çalışmanın yanına, üzerine başka kavramları, olguları kendi deneyimlerinden ve başarı eğrilerinden yola çıkarak, birçok başarılı insanın yaptığı gibi, ekleyip, çoğaltabilir.    Bakalım başarılı insanlar, başarıları için neleri önemli saymışlar. Kendine inanmak, zorluklardan yılmamak, yaşını umursamamak, fırsatları kollamak, hayal kurmak, iyi planlama ve öğrenme isteği diye sıralanıyor, başarı yolculuğu. “ Siz kendinize inanın, başkaları da size inanacaktır” sözünü söylemiş Tacitus, ta iki bin sene evvel.    Başarı ile ilgili yüzlerce özlü söz vardır. Ancak bir tanesi var ki bana anlamlı geldi. “ Başarı, kendi diktiğin ağaçtan meyveyi keyifle yemek gibidir” demiş birisi. Başarı nedir? Birbiri peşi sıra yerine getirilmeye çalışacak hedefler listesi midir? Yoksa bir ömrü içine alan yolculuk mudur? Bir İtalyan atasözü ne güzel özetlemiş: “ Söylemekle yapmak arasında bir sürü ayakkabı eskir.”    İnsan niçin başarılı olmak ister? Çünkü başarı insan egosunu, psikolojisini olumlu yönde etkiler. Başarılı insan aynı zamanda istedikleri şeylere daha kolay ulaşır. İşte size saçma gelebilecek bir açıklama. “Başarıyı insanlar daha çok karşı cinsten insana ulaşmak, onu elde etmek için ister” diye bir görüş var. Acaba bilinçaltımızda bizi o tarafa iten sebepler gerçekten var mıdır? .    Başarı dendiğinde dünya tarihine yön vermiş en etkin yüz insanın biyografileri gelir aklıma. Yıllar geçtikçe liste azalıp çoğalır… Evet ‘En Etkin 100’ bu başarılı insanların, çalışkan, kendine inanan cesur insanlar oldukları ilk anda göze çarpıyor. Fakat liste daha detaylı incelendiğinde bu 100 önemli isimden 47’sinin ya hiç evlenmemiş ya da evlenmiş fakat çocuğu olmamış kişilerden oluştuğunu görüyoruz. Şu halde bu 47 sayısı yukarıdaki ‘karşı cins’ tezini zayıflatır mı güçlendirir mi?    En etkin 100 arasında 6 tanesi ise okur- yazar bile değil. En etkin 100 insan arasında bir tane bile Türk bulunmamakta. Buradan tarihe yön verecek kadar başarılı insan yetiştiremediğimiz sonucunu çıkartıyorum.    Başarının mutluluk getirip getirmediği ise ayrı bir tartışma konusudur. ‘Ferrari’sini Satan Bilge’yi mutlaka duymuşsunuzdur. Mesleğinin zirvesindeki çok başarılı bir adam her şeyini bırakır ve mutluluğunun peşinden gider. Adam başarılıdır ama mutluluğu yakalayamamıştır. Daha onlarca başarılı ünlü, mesleklerinin zirvesinde hayatlarına son vermiştir.    Ama yine de ‘mutluluk ve başarı birbirini etkileyen, tetikleyen unsurlardır’ denilebilir. Mutluluğun başarıyı, başarının mutluluğu getirmesi gerekir.    Yazı bitti fakat biz paradan hiç söz etmedik. Yaygın görüş; başarı ve parayı doğrudan ilişkilendirilir. Parasız bir başarı hikayesi özellikle bizim toplumda kabul görmez. İşin içinde para yoksa yakaladığınız başarının da bir önemi yoktur. Paralı insanlar ise ne yapmış olurlarsa olsunlar otomatikman başarılı addedilirler. Demek ki ben daha kırk fırın dolusu yazı yazsam, başarılı sayılmayacağım. Şu halde tabana değil belki ama kaleme kuvvet yola devam…   Sön Söz: “ Hayat, Tanrı’nın armağanıdır. Fakat iyi yaşamak, senin düşüncenin armağanıdır.”
Ekleme Tarihi: 11 Temmuz 2018 - Çarşamba

Başarı Formülü (A= X+ Y+Z)

“ Başarı her gün toplanan küçük çabaların tekrarıdır”

   Einstein E= mc2 formülüyle dünyaca tanınır. Ancak yazımızın başlığı a=x+y+z formülü de ona aittir ve hemen hiç bilinmez. Einstein’e göre bu başarının formülüdür A başarıyı, X çalışmayı, Y dinlenmeyi gösterirken; ünlü bilim adamına göre Z ise çeneyi tutmayı gösterir. Demek ki başarı; başta çalışmayı ve dinlenmeyi gerektirirken, çeneyi tutmak da başarının kriterleri arasındadır. Tabii inanıp inanmamak size kalmış.

   Dünyada başarı kavramı en az mutluluk kavramı kadar meşgul eder bizleri. Başarılı olmak insanların ortak dertlerindendir. Kişiden kişiye tarifi değişebilir ve belki de tarif eden kişi sayısı kadar çeşitli anlamları bulunur. Ancak başarının en büyük paydasını çalışmak oluşturur. Herkese göre farklı bir anlamı olabilse de başarı için çalışmak olmazsa olmazlardandır.

   Başarı için çalışmak ana harçtır. Ama isteyen çalışmanın yanına, üzerine başka kavramları, olguları kendi deneyimlerinden ve başarı eğrilerinden yola çıkarak, birçok başarılı insanın yaptığı gibi, ekleyip, çoğaltabilir.

   Bakalım başarılı insanlar, başarıları için neleri önemli saymışlar. Kendine inanmak, zorluklardan yılmamak, yaşını umursamamak, fırsatları kollamak, hayal kurmak, iyi planlama ve öğrenme isteği diye sıralanıyor, başarı yolculuğu. “ Siz kendinize inanın, başkaları da size inanacaktır” sözünü söylemiş Tacitus, ta iki bin sene evvel.

   Başarı ile ilgili yüzlerce özlü söz vardır. Ancak bir tanesi var ki bana anlamlı geldi. “ Başarı, kendi diktiğin ağaçtan meyveyi keyifle yemek gibidir” demiş birisi. Başarı nedir? Birbiri peşi sıra yerine getirilmeye çalışacak hedefler listesi midir? Yoksa bir ömrü içine alan yolculuk mudur? Bir İtalyan atasözü ne güzel özetlemiş: “ Söylemekle yapmak arasında bir sürü ayakkabı eskir.”

   İnsan niçin başarılı olmak ister? Çünkü başarı insan egosunu, psikolojisini olumlu yönde etkiler. Başarılı insan aynı zamanda istedikleri şeylere daha kolay ulaşır. İşte size saçma gelebilecek bir açıklama. “Başarıyı insanlar daha çok karşı cinsten insana ulaşmak, onu elde etmek için ister” diye bir görüş var. Acaba bilinçaltımızda bizi o tarafa iten sebepler gerçekten var mıdır? .

   Başarı dendiğinde dünya tarihine yön vermiş en etkin yüz insanın biyografileri gelir aklıma. Yıllar geçtikçe liste azalıp çoğalır… Evet ‘En Etkin 100’ bu başarılı insanların, çalışkan, kendine inanan cesur insanlar oldukları ilk anda göze çarpıyor. Fakat liste daha detaylı incelendiğinde bu 100 önemli isimden 47’sinin ya hiç evlenmemiş ya da evlenmiş fakat çocuğu olmamış kişilerden oluştuğunu görüyoruz. Şu halde bu 47 sayısı yukarıdaki ‘karşı cins’ tezini zayıflatır mı güçlendirir mi?

   En etkin 100 arasında 6 tanesi ise okur- yazar bile değil. En etkin 100 insan arasında bir tane bile Türk bulunmamakta. Buradan tarihe yön verecek kadar başarılı insan yetiştiremediğimiz sonucunu çıkartıyorum.

   Başarının mutluluk getirip getirmediği ise ayrı bir tartışma konusudur. ‘Ferrari’sini Satan Bilge’yi mutlaka duymuşsunuzdur. Mesleğinin zirvesindeki çok başarılı bir adam her şeyini bırakır ve mutluluğunun peşinden gider. Adam başarılıdır ama mutluluğu yakalayamamıştır. Daha onlarca başarılı ünlü, mesleklerinin zirvesinde hayatlarına son vermiştir.

   Ama yine de ‘mutluluk ve başarı birbirini etkileyen, tetikleyen unsurlardır’ denilebilir. Mutluluğun başarıyı, başarının mutluluğu getirmesi gerekir.

   Yazı bitti fakat biz paradan hiç söz etmedik. Yaygın görüş; başarı ve parayı doğrudan ilişkilendirilir. Parasız bir başarı hikayesi özellikle bizim toplumda kabul görmez. İşin içinde para yoksa yakaladığınız başarının da bir önemi yoktur. Paralı insanlar ise ne yapmış olurlarsa olsunlar otomatikman başarılı addedilirler. Demek ki ben daha kırk fırın dolusu yazı yazsam, başarılı sayılmayacağım. Şu halde tabana değil belki ama kaleme kuvvet yola devam…  

Sön Söz: “ Hayat, Tanrı’nın armağanıdır. Fakat iyi yaşamak, senin düşüncenin armağanıdır.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.