Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Bir Bilene Sordum

  “ Keçi gitti et bitti, geçim bitti ” H. Aslan Nurdoğdu     İnsan soyunun beslenme ihtiyacı en temel meseledir. Doğduğu anda annesinin memesine yönelen insan, tarih boyunca hep karnını doyurmanın haklı mücadelesini vermiştir. Doğuştan içine kodlanan iki temel içgüdü ki bunlar beslenme ve üreme içgüdüleridir, insanı var oluşundan bu yana şekillendirmiş, medeniyetin oluşmasında en büyük etkiyi bırakmıştır.   Dünya nüfusu kalabalıklaşırken kitleleri doyurmak gündemdeki önemli sorunlardandır. Gıda üretimi sağlıklı ve sürdürülebilir olmalıdır. Mersin’in tanınmış simalarından Hasan Aslan Nurdoğdu, hayatı boyunca tarım ürünleri ticareti ve yetiştiriciliği ile uğraşmış biridir. Adeta tarım işinin içine doğan Nurdoğdu, bu konuda iyice uzmanlaşmıştır. ‘Üretim Devrimi Kurultayında’ tanıştığım Nurdoğdu, o günkü toplantıda meramını zaman darlığından dolayı yeterince anlatamamıştı.   1953 Yozgat doğumlu H. Aslan Nurdoğdu, Adana Ticari İlimler Akademisi mezunu. Ticareti tiftik tüccarı olan dedesinden öğrendi. Ticarethane dededen babaya, ondan kendine geçti. Şimdilerde emeklilik günlerini yaşayan Aslan bey, ailedeki geleneği bozmayarak işlerini oğluna devretti. Ancak Aslan bey, başta tarım olmak üzere, ülkesinin tüm meseleleriyle alakalıdır. Gündemi iyi takip eder. O bunu şöyle özetler: “ Tarihi, coğrafyayı, ekonomiyi ve toplumun sosyolojik yapısını bilirim. 81 vilayetin ilçelerine değin detaylı bilgiye sahibim.”   Ben de bu cümleden yola çıkarak, yazımın başlığını ‘Bir Bilene Sordum’ diye attım. Nurdoğdu, Türk tarımı için kurtuluş reçetesi saydığı şu beş unsuru şöyle sıralar: 1- Toprak 2- Su 3- Tarım girdileri 4- Ürünü değerlendirme ve pazarlama 5- Üretme ve paylaşma idealinde iyi eğitilmiş tarım öncüleri. O, bugünkü sıkıntıların kaynağını yanlış hükümet politikalarında arar ve çarpıcı bir örnek verir. Tiftik ticaretiyle uğraştıkları için konuyu yakinen takip etmiştir. MC (Milliyetçi Cephe) hükümeti ‘keçi meşeye zarar veriyor’ bahanesiyle, keçi varlığını adeta yasaklarlar. MC’nin aldığı bu kararı, 12 Eylül rejimi kararlılıkla uygular.   80’den sonra keçi ve tiftik bitirilir. Bu arka planda bir Amerikan projesidir. Amaç Türk milletinin sağlıklı ucuz et yemesinin önüne geçmektir. Daha sonra ABD ve yerli işbirlikçileri bu kez pkk destekçiliği ile Türk hayvancılığını yok eder. Terör meracılığa, hayvancılığa büyük darbe vurur. Az protein alan Türk milletini ‘aptallaştırma’ politikası başarıya ulaşır.    1984 senesinden itibaren Mersin’de kalıcı olmaya başlayan Aslan Nurdoğdu, bakliyat sektöründe faaliyet sürdürür. 2000 senesinde ise bakliyat işini sonlandırıp, gübre imalatına başlar. Halen oğlu ile birlikte bu iş yapmaktadır. Nurdoğdu gübre için şöyle demektedir: “ Tarım hayatın olmazsa olmazını üretir. Gübre de tarımın olmazsa olmazını üretendir. Bu iki konu benim sevdiğim ana iştigal konulardır.” O, toprak, tohum, gübre ile emek ve suyla yapılan tarımı üçe ayırır. 1- Organik tarım hiç kimyasal kullanılmayan tarım türü 2- Konvansiyonel tarım, bol miktarda ilaç ve gübre kullanılarak piyasa için yapılan tarım 3- Sürdürülebilir veya iyi tarım da denen bu yöntem, az miktarda kimyasal kullanılarak yapılan tarımdır ve teşvik edilmesi gerekendir.    Tarımın az kimyasalla onu bilinçli kullanarak ve toprağı zenginleştirerek yapılması gerektiğini söylüyor. Belli başlı gıda sorunlarını da şöyle sıralıyor: Proteini yüksek buğday, yağlık bitkiler, pirinç üretememe, yem hammaddesinin bulunmayışı, ormanların bomboş  bırakılması oralara küçük baş hayvanların sokulmaması…Aslan bey çözüm önerilerinin ilden ile köyden köye değiştiğini dolayısıyla spesifik ve yerinde çözümler bulunmasından yana. Mersin ölçeğinde, parçalı arazilerin toplulaştırılması, ekilmeyen ve taşlı arazilerin temizlenip devlet tarafından üreticiye uzun vadeli tahsis edilmesi. Organize Hayvancılık Bölgesi ihdası, ÇKS (çiftçi kayıt sistemi) oluşturulması, Bakliyat, hal, mezbaha ve balıkhane atıklarından organik gübre imalatı, su havuzları yapılması, yaban domuzları ile etkin mücadele edilmesi, zehirlenmiş toprağın yeniden zenginleştirilmesi...   Büyükşehir Belediyesi tarım daire başkanlığının daha faal hale gelmesini de öneren Nurdoğdu konuşmasını şöyle bitiriyor: “ Mersin’e daha fazla göç geleceğinden, tarım alanlarının korunması önemli. Bütünşehir yasası aslında kırsala hizmet için çıkartıldı. Sorunlar yerinde tespit edilip, yerinde çözülmeli. Herkesi görev aşkı ve sorumluluk bilinciyle çalışmaya davet ediyorum…”      
Ekleme Tarihi: 22 Ocak 2020 - Çarşamba

Bir Bilene Sordum

 

“ Keçi gitti et bitti, geçim bitti ” H. Aslan Nurdoğdu

 

  İnsan soyunun beslenme ihtiyacı en temel meseledir. Doğduğu anda annesinin memesine yönelen insan, tarih boyunca hep karnını doyurmanın haklı mücadelesini vermiştir. Doğuştan içine kodlanan iki temel içgüdü ki bunlar beslenme ve üreme içgüdüleridir, insanı var oluşundan bu yana şekillendirmiş, medeniyetin oluşmasında en büyük etkiyi bırakmıştır.

  Dünya nüfusu kalabalıklaşırken kitleleri doyurmak gündemdeki önemli sorunlardandır. Gıda üretimi sağlıklı ve sürdürülebilir olmalıdır. Mersin’in tanınmış simalarından Hasan Aslan Nurdoğdu, hayatı boyunca tarım ürünleri ticareti ve yetiştiriciliği ile uğraşmış biridir. Adeta tarım işinin içine doğan Nurdoğdu, bu konuda iyice uzmanlaşmıştır. ‘Üretim Devrimi Kurultayında’ tanıştığım Nurdoğdu, o günkü toplantıda meramını zaman darlığından dolayı yeterince anlatamamıştı.

  1953 Yozgat doğumlu H. Aslan Nurdoğdu, Adana Ticari İlimler Akademisi mezunu. Ticareti tiftik tüccarı olan dedesinden öğrendi. Ticarethane dededen babaya, ondan kendine geçti. Şimdilerde emeklilik günlerini yaşayan Aslan bey, ailedeki geleneği bozmayarak işlerini oğluna devretti. Ancak Aslan bey, başta tarım olmak üzere, ülkesinin tüm meseleleriyle alakalıdır. Gündemi iyi takip eder. O bunu şöyle özetler: “ Tarihi, coğrafyayı, ekonomiyi ve toplumun sosyolojik yapısını bilirim. 81 vilayetin ilçelerine değin detaylı bilgiye sahibim.”

  Ben de bu cümleden yola çıkarak, yazımın başlığını ‘Bir Bilene Sordum’ diye attım. Nurdoğdu, Türk tarımı için kurtuluş reçetesi saydığı şu beş unsuru şöyle sıralar: 1- Toprak 2- Su 3- Tarım girdileri 4- Ürünü değerlendirme ve pazarlama 5- Üretme ve paylaşma idealinde iyi eğitilmiş tarım öncüleri. O, bugünkü sıkıntıların kaynağını yanlış hükümet politikalarında arar ve çarpıcı bir örnek verir. Tiftik ticaretiyle uğraştıkları için konuyu yakinen takip etmiştir. MC (Milliyetçi Cephe) hükümeti ‘keçi meşeye zarar veriyor’ bahanesiyle, keçi varlığını adeta yasaklarlar. MC’nin aldığı bu kararı, 12 Eylül rejimi kararlılıkla uygular.

  80’den sonra keçi ve tiftik bitirilir. Bu arka planda bir Amerikan projesidir. Amaç Türk milletinin sağlıklı ucuz et yemesinin önüne geçmektir. Daha sonra ABD ve yerli işbirlikçileri bu kez pkk destekçiliği ile Türk hayvancılığını yok eder. Terör meracılığa, hayvancılığa büyük darbe vurur. Az protein alan Türk milletini ‘aptallaştırma’ politikası başarıya ulaşır.

   1984 senesinden itibaren Mersin’de kalıcı olmaya başlayan Aslan Nurdoğdu, bakliyat sektöründe faaliyet sürdürür. 2000 senesinde ise bakliyat işini sonlandırıp, gübre imalatına başlar. Halen oğlu ile birlikte bu iş yapmaktadır. Nurdoğdu gübre için şöyle demektedir: “ Tarım hayatın olmazsa olmazını üretir. Gübre de tarımın olmazsa olmazını üretendir. Bu iki konu benim sevdiğim ana iştigal konulardır.” O, toprak, tohum, gübre ile emek ve suyla yapılan tarımı üçe ayırır. 1- Organik tarım hiç kimyasal kullanılmayan tarım türü 2- Konvansiyonel tarım, bol miktarda ilaç ve gübre kullanılarak piyasa için yapılan tarım 3- Sürdürülebilir veya iyi tarım da denen bu yöntem, az miktarda kimyasal kullanılarak yapılan tarımdır ve teşvik edilmesi gerekendir.

   Tarımın az kimyasalla onu bilinçli kullanarak ve toprağı zenginleştirerek yapılması gerektiğini söylüyor. Belli başlı gıda sorunlarını da şöyle sıralıyor: Proteini yüksek buğday, yağlık bitkiler, pirinç üretememe, yem hammaddesinin bulunmayışı, ormanların bomboş  bırakılması oralara küçük baş hayvanların sokulmaması…Aslan bey çözüm önerilerinin ilden ile köyden köye değiştiğini dolayısıyla spesifik ve yerinde çözümler bulunmasından yana. Mersin ölçeğinde, parçalı arazilerin toplulaştırılması, ekilmeyen ve taşlı arazilerin temizlenip devlet tarafından üreticiye uzun vadeli tahsis edilmesi. Organize Hayvancılık Bölgesi ihdası, ÇKS (çiftçi kayıt sistemi) oluşturulması, Bakliyat, hal, mezbaha ve balıkhane atıklarından organik gübre imalatı, su havuzları yapılması, yaban domuzları ile etkin mücadele edilmesi, zehirlenmiş toprağın yeniden zenginleştirilmesi...

  Büyükşehir Belediyesi tarım daire başkanlığının daha faal hale gelmesini de öneren Nurdoğdu konuşmasını şöyle bitiriyor: “ Mersin’e daha fazla göç geleceğinden, tarım alanlarının korunması önemli. Bütünşehir yasası aslında kırsala hizmet için çıkartıldı. Sorunlar yerinde tespit edilip, yerinde çözülmeli. Herkesi görev aşkı ve sorumluluk bilinciyle çalışmaya davet ediyorum…”  

   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.