Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Çiftci İsmail’im

Çiftci İsmail’im sevmem namerdi                                   Mertlikten bihaber bakar kör kedi İnsanlık dışında nice halt yedi İftira gıybetle doyarlar dostum      Bir insan düşünün ki elli yıl bekledikten sonra, çok arzuladığı eserlerine kavuşsun. Gençlik yıllarından itibaren şiir yazmaya başlayan çiftci; ilk şiirlerini çevresindekilerin ilgisizliği yüzünden yaktı. Bir süre durakladı ama içindeki yazma aşkı onu terk etmedi. Böylece yeniden yazmaya başladı. 2017’nin son aylarında bir seçki yaptı. İki kitap birden çıkartarak, elli yıllık özlemine son verdi. Ama onun geride daha yüzlerce şiiri yayımlanacağı günü bekliyor… İmza gününe gidememiştim. Erdemli’deki işyerinde ozanı ziyaret ettim ve kitapları imzalatarak aldım. Bazı insanlar şair doğar; İşte İsmail Çiftci onlardan biri. Şiirle yatıp, şiirle kalkan hayatının anlamını şiir yazma üzerine bina eden bir ozanımız. Kitapları elimize geçmeden önce de biz onu ve şiirlerini sosyal medyadan tanıyorduk. Mütevazılığı, dostane ve içten davranışları ile kendini en az dizeleri kadar belli eden bir ozanımız o. Türk halk şiirinin güçlü temsilcilerinden olan Çiftci; koşma ve semai türünün güzel örneklerini “ Ölçerdim Ateşi Sevdamı Yaktım” ve “ Eylül” adlı kitaplarıyla çıkarmış karşımıza. Onun insancıl yaklaşımına ve şiirlerindeki ‘nokta atışlara’ hayran olmamak ne mümkün. Hele gündemi yakinen takip ederek tam da ‘ taşı gediğine konduruşu’ okurları tarafından iyi bilinir. Şiirleri yalın, anlaşılır ve çarpıcı vurgulamalara sahiptir.    1960 Ermenek doğumlu ozanımız, aynı zamanda Lider Oto Servisi sahibi bir işveren, yanında dokuz kişi çalıştıran bir zanaatkar. Aynı zamanda bağlama çalıyor, beste yapıyor. Bağlamayı kendi kendine öğrenen ozan; elliye yakın şiirini ve dostlarına ait iki şiiri de Türk halk müziğinin çeşitli makamlarında bestelemiştir. Şiirleri çeşitli dergiler ve antolojilerde yayımlanmaya devam etmektedir… Birçok radyo ve televizyon kanallarına, bağlamasıyla, türküleriyle, şiirleriyle konuk olmaktadır.    İsmail Çiftci; çocukluğunda babaannesinin etkisinde kalarak, şiire, türküye merak saldı. Sonraları, ozanları dinleye dinleye yeteneğini geliştirdi. Abdurrahim Karakoç, Cemal Safi, Musa Eroğlu, Arif Sağ, Orhan Hakalmaz, Bedia Akartürk beğendiği şair ve sanatçılardır.    Mahalli ozanlar, şairler, yazarlar ve dahi cümle sanatçıların ortak şikayetidir, ilgisizlik. İlgisizlik, sahipsizlik onların bitmeyen çilesidir sanki. Onlarcası sesini duyurmak, meramını anlatmak için nafile bekleyiş içindedir. Kitap çıkartmak isteyenler, yıllarca özlemle bekler durur… Birçoğu baskı parası bulamadığından gönül seslerini, haykırışlarını, yürekli çıkışlarını tozlu raflar arasında bekletmek zorundadır. Her fırsatta kültür faaliyetlerine destek sunacaklarını açıklayan yerel yöneticilerin bu konuda bir çalışma başlatmaları ortak dileğimizdir.    İsmail Çiftci ile sohbetimizde bu dileğimize sürekli vurgu yaptık. Bazı şeylerin yitip gitmesini göze alamayan ozanımız, zamanın gelip geçtiğini düşündü; kaybetme kuşkusuyla iki kitap birden çıkarttı. Fakat her yazar, şair onun kadar ‘şanslı’ değil, ne yazık ki.    Kitaplarını okuma ve inceleme fırsatı buldum. Editörlük görevi üstlenen Mine Bahçeci’nin titiz çalışmasına özellikle dikkat çekmek isterim. Ayrıca her iki kitaptaki önsöz yazıları, mükemmel bir akıcılık ve güzellikle ele alınmış.    Şanlı ordumuzun terörizme karşı başlattığı harekat, tam da bu yazının kaleme alındığı günlere denk düştü. Ordumuzun ve milletimizin üstlendiği bu zorlu görevden başarı ile çıkmaları dileğiyle, Çiftci’nin şu anlamlı dizeleriyle yazımızı noktalıyoruz. Mazlumlar vurulup yere düşüyor Zalimler üstüne sofra açıyor Yamyamlar ekmeği alıp kaçıyor Şaşırdım biçare insanlık ölmüş Mevsim ilkbaharda eylüle dönmüş.
Ekleme Tarihi: 01 Şubat 2018 - Perşembe

Çiftci İsmail’im

Çiftci İsmail’im sevmem namerdi                                  

Mertlikten bihaber bakar kör kedi

İnsanlık dışında nice halt yedi

İftira gıybetle doyarlar dostum

 

   Bir insan düşünün ki elli yıl bekledikten sonra, çok arzuladığı eserlerine kavuşsun. Gençlik yıllarından itibaren şiir yazmaya başlayan çiftci; ilk şiirlerini çevresindekilerin ilgisizliği yüzünden yaktı. Bir süre durakladı ama içindeki yazma aşkı onu terk etmedi. Böylece yeniden yazmaya başladı. 2017’nin son aylarında bir seçki yaptı. İki kitap birden çıkartarak, elli yıllık özlemine son verdi. Ama onun geride daha yüzlerce şiiri yayımlanacağı günü bekliyor… İmza gününe gidememiştim. Erdemli’deki işyerinde ozanı ziyaret ettim ve kitapları imzalatarak aldım.

Bazı insanlar şair doğar; İşte İsmail Çiftci onlardan biri. Şiirle yatıp, şiirle kalkan hayatının anlamını şiir yazma üzerine bina eden bir ozanımız. Kitapları elimize geçmeden önce de biz onu ve şiirlerini sosyal medyadan tanıyorduk. Mütevazılığı, dostane ve içten davranışları ile kendini en az dizeleri kadar belli eden bir ozanımız o.

Türk halk şiirinin güçlü temsilcilerinden olan Çiftci; koşma ve semai türünün güzel örneklerini “ Ölçerdim Ateşi Sevdamı Yaktım” ve “ Eylül” adlı kitaplarıyla çıkarmış karşımıza. Onun insancıl yaklaşımına ve şiirlerindeki ‘nokta atışlara’ hayran olmamak ne mümkün. Hele gündemi yakinen takip ederek tam da ‘ taşı gediğine konduruşu’ okurları tarafından iyi bilinir. Şiirleri yalın, anlaşılır ve çarpıcı vurgulamalara sahiptir.

   1960 Ermenek doğumlu ozanımız, aynı zamanda Lider Oto Servisi sahibi bir işveren, yanında dokuz kişi çalıştıran bir zanaatkar. Aynı zamanda bağlama çalıyor, beste yapıyor. Bağlamayı kendi kendine öğrenen ozan; elliye yakın şiirini ve dostlarına ait iki şiiri de Türk halk müziğinin çeşitli makamlarında bestelemiştir. Şiirleri çeşitli dergiler ve antolojilerde yayımlanmaya devam etmektedir… Birçok radyo ve televizyon kanallarına, bağlamasıyla, türküleriyle, şiirleriyle konuk olmaktadır.

   İsmail Çiftci; çocukluğunda babaannesinin etkisinde kalarak, şiire, türküye merak saldı. Sonraları, ozanları dinleye dinleye yeteneğini geliştirdi. Abdurrahim Karakoç, Cemal Safi, Musa Eroğlu, Arif Sağ, Orhan Hakalmaz, Bedia Akartürk beğendiği şair ve sanatçılardır.

   Mahalli ozanlar, şairler, yazarlar ve dahi cümle sanatçıların ortak şikayetidir, ilgisizlik. İlgisizlik, sahipsizlik onların bitmeyen çilesidir sanki. Onlarcası sesini duyurmak, meramını anlatmak için nafile bekleyiş içindedir. Kitap çıkartmak isteyenler, yıllarca özlemle bekler durur… Birçoğu baskı parası bulamadığından gönül seslerini, haykırışlarını, yürekli çıkışlarını tozlu raflar arasında bekletmek zorundadır. Her fırsatta kültür faaliyetlerine destek sunacaklarını açıklayan yerel yöneticilerin bu konuda bir çalışma başlatmaları ortak dileğimizdir.

   İsmail Çiftci ile sohbetimizde bu dileğimize sürekli vurgu yaptık. Bazı şeylerin yitip gitmesini göze alamayan ozanımız, zamanın gelip geçtiğini düşündü; kaybetme kuşkusuyla iki kitap birden çıkarttı. Fakat her yazar, şair onun kadar ‘şanslı’ değil, ne yazık ki.

   Kitaplarını okuma ve inceleme fırsatı buldum. Editörlük görevi üstlenen Mine Bahçeci’nin titiz çalışmasına özellikle dikkat çekmek isterim. Ayrıca her iki kitaptaki önsöz yazıları, mükemmel bir akıcılık ve güzellikle ele alınmış.

   Şanlı ordumuzun terörizme karşı başlattığı harekat, tam da bu yazının kaleme alındığı günlere denk düştü. Ordumuzun ve milletimizin üstlendiği bu zorlu görevden başarı ile çıkmaları dileğiyle, Çiftci’nin şu anlamlı dizeleriyle yazımızı noktalıyoruz.

Mazlumlar vurulup yere düşüyor

Zalimler üstüne sofra açıyor

Yamyamlar ekmeği alıp kaçıyor

Şaşırdım biçare insanlık ölmüş

Mevsim ilkbaharda eylüle dönmüş.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.