Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Gökteki Pi

  “ Tanrı daima matematik kullanır.” Platon      Geniş toplum katmanlarına hitap eden, insanların yaşamlarına dokunan birçok ad ve kavram. Kendi özgün anlamları ötesinde başka başka karşılıklar bulur, toplum nezdinde. Hatta bu o kadar ileriye gidebilir ki kişiden kişiye farklı tarifler, anlayışlar çıkabilir. Söz gelimi demokrasi, kültür, siyaset, şiir, cumhuriyet, sanat vb…Liste uzayıp gidebilir. İşte Matematik de onlardan biridir. Matematiğin akla gelen ilk anlamı: Aritmetik, cebir, geometri gibi müsbet ilimlerin ortak adı olmasıdır. Kitabi manada kısaca böyle tarif ettiğimiz matematik, bir başkası için doğayı anlama sanatına verilen addır. Başımızı çevirdiğimiz her yerde matematiğin izini görebiliriz.    Çoğunlukla insanlar matematiği zor ve karmaşık zannettikleri için daha en başta onu anlamaya gayret göstermezler. Matematik ‘pek anlaşılmaz ve zordur’ algısı zihinlere kazınmıştır. Öyle ki matematik fobisi, çocukların gençlerin geleciğini karartır. Orhan Veli’nin ”Hiçbir şeyden çekmedi dünyada nasırdan çektiği kadar” sözü milyonlarca öğrenci için fazla anlamlı gelmeyebilir. Fakat nasır yerine matematik konsa, milyonların derdine daha iyi tercüman olurdu sanırım. Öyle ya matematiği anlamak, çözmek o kadar kolay olsaydı bilim insanlarının sayısı diğer insanlardan fazla olurdu. Bırakın matematiği çözmeyi, insanlar daha onun anlamı hakkında ya da neleri kapsadığı konusunda bir fikir birliği içinde değil.        Bu fikir birliğinden ünlü bilim insanları da epey uzak kalmışlar. İngiliz filozof Dummett; “ Entelektüel disiplinlerin en soyutları felsefe ve matematiğin ikisi de aynı türden kafa karışıklığına yol açar” derken… Einstein; “ İddia edildiği gibi matematik, insan zihninin ürettiği soyut bir kavram olsaydı; yaşadığımız dünyayı böylesine mükemmel ve kesin tarif edebilir miydi?” sorusunu atmış ortaya.    Elimdeki kitap “Gökteki Pi” zaten mesafeli olduğum ve hatta hayatım boyunca anlaşılmaz ve ürkütücü bulduğum matematik hakkında; kafamda yıllar boyu çözüm üretemediğim sorulara anlaşılır yanıtlar üretmesini umduğum, dilediğim bir kitap. Saymak, düşünmek ve olmak işte bu üç aşamada medeniyet treni yola çıkmış. İnsan soyu zor sorulara meydan okumuş, tuğladan duvar örer gibi sabırla, yılmadan sınırlarının ötesine geçmiş…    Kitap; matematiğin anlamına ve özellikle de matematik ile gözlemlediğimiz dünya arasındaki ilişkiye açıklık getirme çabası taşıyor. Bir taraftan bilim teknoloji; matematik ve fiziğin sayılar, formüller ve şekillerle verdiği destekle, olağanüstü başarılara imza atarken…Diğer taraftan matematiğin bir buluş mu yoksa keşfedilmiş bir bilinmeyen mi; olduğu hakkında tartışmalar sürüp gitmektedir…Matematik icat mı yoksa keşif mi? Fransız Lasserre şöyle demiş; “ Bir matematikçiye ‘matematik nedir’ diye sorduğunuzda, size yanıtı bilmediğini söyleyebilir fakat bu onu matematikçi olmaktan alıkoymaz.” Matematiğin büyüsüne kapılanlar için mükemmel bir açıklama bu. Ancak birçokları için matematik kadar, matematikçiler de sıkıcıdır. Bu sıkıcılık için şu espri yapılmış; “ Bir matematikçi bir partide karşılaşmak isteyeceğiniz en son kişidir.” Doğrusu espriyi çok tuttum.’ Akıl Oyunları’ filminde, Nobel ödüllü John Nash’in partilerdeki uyumsuz tavırları geldi aklıma.    İnsan soyu gerçek olanı sayısala çevirerek, evrenin yapısını ve işleyişini çözdü. Matematikten hiç anlamayanlara ve dahi yanına hiç yaklaşmayanlara da aslında farkında varmadan matematik, sayılar güven verir. Bırakın yüksek matematiği, hesapsız bir dünya, iş ve sosyal hayat ne kadar çekilmez ve kaotik olurdu. Sayılar ve hesaplar her şeyi yerli yerine oturtur bir düzene sokar. “ Gökteki Pi” matematik kitabı değil ama matematiğin ne olduğunu anlatan bir kitap. Ben ise kitabın sonunda, matematiğin ne olduğunu pek kavrayamasam da matematiğin ne işe yaradığını anladım. Anladım ki hayatımıza giren ve hayatımızı çevreleyen her şey onunla alakalı.    Kitaptan şu tanımla noktalıyoruz: “ Matematik bilim dilidir. Belirsizlik ve şüpheyi reddeden sembolik bir lisandır. Kendi içinde bir mantık barındıran yegane dildir. Düşünce ve eylem aracılığıyla doğanın derinliklerinde yatan şeylerle içten sohbet etmeye olanak veren bu dil matematiktir.”   
Ekleme Tarihi: 18 Nisan 2018 - Çarşamba

Gökteki Pi

 

“ Tanrı daima matematik kullanır.” Platon

 

   Geniş toplum katmanlarına hitap eden, insanların yaşamlarına dokunan birçok ad ve kavram. Kendi özgün anlamları ötesinde başka başka karşılıklar bulur, toplum nezdinde. Hatta bu o kadar ileriye gidebilir ki kişiden kişiye farklı tarifler, anlayışlar çıkabilir. Söz gelimi demokrasi, kültür, siyaset, şiir, cumhuriyet, sanat vb…Liste uzayıp gidebilir. İşte Matematik de onlardan biridir. Matematiğin akla gelen ilk anlamı: Aritmetik, cebir, geometri gibi müsbet ilimlerin ortak adı olmasıdır. Kitabi manada kısaca böyle tarif ettiğimiz matematik, bir başkası için doğayı anlama sanatına verilen addır. Başımızı çevirdiğimiz her yerde matematiğin izini görebiliriz.

   Çoğunlukla insanlar matematiği zor ve karmaşık zannettikleri için daha en başta onu anlamaya gayret göstermezler. Matematik ‘pek anlaşılmaz ve zordur’ algısı zihinlere kazınmıştır. Öyle ki matematik fobisi, çocukların gençlerin geleciğini karartır. Orhan Veli’nin ”Hiçbir şeyden çekmedi dünyada nasırdan çektiği kadar” sözü milyonlarca öğrenci için fazla anlamlı gelmeyebilir. Fakat nasır yerine matematik konsa, milyonların derdine daha iyi tercüman olurdu sanırım. Öyle ya matematiği anlamak, çözmek o kadar kolay olsaydı bilim insanlarının sayısı diğer insanlardan fazla olurdu. Bırakın matematiği çözmeyi, insanlar daha onun anlamı hakkında ya da neleri kapsadığı konusunda bir fikir birliği içinde değil.  

     Bu fikir birliğinden ünlü bilim insanları da epey uzak kalmışlar. İngiliz filozof Dummett; “ Entelektüel disiplinlerin en soyutları felsefe ve matematiğin ikisi de aynı türden kafa karışıklığına yol açar” derken… Einstein; “ İddia edildiği gibi matematik, insan zihninin ürettiği soyut bir kavram olsaydı; yaşadığımız dünyayı böylesine mükemmel ve kesin tarif edebilir miydi?” sorusunu atmış ortaya.

   Elimdeki kitap “Gökteki Pi” zaten mesafeli olduğum ve hatta hayatım boyunca anlaşılmaz ve ürkütücü bulduğum matematik hakkında; kafamda yıllar boyu çözüm üretemediğim sorulara anlaşılır yanıtlar üretmesini umduğum, dilediğim bir kitap. Saymak, düşünmek ve olmak işte bu üç aşamada medeniyet treni yola çıkmış. İnsan soyu zor sorulara meydan okumuş, tuğladan duvar örer gibi sabırla, yılmadan sınırlarının ötesine geçmiş…

   Kitap; matematiğin anlamına ve özellikle de matematik ile gözlemlediğimiz dünya arasındaki ilişkiye açıklık getirme çabası taşıyor. Bir taraftan bilim teknoloji; matematik ve fiziğin sayılar, formüller ve şekillerle verdiği destekle, olağanüstü başarılara imza atarken…Diğer taraftan matematiğin bir buluş mu yoksa keşfedilmiş bir bilinmeyen mi; olduğu hakkında tartışmalar sürüp gitmektedir…Matematik icat mı yoksa keşif mi? Fransız Lasserre şöyle demiş; “ Bir matematikçiye ‘matematik nedir’ diye sorduğunuzda, size yanıtı bilmediğini söyleyebilir fakat bu onu matematikçi olmaktan alıkoymaz.” Matematiğin büyüsüne kapılanlar için mükemmel bir açıklama bu. Ancak birçokları için matematik kadar, matematikçiler de sıkıcıdır. Bu sıkıcılık için şu espri yapılmış; “ Bir matematikçi bir partide karşılaşmak isteyeceğiniz en son kişidir.” Doğrusu espriyi çok tuttum.’ Akıl Oyunları’ filminde, Nobel ödüllü John Nash’in partilerdeki uyumsuz tavırları geldi aklıma.

   İnsan soyu gerçek olanı sayısala çevirerek, evrenin yapısını ve işleyişini çözdü. Matematikten hiç anlamayanlara ve dahi yanına hiç yaklaşmayanlara da aslında farkında varmadan matematik, sayılar güven verir. Bırakın yüksek matematiği, hesapsız bir dünya, iş ve sosyal hayat ne kadar çekilmez ve kaotik olurdu. Sayılar ve hesaplar her şeyi yerli yerine oturtur bir düzene sokar. “ Gökteki Pi” matematik kitabı değil ama matematiğin ne olduğunu anlatan bir kitap. Ben ise kitabın sonunda, matematiğin ne olduğunu pek kavrayamasam da matematiğin ne işe yaradığını anladım. Anladım ki hayatımıza giren ve hayatımızı çevreleyen her şey onunla alakalı.

   Kitaptan şu tanımla noktalıyoruz: “ Matematik bilim dilidir. Belirsizlik ve şüpheyi reddeden sembolik bir lisandır. Kendi içinde bir mantık barındıran yegane dildir. Düşünce ve eylem aracılığıyla doğanın derinliklerinde yatan şeylerle içten sohbet etmeye olanak veren bu dil matematiktir.”

  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.