Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Güvenlikten Bağımsızlığa

“Asitli bünye, sevinç üretemez”     İnanmak başarmanın yarısı ise diğer yarısı da başlamaktır. Günümüz dünya şirketlerinin hiçbiri dev bir kurum olarak doğmadı.  Bu bir süreç, inanma ve özgüven meselesidir. Hatta yanına kültürü de katmak gerekir. ‘Üretim kültürü’ denen bir gerçek var. Üretim kültürünün oluşması için zaman gerekir. Bugünkü dünya sanayi devleri yüz yıllık birikime, üretim kültürüne sahiptir.   Türkiye’de böyle köklü üretim geleneğinden bahsetmek çok güçtür. Bizde taze, heyecanlı  başlangıçlar türlü nedenlerden dolayı sonuçsuz kaldı. İlk yerli traktör seri üretime geçemedi. İlk yerli lokomotif üretimi durduruldu. Nuri Demirağ’a ait uçak fabrikası kapatıldı. Vecihi Hürkuş’un uçması yasaklandı. Nuri Killigil’in silah fabrikası havaya uçuruldu. Şakir Zümre uçak bombası fabrikası kapatıldı. Türkiye’nin ilk yerli otomobili Devrim arabası rafa kaldırıldı. Emek televizyon fabrikası kapatıldı. Aselsan cep telefonu üretimi durduruldu. Bunlara ilaveten daha birçok örnek saymak mümkündür.   Eğer başlayanlar devam edebilseydi şimdi bir üretim kültürü, ağı ve geleneği çoktan oluşmuştu. Altyapı yetersizliği, üretim kültürü eksikliği, özgüven sorunu ile birleşince ortaya- bizimkine benzer bir manzaranın çıkması kaçınılmazdır. Bir sanayi ürününün projesi, üretimi ve de dünya standartlarına ulaşabilmesi için ortalama yirmi yıllık bir süreye ihtiyaç vardır. Bunu siha’ların gelişim sürecinden rahatlıkla gözlemleyebiliriz.   Türkiye, imparatorluk mirasçısı, devlet geleneği güçlü ülkedir ve iddialı olmak zorundadır. Ülkenin hemen her alanda ciddi ihtiyaçları birikmiştir. Birçok konuda geç kalınmıştır. Rekabet ettiğiniz ülkeler ile aradaki açığı hızla kapatmak zorundasınız ki- bu açık hemen hemen yarım asırlık bir zaman dilimidir. Ve altyapıdan, eğitime, sağlığa, milli savunma ürünlerine geniş bir yelpazedir…Üzerinizde hem zaman baskısı hem de ciddi kaynak bulma sorunu vardır. Üstelik kaynak derken sadece para anlaşılmamalıdır. Yetişmiş kalifiye eleman, know how ( bir şeyi yapabilme bilgisi) buna dahildir.    Türkiye cumhuriyet tarihinde ilk defa 7 savunma sanayi şirketini- dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi arasına sokmayı başardı. Halihazırda toplam proje büyüklüğü 60-70 milyar dolar civarında 700 savunma sanayi projesi üzerinde- 1.500 şirket çalışma yürütmektedir. Savunma sanayi dendiğinde akla sadece silah gelmemeli. Savunma sanayi geniş bir alanı kapsar. Teknolojik alanlarda yürütülen hizmetler- diğer sanayi sektörlerinin de gelişimine katkı verir. Gündelik hayatta kullandığımız birçok teknoloji- ilk çıkış itibarıyla askeri amaçlıdır ve peyderpey sivil kullanıma girmektedir.   Günümüz dünyasında güvenlik konuları ki- içine gıda, sağlık, veri gibi daha birçok sektör girer- en az ülke güvenliği kadar önemlidir. Güvenlik konusu, demokrasi kavramını ikinci plana atacak kadar öne çıkmıştır. Çünkü ülke güvenliği sağlanmadan başka gündem maddelerine geçiş sorunlu olmaktadır. Güvenlik bağımsızlık konusunda, en güzel Rusya örneği verilebilir. Ekonomik büyüklük bakımından ABD’den 12 kat küçük olan Rusya, kendi milli savunma sanayisi sayesinde- ABD ile başa baş mücadele edecek durumdadır.   Güvenlik sağlandığında, yanı sıra bağımsızlık gelir. Diğer bir deyişle bağımsızlığınızı elde etmek, güvenliğinizi sağlamaktan geçer. Güvenlik başta, dışa bağımlı olmayan savunma sanayi ürünleri ile sağlanır. Türkiye şu an yüzde 70 seviyelerdeki savunma sanayi yerlilik/ millilik oranını yüzde 100 seviyelerine çekmek durumundadır. Yüzde 100 seviyesi demek- milli muharip uçağı üretip, TSK envanterine sokmak demektir   Çünkü milli muharip uçağını yerli ve milli imkanlarla- dışarıya bağımlı kalmadan üreten bir ülke- teknolojide birinci lige çıkmış demektir ve bu diğer tüm sanayi sektörlerinde de belirli yetkinliğe ulaşılmış anlamı taşır. Artık küçülen dünyada 20 bin parçadan oluşan bir ürünü tamamıyla ülke sınırları içinde üretmek gerekmiyor. Zaten böyle bir ısrar, zaman ve para açısından ekonomik bulunmaz. Fikri hakları, patenti, yazılımı vb. unsurların sizde olması kaydıyla- ambargolara takılmadan dilediğiniz aracı istediğiniz gibi üretip- gerektiğinde dünya pazarlarına sunmaktır akılcı olan. Elbette dünya ülkeleri ile kazan/ kazan mantığına dayalı işbirliği, ortaklıklar da hep mümkündür.   Geçmişten gelen tecrübeler ışığında savunma sanayinde kalan yüzde 30’luk dilime azami on yıl içinde ulaşılacağı yüksek ihtimaldir. Tabii bunun için siyasi irade ve istikrar çok önemlidir. 2030 senesine kadar, diğer birçok irili/ufaklı projeye ilaveten- aşağıda sayılan 5 ana projenin tamamlanacağı öngörülmektedir: Yerli uçak gemisi sınıfında. Çok maksatlı amfibi hücum gemisi TCG Anadolu 2021 sonu. Bora- 2 balistik füze projesi 1.500- 2.000 km menzilli. 300 km menzilli üretildi. TFX savaş uçağı projesi. Çeşitli ülkeler ile işbirliği gündemde ilk uçuş planı 2026. Envantere girme tarihi 2030’lu yıllar. TF-2000 hava savunma muhribi projesi. Planlanan 7 adet. Bitim tarihi 2027. Altay Tankı projesi. Eldeki eski motorlarla üretime geçildi. Motor sorunu çözülme aşamasında. İlk etapta 250 tank üretimi gündemde.             
Ekleme Tarihi: 04 Şubat 2021 - Perşembe

Güvenlikten Bağımsızlığa

“Asitli bünye, sevinç üretemez”

 

  İnanmak başarmanın yarısı ise diğer yarısı da başlamaktır. Günümüz dünya şirketlerinin hiçbiri dev bir kurum olarak doğmadı.  Bu bir süreç, inanma ve özgüven meselesidir. Hatta yanına kültürü de katmak gerekir. ‘Üretim kültürü’ denen bir gerçek var. Üretim kültürünün oluşması için zaman gerekir. Bugünkü dünya sanayi devleri yüz yıllık birikime, üretim kültürüne sahiptir.

  Türkiye’de böyle köklü üretim geleneğinden bahsetmek çok güçtür. Bizde taze, heyecanlı  başlangıçlar türlü nedenlerden dolayı sonuçsuz kaldı. İlk yerli traktör seri üretime geçemedi. İlk yerli lokomotif üretimi durduruldu. Nuri Demirağ’a ait uçak fabrikası kapatıldı. Vecihi Hürkuş’un uçması yasaklandı. Nuri Killigil’in silah fabrikası havaya uçuruldu. Şakir Zümre uçak bombası fabrikası kapatıldı. Türkiye’nin ilk yerli otomobili Devrim arabası rafa kaldırıldı. Emek televizyon fabrikası kapatıldı. Aselsan cep telefonu üretimi durduruldu. Bunlara ilaveten daha birçok örnek saymak mümkündür.

  Eğer başlayanlar devam edebilseydi şimdi bir üretim kültürü, ağı ve geleneği çoktan oluşmuştu. Altyapı yetersizliği, üretim kültürü eksikliği, özgüven sorunu ile birleşince ortaya- bizimkine benzer bir manzaranın çıkması kaçınılmazdır. Bir sanayi ürününün projesi, üretimi ve de dünya standartlarına ulaşabilmesi için ortalama yirmi yıllık bir süreye ihtiyaç vardır. Bunu siha’ların gelişim sürecinden rahatlıkla gözlemleyebiliriz.

  Türkiye, imparatorluk mirasçısı, devlet geleneği güçlü ülkedir ve iddialı olmak zorundadır. Ülkenin hemen her alanda ciddi ihtiyaçları birikmiştir. Birçok konuda geç kalınmıştır. Rekabet ettiğiniz ülkeler ile aradaki açığı hızla kapatmak zorundasınız ki- bu açık hemen hemen yarım asırlık bir zaman dilimidir. Ve altyapıdan, eğitime, sağlığa, milli savunma ürünlerine geniş bir yelpazedir…Üzerinizde hem zaman baskısı hem de ciddi kaynak bulma sorunu vardır. Üstelik kaynak derken sadece para anlaşılmamalıdır. Yetişmiş kalifiye eleman, know how ( bir şeyi yapabilme bilgisi) buna dahildir. 

  Türkiye cumhuriyet tarihinde ilk defa 7 savunma sanayi şirketini- dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi arasına sokmayı başardı. Halihazırda toplam proje büyüklüğü 60-70 milyar dolar civarında 700 savunma sanayi projesi üzerinde- 1.500 şirket çalışma yürütmektedir. Savunma sanayi dendiğinde akla sadece silah gelmemeli. Savunma sanayi geniş bir alanı kapsar. Teknolojik alanlarda yürütülen hizmetler- diğer sanayi sektörlerinin de gelişimine katkı verir. Gündelik hayatta kullandığımız birçok teknoloji- ilk çıkış itibarıyla askeri amaçlıdır ve peyderpey sivil kullanıma girmektedir.

  Günümüz dünyasında güvenlik konuları ki- içine gıda, sağlık, veri gibi daha birçok sektör girer- en az ülke güvenliği kadar önemlidir. Güvenlik konusu, demokrasi kavramını ikinci plana atacak kadar öne çıkmıştır. Çünkü ülke güvenliği sağlanmadan başka gündem maddelerine geçiş sorunlu olmaktadır. Güvenlik bağımsızlık konusunda, en güzel Rusya örneği verilebilir. Ekonomik büyüklük bakımından ABD’den 12 kat küçük olan Rusya, kendi milli savunma sanayisi sayesinde- ABD ile başa baş mücadele edecek durumdadır.

  Güvenlik sağlandığında, yanı sıra bağımsızlık gelir. Diğer bir deyişle bağımsızlığınızı elde etmek, güvenliğinizi sağlamaktan geçer. Güvenlik başta, dışa bağımlı olmayan savunma sanayi ürünleri ile sağlanır. Türkiye şu an yüzde 70 seviyelerdeki savunma sanayi yerlilik/ millilik oranını yüzde 100 seviyelerine çekmek durumundadır. Yüzde 100 seviyesi demek- milli muharip uçağı üretip, TSK envanterine sokmak demektir

  Çünkü milli muharip uçağını yerli ve milli imkanlarla- dışarıya bağımlı kalmadan üreten bir ülke- teknolojide birinci lige çıkmış demektir ve bu diğer tüm sanayi sektörlerinde de belirli yetkinliğe ulaşılmış anlamı taşır. Artık küçülen dünyada 20 bin parçadan oluşan bir ürünü tamamıyla ülke sınırları içinde üretmek gerekmiyor. Zaten böyle bir ısrar, zaman ve para açısından ekonomik bulunmaz. Fikri hakları, patenti, yazılımı vb. unsurların sizde olması kaydıyla- ambargolara takılmadan dilediğiniz aracı istediğiniz gibi üretip- gerektiğinde dünya pazarlarına sunmaktır akılcı olan. Elbette dünya ülkeleri ile kazan/ kazan mantığına dayalı işbirliği, ortaklıklar da hep mümkündür.

  Geçmişten gelen tecrübeler ışığında savunma sanayinde kalan yüzde 30’luk dilime azami on yıl içinde ulaşılacağı yüksek ihtimaldir. Tabii bunun için siyasi irade ve istikrar çok önemlidir. 2030 senesine kadar, diğer birçok irili/ufaklı projeye ilaveten- aşağıda sayılan 5 ana projenin tamamlanacağı öngörülmektedir:

  1. Yerli uçak gemisi sınıfında. Çok maksatlı amfibi hücum gemisi TCG Anadolu 2021 sonu.
  2. Bora- 2 balistik füze projesi 1.500- 2.000 km menzilli. 300 km menzilli üretildi.
  3. TFX savaş uçağı projesi. Çeşitli ülkeler ile işbirliği gündemde ilk uçuş planı 2026. Envantere girme tarihi 2030’lu yıllar.
  4. TF-2000 hava savunma muhribi projesi. Planlanan 7 adet. Bitim tarihi 2027.
  5. Altay Tankı projesi. Eldeki eski motorlarla üretime geçildi. Motor sorunu çözülme aşamasında. İlk etapta 250 tank üretimi gündemde.         

   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.