Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Hocam Kitap

“ Cehaletten çıkış yolu; okumak ve aydınlanmaktır”.    Bir kişinin elinde üç dalda meslek bulundurması; ilk bakışta zor ve alakasız gibi görünse de çalışarak, isteyerek, insan odaklı düşünerek, insana değer vererek pekala bir arada yürütülebilir. İşte bu meslekleri elinde tutan ve başarı ile götüren Şeref Ertaş ile söyleştik. Şeref Ertaş, nam-ı diğer Hocam Kitap.    Şeref Hoca 1954 Ereğli doğumlu. Ereğli Meslek Lisesi torna-tesviye bölümü mezunu. Bu mezuniyeti ve sporculuğu Mersin Limanında iş bulmasını sağlar. Limanda mekanik vasıta operatörlüğü yapar. Genç yaşta futbolla tanışır. Cesareti, anatomik özellikleri sayesinde ve beden eğitimi öğretmeninin teşvikiyle kalecilik yapmaya başlar. İleriki yıllarda buna antrenörlüğü de ekleyecektir. Onunla tanışıklığımız kitapçılığı sayesindedir. Kitap tutkusu köydeki ilkokul yıllarına uzanır. O dönemler kitap temini hiç kolay değildir. Kitap özlemi ve sevgisi ona bir meslek daha kazandıracaktır.    Çocukluğunun geçtiği Ereğli, küçük, şirin, doğal güzellikler içinde bir yerdir. Evleri stadyum yakınındadır. Mahalle maçları, sokak futbolu oynayarak büyür. O dönemler sahalar topraktır. Futbol gazeteler aracılığıyla takip edilir. Hocanın bana ilginç gelen bir takım taraftarlığı seyri var. Gençliğinde Fenerbahçelidir ama idolü rakip takım kalecisi Turgay Şeren’dir. Bundan beş altı yıl önce Beşiktaş taraftarı olur. Nedenini ise inandığı ideolojiye yakınlığa, esnaflığına bağlar. Çarşı grubunun çalışmalarını, taraftarlık anlayışını beğenir.    1974 yılında Mersin’e taşındıklarında, Çukurova’nın sarı sıcağı karşılar onu. Öyle ki evde bulunan buzdolabını boşaltarak içine oturur. Sıcağa bir türlü adapte olamaz. “ Sıcak ve nem spor faaliyetlerinde performans düşürür” der. Çeşitli şehir kulüplerinde futbol oynadı (Giresun- Konya- Tarsus). Fatih Terim ve Samet Aybaba ile birlikte iki defa genç mili oldu. İyi kaleciydi. 1. lig takımları Vefa ve Sarıyer’den transfer teklifleri aldı.    1984 yılı birçok açıdan önemli bir yıldır. O yıl Mersin Serbest Bölgesi açılır. Limanda işe başlar. Yine aynı yıl amatör futbola döner. Mersin Türk Ocağı ve Mersin Demirspor’da antrenör sporcudur ve bunu 1995 yılına kadar sürdürür.      Mersin amatör ligde Binevlerspor’u kurdu. 12 sene başkanlığını, antrenörlüğünü üstlendi. 2005’de Mersin Limanı özelleşince emekli oldu. Özelleşen liman ona göre, Mersin ekonomisi için büyük kayıptı. Futbolcularına kitap bulma derdi onu ikinci el kitapçılıkla tanıştırdı. “ Gençleri spor aracılığıyla sosyalleştirdik, aralarında güçlü sosyal bağlar oluşturduk. Sporda aile desteği önemlidir. Spor gençleri kötü yollardan korur. Kozmopolit yapıdan yüzlerce genci topluma kazandırdık, belli mevkilere gelmelerine yardımcı olduk. Gençlerin okul araç gereçlerini temin etmek adına, ikinci el kitap dönüşümüne başladık” tespitinde bulunuyor.    Önceleri öğrenciler arasında hobi ve yardımlaşma amaçlı başlayan bu hizmet; zamanla ek işe dönüşür. Sonra, Alanya iş Hanında bir kitapevi açar. Daha çok okul ders ve test kitapları satışının yapıldığı işyerleri, şimdilerde çocuklarının da katılımıyla şubeleşti ve büyüdü.    Şeref Hoca sosyal bir insan. Etrafına yardım etmeyi seviyor. Toplumla ve çevresiyle barışık. Eğitim sistemi, ekonomi ve spor alanlarında kendini iyi yetiştirmiş, geliştirmiş. Ülkemizin sıkıntılarını eğitime, sistemsizliğe bağlıyor. Mevcut sınav sistemini doğru bulmuyor. Sınav sürelerinin kısalığına dikkat çekiyor. Ders kitaplarının yetersizliği gençleri ek kitap alma ve etüd merkezlerine mecbur bıraktığını söylüyor. Futbolda kalitesiz yabancıların, Türk gençlerinin önünde engel teşkil ettiğini, yabancı sayısının mutlaka sınırlandırılmasını savunuyor. Spora fazla zaman ayrılamadığından, amatör ruhun kaybolduğundan yakınıyor.    Hocanın söyledikleri ve söyleyecekleri elbette bununla sınırlı değil. Fakat bize ayrılan yerin sonuna geliyoruz. Onun şu sözleri ile yazımızı burada bitiriyoruz: “ Türkiye; ilimle, bilimle teknoloji ile uğraşan, çalışan, üreten insanların ülkesi olmalı, beyin göçü önlenmeli, kitap okumaya daha çok yönelmelidir”.
Ekleme Tarihi: 12 Nisan 2017 - Çarşamba

Hocam Kitap

“ Cehaletten çıkış yolu; okumak ve aydınlanmaktır”.

   Bir kişinin elinde üç dalda meslek bulundurması; ilk bakışta zor ve alakasız gibi görünse de çalışarak, isteyerek, insan odaklı düşünerek, insana değer vererek pekala bir arada yürütülebilir. İşte bu meslekleri elinde tutan ve başarı ile götüren Şeref Ertaş ile söyleştik. Şeref Ertaş, nam-ı diğer Hocam Kitap.

   Şeref Hoca 1954 Ereğli doğumlu. Ereğli Meslek Lisesi torna-tesviye bölümü mezunu. Bu mezuniyeti ve sporculuğu Mersin Limanında iş bulmasını sağlar. Limanda mekanik vasıta operatörlüğü yapar. Genç yaşta futbolla tanışır. Cesareti, anatomik özellikleri sayesinde ve beden eğitimi öğretmeninin teşvikiyle kalecilik yapmaya başlar. İleriki yıllarda buna antrenörlüğü de ekleyecektir. Onunla tanışıklığımız kitapçılığı sayesindedir. Kitap tutkusu köydeki ilkokul yıllarına uzanır. O dönemler kitap temini hiç kolay değildir. Kitap özlemi ve sevgisi ona bir meslek daha kazandıracaktır.

   Çocukluğunun geçtiği Ereğli, küçük, şirin, doğal güzellikler içinde bir yerdir. Evleri stadyum yakınındadır. Mahalle maçları, sokak futbolu oynayarak büyür. O dönemler sahalar topraktır. Futbol gazeteler aracılığıyla takip edilir. Hocanın bana ilginç gelen bir takım taraftarlığı seyri var. Gençliğinde Fenerbahçelidir ama idolü rakip takım kalecisi Turgay Şeren’dir. Bundan beş altı yıl önce Beşiktaş taraftarı olur. Nedenini ise inandığı ideolojiye yakınlığa, esnaflığına bağlar. Çarşı grubunun çalışmalarını, taraftarlık anlayışını beğenir.

   1974 yılında Mersin’e taşındıklarında, Çukurova’nın sarı sıcağı karşılar onu. Öyle ki evde bulunan buzdolabını boşaltarak içine oturur. Sıcağa bir türlü adapte olamaz. “ Sıcak ve nem spor faaliyetlerinde performans düşürür” der. Çeşitli şehir kulüplerinde futbol oynadı (Giresun- Konya- Tarsus). Fatih Terim ve Samet Aybaba ile birlikte iki defa genç mili oldu. İyi kaleciydi. 1. lig takımları Vefa ve Sarıyer’den transfer teklifleri aldı.

   1984 yılı birçok açıdan önemli bir yıldır. O yıl Mersin Serbest Bölgesi açılır. Limanda işe başlar. Yine aynı yıl amatör futbola döner. Mersin Türk Ocağı ve Mersin Demirspor’da antrenör sporcudur ve bunu 1995 yılına kadar sürdürür.  

   Mersin amatör ligde Binevlerspor’u kurdu. 12 sene başkanlığını, antrenörlüğünü üstlendi. 2005’de Mersin Limanı özelleşince emekli oldu. Özelleşen liman ona göre, Mersin ekonomisi için büyük kayıptı. Futbolcularına kitap bulma derdi onu ikinci el kitapçılıkla tanıştırdı. “ Gençleri spor aracılığıyla sosyalleştirdik, aralarında güçlü sosyal bağlar oluşturduk. Sporda aile desteği önemlidir. Spor gençleri kötü yollardan korur. Kozmopolit yapıdan yüzlerce genci topluma kazandırdık, belli mevkilere gelmelerine yardımcı olduk. Gençlerin okul araç gereçlerini temin etmek adına, ikinci el kitap dönüşümüne başladık” tespitinde bulunuyor.

   Önceleri öğrenciler arasında hobi ve yardımlaşma amaçlı başlayan bu hizmet; zamanla ek işe dönüşür. Sonra, Alanya iş Hanında bir kitapevi açar. Daha çok okul ders ve test kitapları satışının yapıldığı işyerleri, şimdilerde çocuklarının da katılımıyla şubeleşti ve büyüdü.

   Şeref Hoca sosyal bir insan. Etrafına yardım etmeyi seviyor. Toplumla ve çevresiyle barışık. Eğitim sistemi, ekonomi ve spor alanlarında kendini iyi yetiştirmiş, geliştirmiş. Ülkemizin sıkıntılarını eğitime, sistemsizliğe bağlıyor. Mevcut sınav sistemini doğru bulmuyor. Sınav sürelerinin kısalığına dikkat çekiyor. Ders kitaplarının yetersizliği gençleri ek kitap alma ve etüd merkezlerine mecbur bıraktığını söylüyor. Futbolda kalitesiz yabancıların, Türk gençlerinin önünde engel teşkil ettiğini, yabancı sayısının mutlaka sınırlandırılmasını savunuyor. Spora fazla zaman ayrılamadığından, amatör ruhun kaybolduğundan yakınıyor.

   Hocanın söyledikleri ve söyleyecekleri elbette bununla sınırlı değil. Fakat bize ayrılan yerin sonuna geliyoruz. Onun şu sözleri ile yazımızı burada bitiriyoruz: “ Türkiye; ilimle, bilimle teknoloji ile uğraşan, çalışan, üreten insanların ülkesi olmalı, beyin göçü önlenmeli, kitap okumaya daha çok yönelmelidir”.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.