Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

İnternet Ve Ötesi

  “ Artık hepimiz internete bağlıyız, dev bir beyindeki nöronlar gibi ” Hawking     Günümüzde artık MÖ- MS yok. İnternetten önce internetten sonra var. Son elli yılın en büyük buluşudur internet. Daha önceleri hiçbir şeyin dönüştüremediği kadar dünyayı dönüştürdü ve de dönüştürmeye devam edecek…İnternetsiz bir dünya düşünülemez bile. Yeryüzünde hemen her şey ona bağlı ve bu bağımlılık çeşitlenerek artıyor.   İnternet dendiğinde benim aklıma hemen şu meşhur ıssız ada sorusu gelir. Hani adaya giderken yanınıza alacağınız üç şey var ya. İnanıyor ve biliyorum ki birçoğumuz için internet paketi ilk üçe garanti girer. Salgın süresince internete olan bağımlılığımız iyice arttı. Resmi kurumlar, şirketler, bankalar da internet kullanımını teşvik ediyor. Bazı işlemleri onsuz yapamıyorsunuz.   Geçenlerde Z kuşağı üzerinden yürüyen tartışma da sosyal medya dolayısıyla internet ile alakalıydı. Bu nesil neredeyse her şeyini orada yapıyor. Aile, öğretmen, arkadaşın yerini  sosyal ağlar aldı. “ Bu kuşak seçimlere girerse nasıl bir etki yaratır” sorusu atıldı ortaya. Sosyal medya, seçim kampanyalarının vazgeçilmezi artık. O ağın ardındaki yapay zeka sizi- ailenizden daha iyi tanıyor çünkü. İstekleriniz, eğilimleriniz, ilgi odaklarınız bakıyorsunuz- önünüze reklam, link adresi olarak çoktan dizilmiş bile.   İnternet erişimi temel bir insanlık hakkı mı? Bu elbette tartışılır. Ancak internet erişiminin temel bir hak gibi vazgeçilmez sayılacağı günler yakındır. İnternet erişimi bi yana- erişim hızı da ayrı bir tartışma konusudur. Erişim, erişim hızı ve de erişim maliyeti kullanıcıları çok yakından ilgilendiriyor. Örneğin, teknoloji firmaları için mili saniyeler hayli önemlidir.   Ben iki yıl önce ‘Elon Musk- Deli-Dahi’ adlı bir yazı yazmıştım. O zamanlar Musk’ın Starlink internet şirketiyle ilgili fazla duyumum yoktu. Ve ben konuyu yazıya koymamıştım. Ancak Musk’ın Starlink şirketi bu aralar yoğun biçimde medyada yer alıyor. Sebebi de onun alçak yörüngeye oturttuğu binlerce internet uyduları.   Elon Musk, günümüzün deli- dahi çocuğu. Bir cesur girişimciyi, çılgın iş insanını böyle adlandırmak istemem ama Musk, kendisi bu soruyu ortaya atıyor ve ‘Sizce ben deli miyim’ diyor. Bence delilik onun cesaretinden kaynaklanıyor. Sıfırdan, çok büyük ve iddialı projelere imza atarak, büyük servet ve ün elde etti. Adeta starlaştı ve bir film yıldızı kadar ilgi görüyor.   Elektrikli Tesla markalı arabalarıyla tanındı. Sonra SpaceX şirketi ile Mars’ı kolonileştirme  fikrini attı ortaya. NeuraLink şirketi ile de insan beynini, bilgisayar arayüzlerine bağlayacak teknolojiler üzerinde çalışıyor.   Konumuz internete dönecek olursak. Musk, Starlink şirketi ile 2027 tarihine kadar tüm dünyayı uydular aracılığıyla eşzamanlı, genişbant internet erişimine kavuşturmayı planlıyor. Bunu da ücretsiz veya çok düşük ücretlerle sunmayı düşünüyor. Proje 2021’de ilk olarak kuzey Amerika’da başlayacak ve 2027’ye kadar tüm dünyayı kapsayacak.   Uydular uzaya yine Musk’ın Space X şirketinin Falcon roketleri ile taşınıyor. Falkon roketleri uzaya, fırlatma maliyetlerini yüzde 400 daha ucuza hallediyor. Bizim bir sonraki Turksat uydumuz da yine bu şirket tarafından uzaya gönderilecek.   Musk, alçak yörüngeye 12 bin uydu yerleştirmek istiyor. Bu uyduların beş yıl ömrü var. Enerjilerini panelleri vasıtası ile güneşten alıyorlar. Uzayda başka uydularla çarpışmayı önleyici sistemleri var. İşleri bitince de atmosfere girerek yüzde 95 oranında yanarak yok oluyorlar. Uydu internet sistemi, okyanus altına döşenen fiber optik kablolama sisteminden, yapım süresi bakımından oldukça kısa, hem ucuz, hem de erişim hızı yüksek. Öyle ki Starlink bu projeyi toplamda 10 milyara dolara bitirme düşüncesindeyken- fiber optik kablolu sistem için ( dünya geneli) 240 milyar dolar gerekiyor ve yapım süresi epey uzun.   Musk; buradan elde edeceği parayı, Mars ve Ay projelerine finans kaynağı olarak ayırmayı düşünüyor. Elbette Musk’ın rakipleri de var. Rekabet acımasız ve büyük paralar yutan devasa bir alan. Küresel teknoloji şirketleri gözlerini uzayda ayrıca- yeni koloniler kurmaya ve uzay madenciliğine çevirmiş durumda.   Türkiye Z kuşağının siyasi tercihini tartışırken, treni yine kaçırıyor mu acaba?
Ekleme Tarihi: 15 Temmuz 2020 - Çarşamba

İnternet Ve Ötesi

 

“ Artık hepimiz internete bağlıyız, dev bir beyindeki nöronlar gibi ” Hawking

 

  Günümüzde artık MÖ- MS yok. İnternetten önce internetten sonra var. Son elli yılın en büyük buluşudur internet. Daha önceleri hiçbir şeyin dönüştüremediği kadar dünyayı dönüştürdü ve de dönüştürmeye devam edecek…İnternetsiz bir dünya düşünülemez bile. Yeryüzünde hemen her şey ona bağlı ve bu bağımlılık çeşitlenerek artıyor.

  İnternet dendiğinde benim aklıma hemen şu meşhur ıssız ada sorusu gelir. Hani adaya giderken yanınıza alacağınız üç şey var ya. İnanıyor ve biliyorum ki birçoğumuz için internet paketi ilk üçe garanti girer. Salgın süresince internete olan bağımlılığımız iyice arttı. Resmi kurumlar, şirketler, bankalar da internet kullanımını teşvik ediyor. Bazı işlemleri onsuz yapamıyorsunuz.

  Geçenlerde Z kuşağı üzerinden yürüyen tartışma da sosyal medya dolayısıyla internet ile alakalıydı. Bu nesil neredeyse her şeyini orada yapıyor. Aile, öğretmen, arkadaşın yerini  sosyal ağlar aldı. “ Bu kuşak seçimlere girerse nasıl bir etki yaratır” sorusu atıldı ortaya. Sosyal medya, seçim kampanyalarının vazgeçilmezi artık. O ağın ardındaki yapay zeka sizi- ailenizden daha iyi tanıyor çünkü. İstekleriniz, eğilimleriniz, ilgi odaklarınız bakıyorsunuz- önünüze reklam, link adresi olarak çoktan dizilmiş bile.

  İnternet erişimi temel bir insanlık hakkı mı? Bu elbette tartışılır. Ancak internet erişiminin temel bir hak gibi vazgeçilmez sayılacağı günler yakındır. İnternet erişimi bi yana- erişim hızı da ayrı bir tartışma konusudur. Erişim, erişim hızı ve de erişim maliyeti kullanıcıları çok yakından ilgilendiriyor. Örneğin, teknoloji firmaları için mili saniyeler hayli önemlidir.

  Ben iki yıl önce ‘Elon Musk- Deli-Dahi’ adlı bir yazı yazmıştım. O zamanlar Musk’ın Starlink internet şirketiyle ilgili fazla duyumum yoktu. Ve ben konuyu yazıya koymamıştım. Ancak Musk’ın Starlink şirketi bu aralar yoğun biçimde medyada yer alıyor. Sebebi de onun alçak yörüngeye oturttuğu binlerce internet uyduları.

  Elon Musk, günümüzün deli- dahi çocuğu. Bir cesur girişimciyi, çılgın iş insanını böyle adlandırmak istemem ama Musk, kendisi bu soruyu ortaya atıyor ve ‘Sizce ben deli miyim’ diyor. Bence delilik onun cesaretinden kaynaklanıyor. Sıfırdan, çok büyük ve iddialı projelere imza atarak, büyük servet ve ün elde etti. Adeta starlaştı ve bir film yıldızı kadar ilgi görüyor.

  Elektrikli Tesla markalı arabalarıyla tanındı. Sonra SpaceX şirketi ile Mars’ı kolonileştirme  fikrini attı ortaya. NeuraLink şirketi ile de insan beynini, bilgisayar arayüzlerine bağlayacak teknolojiler üzerinde çalışıyor.

  Konumuz internete dönecek olursak. Musk, Starlink şirketi ile 2027 tarihine kadar tüm dünyayı uydular aracılığıyla eşzamanlı, genişbant internet erişimine kavuşturmayı planlıyor. Bunu da ücretsiz veya çok düşük ücretlerle sunmayı düşünüyor. Proje 2021’de ilk olarak kuzey Amerika’da başlayacak ve 2027’ye kadar tüm dünyayı kapsayacak.

  Uydular uzaya yine Musk’ın Space X şirketinin Falcon roketleri ile taşınıyor. Falkon roketleri uzaya, fırlatma maliyetlerini yüzde 400 daha ucuza hallediyor. Bizim bir sonraki Turksat uydumuz da yine bu şirket tarafından uzaya gönderilecek.

  Musk, alçak yörüngeye 12 bin uydu yerleştirmek istiyor. Bu uyduların beş yıl ömrü var. Enerjilerini panelleri vasıtası ile güneşten alıyorlar. Uzayda başka uydularla çarpışmayı önleyici sistemleri var. İşleri bitince de atmosfere girerek yüzde 95 oranında yanarak yok oluyorlar. Uydu internet sistemi, okyanus altına döşenen fiber optik kablolama sisteminden, yapım süresi bakımından oldukça kısa, hem ucuz, hem de erişim hızı yüksek. Öyle ki Starlink bu projeyi toplamda 10 milyara dolara bitirme düşüncesindeyken- fiber optik kablolu sistem için ( dünya geneli) 240 milyar dolar gerekiyor ve yapım süresi epey uzun.

  Musk; buradan elde edeceği parayı, Mars ve Ay projelerine finans kaynağı olarak ayırmayı düşünüyor. Elbette Musk’ın rakipleri de var. Rekabet acımasız ve büyük paralar yutan devasa bir alan. Küresel teknoloji şirketleri gözlerini uzayda ayrıca- yeni koloniler kurmaya ve uzay madenciliğine çevirmiş durumda.

  Türkiye Z kuşağının siyasi tercihini tartışırken, treni yine kaçırıyor mu acaba?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.