Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Işık Hızında Kaçmak

Haber bültenlerinin ızdıraplı içeriği hangimizi kaçırmıyor ki? Son dakika anonslarının yansıttığı olumsuzlukları duymak istemeyen birçok insan var artık. En son Aladağ faciası kaçırdı huzurları. Televizyonu açarken korkuya kapılıyoruz. ‘Bugün kötü bir şey yaşanmasın’ dilekleri ile alıyoruz kumandayı elimize. Bir toplu ölümler ülkesi olduk gitti. Maden kazasının üzerinden bir hafta, yeni geçmişti oysa. Aladağ fena yaktı.    Şehit haberleri ise sanki kanıksandı her gün şehit veriliyor. Rağmen bültenlere yansımayan o kadar çok kötülük, üzücü haber var ki. Son vergi barışı da yürürlüğe girdi. Artık insanlar vergilerini ödemek için bir sonraki taksitlendirmeyi bekler oldular. Döviz fırladı, benzin beş lirayı devirdi, işler durgun, savaş yayılıyor… Acil para lazım. Kolay paranın adresi belli. Zorunlu tüketim ürünlerine koyarsınız vergiyi olur biter. Alkollü içki ve sigara; pardon ‘şamar oğlanı’ yine zamlandı. Tiryakiler kaçak ve sahte ürünlere yönelip, sağlıklarından hayatlarından oluyorlar ama kimin umurunda. Etraf kaçak sahte içkiyle sigara ile dolmuş. Siyasi gelişmeler bildiğiniz gibi. Takip etmeyi değmeyecek düzeyde. Orada film çoktan koptu.    Dünyada eskisine göre çok daha fazla silah, çok daha fazla kan var. Dram belki her zaman vardı fakat şu anda yaşadığımız dönem bilhassa kritik. Dünya bir geçiş dönemi yaşıyor. Bu bunalımlı süreci aşabilir miyiz? Sorunlardan ‘ışık hızında kaçmak’ istiyor insan ama nereye? Uygarlığımızın bir şansı var mı?    Rus astrofizikçi Nikolai Kardashev; fizik yasalarını kullanarak evrendeki yolculuğumuzun seyrini kendince araştırmış. Gündemin kısır döngüsünden sıyrılmak için, güzel bir fikir egzersizi yaptırıyor araştırması. Kardashev; uygarlıkları Tip 1 uygarlık, Tip 2 uygarlık, Tip 3 uygarlık biçiminde sınıflandırmış.    Tip 1 uygarlıklar: Yaşadıkları gezegenin üzerine düşen bütün güneş ışığını kullanan, volkanların gücünü dizginleyen, depremleri kontrol edebilen, iklimleri yönetebilen, gezegendeki bütün gücü kontrol edebilen bir uygarlıktır.    Tip 2 uygarlıklar: Güneşlerinin bütün gücünü kullanabilir, bu sayede Tip 1 uygarlıktan 10 milyar kat güçlüdür. Bir Tip 2 uygarlık bir bakıma ölümsüzdür. Bilimin bildiği hiçbir şey, buz çağları, meteor düşmeleri, hatta süpernovalar onu yok edemez. ( Eğer ana yıldızları patlamak üzereyse, bu uygarlık başka bir güneş sistemine taşınabilir, hatta belki de üzerinde yaşadıkları gezegeni taşıyabilir)    Tip 3 uygarlıklar: Bunlar, bütün galaksinin gücünü kullanabilir. Tip 2 uygarlıktan 10 milyar kat güçlüdür. Bunlar milyarlarca yıldız sistemini kolonileştirmişlerdir ve galaksilerinin merkezindeki kara deliğin gücünden yararlanabilmektedir. Galaksinin uzay yollarında serbestçe dolaşabilmektedir.    Kardashev; enerji tüketimi her yıl % birkaç gibi mütevazı oranda büyüyen her uygarlığın bir tipten diğerine, birkaç bin yıl ile on binlerce yıl arasında değişen bir hızla geçeceğini tahmin etmektedir. Bizim şimdiki medeniyetimiz ise Tip 0 uygarlık olarak sınıflandırılmaktadır. Çünkü enerji kullanımımız sınırlıdır. Kaynaklarını fosil yakıtlar oluşturmaktadır. Gezegenimiz üzerine düşen güneş enerjisinin küçük bir kısmından yararlanmaktayız. Fakat daha şimdiden dünya üzerinde Tip 1 uygarlığın başlamakta olduğunun işaretlerini görebiliriz. Örneğin İnternet, gezegenin tamamını birbirine bağlayan Tip 1 uygarlığın telefon sistemidir. Herkesin yaygın kullandığı İngilizce Tip 1 uygarlığın dili haline gelebilir. Türlü sebeplerden ve daha başka şeylerden ötürü… Bir uygarlıktan diğerine geçiş, hiç de garanti edilmiş değildir. Tip 0 uygarlık mezhepçilik, tutuculuk ve ırkçılığın yıkıntılarıyla doludur. O yüzden, en tehlikeli geçiş bir Tip 0 ve bir Tip 1 uygarlık arasında olabilir.    Bizim cılız Tip 0 uygarlığımız; eğer kendi kendini yok etmezse bir ila iki yüzyıl sonra Tip 1 konumuna erişebilecektir.    Anlaşılan tam bir yol makasındayız. Ya bilimin güvenli yolunu takip edip hoşgörü ve uzlaşı içinde başka bir aşamaya, medeniyete yelken açacağız. Ya da insanlığın tüm birikimini, kazanımlarını yok edip; yeni bir medeniyetin filizleneceği çok çok uzun bir geleceğe yatacağız.
Ekleme Tarihi: 07 Aralık 2016 - Çarşamba

Işık Hızında Kaçmak

Haber bültenlerinin ızdıraplı içeriği hangimizi kaçırmıyor ki? Son dakika anonslarının yansıttığı olumsuzlukları duymak istemeyen birçok insan var artık. En son Aladağ faciası kaçırdı huzurları. Televizyonu açarken korkuya kapılıyoruz. ‘Bugün kötü bir şey yaşanmasın’ dilekleri ile alıyoruz kumandayı elimize. Bir toplu ölümler ülkesi olduk gitti. Maden kazasının üzerinden bir hafta, yeni geçmişti oysa. Aladağ fena yaktı.

   Şehit haberleri ise sanki kanıksandı her gün şehit veriliyor. Rağmen bültenlere yansımayan o kadar çok kötülük, üzücü haber var ki. Son vergi barışı da yürürlüğe girdi. Artık insanlar vergilerini ödemek için bir sonraki taksitlendirmeyi bekler oldular. Döviz fırladı, benzin beş lirayı devirdi, işler durgun, savaş yayılıyor… Acil para lazım. Kolay paranın adresi belli. Zorunlu tüketim ürünlerine koyarsınız vergiyi olur biter. Alkollü içki ve sigara; pardon ‘şamar oğlanı’ yine zamlandı. Tiryakiler kaçak ve sahte ürünlere yönelip, sağlıklarından hayatlarından oluyorlar ama kimin umurunda. Etraf kaçak sahte içkiyle sigara ile dolmuş. Siyasi gelişmeler bildiğiniz gibi. Takip etmeyi değmeyecek düzeyde. Orada film çoktan koptu.

   Dünyada eskisine göre çok daha fazla silah, çok daha fazla kan var. Dram belki her zaman vardı fakat şu anda yaşadığımız dönem bilhassa kritik. Dünya bir geçiş dönemi yaşıyor. Bu bunalımlı süreci aşabilir miyiz? Sorunlardan ‘ışık hızında kaçmak’ istiyor insan ama nereye? Uygarlığımızın bir şansı var mı?

   Rus astrofizikçi Nikolai Kardashev; fizik yasalarını kullanarak evrendeki yolculuğumuzun seyrini kendince araştırmış. Gündemin kısır döngüsünden sıyrılmak için, güzel bir fikir egzersizi yaptırıyor araştırması. Kardashev; uygarlıkları Tip 1 uygarlık, Tip 2 uygarlık, Tip 3 uygarlık biçiminde sınıflandırmış.

   Tip 1 uygarlıklar: Yaşadıkları gezegenin üzerine düşen bütün güneş ışığını kullanan, volkanların gücünü dizginleyen, depremleri kontrol edebilen, iklimleri yönetebilen, gezegendeki bütün gücü kontrol edebilen bir uygarlıktır.

   Tip 2 uygarlıklar: Güneşlerinin bütün gücünü kullanabilir, bu sayede Tip 1 uygarlıktan 10 milyar kat güçlüdür. Bir Tip 2 uygarlık bir bakıma ölümsüzdür. Bilimin bildiği hiçbir şey, buz çağları, meteor düşmeleri, hatta süpernovalar onu yok edemez. ( Eğer ana yıldızları patlamak üzereyse, bu uygarlık başka bir güneş sistemine taşınabilir, hatta belki de üzerinde yaşadıkları gezegeni taşıyabilir)

   Tip 3 uygarlıklar: Bunlar, bütün galaksinin gücünü kullanabilir. Tip 2 uygarlıktan 10 milyar kat güçlüdür. Bunlar milyarlarca yıldız sistemini kolonileştirmişlerdir ve galaksilerinin merkezindeki kara deliğin gücünden yararlanabilmektedir. Galaksinin uzay yollarında serbestçe dolaşabilmektedir.

   Kardashev; enerji tüketimi her yıl % birkaç gibi mütevazı oranda büyüyen her uygarlığın bir tipten diğerine, birkaç bin yıl ile on binlerce yıl arasında değişen bir hızla geçeceğini tahmin etmektedir. Bizim şimdiki medeniyetimiz ise Tip 0 uygarlık olarak sınıflandırılmaktadır. Çünkü enerji kullanımımız sınırlıdır. Kaynaklarını fosil yakıtlar oluşturmaktadır. Gezegenimiz üzerine düşen güneş enerjisinin küçük bir kısmından yararlanmaktayız. Fakat daha şimdiden dünya üzerinde Tip 1 uygarlığın başlamakta olduğunun işaretlerini görebiliriz. Örneğin İnternet, gezegenin tamamını birbirine bağlayan Tip 1 uygarlığın telefon sistemidir. Herkesin yaygın kullandığı İngilizce Tip 1 uygarlığın dili haline gelebilir.

Türlü sebeplerden ve daha başka şeylerden ötürü… Bir uygarlıktan diğerine geçiş, hiç de garanti edilmiş değildir. Tip 0 uygarlık mezhepçilik, tutuculuk ve ırkçılığın yıkıntılarıyla doludur. O yüzden, en tehlikeli geçiş bir Tip 0 ve bir Tip 1 uygarlık arasında olabilir.

   Bizim cılız Tip 0 uygarlığımız; eğer kendi kendini yok etmezse bir ila iki yüzyıl sonra Tip 1 konumuna erişebilecektir.

   Anlaşılan tam bir yol makasındayız. Ya bilimin güvenli yolunu takip edip hoşgörü ve uzlaşı içinde başka bir aşamaya, medeniyete yelken açacağız. Ya da insanlığın tüm birikimini, kazanımlarını yok edip; yeni bir medeniyetin filizleneceği çok çok uzun bir geleceğe yatacağız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.