Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Kadri Usta

“ Vardan zarar gelmez, yokluğun hasreti çekilir. Var olanın kıymetini bilin!” Kadri Özcan     Tarsus’un Hacıhamzalı Köyünde 1939’da doğan Kadri Özcan, tüm yaşamı boyunca kendisine çok yakışan ‘halk adamlığı’ kimliğinden asla ödün vermemiştir. Özü sözü birdir. Doğru bildiği yoldan, ilkelerinden hiç taviz vermez. Ülkesini, çok sevdiği şehrini ilgilendiren konularda, gerektiğinde kafa tutar. Kusursa, en büyük kusuru içtenliğidir. İşte bu içtenliğinin bedelini zaman zaman en yakın dost bildiklerinin vefasızlıklarıyla ödemiş bir adamdır.   Kendisiyle sosyal medya üzerinden tanıştık. Sosyal medyanın sürekli kötü yanlarından bahsedilir ama gördüğünüz gibi yeni dostlar edinmek de pek mümkün. Yaptığınız paylaşımlar, sizin aynanızdır. Orada karşıdaki hakkında fikirler edinirsiniz. Ben kendisini sevdim ve saygı duydum.   Salgın sürecinde 65 yaş üstü insanlarımız daha sıkıntılı günler geçirdiler. Aylar boyu evlerinden çıkamadılar. Pozitif ayrımcılığı sonuna kadar hak ettiler 65 yaş üstü insanlarımız. Telefon hakkımı onlardan yana kullandım. Hallerini hatırlarını sordum. Paylaşımlarına zaman ayırdım. Yorumlar attım. Ve gün geldi kapılarını çaldım. Kadri amca ve eşi Havva teyze tarafından çok içten karşılandım.   Ezici çoğunluğa fırsatlar altın tepsiyle sunulmaz. Hele bir de yoksul köylü çocuğu iseniz, geleceğiniz için yoğun çaba göstermelisiniz. Kadri Özcan’ın hayat eğrisi de sürekli mücadele ve çalışma ile geçti. Kimse ona altın tepside fırsatlar sunmadı. İlkokulu köyde tamamladı. Köy Enstitüsü sınavına girdi ve kazandı ama yaş engeline takıldı. Astsubay okuluna boyu kısa diye giremedi. Fakat o,  bir kere okumayı kafasına sokmuştu. Makus talihini yenmeyi istiyordu. Köyleri Tarsus merkeze 27 km uzaklıktaydı. O tarihlerde bu mesafe ancak 4 saatte alınıyordu. Günümüz şartlarında inanması bile çok güç.   Özcan, kendi kaydını kendi yaptırarak Alata (Erdemli) Teknik Bahçıvanlık Okuluna yazıldı. Sene 1950 idi. Kış günleri okul, yaz ayları ise çalışmak demekti onun için. Çalışarak okudu. Hoş, okulda da çalışmak lazımdı. Bağcılık, sebzecilik, tavukçuluk, çiçekçilik, meyvecilik hepsini öğrendi. Bahçıvanlık okulu sonrası devam edemedi. Aile bütçesine katkı sağlaması gerekiyordu. 10 kardeştiler çünkü. Tarsus Kuyuluhan’da 1954’te oto elektrikçi çıraklığına başladı. Orada yetişti. Usta oldu ve askere gitti.   Askerlik dönüşü Mersin’de ikiz kardeşi ile beraber oto elektrik tamirhanesi açtı. 1961’den 2005’e kadar tam 44 sene mesleğini icra etti. Onlarca usta yetiştirdi, toplumun her kesiminden dostluklar kurdu. O zamanlar mesleğe ilgi yoğundu babalar çocuklarını “ Eti senin kemiği benim” düsturu ile ustaya emanet ederlerdi.” Günümüzde kimse üstünü- başı kirletmek istemiyor” diyor Kadri bey. 1963’te kendi otobüsleri ile ilk karayolu hac seferini Mersin’den başlattı. Ortalama üç hafta sürerdi hac yolculuğu. Bu işi de yasak gelene kadar, 1977 yılına değin sürdürdü.   2000’li yıllardan itibaren yaygın bayi ağı ile yeni araba satışlarının artması servis zorunluluğunu da beraberinde getirir. Bu ise küçük tamirci esnafın sonu demektir. O, sözün senet olduğu, saygının, sevginin, komşuluğun geçerli olduğu zamanlarda yaşadı, çalıştı. “ Mersin eskiden Tarsus’tan küçüktü. Tüketim alışkanlığı, gösterişi getirdi. Gösteriş kıskançlığı çoğalttı ‘onda var bende niye yok zihniyeti’ insan ilişkilerini bozdu. Serbest bölge hikayesi ile göç arttı ve plansız şehirleşme ile birlikte Mersin büyük yaralar aldı” diyen Kadri Usta; siyasette ise Mersin’i Mersinlilerin temsil etmesi gerektiğine inanıyor. Çıraklık eğitiminin, okullaşma ile paralel yürümesini öneriyor.   58 senedir mutlu bir evlilik yürüten Kadri Özcan, insanlar bütçelerine göre yaşamalı diyor. Birlik beraberliğe ve saygıya önem veren Kadri Usta’nın eskiden bu yana şiir denemeleri de bulunmaktadır. Kendisini şu dörtlük ile ifade eden Kadri Özcan’a eşi ile birlikte sağlıklı, mutlu günler diliyorum. KENDİM Ben ne şair ne de ozanım Aklıma geldiği gibi şiir yazanım Tenkit edebilirsin taktir istemem Hacıhamzalı Köyünden Kadri Özcanım.
Ekleme Tarihi: 08 Temmuz 2020 - Çarşamba

Kadri Usta

“ Vardan zarar gelmez, yokluğun hasreti çekilir. Var olanın kıymetini bilin!” Kadri Özcan

 

  Tarsus’un Hacıhamzalı Köyünde 1939’da doğan Kadri Özcan, tüm yaşamı boyunca kendisine çok yakışan ‘halk adamlığı’ kimliğinden asla ödün vermemiştir. Özü sözü birdir. Doğru bildiği yoldan, ilkelerinden hiç taviz vermez. Ülkesini, çok sevdiği şehrini ilgilendiren konularda, gerektiğinde kafa tutar. Kusursa, en büyük kusuru içtenliğidir. İşte bu içtenliğinin bedelini zaman zaman en yakın dost bildiklerinin vefasızlıklarıyla ödemiş bir adamdır.

  Kendisiyle sosyal medya üzerinden tanıştık. Sosyal medyanın sürekli kötü yanlarından bahsedilir ama gördüğünüz gibi yeni dostlar edinmek de pek mümkün. Yaptığınız paylaşımlar, sizin aynanızdır. Orada karşıdaki hakkında fikirler edinirsiniz. Ben kendisini sevdim ve saygı duydum.

  Salgın sürecinde 65 yaş üstü insanlarımız daha sıkıntılı günler geçirdiler. Aylar boyu evlerinden çıkamadılar. Pozitif ayrımcılığı sonuna kadar hak ettiler 65 yaş üstü insanlarımız. Telefon hakkımı onlardan yana kullandım. Hallerini hatırlarını sordum. Paylaşımlarına zaman ayırdım. Yorumlar attım. Ve gün geldi kapılarını çaldım. Kadri amca ve eşi Havva teyze tarafından çok içten karşılandım.

  Ezici çoğunluğa fırsatlar altın tepsiyle sunulmaz. Hele bir de yoksul köylü çocuğu iseniz, geleceğiniz için yoğun çaba göstermelisiniz. Kadri Özcan’ın hayat eğrisi de sürekli mücadele ve çalışma ile geçti. Kimse ona altın tepside fırsatlar sunmadı. İlkokulu köyde tamamladı. Köy Enstitüsü sınavına girdi ve kazandı ama yaş engeline takıldı. Astsubay okuluna boyu kısa diye giremedi. Fakat o,  bir kere okumayı kafasına sokmuştu. Makus talihini yenmeyi istiyordu. Köyleri Tarsus merkeze 27 km uzaklıktaydı. O tarihlerde bu mesafe ancak 4 saatte alınıyordu. Günümüz şartlarında inanması bile çok güç.

  Özcan, kendi kaydını kendi yaptırarak Alata (Erdemli) Teknik Bahçıvanlık Okuluna yazıldı. Sene 1950 idi. Kış günleri okul, yaz ayları ise çalışmak demekti onun için. Çalışarak okudu. Hoş, okulda da çalışmak lazımdı. Bağcılık, sebzecilik, tavukçuluk, çiçekçilik, meyvecilik hepsini öğrendi. Bahçıvanlık okulu sonrası devam edemedi. Aile bütçesine katkı sağlaması gerekiyordu. 10 kardeştiler çünkü. Tarsus Kuyuluhan’da 1954’te oto elektrikçi çıraklığına başladı. Orada yetişti. Usta oldu ve askere gitti.

  Askerlik dönüşü Mersin’de ikiz kardeşi ile beraber oto elektrik tamirhanesi açtı. 1961’den 2005’e kadar tam 44 sene mesleğini icra etti. Onlarca usta yetiştirdi, toplumun her kesiminden dostluklar kurdu. O zamanlar mesleğe ilgi yoğundu babalar çocuklarını “ Eti senin kemiği benim” düsturu ile ustaya emanet ederlerdi.” Günümüzde kimse üstünü- başı kirletmek istemiyor” diyor Kadri bey. 1963’te kendi otobüsleri ile ilk karayolu hac seferini Mersin’den başlattı. Ortalama üç hafta sürerdi hac yolculuğu. Bu işi de yasak gelene kadar, 1977 yılına değin sürdürdü.

  2000’li yıllardan itibaren yaygın bayi ağı ile yeni araba satışlarının artması servis zorunluluğunu da beraberinde getirir. Bu ise küçük tamirci esnafın sonu demektir. O, sözün senet olduğu, saygının, sevginin, komşuluğun geçerli olduğu zamanlarda yaşadı, çalıştı. “ Mersin eskiden Tarsus’tan küçüktü. Tüketim alışkanlığı, gösterişi getirdi. Gösteriş kıskançlığı çoğalttı ‘onda var bende niye yok zihniyeti’ insan ilişkilerini bozdu. Serbest bölge hikayesi ile göç arttı ve plansız şehirleşme ile birlikte Mersin büyük yaralar aldı” diyen Kadri Usta; siyasette ise Mersin’i Mersinlilerin temsil etmesi gerektiğine inanıyor. Çıraklık eğitiminin, okullaşma ile paralel yürümesini öneriyor.

  58 senedir mutlu bir evlilik yürüten Kadri Özcan, insanlar bütçelerine göre yaşamalı diyor. Birlik beraberliğe ve saygıya önem veren Kadri Usta’nın eskiden bu yana şiir denemeleri de bulunmaktadır. Kendisini şu dörtlük ile ifade eden Kadri Özcan’a eşi ile birlikte sağlıklı, mutlu günler diliyorum.

KENDİM

Ben ne şair ne de ozanım

Aklıma geldiği gibi şiir yazanım

Tenkit edebilirsin taktir istemem

Hacıhamzalı Köyünden Kadri Özcanım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.