Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Kızılelma

‘İstikbal göklerdedir’     Kızılelma ülküsü; en son Bayraktar MİUS’ e –Muharip İnsansız Uçak Sistemi- Kızılelma adının verilmesiyle tekrar gündeme oturdu. Biliyorsunuz 2018 Afrin operasyonu öncesinde tankçı ere “istikamet neresi” sorusu yöneltildiğinde askerin “istikamet Kızılelma” cevabıyla o günlerde de epey konuşulmuştu. Kızılelma eskiden beri Türk milliyetçileri tarafından bilinen ve yoğun kullanılan bir kavramdır. Ancak ne anlama geldiği kamuoyunca pek bilinmez.   Kızılelma Türk milliyetçilerinin ülküsüdür. Varılması istenen, dünya Türklerinin bir imparatorluk şemsiyesi altında buluştuğu ideal bir toplumdur. Tabii başka yorumları olanlar da var. Kimilerine göre Kızılelma hiçbir zaman sonuçlanmayacak, hedeflere varıldıkça hep uzakta bir ideal olarak kalacak, mükemmel bir ülke tasavvurudur. Ya da diğer bir anlamıyla Osmanlı’nın Viyana’yı, Roma’yı fethetme ülküsüdür.   Konumuz Bayraktar-Kızılelma’ya dönecek olursak ben, ilk ismi Bayraktar -MİUS olan bu insansız jet motorlu uçak hakkında,  MİUS başlığı altında geçen yıl bir yazı yazmıştım ama proje o denli hızlandı ve araya birçok yeni şeyler girdi ki- tabii bunda konan yeni ismin de etkisi var- tekrar bir yazı yazma ihtiyacı hasıl oldu.   Ukrayna savaşıyla beraber hava üstünlüğü ve de hava sahası koruması yoğun tartışılıyor. Hava gücünü elinde bulunduran ülkeler savaşlarda avantajlıdır. Diyelim ki hava gücünüz zayıf. Bu kez de hava savunma sistemlerinizin iyi olması gerekir ki düşman unsurlara hava sahanızı kapatabilesiniz.   Türkiye, müttefik bildiğimiz ülkeler tarafından ambargolara maruz kaldıkça ve çevrelenmeye çalışıldıkça, milli -yerli savunma sanayi hamlelerine girişti. Devlet, 2017 yılında aldığı bir kararla, en küçük mühimmattan, milli muharip uçağa değin kendi silahlarını kendi üretme aşamasına geçti. Önceki tecrübeler ışığında doğru ve etkin adımlar attı. Bir taraftan MMU –milli muharip uçak- çalışmaları hızla sürerken, diğer taraftan dünya savaş doktrinini değiştiren, insansız hava sistemlerinde üstünlük sağladı. Bu sistemleri 20 kadar ülkeye satma başarısı kazandı.   Bayraktar ve Tusaş şirketleri bu alanda başarılı sistemler geliştirdi. Tusaş, Anka ve Aksungur’ları tamamladı. Bayraktar, TB-2 ve Akıncı modellerini üretti. Ancak bu sistemler pervaneli motorlarla yürütülen ve saatte 300-400 km hız yapabilen sistemler. Pervaneli sistemler, jet uçaklar karşısında tutunamaz. Bu tarz siha-tiha’lar daha çok hava gücü bulunmayan bölgelerde, terör gruplarına yönelik keşif, gözetleme ve taarruz imkanına sahiptir. Ancak bildiğimiz anlamda- taşıdığı yük ve hız bakımından- bir savaş uçağı değildir.   Jet motorlu insansız savaş uçakları, uçaklarla baş edebilecek donanımlar kazanıyor. Bayraktar şirketi, Kızılelma ile bu sektöre hızlı bir giriş yapmak istiyor. Tusaş şirketimizin de Göksungur adında insansız jet motorlu uçak projesinin olduğunu da belirtmek isterim. Kızılelma insansız hava harp sisteminin 2023 yılında ilk uçuş testinin yapılacak olması, Türk savunma teknolojileri yolculuğunun çok kritik bir eşiğe geldiğini gösteriyor.   Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi- Patriotlar ambargoya takıldı çünkü- almamızla beraber, Türkiye, ABD tarafından F35 uçak projesinden çıkartıldı. Türkiye krizli bir coğrafyada acilen yeni uçaklara ihtiyaç duyuyor. MMU derseniz en erken 2029 yılında envantere girecek. O zamana değin Türkiye, F35’ler yerine hava gücünü ikame etmek için ABD elinde bulunan eski F16’lara talip oldu. Türkiye bu uçaklardan alıp, yenileyip kullanacak ama orada da sorun çıkartıyorlar.   Türkiye’nin elinde halihazırda 240 tane F16 bulunuyor ve bunların iş yükü ve iş stresleri çok fazla. İşte o bakımdan MMU devreye alınana değin pervaneli Anka, Aksungur, TB2, Akıncı siha ve tihalar’la F16’ların iş yükünü azaltmak ve ömürlerini uzatmak için girişilen yoğun faaliyetlere, şimdilerde jet motorlu ve büyük oranda uçak özellikleri taşıyan Bayraktar- Kızılelma ile destek olma isteği var.   Bayraktar- Kızılelma kesinlikle MMU’ya ve F16’lara alternatif değildir. Sadece onlarla operasyon yapacak onların iş yükünü azaltacak tamamlayıcı bir unsurdur.     
Ekleme Tarihi: 07 Nisan 2022 - Perşembe

Kızılelma

‘İstikbal göklerdedir’

 

  Kızılelma ülküsü; en son Bayraktar MİUS’ e –Muharip İnsansız Uçak Sistemi- Kızılelma adının verilmesiyle tekrar gündeme oturdu. Biliyorsunuz 2018 Afrin operasyonu öncesinde tankçı ere “istikamet neresi” sorusu yöneltildiğinde askerin “istikamet Kızılelma” cevabıyla o günlerde de epey konuşulmuştu. Kızılelma eskiden beri Türk milliyetçileri tarafından bilinen ve yoğun kullanılan bir kavramdır. Ancak ne anlama geldiği kamuoyunca pek bilinmez.

  Kızılelma Türk milliyetçilerinin ülküsüdür. Varılması istenen, dünya Türklerinin bir imparatorluk şemsiyesi altında buluştuğu ideal bir toplumdur. Tabii başka yorumları olanlar da var. Kimilerine göre Kızılelma hiçbir zaman sonuçlanmayacak, hedeflere varıldıkça hep uzakta bir ideal olarak kalacak, mükemmel bir ülke tasavvurudur. Ya da diğer bir anlamıyla Osmanlı’nın Viyana’yı, Roma’yı fethetme ülküsüdür.

  Konumuz Bayraktar-Kızılelma’ya dönecek olursak ben, ilk ismi Bayraktar -MİUS olan bu insansız jet motorlu uçak hakkında,  MİUS başlığı altında geçen yıl bir yazı yazmıştım ama proje o denli hızlandı ve araya birçok yeni şeyler girdi ki- tabii bunda konan yeni ismin de etkisi var- tekrar bir yazı yazma ihtiyacı hasıl oldu.

  Ukrayna savaşıyla beraber hava üstünlüğü ve de hava sahası koruması yoğun tartışılıyor. Hava gücünü elinde bulunduran ülkeler savaşlarda avantajlıdır. Diyelim ki hava gücünüz zayıf. Bu kez de hava savunma sistemlerinizin iyi olması gerekir ki düşman unsurlara hava sahanızı kapatabilesiniz.

  Türkiye, müttefik bildiğimiz ülkeler tarafından ambargolara maruz kaldıkça ve çevrelenmeye çalışıldıkça, milli -yerli savunma sanayi hamlelerine girişti. Devlet, 2017 yılında aldığı bir kararla, en küçük mühimmattan, milli muharip uçağa değin kendi silahlarını kendi üretme aşamasına geçti. Önceki tecrübeler ışığında doğru ve etkin adımlar attı. Bir taraftan MMU –milli muharip uçak- çalışmaları hızla sürerken, diğer taraftan dünya savaş doktrinini değiştiren, insansız hava sistemlerinde üstünlük sağladı. Bu sistemleri 20 kadar ülkeye satma başarısı kazandı.

  Bayraktar ve Tusaş şirketleri bu alanda başarılı sistemler geliştirdi. Tusaş, Anka ve Aksungur’ları tamamladı. Bayraktar, TB-2 ve Akıncı modellerini üretti. Ancak bu sistemler pervaneli motorlarla yürütülen ve saatte 300-400 km hız yapabilen sistemler. Pervaneli sistemler, jet uçaklar karşısında tutunamaz. Bu tarz siha-tiha’lar daha çok hava gücü bulunmayan bölgelerde, terör gruplarına yönelik keşif, gözetleme ve taarruz imkanına sahiptir. Ancak bildiğimiz anlamda- taşıdığı yük ve hız bakımından- bir savaş uçağı değildir.

  Jet motorlu insansız savaş uçakları, uçaklarla baş edebilecek donanımlar kazanıyor. Bayraktar şirketi, Kızılelma ile bu sektöre hızlı bir giriş yapmak istiyor. Tusaş şirketimizin de Göksungur adında insansız jet motorlu uçak projesinin olduğunu da belirtmek isterim. Kızılelma insansız hava harp sisteminin 2023 yılında ilk uçuş testinin yapılacak olması, Türk savunma teknolojileri yolculuğunun çok kritik bir eşiğe geldiğini gösteriyor.

  Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi- Patriotlar ambargoya takıldı çünkü- almamızla beraber, Türkiye, ABD tarafından F35 uçak projesinden çıkartıldı. Türkiye krizli bir coğrafyada acilen yeni uçaklara ihtiyaç duyuyor. MMU derseniz en erken 2029 yılında envantere girecek. O zamana değin Türkiye, F35’ler yerine hava gücünü ikame etmek için ABD elinde bulunan eski F16’lara talip oldu. Türkiye bu uçaklardan alıp, yenileyip kullanacak ama orada da sorun çıkartıyorlar.

  Türkiye’nin elinde halihazırda 240 tane F16 bulunuyor ve bunların iş yükü ve iş stresleri çok fazla. İşte o bakımdan MMU devreye alınana değin pervaneli Anka, Aksungur, TB2, Akıncı siha ve tihalar’la F16’ların iş yükünü azaltmak ve ömürlerini uzatmak için girişilen yoğun faaliyetlere, şimdilerde jet motorlu ve büyük oranda uçak özellikleri taşıyan Bayraktar- Kızılelma ile destek olma isteği var.

  Bayraktar- Kızılelma kesinlikle MMU’ya ve F16’lara alternatif değildir. Sadece onlarla operasyon yapacak onların iş yükünü azaltacak tamamlayıcı bir unsurdur.  

  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.