Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Mersin Üretim Devrimi Kurultayı

“ Kul dara düşmeyince Hızır yetişmez ” Türk Atasözü      Vatan Partisi öncülüğünde Türkiye çapında yapılması düşünülen Üretim Devrimi Kurultaylarının üçüncüsü 23 Kasım Cumartesi günü Mersin’de gerçekleşti. Moderatörlüğünü Feridun Gündüz’ün yaptığı kurultaya Dr. Doğu Perinçek’in yanı sıra iş adamları Özcan Demir, Hasan Arslan Nurdoğdu ve ziraat mühendisi Huriye Kara konuşmacı olarak katıldılar. Şoförler Odası’ndaki toplantıya katılım ve ilgi hayli yüksekti.     Türkiye’nin bir yol ayrımında bulunduğu konusunda hemen herkes fikir birliği içinde. Yaşananlardan tüm toplum katmanları şikayetçi. Ülke kötü durumdaysa eğer, örgütlenmeyi esas alan yeni bir model öne çıkmalı. Üretim devriminden evvel belki de bir zihniyet devrimi gerçekleşmeli. Son zamanlarda açıklanan genel üretim rakamları, firmaların kapasite kullanımı, yeni açılan üretim yeri sayıları ne yazık ki parlak değil. Bu rakamlar 82 milyonluk Türkiye’nin büyümesine yetmiyor. Üretimden kopan bir Türkiye, istihdam sorunu yaşayan, işsizlik sorunu yaşayan Türkiye’dir.    O gün orada Türkiye’nin kuruluş vizyonuna yeniden dönmesi ve üretime dayalı ekonomik model uygulaması konusunda katılımcılar hemfikirdi. Sorunlar o kadar açık ve dayatan sorunlar ki konuşmacılar dahil salondaki herkes bunun farkındaydı. O bakımdan daha çok çözüm reçeteleri üzerinde yoğunlaşıldı.    Konuşmacı Hasan Arslan Nurdoğdu; toprak reformu ve ekilemeyen topraklar üzerinde durarak, GAP projesinin biran önce tamamlamasına vurgu yaptı. Ayrıca TRT’nin bir kanalını tarıma ayırmasını önerdi. Nurdoğdu; “930 ilçenin sorunlarının ayrı ayrı ve yerinde tespit edilmesi lazım. ‘Yerli tavşanı yerli tazı yakalar’ planlama şart. Türkiye’yi karış karış gezdim sorunları biliyorum. Çözümlere kafa yordum” dedi.    Ziraat mühendisi Huriye Kara endüstriyel tarımın zararlarından bahsederek, global çaptaki iklim ve tarım üretimi sorunlarına dikkat çekti. “Kırsalı olmayan tüm kent sistemleri iflas eder” diyen Kara; aşırı ve yanlış zirai ilaç kullanımının toprağı ve tarımı bitirme aşamasına getirdiğini söyledi.   Mersin’in tanınmış iş insanlarından Özcan Demir de konuşmasını esprilerle süsleyerek sürdürdü. Bir perakendeci olarak “ üretimden tüketime oluşan zincir, haksız kazançtan arındırılmalı” diyerek, Atatürk’ün ölümünden itibaren uygulanan yanlış politikaları anlattı. Özelleştirmeler ile devletin zarara uğratıldığını söyleyen Demir; üretime teşvik verilmesini savundu.   Uzun alkışlar eşliğinde kürsüye gelen Perinçek; bir saatlik konuşmasında geçmişten günümüze detaylı bir analiz yaparak çözüm reçetelerini sıraladı… Sözlerine ‘ Kul dara düşmeyince Hızır yetişmez’ atasözüyle başlayan Perinçek; “Kul dara düştü, sıkıştı artık. Ama kul dara düşünce Hızır da yetişiyor. Kriz, sıkıntı, bunalım bu böyle gitmez diyoruz.” Kötü gidişatın  Özal dönemiyle başlatıldığını işçinin, köylünün, küçük imalatçının kambur ilan edildiğini,  dünya ile birleşme adına gümrük duvarlarının indirildiğini, KİT’lerin yok pahasına özelleştirildiğini, TL’nin ülkeden adeta kovulduğunu ve ithalatın önünün ardına kadar  açıldığından ve bunun borçlanmayı doğurduğundan bahsetti…Türkiye’nin yeni bir atılım arifesinde olduğunu söyleyen Perinçek; “üreticiyi baş tacı yapacağız” dedi. Ekonomide bir İstiklal Savaşı öneren Perinçek; “Önce tasarruf ederek başlayacağız, üretim için her yurttaş fedakarlık edecek. Gıda güvenliğini sağlayacağız, herkes doyacak. Güvenliğin güvenliğini sağlayacağız, milli savunmanın ihtiyaçları görülecek. Sağlık hizmetlerinden vazgeçmeyeceğiz. Eğitim hizmetlerinden vazgeçmeyeceğiz” diyen Perinçek devamla; “Gümrükleri tekrar dikeceğiz, tarımı, kobileri destekleyeceğiz ucuz kredi temin edeceğiz. İflasları önlemek için fabrikalara devleti ortak edeceğiz. Kamu, çalışanlar ve mülkiyet sahibinden oluşan bir karma model uygulayacağız.”   Ülkede şu an 224 milyar dolar döviz hesabı bulunduğunu açıklayan Perinçek, dövizi Türk lirası ile değiştireceklerini söyledi. Planlı ekonomi ve sektör bankacılığı da öneren Perinçek; “ Cesur olacağız üretim devrimi için cesur kararlar almaya ihtiyaç var” dedi. Üretici ve milli karakterde bir hükümete odaklanmak gerektiğini vurgulayan Perinçek, “ Güneş artık yeniden doğudan doğuyor, ABD yenildi. Bu tarihi bir fırsattır. Fetö’nün, Pkk’nın yaydığı karamsarlığa kapılmayın! Karamsarlığa paydos! Zengin kaynaklarımız, insanı ve tarihi birikimimiz var. Örgütlenelim, kooperatiflerimizi kuralım. Hızır biziz Hızır yetişiyor…” sözleri ile kalabalığı coşturan ve umutlandıran Perinçek, sunumunu tamamlayarak, dinleyicilerin sorularını yanıtladı.     
Ekleme Tarihi: 26 Kasım 2019 - Salı

Mersin Üretim Devrimi Kurultayı

“ Kul dara düşmeyince Hızır yetişmez ” Türk Atasözü

 

   Vatan Partisi öncülüğünde Türkiye çapında yapılması düşünülen Üretim Devrimi Kurultaylarının üçüncüsü 23 Kasım Cumartesi günü Mersin’de gerçekleşti. Moderatörlüğünü Feridun Gündüz’ün yaptığı kurultaya Dr. Doğu Perinçek’in yanı sıra iş adamları Özcan Demir, Hasan Arslan Nurdoğdu ve ziraat mühendisi Huriye Kara konuşmacı olarak katıldılar. Şoförler Odası’ndaki toplantıya katılım ve ilgi hayli yüksekti.  

  Türkiye’nin bir yol ayrımında bulunduğu konusunda hemen herkes fikir birliği içinde. Yaşananlardan tüm toplum katmanları şikayetçi. Ülke kötü durumdaysa eğer, örgütlenmeyi esas alan yeni bir model öne çıkmalı. Üretim devriminden evvel belki de bir zihniyet devrimi gerçekleşmeli. Son zamanlarda açıklanan genel üretim rakamları, firmaların kapasite kullanımı, yeni açılan üretim yeri sayıları ne yazık ki parlak değil. Bu rakamlar 82 milyonluk Türkiye’nin büyümesine yetmiyor. Üretimden kopan bir Türkiye, istihdam sorunu yaşayan, işsizlik sorunu yaşayan Türkiye’dir.

   O gün orada Türkiye’nin kuruluş vizyonuna yeniden dönmesi ve üretime dayalı ekonomik model uygulaması konusunda katılımcılar hemfikirdi. Sorunlar o kadar açık ve dayatan sorunlar ki konuşmacılar dahil salondaki herkes bunun farkındaydı. O bakımdan daha çok çözüm reçeteleri üzerinde yoğunlaşıldı.

   Konuşmacı Hasan Arslan Nurdoğdu; toprak reformu ve ekilemeyen topraklar üzerinde durarak, GAP projesinin biran önce tamamlamasına vurgu yaptı. Ayrıca TRT’nin bir kanalını tarıma ayırmasını önerdi. Nurdoğdu; “930 ilçenin sorunlarının ayrı ayrı ve yerinde tespit edilmesi lazım. ‘Yerli tavşanı yerli tazı yakalar’ planlama şart. Türkiye’yi karış karış gezdim sorunları biliyorum. Çözümlere kafa yordum” dedi.

   Ziraat mühendisi Huriye Kara endüstriyel tarımın zararlarından bahsederek, global çaptaki iklim ve tarım üretimi sorunlarına dikkat çekti. “Kırsalı olmayan tüm kent sistemleri iflas eder” diyen Kara; aşırı ve yanlış zirai ilaç kullanımının toprağı ve tarımı bitirme aşamasına getirdiğini söyledi.

  Mersin’in tanınmış iş insanlarından Özcan Demir de konuşmasını esprilerle süsleyerek sürdürdü. Bir perakendeci olarak “ üretimden tüketime oluşan zincir, haksız kazançtan arındırılmalı” diyerek, Atatürk’ün ölümünden itibaren uygulanan yanlış politikaları anlattı. Özelleştirmeler ile devletin zarara uğratıldığını söyleyen Demir; üretime teşvik verilmesini savundu.

  Uzun alkışlar eşliğinde kürsüye gelen Perinçek; bir saatlik konuşmasında geçmişten günümüze detaylı bir analiz yaparak çözüm reçetelerini sıraladı… Sözlerine ‘ Kul dara düşmeyince Hızır yetişmez’ atasözüyle başlayan Perinçek; “Kul dara düştü, sıkıştı artık. Ama kul dara düşünce Hızır da yetişiyor. Kriz, sıkıntı, bunalım bu böyle gitmez diyoruz.” Kötü gidişatın  Özal dönemiyle başlatıldığını işçinin, köylünün, küçük imalatçının kambur ilan edildiğini,  dünya ile birleşme adına gümrük duvarlarının indirildiğini, KİT’lerin yok pahasına özelleştirildiğini, TL’nin ülkeden adeta kovulduğunu ve ithalatın önünün ardına kadar  açıldığından ve bunun borçlanmayı doğurduğundan bahsetti…Türkiye’nin yeni bir atılım arifesinde olduğunu söyleyen Perinçek; “üreticiyi baş tacı yapacağız” dedi. Ekonomide bir İstiklal Savaşı öneren Perinçek; “Önce tasarruf ederek başlayacağız, üretim için her yurttaş fedakarlık edecek. Gıda güvenliğini sağlayacağız, herkes doyacak. Güvenliğin güvenliğini sağlayacağız, milli savunmanın ihtiyaçları görülecek. Sağlık hizmetlerinden vazgeçmeyeceğiz. Eğitim hizmetlerinden vazgeçmeyeceğiz” diyen Perinçek devamla; “Gümrükleri tekrar dikeceğiz, tarımı, kobileri destekleyeceğiz ucuz kredi temin edeceğiz. İflasları önlemek için fabrikalara devleti ortak edeceğiz. Kamu, çalışanlar ve mülkiyet sahibinden oluşan bir karma model uygulayacağız.”

  Ülkede şu an 224 milyar dolar döviz hesabı bulunduğunu açıklayan Perinçek, dövizi Türk lirası ile değiştireceklerini söyledi. Planlı ekonomi ve sektör bankacılığı da öneren Perinçek; “ Cesur olacağız üretim devrimi için cesur kararlar almaya ihtiyaç var” dedi. Üretici ve milli karakterde bir hükümete odaklanmak gerektiğini vurgulayan Perinçek, “ Güneş artık yeniden doğudan doğuyor, ABD yenildi. Bu tarihi bir fırsattır. Fetö’nün, Pkk’nın yaydığı karamsarlığa kapılmayın! Karamsarlığa paydos! Zengin kaynaklarımız, insanı ve tarihi birikimimiz var. Örgütlenelim, kooperatiflerimizi kuralım. Hızır biziz Hızır yetişiyor…” sözleri ile kalabalığı coşturan ve umutlandıran Perinçek, sunumunu tamamlayarak, dinleyicilerin sorularını yanıtladı.

  

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.