Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Nam-ı Diğer Süper Vatandaş

Ünlü Fransız düşünür; “ Üzerine vazife olmayan işleri, kendine dert edinen kişiye entelektüel denir” demiş. Fakat Emin Kocaaslan’ın entelektüel olmak gibi bir niyeti hiç olmadı, olmayacakta. Toplumsal hadiseleri kendine dert edinen kişi her zaman entelektüel olmayabilir ama pekala bu bir entelektüel de olabilir. Kocaaslan’ın derdi yaşadığı yerden başlayarak tüm vatanı ile ilgili. Geleceğin büyük umutlarını, bu günün küçük menfaatlerine heba etmek istemeyenlerden o. Laf kalabalığından ve ulvi gaye gayretkeşliğinden sıyrıldığınızda; mesele gayet basit ve net. Herkes kendi kapısının önünü temiz tutmakla başlasa, çok mesafe alınmış sayılır. Önemli olan karar verip bir yerlerden başlayabilmek. Emin Kocaaslan yapacağını yine yaptı. Tek kişilik eylemleri ile Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeye aday süper vatandaş lakaplı Kocaaslan; bu kez şehri yönetenleri göreve, Mersinlileri de Mersin’i kurtarma adına daha duyarlı olmaya davet ediyor. Güçlü dostluklar kavga ile başlarmış. İşte bizimki de öyle oldu. Anlayacağınız istatistik şaşmadı. Yazalar Derneği’ne yeni yeni gelmeye başlamıştı. Emin bey etrafındakilere sürekli kent ile ülkesiyle alakalı aksaklıkları, hararetle anlatıyor, bir şeyler değiştirmek istiyordu. Bunu yaparken heyecana kapılıp, insanlarla yüksek volümlü konuşması; başlarda bazı tereddütlere yol açtı. Dernek yöneticiliği sorumluluğu taşıyan beni, ona karşı ünlemlerle yaklaşmaya sevk etti. Ancak zamanla cesaretli ve samimi duruşunu gördükçe, yaptığı tek kişilik eylemlere tanıklık ettikçe, arkadaşlığımızın seyri değişti. Dernekte başlayan dostluğumuz, şimdilerde Muğdat Çay Evi’ne kadar uzandı. Ara ara orada buluşup, memleket meseleleri üzerine kafa yorarız. Süper Vatandaş bu sıralar çok öfkeli. Mersin’in içerisinde bulunduğu kötü duruma dur demek istiyor. O sebeple başta kenti yönetenleri, Mersin halkını göreve davet ediyor. Böylece bir “ Mersin’i Kurtaralım Projesi” başlatmak istiyor. Hani haksız da sayılmaz. Birçok insanın paylaştığı yaka silktiği, tiksindiği olumsuzlukları, Emin bey cesaretle dile getiriyor, önderlik ediyor, sesimiz oluyor adeta. Hep tek başına gerçekleştirdiği eylemlerin aksine bu kez yalnız değil. Oturduğu sokak sakinlerinin de desteği var arkasında. Ayrıca yerel ve yaygın basının da ilgisini çekiyor haklı davasında. “ Cadde ve kaldırımların işgal edildiğinden, gıda terörü ile yeterli mücadele edilmediğinden, çevre, deniz ve gürültü kirliliğinden, kapalı alanlardaki sigara yasağının uygulanamamasından, fuhuş ve ahlaksızlığın iyice artmış olmasından, Mersin’in psikopatların, tinercilerin, berduşların kol gezdiği, mesken tuttukları bir şehir haline gelmesinden, kaçak elektrik ve su ile mücadelede yetersiz kalındığından, içkili mekanları etkin denetlenemediğinden, güvenlik kameralarının, mobeselerin yaygınlaştırılması” isteğine kadar uzayıp gidiyor listesi… Doğrusu anlattıkları hepimizin bildiği gün be gün yaşadıklarımız… Mersin işgal altında. Bir şeyler yapmak lazım ama ne? Sadece yazmak yetmez, Proje üretmek, toplantı, konferans düzenlemek yetmez, sadece eylem yapmak yetmez! Yetmiyor da… Bütün bunlar zaten yapılanlar. Ancak şehir hayatında iyiye giden bir şey yok! İyiye gidemediği gibi kötüye gidiyor… Mersin için bir şeyler yapmak lazım ama ne? Mersin işgal altında. Bir duyan, bir gören, bir bilen aranıyor… Bekir Zorba
Ekleme Tarihi: 26 Kasım 2015 - Perşembe

Nam-ı Diğer Süper Vatandaş

Ünlü Fransız düşünür; “ Üzerine vazife olmayan işleri, kendine dert edinen kişiye entelektüel denir” demiş. Fakat Emin Kocaaslan’ın entelektüel olmak gibi bir niyeti hiç olmadı, olmayacakta. Toplumsal hadiseleri kendine dert edinen kişi her zaman entelektüel olmayabilir ama pekala bu bir entelektüel de olabilir. Kocaaslan’ın derdi yaşadığı yerden başlayarak tüm vatanı ile ilgili. Geleceğin büyük umutlarını, bu günün küçük menfaatlerine heba etmek istemeyenlerden o.

Laf kalabalığından ve ulvi gaye gayretkeşliğinden sıyrıldığınızda; mesele gayet basit ve net. Herkes kendi kapısının önünü temiz tutmakla başlasa, çok mesafe alınmış sayılır. Önemli olan karar verip bir yerlerden başlayabilmek.

Emin Kocaaslan yapacağını yine yaptı. Tek kişilik eylemleri ile Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeye aday süper vatandaş lakaplı Kocaaslan; bu kez şehri yönetenleri göreve, Mersinlileri de Mersin’i kurtarma adına daha duyarlı olmaya davet ediyor.

Güçlü dostluklar kavga ile başlarmış. İşte bizimki de öyle oldu. Anlayacağınız istatistik şaşmadı. Yazalar Derneği’ne yeni yeni gelmeye başlamıştı. Emin bey etrafındakilere sürekli kent ile ülkesiyle alakalı aksaklıkları, hararetle anlatıyor, bir şeyler değiştirmek istiyordu. Bunu yaparken heyecana kapılıp, insanlarla yüksek volümlü konuşması; başlarda bazı tereddütlere yol açtı. Dernek yöneticiliği sorumluluğu taşıyan beni, ona karşı ünlemlerle yaklaşmaya sevk etti. Ancak zamanla cesaretli ve samimi duruşunu gördükçe, yaptığı tek kişilik eylemlere tanıklık ettikçe, arkadaşlığımızın seyri değişti.

Dernekte başlayan dostluğumuz, şimdilerde Muğdat Çay Evi’ne kadar uzandı. Ara ara orada buluşup, memleket meseleleri üzerine kafa yorarız. Süper Vatandaş bu sıralar çok öfkeli. Mersin’in içerisinde bulunduğu kötü duruma dur demek istiyor. O sebeple başta kenti yönetenleri, Mersin halkını göreve davet ediyor. Böylece bir “ Mersin’i Kurtaralım Projesi” başlatmak istiyor. Hani haksız da sayılmaz. Birçok insanın paylaştığı yaka silktiği, tiksindiği olumsuzlukları, Emin bey cesaretle dile getiriyor, önderlik ediyor, sesimiz oluyor adeta.

Hep tek başına gerçekleştirdiği eylemlerin aksine bu kez yalnız değil. Oturduğu sokak sakinlerinin de desteği var arkasında. Ayrıca yerel ve yaygın basının da ilgisini çekiyor haklı davasında.

“ Cadde ve kaldırımların işgal edildiğinden, gıda terörü ile yeterli mücadele edilmediğinden, çevre, deniz ve gürültü kirliliğinden, kapalı alanlardaki sigara yasağının uygulanamamasından, fuhuş ve ahlaksızlığın iyice artmış olmasından, Mersin’in psikopatların, tinercilerin, berduşların kol gezdiği, mesken tuttukları bir şehir haline gelmesinden, kaçak elektrik ve su ile mücadelede yetersiz kalındığından, içkili mekanları etkin denetlenemediğinden, güvenlik kameralarının, mobeselerin yaygınlaştırılması” isteğine kadar uzayıp gidiyor listesi… Doğrusu anlattıkları hepimizin bildiği gün be gün yaşadıklarımız…

Mersin işgal altında. Bir şeyler yapmak lazım ama ne? Sadece yazmak yetmez,

Proje üretmek, toplantı, konferans düzenlemek yetmez, sadece eylem yapmak yetmez! Yetmiyor da… Bütün bunlar zaten yapılanlar. Ancak şehir hayatında iyiye giden bir şey yok! İyiye gidemediği gibi kötüye gidiyor… Mersin için bir şeyler yapmak lazım ama ne? Mersin işgal altında. Bir duyan, bir gören, bir bilen aranıyor…

Bekir Zorba

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.