Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Olumlu Düşünce Ama Nereye Kadar

Olumlu Düşünce Ama Nereye Kadar               İdeolojiler eski önemini yitirirken… Mistik düşünce ve fizikötesi alan ilgi çekmeye, para kazandırmaya devam ediyor.             “Kötü düşünce, kötülüğü çeker. Olumlu düşün ki; her şey olumlu olsun. Evrene olumlu mesajlar yolla, iyilik ve güzellikler cebine gelsin.” Ne kadar kolay değil mi? Bir kişisel gelişim furyası almış başını gidiyor… Arabasını, fabrikasını satan mı dersin, bankadaki hisselerini devreden mi, çocuklara işleri bırakan mı dersin. Tabi insan pozitif olur, olumlu düşünür nasıl olsa “eşeği gölgeye bağlamış” bizimki. Ardından ver elini Uzakdoğu, Hindistan, Himalayalar… Budist tapınakları, Uzakdoğu felsefesi olmazsa olmazlarındandır bunların.             Dünyalığını garantiye alan, üç göbek geleceğine yetecek parayı bir yerlere istifleyen; hemen soluğu otantik, egzotik bölgelerde alıyor, dünyayı bir güzel geziyor sonra başlıyor, kitap yazmaya, program yapmaya.             “Evren, sana ne istersen verir, yeter ki; istemesini bil, başarısızlık kelimesini sözlüğünden çıkar, kendini olduğun gibi kabul et, sev!...” Emrin olur kardeşim ancak bir şartla, sen önce sahip olduklarından haber ver! Senin imkanlarının onda biri bende olsun, bak ben nerelere tırmanır; hangi otların, mantarların neye iyi geldiğini, bilmem hangi ilkel kabile reisinin kaç hanımı olduğunu, hepsini tek tek yazar, felsefenin kralını yaparım.             Öyle körü körüne, koşullarınızın ve ruh halinizin hissettiğinizden daha iyi olduğuna kendinizi inandırmaya çalışmak, kafayı kuma gömmek gibi bir şey.             “Kafayı takma, boş ver, biraz kendine zaman ayır, şöyle bir tatile çık!” Tamam, ben kafayı takmıyorum ama faturalar, ödemeler bana kafayı takmış, hayattan beklentilerine cevap bulamamışsan, kendini tam olarak gerçekleştirememiş, kariyer yapamamışsan; atadan dededen mirasa konmamışsan nasıl olacak     bütün bunlar? Demesi kolay. Olumlu düşünce; ama nereye kadar.             Bu ülkenin kanla, krizle, terörle, haksızlıkla oluşan gündeminden sıyrılıp, kendimi pozitif düşüncelerle kandıramam.             Merak etmeyin! Bir yerlerden de aşağı atmam kendimi ancak öyle sahte pozitiflikle yanılgı içinde yaşamayı doğru bulmuyorum. Bugün ne iyi gitti ya da nasıl daha iyisini yaparım, düşüncesini geliştirip, duyguları yönetmeyi öğrenmek peşinde koşmak daha doğru.             Gerçekçi adımlarla; beden ve ruh sağlığını koruyarak, duyguları yönetebilmek, kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olacaktır.             Çoğu zaman gerçek hissinin o olmadığını bile bile salt pozitif olma uğruna, kandırmaca oynamanın gereği yok. O halde kendi şartlarını iyi analız ederek, bir denge kurmak ve gerçekçi olmak en güzeli.  
Ekleme Tarihi: 06 Temmuz 2014 - Pazar

Olumlu Düşünce Ama Nereye Kadar

Olumlu Düşünce Ama Nereye Kadar

 

            İdeolojiler eski önemini yitirirken… Mistik düşünce ve fizikötesi alan ilgi çekmeye, para kazandırmaya devam ediyor.

            “Kötü düşünce, kötülüğü çeker. Olumlu düşün ki; her şey olumlu olsun. Evrene olumlu mesajlar yolla, iyilik ve güzellikler cebine gelsin.” Ne kadar kolay değil mi? Bir kişisel gelişim furyası almış başını gidiyor… Arabasını, fabrikasını satan mı dersin, bankadaki hisselerini devreden mi, çocuklara işleri bırakan mı dersin. Tabi insan pozitif olur, olumlu düşünür nasıl olsa “eşeği gölgeye bağlamış” bizimki. Ardından ver elini Uzakdoğu, Hindistan, Himalayalar… Budist tapınakları, Uzakdoğu felsefesi olmazsa olmazlarındandır bunların.

            Dünyalığını garantiye alan, üç göbek geleceğine yetecek parayı bir yerlere istifleyen; hemen soluğu otantik, egzotik bölgelerde alıyor, dünyayı bir güzel geziyor sonra başlıyor, kitap yazmaya, program yapmaya.

            “Evren, sana ne istersen verir, yeter ki; istemesini bil, başarısızlık kelimesini sözlüğünden çıkar, kendini olduğun gibi kabul et, sev!...” Emrin olur kardeşim ancak bir şartla, sen önce sahip olduklarından haber ver! Senin imkanlarının onda biri bende olsun, bak ben nerelere tırmanır; hangi otların, mantarların neye iyi geldiğini, bilmem hangi ilkel kabile reisinin kaç hanımı olduğunu, hepsini tek tek yazar, felsefenin kralını yaparım.

            Öyle körü körüne, koşullarınızın ve ruh halinizin hissettiğinizden daha iyi olduğuna kendinizi inandırmaya çalışmak, kafayı kuma gömmek gibi bir şey.

            “Kafayı takma, boş ver, biraz kendine zaman ayır, şöyle bir tatile çık!” Tamam, ben kafayı takmıyorum ama faturalar, ödemeler bana kafayı takmış, hayattan beklentilerine cevap bulamamışsan, kendini tam olarak gerçekleştirememiş, kariyer yapamamışsan; atadan dededen mirasa konmamışsan nasıl olacak     bütün bunlar? Demesi kolay. Olumlu düşünce; ama nereye kadar.

            Bu ülkenin kanla, krizle, terörle, haksızlıkla oluşan gündeminden sıyrılıp, kendimi pozitif düşüncelerle kandıramam.

            Merak etmeyin! Bir yerlerden de aşağı atmam kendimi ancak öyle sahte pozitiflikle yanılgı içinde yaşamayı doğru bulmuyorum. Bugün ne iyi gitti ya da nasıl daha iyisini yaparım, düşüncesini geliştirip, duyguları yönetmeyi öğrenmek peşinde koşmak daha doğru.

            Gerçekçi adımlarla; beden ve ruh sağlığını koruyarak, duyguları yönetebilmek, kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olacaktır.

            Çoğu zaman gerçek hissinin o olmadığını bile bile salt pozitif olma uğruna, kandırmaca oynamanın gereği yok. O halde kendi şartlarını iyi analız ederek, bir denge kurmak ve gerçekçi olmak en güzeli.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.