Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Sayıları Konuşturan Genel Başkan Yardımcısı

  “ Enerji ile uğraşan biriyseniz; sizi mutlaka takip ederler” Doğan Aydal     Geçen hafta sonunu il başkanlığının davetlisi olarak Mersin’e gelen, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı- Parti AR-GE Başkanı- Prof. Doğan Aydal ile geçirdim. Aydal, sayılarla konuşan sayıları seven bir insan. Başkan, iyi eğitim almış teknik, teknik olduğu kadar da dünyayı tanıyan, ülkesinin sorunlarından başlayarak, dünyanın sorunlarını bilen, araştıran, takip eden bir siyasetçi. Ona boşuna ‘sayıları konuşturan adam’ dememişler. İki gün boyunca sayılara doyduk desem yeridir. Ancak o sayılarla konuşurken sıkmıyor, insanı öyle bir aydınlatıyor ki zamanın nasıl akıp gittiğinin farkına dahi varamıyorsunuz.    Doğan Aydal; 1976 yılında Hacettepe Üniversitesi’nden Maden Jeolojisi Yüksek Mühendisi olarak mezun olmuş, doktorasını Leeds Üniversitesi İngiltere’de (1980) tamamlamıştır. MTA Genel Müdürlüğünün çeşitli birimlerinde çalışmıştır. Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı, Başbakan Danışmanlığı, TBMM Danışmanlık görevlerinde bulunmuştur. 60 ülkede çeşitli bilimsel araştırma, inceleme gezilerine katılmıştır. Çeşitli konularda yazılmış 13 kitabı bulunan Aydal, halen Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde çalışmaktadır. Madencilik, enerji politikaları, uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri üzerine uzmandır.   Dediğim gibi, teknik uzman bir kişi Doğan Hoca. Fakat aynı zamanda siyasetçi, bürokrat ve yazar kimlikleri de var hal böyle olunca, ülkenin tüm meseleleriyle dertlenmiş, çözüm reçeteleri üzerine kafa yormuş...   O, klasik muhalefet anlayışının dışına çıkmış, sırf muhaliflik olsun diye iktidarı eleştirmeyi doğru bulmuyor. Bunun, iktidar partisine oy verenlere saygısızlık olacağını düşünüyor. Hani yapıcı muhalefet derler ya. Prof. Aydal’ın istediği ve savunduğu muhalefet anlayışı tam da böyle bir şey. Ama yine aynı Aydal, iktidarın her alanda sıkıştığını ve Türkiye’nin zora girdiğini söyleyerek başlıyor birinci günkü basın toplantısına.   Eğitimden, yerli tohuma, Toprak Mahsulleri Ofisinden, hayvancılığa, tarımdan, süt üreticiliğine, meralardan, iç göçe, asgari ücretten üretim ekonomisine, borçlanmaya, varlık fonundan, enerji politikalarına uzanan geniş yelpazede hükümetin yanlış politikalarını ortaya koyuyor… Doğan Aydal; “ Ortaya sayılar konduğunda, yalan söylemek kolay değildir. Asıl biz bunu nasıl çözeriz onu konuşmak lazım” diyerek iktidara talip olduklarını ve geçmiş dönemde, özellikle ortağı oldukları 54. koalisyon hükümeti döneminde, ülke sorunlarını çözme noktasında başarılı örnekler ortaya koyduklarını fakat bunun 28 Şubat muhtırası ile engellendiğine vurgu yapıyor.   İkinci günkü halka açık enerji konulu sunumunu, dolu salon önünde yapan Aydal, konuşmasına “ Yanında görev yapmaktan şeref duyduğum rahmetli Erbakan’ı anarak başlamak istiyorum” diyerek girdi. Slayt gösterisi eşliğinde iki saatlik konferans veren Aydal, ilgiyle dinlendi. Bu tür konferanslar genellikle sıkıcılığı ile bilinir. Ancak o gün salonu dolduranlar tarafından sık sık alkışlarla, hayret ifadeleri ve dinleyici sorularıyla kesilen konuşması yoğun dikkat çekti.   Dünyayı tanıması, bürokrasiyi, bilim dünyasını, medyayı, siyaseti bilmesi ve özellikle aldığı iyi eğitim, Doğan Aydal’a yüksek donanım ve konuları anlatma noktasında büyük avantaj sağlıyor. Ben de bundan kendi payıma düşeni alıyorum. O güne değin doğru bildiğim birçok konunun aslında manipule edilmiş, algı politikaları sonucu biz halka ‘yedirilmiş bilgiler’ olarak sunulduğunu, salondakiler gibi hayretle kabul ediyorum. Aslında o gün baştan sona bir  ‘Nasıl uyutulmuşuz’un traji komik hikayesini dinledik. İki saat boyunca, ülkemizin enerji konusu baştan sona ayrıntılı biçimde gözler önüne serildi…    Mevcut kurulu enerji gücümüzden, Akdeniz doğal gazları ve Libya anlaşmasına, münhasır ekonomik alandan, uluslar arası deniz hukukuna, doğalgaz ve petrol rezervlerine, oradan uluslar arası güç mücadelesine, sondaj gemilerinden, TPOA’ya, çölleşmeye, petrol boru hatlarından, nükleer enerjiye, rüzgar enerjisi, termik santraller, kaya gazından, jeotermal ve güneş enerjisine kadar geniş konu bandında gayet aydınlatıcı bilgiler edindik.   Ülkemizin bitmeyen krizler, darbe ve terör ile nasıl oyalandığı ve bir türlü gerçek gündemine odaklanmasının nasıl engellendiği apaçık ortaya konuldu… Ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler doganaydal.com sitesinden ve ayrıca hocanın kitapları ve videolarından yararlanabilirler.   İki gün boyunca biz basın mensuplarına güzel ev sahipliği yapan Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Yavuz Kara ve parti teşkilatındaki görevli arkadaşlara teşekkür ederim.
Ekleme Tarihi: 26 Şubat 2020 - Çarşamba

Sayıları Konuşturan Genel Başkan Yardımcısı

 

“ Enerji ile uğraşan biriyseniz; sizi mutlaka takip ederler” Doğan Aydal

 

  Geçen hafta sonunu il başkanlığının davetlisi olarak Mersin’e gelen, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı- Parti AR-GE Başkanı- Prof. Doğan Aydal ile geçirdim. Aydal, sayılarla konuşan sayıları seven bir insan. Başkan, iyi eğitim almış teknik, teknik olduğu kadar da dünyayı tanıyan, ülkesinin sorunlarından başlayarak, dünyanın sorunlarını bilen, araştıran, takip eden bir siyasetçi. Ona boşuna ‘sayıları konuşturan adam’ dememişler. İki gün boyunca sayılara doyduk desem yeridir. Ancak o sayılarla konuşurken sıkmıyor, insanı öyle bir aydınlatıyor ki zamanın nasıl akıp gittiğinin farkına dahi varamıyorsunuz. 

  Doğan Aydal; 1976 yılında Hacettepe Üniversitesi’nden Maden Jeolojisi Yüksek Mühendisi olarak mezun olmuş, doktorasını Leeds Üniversitesi İngiltere’de (1980) tamamlamıştır. MTA Genel Müdürlüğünün çeşitli birimlerinde çalışmıştır. Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı, Başbakan Danışmanlığı, TBMM Danışmanlık görevlerinde bulunmuştur. 60 ülkede çeşitli bilimsel araştırma, inceleme gezilerine katılmıştır. Çeşitli konularda yazılmış 13 kitabı bulunan Aydal, halen Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde çalışmaktadır. Madencilik, enerji politikaları, uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri üzerine uzmandır.

  Dediğim gibi, teknik uzman bir kişi Doğan Hoca. Fakat aynı zamanda siyasetçi, bürokrat ve yazar kimlikleri de var hal böyle olunca, ülkenin tüm meseleleriyle dertlenmiş, çözüm reçeteleri üzerine kafa yormuş...

  O, klasik muhalefet anlayışının dışına çıkmış, sırf muhaliflik olsun diye iktidarı eleştirmeyi doğru bulmuyor. Bunun, iktidar partisine oy verenlere saygısızlık olacağını düşünüyor. Hani yapıcı muhalefet derler ya. Prof. Aydal’ın istediği ve savunduğu muhalefet anlayışı tam da böyle bir şey. Ama yine aynı Aydal, iktidarın her alanda sıkıştığını ve Türkiye’nin zora girdiğini söyleyerek başlıyor birinci günkü basın toplantısına.

  Eğitimden, yerli tohuma, Toprak Mahsulleri Ofisinden, hayvancılığa, tarımdan, süt üreticiliğine, meralardan, iç göçe, asgari ücretten üretim ekonomisine, borçlanmaya, varlık fonundan, enerji politikalarına uzanan geniş yelpazede hükümetin yanlış politikalarını ortaya koyuyor… Doğan Aydal; “ Ortaya sayılar konduğunda, yalan söylemek kolay değildir. Asıl biz bunu nasıl çözeriz onu konuşmak lazım” diyerek iktidara talip olduklarını ve geçmiş dönemde, özellikle ortağı oldukları 54. koalisyon hükümeti döneminde, ülke sorunlarını çözme noktasında başarılı örnekler ortaya koyduklarını fakat bunun 28 Şubat muhtırası ile engellendiğine vurgu yapıyor.

  İkinci günkü halka açık enerji konulu sunumunu, dolu salon önünde yapan Aydal, konuşmasına “ Yanında görev yapmaktan şeref duyduğum rahmetli Erbakan’ı anarak başlamak istiyorum” diyerek girdi. Slayt gösterisi eşliğinde iki saatlik konferans veren Aydal, ilgiyle dinlendi. Bu tür konferanslar genellikle sıkıcılığı ile bilinir. Ancak o gün salonu dolduranlar tarafından sık sık alkışlarla, hayret ifadeleri ve dinleyici sorularıyla kesilen konuşması yoğun dikkat çekti.

  Dünyayı tanıması, bürokrasiyi, bilim dünyasını, medyayı, siyaseti bilmesi ve özellikle aldığı iyi eğitim, Doğan Aydal’a yüksek donanım ve konuları anlatma noktasında büyük avantaj sağlıyor. Ben de bundan kendi payıma düşeni alıyorum. O güne değin doğru bildiğim birçok konunun aslında manipule edilmiş, algı politikaları sonucu biz halka ‘yedirilmiş bilgiler’ olarak sunulduğunu, salondakiler gibi hayretle kabul ediyorum. Aslında o gün baştan sona bir  ‘Nasıl uyutulmuşuz’un traji komik hikayesini dinledik. İki saat boyunca, ülkemizin enerji konusu baştan sona ayrıntılı biçimde gözler önüne serildi… 

  Mevcut kurulu enerji gücümüzden, Akdeniz doğal gazları ve Libya anlaşmasına, münhasır ekonomik alandan, uluslar arası deniz hukukuna, doğalgaz ve petrol rezervlerine, oradan uluslar arası güç mücadelesine, sondaj gemilerinden, TPOA’ya, çölleşmeye, petrol boru hatlarından, nükleer enerjiye, rüzgar enerjisi, termik santraller, kaya gazından, jeotermal ve güneş enerjisine kadar geniş konu bandında gayet aydınlatıcı bilgiler edindik.

  Ülkemizin bitmeyen krizler, darbe ve terör ile nasıl oyalandığı ve bir türlü gerçek gündemine odaklanmasının nasıl engellendiği apaçık ortaya konuldu… Ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler doganaydal.com sitesinden ve ayrıca hocanın kitapları ve videolarından yararlanabilirler.

  İki gün boyunca biz basın mensuplarına güzel ev sahipliği yapan Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Yavuz Kara ve parti teşkilatındaki görevli arkadaşlara teşekkür ederim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.