Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Süreç Yöneten Akıl

  “Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır”     Gazeteler haberi ‘825 milyar dolarlık buluşma’ diye verdi. Toplam servetleri 825 milyar doları bulan dünyanın ultra zenginleri ABD Idaho’da 37.si yapılan yaz kampında bir araya geldi. Aralarında Amazon, Apple, Facebook, Microsoft, Pay Pal, Disney gibi dev şirketlerin kurucu ve ceo’larının katıldığı toplantıda, başta küresel iklim değişikliği olmak üzere kamu sağlığı, ceza yargı reformu ve küresel ekonomi başlıklarını görüşmek üzere buluştular.   Malum, küresel iklim değişikliği konusu sürekli gündemde. İklim değişikliğinin nedenlerinden en önde geleni atmosfere salınan karbon gazlarıdır ve önemli kısmı uçakların saldığı gazlardan oluşur. Ama tesadüfe bakınız ki katılımcıların çoğu kampa özel jetleriyle geldi. Bir de spor giyimleri, rahat tavırları dikkatlerden kaçmadı büyük milyarderlerin.   Nedense Batılı zenginler genelde böyledir. Rahat davranırlar giyim kuşamlarına Şarklı zenginler kadar önem vermezler. Sonra, çok göz önünde yaşamaz Batılı zenginler. Genelde gözlerden uzaktırlar. Geçmişten günümüze sürekli vurgulanan bir görüş var. Denir ki; dünyanın geleceğine ülke hükümetlerinden çok küresel çaptaki zenginlerin ayar verdiğidir ki; bu görüş son pandemiden beri oldukça güçlenmiştir. Pandemi sürecinde de görüldü hükümetler daha çok uygulayıcı ve geriden gelen pozisyondadır. Gidişata daha çok küresel elitin kontrolünde olan Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslar üstü kuruluşlar yön vermektedir.   Tahmin ediyorum; covid 19 salgınının bir bilançosunu çıkaracak bu ultra zenginler. Tüm dünya ekonomileri büyük zararlar görürken, küresel çaptaki kamp katılımcısı zenginler servetlerini katladılar. Sadece Warren Buffet, geçen üç yılda Apple’deki yatırımı ile servetini üçe katladı. Dünya şu an sanki aşılamanın da verdiği bir rahatlama anını, soluklanma devresini yaşıyor. Ancak sonraki dönemde salgının yeni mutasyonlar ve varyantlar ile devamı gelirse hiç şaşmayın! Çünkü ipler dünyaya yön veren zenginlerin elinde. Onlar salgın sürecinde servetlerine servet kattıklarına göre, salgının peşini bırakmayacaklar demektir.   Yeni yeni kapanmaları, kısıtlamaları devletler artık zor kaldırır. Devletler, ellerinde olan imkanlarla ve çoğu para basarak, geçen 15 aylık süreyi bir şekilde atlatmaya çalıştı. Ancak yeni dik dalgaları kaldıracak güçten mahrum birçok ülke. Buna tabii bizim ülkemiz de dahil. Öyle sanıyorum ki sokaktaki vatandaş durumun ciddiyetini pek algılamıyor. Vatandaş daha çok salgının sağlık boyutuyla ilgili.   Oysa sağlık salgının sadece bir boyutu. Arkasındaysa çok büyük hedef ve planlar var. Virüsler ve başka başka senaryolar ile ulus devletler güçsüz kılınmak isteniyor. Bunu teknoloji, bilişim, iletişim devlerinin salgında ulaştıkları ekonomik büyüklüklerden de anlamak mümkün. Bu şirketler 11 trilyon dolarlık piyasa değerleri ile 200’e yakın dünya devletinin milli gelirini yakalamış durumdalar. Yeni salgınların, kısıtlamaların çıkması, onların daha da büyümeleri anlamına geliyor.   Dünya kamuoyları aşılamaya ihtiyatlı yaklaşıyor ama yine de sıkıntıları geride bırakmak ve normal hayatlara dönebilmek için aşılamaya ikna edilmeye çalışıyor. İki doz aşı yaptıran şimdi üçüncü doza razı edilmek isteniyor. Fakat aşılamanın nerede duracağını kimse bilmiyor. Bu elbette kafalarda soru işaretleri uyandırıyor. Tamam, diyelim ki tüm dediklerini yaptık; eski normale dönebilecek miyiz peki? Yoksa virüs korkusu Demokles’in kılıcı gibi hep asılı mı kalacak?   21.yy dengeleri bambaşka dinamikler içeriyor. İnsanların çoğunluğu 20.yy kafasıyla bunu anlamlandırmaya uğraşıyor ama boşuna. Süreçleri yöneten akıl bizlerden farklı, değişik şeyler istiyor. Örneğin, tanımlanabilir, 7/ 24 kontrol altında tuttukları, aldığı tüm kararlardan haberdar olacak ve verdiği tüm kararları yönlendirebilecek insan tipi oluşturmak isteniyor. Burada ulusal devletlere ihtiyaç duymuyorlar. Dijital dünya devleti, tüm kurum ve anlayışıyla adım adım gerçekleşmek için hedefine kendi gündem ve planı ile yürümeye devam ediyor…      
Ekleme Tarihi: 26 Temmuz 2021 - Pazartesi

Süreç Yöneten Akıl

  •  

    “Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır”

     

      Gazeteler haberi ‘825 milyar dolarlık buluşma’ diye verdi. Toplam servetleri 825 milyar doları bulan dünyanın ultra zenginleri ABD Idaho’da 37.si yapılan yaz kampında bir araya geldi. Aralarında Amazon, Apple, Facebook, Microsoft, Pay Pal, Disney gibi dev şirketlerin kurucu ve ceo’larının katıldığı toplantıda, başta küresel iklim değişikliği olmak üzere kamu sağlığı, ceza yargı reformu ve küresel ekonomi başlıklarını görüşmek üzere buluştular.

      Malum, küresel iklim değişikliği konusu sürekli gündemde. İklim değişikliğinin nedenlerinden en önde geleni atmosfere salınan karbon gazlarıdır ve önemli kısmı uçakların saldığı gazlardan oluşur. Ama tesadüfe bakınız ki katılımcıların çoğu kampa özel jetleriyle geldi. Bir de spor giyimleri, rahat tavırları dikkatlerden kaçmadı büyük milyarderlerin.

      Nedense Batılı zenginler genelde böyledir. Rahat davranırlar giyim kuşamlarına Şarklı zenginler kadar önem vermezler. Sonra, çok göz önünde yaşamaz Batılı zenginler. Genelde gözlerden uzaktırlar. Geçmişten günümüze sürekli vurgulanan bir görüş var. Denir ki; dünyanın geleceğine ülke hükümetlerinden çok küresel çaptaki zenginlerin ayar verdiğidir ki; bu görüş son pandemiden beri oldukça güçlenmiştir. Pandemi sürecinde de görüldü hükümetler daha çok uygulayıcı ve geriden gelen pozisyondadır. Gidişata daha çok küresel elitin kontrolünde olan Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslar üstü kuruluşlar yön vermektedir.

      Tahmin ediyorum; covid 19 salgınının bir bilançosunu çıkaracak bu ultra zenginler. Tüm dünya ekonomileri büyük zararlar görürken, küresel çaptaki kamp katılımcısı zenginler servetlerini katladılar. Sadece Warren Buffet, geçen üç yılda Apple’deki yatırımı ile servetini üçe katladı. Dünya şu an sanki aşılamanın da verdiği bir rahatlama anını, soluklanma devresini yaşıyor. Ancak sonraki dönemde salgının yeni mutasyonlar ve varyantlar ile devamı gelirse hiç şaşmayın! Çünkü ipler dünyaya yön veren zenginlerin elinde. Onlar salgın sürecinde servetlerine servet kattıklarına göre, salgının peşini bırakmayacaklar demektir.

      Yeni yeni kapanmaları, kısıtlamaları devletler artık zor kaldırır. Devletler, ellerinde olan imkanlarla ve çoğu para basarak, geçen 15 aylık süreyi bir şekilde atlatmaya çalıştı. Ancak yeni dik dalgaları kaldıracak güçten mahrum birçok ülke. Buna tabii bizim ülkemiz de dahil. Öyle sanıyorum ki sokaktaki vatandaş durumun ciddiyetini pek algılamıyor. Vatandaş daha çok salgının sağlık boyutuyla ilgili.

      Oysa sağlık salgının sadece bir boyutu. Arkasındaysa çok büyük hedef ve planlar var. Virüsler ve başka başka senaryolar ile ulus devletler güçsüz kılınmak isteniyor. Bunu teknoloji, bilişim, iletişim devlerinin salgında ulaştıkları ekonomik büyüklüklerden de anlamak mümkün. Bu şirketler 11 trilyon dolarlık piyasa değerleri ile 200’e yakın dünya devletinin milli gelirini yakalamış durumdalar. Yeni salgınların, kısıtlamaların çıkması, onların daha da büyümeleri anlamına geliyor.

      Dünya kamuoyları aşılamaya ihtiyatlı yaklaşıyor ama yine de sıkıntıları geride bırakmak ve normal hayatlara dönebilmek için aşılamaya ikna edilmeye çalışıyor. İki doz aşı yaptıran şimdi üçüncü doza razı edilmek isteniyor. Fakat aşılamanın nerede duracağını kimse bilmiyor. Bu elbette kafalarda soru işaretleri uyandırıyor. Tamam, diyelim ki tüm dediklerini yaptık; eski normale dönebilecek miyiz peki? Yoksa virüs korkusu Demokles’in kılıcı gibi hep asılı mı kalacak?

      21.yy dengeleri bambaşka dinamikler içeriyor. İnsanların çoğunluğu 20.yy kafasıyla bunu anlamlandırmaya uğraşıyor ama boşuna. Süreçleri yöneten akıl bizlerden farklı, değişik şeyler istiyor. Örneğin, tanımlanabilir, 7/ 24 kontrol altında tuttukları, aldığı tüm kararlardan haberdar olacak ve verdiği tüm kararları yönlendirebilecek insan tipi oluşturmak isteniyor. Burada ulusal devletlere ihtiyaç duymuyorlar. Dijital dünya devleti, tüm kurum ve anlayışıyla adım adım gerçekleşmek için hedefine kendi gündem ve planı ile yürümeye devam ediyor…   

      

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.