Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Uçtu Uçtu Turist Uçtu

“ Her şeye homurdanmaya alışmış kimse; fırsat kapıyı çaldığında gürültüden yakınır”      On günlük bayram tatili konuyu yeniden gündeme taşıdı. Çok mu tatil yapıyoruz? Tatil gereklidir ancak kalıcı refah; çalışarak üreterek gelir. Bir görüşe göre uzun tatil, turizmi kurtarmaya yönelik bir hamle. Para bırakan Batılı turist girişi azalınca, turizmde alarm zilleri çalıyor. Zararı yerli turist ile kapatma isteğiyse, nafile bir çabadan öteye geçemiyor. Çünkü yerli turistin bıraktığı, bir cepten diğer cebe para aktarmak gibi kabul ediliyor. Önemli olan yurt dışından döviz gelmesi fakat o da siyasi demeçlere, gerginliklere kurban veriliyor.    Büyük ticari ortağımız ve turist kaynağımız Almanya; biz karşı sanki örtülü bir savaş yürütüyor. Alman turist sayısı yarı yarıya düşmüş. Gerçi diğer Batılı turist bakımından da durum pek farklı sayılmaz. Gelen Alman turistin önemli bölümü de Türkiye kökenli Alman vatandaşları, yani gurbetçilerimiz. Alman pasaportu taşıyan gurbetçi, doğal olarak Alman sayılıyor.    Ülkemizde bilgi kirliliği üst seviyelerdedir. Hemen her konuda kafa karışıklığı, değişik bakış açıları vardır. Turizm de bundan nasibini alır. Bir kısım medya işleri iyi gösterirken, diğerleri ‘öldük bittik’ nidaları atmaktadır.    Paralı, nitelikli turist girişi azalırken… Üstüne üstlük burada yaşayan Batılılar evlerini satma sürecine girmişler. Siyasi ortamdan ve savaş korkusundan etkilenen Batılılar, ülkemizi terk etme eğilimindeymişler. Turizm gelirleri düşe dursun…Diğer taraftan otelcilerin uyguladıkları fiyat politikaları da vatandaşı ürkütüyor.    Geçenlerde Çeşme’de iki gün kalan bir tanıdığım, sadece yatak ücreti (tek kişi) 700 tl ödemiş. Yüksek fiyat onu hayli üzmüş. Çıkışta ileti atarak otel yönetimine şikayette bulunmuş. Fakat idareciler ısrarla fiyat politikalarını savunmuş. Anlaşılan turla gelen yabancılara iyice fiyat kıran oteller, yerliye yüksek ücrette kararlı tutum izliyor.    Hayat boşluğu hiç affetmez. Belki de yaşanan tüm krizler, yeni çözümler üretmenin yolunu açacaktır. Türkiye birçok olumsuzluğu birden yaşıyor. Fakat bu, yeni çıkışların önünü açabilir.    Belgesel kanalda petrol biterse ne olur’un sonuçları araştırılmış. Bir sürü felaket senaryosu canlandırılarak anlatılmış. Belki size de uzun gelecek ama çeşitli uğraşlar ve denemelerin ardından; kırk yıl sonra petrolsüz başka toplum düzeninin temellerinin atıldığı, yeni bir dünyanın ortaya çıkacağı öngörülmüş. Petrolü biten bir dünya onca zorlukların ardından düze çıkıyor. Ve petrol dönemindeki konumundan daha iyi duruma yükseliyor. Tabii bu arada yarım asra yakın süre geçiyor.    Karamsarlığa yer yok! Japonca’da kriz ve fırsat adı aynı anlama gelmekteymiş, Krizlerden öğrenip, fırsata dönüştürmek… Bunu her milletin aynı oranda başarması elbette beklenemez.    Biz Türkler krizlerle yaşamaya alışkınız. Ah, bir de bunu kalıcı fırsatlara çevirebilsek. BEKİR ZORBA      
Ekleme Tarihi: 30 Ağustos 2017 - Çarşamba

Uçtu Uçtu Turist Uçtu

“ Her şeye homurdanmaya alışmış kimse; fırsat kapıyı çaldığında gürültüden yakınır”

 

   On günlük bayram tatili konuyu yeniden gündeme taşıdı. Çok mu tatil yapıyoruz? Tatil gereklidir ancak kalıcı refah; çalışarak üreterek gelir. Bir görüşe göre uzun tatil, turizmi kurtarmaya yönelik bir hamle. Para bırakan Batılı turist girişi azalınca, turizmde alarm zilleri çalıyor. Zararı yerli turist ile kapatma isteğiyse, nafile bir çabadan öteye geçemiyor. Çünkü yerli turistin bıraktığı, bir cepten diğer cebe para aktarmak gibi kabul ediliyor. Önemli olan yurt dışından döviz gelmesi fakat o da siyasi demeçlere, gerginliklere kurban veriliyor.

   Büyük ticari ortağımız ve turist kaynağımız Almanya; biz karşı sanki örtülü bir savaş yürütüyor. Alman turist sayısı yarı yarıya düşmüş. Gerçi diğer Batılı turist bakımından da durum pek farklı sayılmaz. Gelen Alman turistin önemli bölümü de Türkiye kökenli Alman vatandaşları, yani gurbetçilerimiz. Alman pasaportu taşıyan gurbetçi, doğal olarak Alman sayılıyor.

   Ülkemizde bilgi kirliliği üst seviyelerdedir. Hemen her konuda kafa karışıklığı, değişik bakış açıları vardır. Turizm de bundan nasibini alır. Bir kısım medya işleri iyi gösterirken, diğerleri ‘öldük bittik’ nidaları atmaktadır.

   Paralı, nitelikli turist girişi azalırken… Üstüne üstlük burada yaşayan Batılılar evlerini satma sürecine girmişler. Siyasi ortamdan ve savaş korkusundan etkilenen Batılılar, ülkemizi terk etme eğilimindeymişler. Turizm gelirleri düşe dursun…Diğer taraftan otelcilerin uyguladıkları fiyat politikaları da vatandaşı ürkütüyor.

   Geçenlerde Çeşme’de iki gün kalan bir tanıdığım, sadece yatak ücreti (tek kişi) 700 tl ödemiş. Yüksek fiyat onu hayli üzmüş. Çıkışta ileti atarak otel yönetimine şikayette bulunmuş. Fakat idareciler ısrarla fiyat politikalarını savunmuş. Anlaşılan turla gelen yabancılara iyice fiyat kıran oteller, yerliye yüksek ücrette kararlı tutum izliyor.

   Hayat boşluğu hiç affetmez. Belki de yaşanan tüm krizler, yeni çözümler üretmenin yolunu açacaktır. Türkiye birçok olumsuzluğu birden yaşıyor. Fakat bu, yeni çıkışların önünü açabilir.

   Belgesel kanalda petrol biterse ne olur’un sonuçları araştırılmış. Bir sürü felaket senaryosu canlandırılarak anlatılmış. Belki size de uzun gelecek ama çeşitli uğraşlar ve denemelerin ardından; kırk yıl sonra petrolsüz başka toplum düzeninin temellerinin atıldığı, yeni bir dünyanın ortaya çıkacağı öngörülmüş. Petrolü biten bir dünya onca zorlukların ardından düze çıkıyor. Ve petrol dönemindeki konumundan daha iyi duruma yükseliyor. Tabii bu arada yarım asra yakın süre geçiyor.

   Karamsarlığa yer yok! Japonca’da kriz ve fırsat adı aynı anlama gelmekteymiş, Krizlerden öğrenip, fırsata dönüştürmek… Bunu her milletin aynı oranda başarması elbette beklenemez.

   Biz Türkler krizlerle yaşamaya alışkınız. Ah, bir de bunu kalıcı fırsatlara çevirebilsek.

BEKİR ZORBA

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.