Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Virüsler Bize Çip mi Takacak?

“ İnsanlığın en büyük iki düşmanı; açgözlülük ve cehalettir”   ‘Zor, oyunu bozar’. Aynı zamanda zor, öğreticidir. Bir insanı tanımak için zora düşmek gerekir çoğu zaman. Zor günlerdeki tavır belirleyicidir. Bu sadece insanlarla sınırlı değildir elbet. Coronalı günler hayli öğretici, hem insanlar arasında hem de devletler arasında. Avrupa Birliği dayanışmada sınıfta kaldı. Ülkeler kendi derdine düştü. ABD’yi saymıyorum bile. O zaten bildiğiniz gibi sabıkalı bir devlet. Başka ülkelerin maskelerine el koyan ABD, haydut devletlikle suçlandı.  ‘Kapitalizm, insana ve yaşama yabancılaşmanın sistemidir’ sözü fena doğrulanıyor maalesef.  Dünya sathına yayılmış 700 üssün ile hesapsız askeri harcamaların ile mazlum halkları birbirine düşman ederek dünya kabadayılığına soyunacaksın ama kendi halkına, yoksuluna sırtını döneceksin. Süper güç olarak anılacaksın ama bir küçük bez parçasına (maske) muhtaç kalacaksın. Kendi ülkende 20 milyon evsize göz yumacaksın ayrıca bi o kadar sigortasız, sağlık hizmetine erişim sağlayamayan yurttaşın olacak. Bu nedir? Bu olsa olsa insanlık düşmanı bir sistemdir ve sadece kendi ülkesi ile sınırlı kalmayıp dünyayı geçmişten bu güne ateşe atmaktadır.   ABD sabıkalı bir devlettir ve hemen tüm kötülüklerin altından çıkmaktadır. Geçen yüzyılın başında ABD’li petro kimya ve ilaç endüstrisi para ve güç hırsıyla, yükselişte olan temiz ve sağlıklı mucizevi bitki keneviri dünya çapında yasaklayıp adeta lanetleyerek, şimdiki kirli ve hastalıklı dünyanın yolunu açtı. (sizlere kenevir bitkisini enine boyuna araştırmayı öneririm ki kurtuluşu ben onda görmekteyim)   Bugün, tüm insanlık uluslar arası bir komplo ile karşı karşıyadır. Bu komplonun merkezinde yine ABD’li dev finans ve endüstri tekelleri ile dünya çapındaki yerel işbirlikçiler vardır. Görülmemiş bir açgözlülük ve iştahla dünyanın geri kalanının üzerine üşüşmekteler. Nihai hedefleriyse, etrafa korku salarak insanlığı teslim almak ve onları ileri teknoloji ile köleleştirmektir. ‘Modern Köleci Toplumun’ ayak sesleri iyice duyulmaya başladı. Öldürücü darbenin insanlığa 5G teknolojisi ile indirileceği söylentisi hayli yaygın.    5G teknolojisini duymayan yoktur sanırım. Kabaca internette erişim ve hızda bir üst seviyeye geçmektir planlanan ve halihazırda dünyanın belli bölgelerinde kullanımdadır. İşler planlandığı gibi giderse, 2025’te tüm dünyada hizmete sokulacak. 5G eşzamanlı internet ile hiç zaman kaybı, donma, durma derdi yaşamadan hızlı erişim sağlanacak. Aynı zamanda birçok yenilik hayatımıza girecek, mevcutlar müthiş gelişim gösterecek. Yapay zeka, dijital para, uzaktan eğitim, uzaktan sağlık, ameliyatlar, evden iş, evden alışveriş, artırılmış gerçeklik, sürücüsüz araçlar, nesnelerin interneti, çipli insanlar vb.. bir sürü yenilik kuşatacak dünyayı. Fakat bu teknoloji sıkıntıları ile birlikte geliyor.   Bunun için bugünkünden oldukça fazla baz istasyonuna ve uydulara ihtiyaç duyulacak. İnsanlar, doğa,  internet sağlayıcı firmalar tarafından adeta elektro manyetik dalga bombardımanına tutulacak. Bu hem insandaki hem de doğadaki dengeyi geri dönülmez biçimde bozacak. İnsanlık şu an bile baz istasyonlarının olumsuz etkisiyle baş edemezken bu kat be kat artacak. Deri altına yerleştirilen çipler, insanlığa her açıdan, oturduğu yerden birçok şeyi halletmeyi ve kolaylığı vaat ederken… Aynı zamanda korkunç bir denetimi ve bağımlılığı da getirecek. Her şey servis sağlayıcılar ve sistem tarafından kontrol altında tutulacak. Sisteme girmeyen hiçbir iş yapamadığından bir nevi ‘ölü’ sayılacak.   İşte bugün yaşadığımız bu virüs salgını ve planlanan başka salgınlarla insanlar arasında korku ve panik iyice yayılacak. Salgının, yakın gelecekte hayatımıza girecek ‘yeniliklere’ olan direnci kırmayı hedeflediği iddia ediliyor. Kalabalıklar virüs bulaştırır, yaşlılar yüktür, para kirlidir, okullara, ofislere fazla ihtiyaç yoktur gibisinden algılarla, salgın korkusuyla ‘evde kalın, bakın zaten evden her şey halloluyor’ mesajıyla yeni ‘dünya düzeninin’ adeta bir provası yapıldığı inancı hakim. Aslında tüm bunlar, yakın gelecekte planlananlar ve yaşadıklarımıza bakınca olanlar, bir komplo teorisinin ötesine taşınarak gerçeğe dönüşmek üzere.   İnsanlık bir yol ayrımında ya şimdiden ayağa kalkıp, tasarlanan modern köleci topluma karşı duracak ve yerine doğa ile toprak ile insanlık ile barışık yeni bir sistem inşa edecek ya da çipleri takıp sonsuza değin köleleşecek…        
Ekleme Tarihi: 08 Nisan 2020 - Çarşamba

Virüsler Bize Çip mi Takacak?

“ İnsanlığın en büyük iki düşmanı; açgözlülük ve cehalettir”

 

‘Zor, oyunu bozar’. Aynı zamanda zor, öğreticidir. Bir insanı tanımak için zora düşmek gerekir çoğu zaman. Zor günlerdeki tavır belirleyicidir. Bu sadece insanlarla sınırlı değildir elbet. Coronalı günler hayli öğretici, hem insanlar arasında hem de devletler arasında. Avrupa Birliği dayanışmada sınıfta kaldı. Ülkeler kendi derdine düştü. ABD’yi saymıyorum bile. O zaten bildiğiniz gibi sabıkalı bir devlet. Başka ülkelerin maskelerine el koyan ABD, haydut devletlikle suçlandı.

 ‘Kapitalizm, insana ve yaşama yabancılaşmanın sistemidir’ sözü fena doğrulanıyor maalesef.  Dünya sathına yayılmış 700 üssün ile hesapsız askeri harcamaların ile mazlum halkları birbirine düşman ederek dünya kabadayılığına soyunacaksın ama kendi halkına, yoksuluna sırtını döneceksin. Süper güç olarak anılacaksın ama bir küçük bez parçasına (maske) muhtaç kalacaksın. Kendi ülkende 20 milyon evsize göz yumacaksın ayrıca bi o kadar sigortasız, sağlık hizmetine erişim sağlayamayan yurttaşın olacak. Bu nedir? Bu olsa olsa insanlık düşmanı bir sistemdir ve sadece kendi ülkesi ile sınırlı kalmayıp dünyayı geçmişten bu güne ateşe atmaktadır.

  ABD sabıkalı bir devlettir ve hemen tüm kötülüklerin altından çıkmaktadır. Geçen yüzyılın başında ABD’li petro kimya ve ilaç endüstrisi para ve güç hırsıyla, yükselişte olan temiz ve sağlıklı mucizevi bitki keneviri dünya çapında yasaklayıp adeta lanetleyerek, şimdiki kirli ve hastalıklı dünyanın yolunu açtı. (sizlere kenevir bitkisini enine boyuna araştırmayı öneririm ki kurtuluşu ben onda görmekteyim)

  Bugün, tüm insanlık uluslar arası bir komplo ile karşı karşıyadır. Bu komplonun merkezinde yine ABD’li dev finans ve endüstri tekelleri ile dünya çapındaki yerel işbirlikçiler vardır. Görülmemiş bir açgözlülük ve iştahla dünyanın geri kalanının üzerine üşüşmekteler. Nihai hedefleriyse, etrafa korku salarak insanlığı teslim almak ve onları ileri teknoloji ile köleleştirmektir. ‘Modern Köleci Toplumun’ ayak sesleri iyice duyulmaya başladı. Öldürücü darbenin insanlığa 5G teknolojisi ile indirileceği söylentisi hayli yaygın. 

  5G teknolojisini duymayan yoktur sanırım. Kabaca internette erişim ve hızda bir üst seviyeye geçmektir planlanan ve halihazırda dünyanın belli bölgelerinde kullanımdadır. İşler planlandığı gibi giderse, 2025’te tüm dünyada hizmete sokulacak. 5G eşzamanlı internet ile hiç zaman kaybı, donma, durma derdi yaşamadan hızlı erişim sağlanacak. Aynı zamanda birçok yenilik hayatımıza girecek, mevcutlar müthiş gelişim gösterecek. Yapay zeka, dijital para, uzaktan eğitim, uzaktan sağlık, ameliyatlar, evden iş, evden alışveriş, artırılmış gerçeklik, sürücüsüz araçlar, nesnelerin interneti, çipli insanlar vb.. bir sürü yenilik kuşatacak dünyayı. Fakat bu teknoloji sıkıntıları ile birlikte geliyor.

  Bunun için bugünkünden oldukça fazla baz istasyonuna ve uydulara ihtiyaç duyulacak. İnsanlar, doğa,  internet sağlayıcı firmalar tarafından adeta elektro manyetik dalga bombardımanına tutulacak. Bu hem insandaki hem de doğadaki dengeyi geri dönülmez biçimde bozacak. İnsanlık şu an bile baz istasyonlarının olumsuz etkisiyle baş edemezken bu kat be kat artacak. Deri altına yerleştirilen çipler, insanlığa her açıdan, oturduğu yerden birçok şeyi halletmeyi ve kolaylığı vaat ederken… Aynı zamanda korkunç bir denetimi ve bağımlılığı da getirecek. Her şey servis sağlayıcılar ve sistem tarafından kontrol altında tutulacak. Sisteme girmeyen hiçbir iş yapamadığından bir nevi ‘ölü’ sayılacak.

  İşte bugün yaşadığımız bu virüs salgını ve planlanan başka salgınlarla insanlar arasında korku ve panik iyice yayılacak. Salgının, yakın gelecekte hayatımıza girecek ‘yeniliklere’ olan direnci kırmayı hedeflediği iddia ediliyor. Kalabalıklar virüs bulaştırır, yaşlılar yüktür, para kirlidir, okullara, ofislere fazla ihtiyaç yoktur gibisinden algılarla, salgın korkusuyla ‘evde kalın, bakın zaten evden her şey halloluyor’ mesajıyla yeni ‘dünya düzeninin’ adeta bir provası yapıldığı inancı hakim. Aslında tüm bunlar, yakın gelecekte planlananlar ve yaşadıklarımıza bakınca olanlar, bir komplo teorisinin ötesine taşınarak gerçeğe dönüşmek üzere.

  İnsanlık bir yol ayrımında ya şimdiden ayağa kalkıp, tasarlanan modern köleci topluma karşı duracak ve yerine doğa ile toprak ile insanlık ile barışık yeni bir sistem inşa edecek ya da çipleri takıp sonsuza değin köleleşecek…     

  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.