Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Yaşar Celal Arslan

“ Bas müminin dalına, gör ondaki imanı”     Ülkeyi ilgilendiren önemli siyasi ekonomik olaylar, sportif sanatsal etkinlikler yurttaşları etkiler. Birçok kişi bunların yaşandığı dönemde, duygu yoğunluğu nispetinde görüşlerini değiştirir, çocuklarına olayların kahramanlarının ismini koyar. Futbolcu, sanatçı isimleri siyasi aktörlerin isimleri verilir. Tabii tarihi, dini liderleri ayrı tutmak lazım onlar etkileyen ve isimleri verilenler arasında hep başlardadır.   Yakın dönemdeyse Menderes ve iki bakanının, Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının idamı yürekleri sızlatan hadiselerdir. Bu iki elim olay Anadolu’da yeni siyasi fikri oluşumlara ve onların isimlerinin yaşatılmasına vesile olmuştur.   1952 Mersin doğumlu Yaşar Celal Arslan da bu akıma katılmış, dokuz yaşında Mendereslerin idamından oldukça etkilenmiş ve böylelikle ilk siyasi düşünceleri filizlenmeye başlamıştır. Kaderin cilvesine bakınız ki 1960 darbesinden dolayı şiddetle karşı durduğu Alparslan Türkeş; gün gelecek (1979) evinde misafir olacaktır. Nasıl bir ailede doğduğunuz belirleyicidir. Yaşar Celal Arslan; Arslan Köylü çiftçilikten gelme bir ailede doğdu. İslami muhafazakar aile yapısı vardı. Babası 1950’de şehre taşındı. 1960 yılından itibaren Mersin’de  meyve-sebze komisyonculuğuna başladı.   Arslan ilk- orta ve lise tahsilini Mersin’de yaptı. Dönemin meşhur Tevfik Sırrı Gür Lisesi mezunudur. Tevfik Sırrı Gür Lisesi birçok ünlü Mersinlinin okuludur. Üniversiteyi İstanbul’da okuyan Arslan; İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini 1974’te bitirdi. Maddi durumları iyi olmasına rağmen, hep yurtlarda kaldı. Arkadaşlık bağları çok güçlüydü çünkü. Okulda bir gün karşıt görüşlü öğrencilere; “Ben burjuva çocuğuyum” demişliği vardır. O, hesap uzmanlığı veya akademik kariyer yapmak niyetindeyken, babasının hastalığı dolayısıyla 1975’te aile müessesinin başına geçti. Aynı zamanda Mersin MHP, gençlikten sorumlu il yönetim kurulu üyeliği yaptı. Gençler arasındaki karışıklıklara bir son vermek niyetindeydi.   Bu dönem aynı zamanda siyasi kavgaların kızıştığı bir dönemdi. Türk milleti süratle kamplaşıyor, birbirine düşüyordu. Mersin’de de karışıklıklar had safhadaydı. Sanki gizli bir el  alttan alta teşvik ediyor, tırmandırıyordu… Ama tabii bunu sıradan yurdum insanının bilmesi beklenemezdi. Yaşar Celal Arslan’ın siyasi düşüncesine o dönemki Mersin demografisi de etki yapmıştır. Köy kökenliler bazı hallerde biraz ‘dışlanmışlık’ yaşıyordu. Mersin şehir hayatı ondaki ‘milli şuuru’ tetikledi.   Lise döneminde Genç Ülkücüler Teşkilatı üyelerindendi. O yıllar siyasi mücadelesinin de başlangıç yıllarıydı. Lisede isim babası olduğu ‘ Türkgücü’ duvar gazetesini çıkardılar. Üniversitede iktisat, mülkiye ve ilahiyat bölümlerinden birini okumak istiyordu. Bu alanlar siyaset ile de alakalıydı. İktisat okuyarak isteklerinden birini gerçekleştirdi. Fakülteden sınıf arkadaş ile evlendi. İki çocuğu oldu. İhtilal öncesi MHP Mersin merkez ilçe başkanlığını yürütüyordu.   12 Eylül askeri darbesi onun açısından da bir milattı. İhtilal, Arslan’a göre ABD işiydi. ABD tırmandırdığı kırımı, yine kendi durdurdu. “ 80 öncesi karışıklıklar; ılımlı İslamı iktidara getrime projesiydi, 28 Şubat da benzer bir hadisedir” tespitinde bulunuyor. Dönemin belediyesi siyasi sebeplerden ötürü işyerlerini kapattı. İflas etti. Askere gitti.   Askerlik dönüşü ticarete yeniden atıldı. Traktör acenteliği aldı.Yaşar Celal Arslan; önünde fırsatlar bulmasına rağmen devlette hiç çalışmadı. Onun araştıran mucit bir tarafı da vardır. İnsanlara faydalı bir buluş gerçekleştirdi. Çamaşır yıkama topu ve su tasarruf eden bir alet geliştirdi. Patentini aldı. Bu arada tekrar (1995) İstanbul’a yerleşti. Ticaretle uğraştı ve 2012’ de emekli oldu. 2010 yılından bu tarafa Mersin Çetin Sürücü Kürsü müdürlüğünü yürütüyor.   Bir iktisatçı olarak bazı projeler geliştirdi. Mersinliler Bankası girişimi, 12 Eylül ile beraber akamete uğradı. 2014’teki Yörükleri denizle tanıştırma projesi (MDO) dönemin belediyesi tarafından gündeme alındı. Bu günlerdeki yeni girişimi, tüm Türkiye’yi kapsayacak bir üretim ve dağıtım kooperatifi girişimidir ve heyecanla üzerinde çalışılmaktadır.   12 Eylül sonrasında Muhafazakar Parti kurucuları arasındadır. Parti, ilk teşkilatını Mersin’de oluşturdu. Ve daha sonra MÇP adını aldı. Arslan MHP için şu tespitte bulunuyor; “ MHP 12 Eylül’ün ardından bütün gayretlere rağmen bir türlü toparlanamadı ama ne hikmetse Türkeş’in ölümünden sonra iktidara koyuverildi.”   Şu an hiçbir parti ile bağı bulunmayan Arslan; dönem dönem gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Yerel, ulusal radyo ve tv’lerde programlara katıldı. Günümüz siyasi ortamı için; ”AKP kendine verilen vazifeyi yerine getiriyor. İyi Parti’ye gelince, MHP’de siyaset yapmaları engellenince kurulmak zorunda kaldı. Kurulmuş partilerin çoğu proje partileridir. Kendime en yakın parti olarak İyi Parti’yi buluyorum. Türkiye’nin bir sonraki seçimleri yapması güçleşiyor. Çünkü kutuplaşma artıyor. Ayrıca Fetö’den de tam arınamadı Türkiye” görüşlerini öne sürüyor.   Yaşar Celal Arslan’ın şu sözleri ile bitiriyoruz: “ Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Müslümanlık sözde kalmış, Arap geleneklerine dönüşmüştür. Ben mümin Müslüman olmaya çalışan biriyim. Tıpkı ülkücü olamaya çalışan birisi olduğum gibi.”      
Ekleme Tarihi: 03 Eylül 2020 - Perşembe

Yaşar Celal Arslan

“ Bas müminin dalına, gör ondaki imanı”

 

  Ülkeyi ilgilendiren önemli siyasi ekonomik olaylar, sportif sanatsal etkinlikler yurttaşları etkiler. Birçok kişi bunların yaşandığı dönemde, duygu yoğunluğu nispetinde görüşlerini değiştirir, çocuklarına olayların kahramanlarının ismini koyar. Futbolcu, sanatçı isimleri siyasi aktörlerin isimleri verilir. Tabii tarihi, dini liderleri ayrı tutmak lazım onlar etkileyen ve isimleri verilenler arasında hep başlardadır.

  Yakın dönemdeyse Menderes ve iki bakanının, Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının idamı yürekleri sızlatan hadiselerdir. Bu iki elim olay Anadolu’da yeni siyasi fikri oluşumlara ve onların isimlerinin yaşatılmasına vesile olmuştur.

  1952 Mersin doğumlu Yaşar Celal Arslan da bu akıma katılmış, dokuz yaşında Mendereslerin idamından oldukça etkilenmiş ve böylelikle ilk siyasi düşünceleri filizlenmeye başlamıştır. Kaderin cilvesine bakınız ki 1960 darbesinden dolayı şiddetle karşı durduğu Alparslan Türkeş; gün gelecek (1979) evinde misafir olacaktır. Nasıl bir ailede doğduğunuz belirleyicidir. Yaşar Celal Arslan; Arslan Köylü çiftçilikten gelme bir ailede doğdu. İslami muhafazakar aile yapısı vardı. Babası 1950’de şehre taşındı. 1960 yılından itibaren Mersin’de  meyve-sebze komisyonculuğuna başladı.

  Arslan ilk- orta ve lise tahsilini Mersin’de yaptı. Dönemin meşhur Tevfik Sırrı Gür Lisesi mezunudur. Tevfik Sırrı Gür Lisesi birçok ünlü Mersinlinin okuludur. Üniversiteyi İstanbul’da okuyan Arslan; İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini 1974’te bitirdi. Maddi durumları iyi olmasına rağmen, hep yurtlarda kaldı. Arkadaşlık bağları çok güçlüydü çünkü. Okulda bir gün karşıt görüşlü öğrencilere; “Ben burjuva çocuğuyum” demişliği vardır. O, hesap uzmanlığı veya akademik kariyer yapmak niyetindeyken, babasının hastalığı dolayısıyla 1975’te aile müessesinin başına geçti. Aynı zamanda Mersin MHP, gençlikten sorumlu il yönetim kurulu üyeliği yaptı. Gençler arasındaki karışıklıklara bir son vermek niyetindeydi.

  Bu dönem aynı zamanda siyasi kavgaların kızıştığı bir dönemdi. Türk milleti süratle kamplaşıyor, birbirine düşüyordu. Mersin’de de karışıklıklar had safhadaydı. Sanki gizli bir el  alttan alta teşvik ediyor, tırmandırıyordu… Ama tabii bunu sıradan yurdum insanının bilmesi beklenemezdi. Yaşar Celal Arslan’ın siyasi düşüncesine o dönemki Mersin demografisi de etki yapmıştır. Köy kökenliler bazı hallerde biraz ‘dışlanmışlık’ yaşıyordu. Mersin şehir hayatı ondaki ‘milli şuuru’ tetikledi.

  Lise döneminde Genç Ülkücüler Teşkilatı üyelerindendi. O yıllar siyasi mücadelesinin de başlangıç yıllarıydı. Lisede isim babası olduğu ‘ Türkgücü’ duvar gazetesini çıkardılar. Üniversitede iktisat, mülkiye ve ilahiyat bölümlerinden birini okumak istiyordu. Bu alanlar siyaset ile de alakalıydı. İktisat okuyarak isteklerinden birini gerçekleştirdi. Fakülteden sınıf arkadaş ile evlendi. İki çocuğu oldu. İhtilal öncesi MHP Mersin merkez ilçe başkanlığını yürütüyordu.

  12 Eylül askeri darbesi onun açısından da bir milattı. İhtilal, Arslan’a göre ABD işiydi. ABD tırmandırdığı kırımı, yine kendi durdurdu. “ 80 öncesi karışıklıklar; ılımlı İslamı iktidara getrime projesiydi, 28 Şubat da benzer bir hadisedir” tespitinde bulunuyor. Dönemin belediyesi siyasi sebeplerden ötürü işyerlerini kapattı. İflas etti. Askere gitti.

  Askerlik dönüşü ticarete yeniden atıldı. Traktör acenteliği aldı.Yaşar Celal Arslan; önünde fırsatlar bulmasına rağmen devlette hiç çalışmadı. Onun araştıran mucit bir tarafı da vardır. İnsanlara faydalı bir buluş gerçekleştirdi. Çamaşır yıkama topu ve su tasarruf eden bir alet geliştirdi. Patentini aldı. Bu arada tekrar (1995) İstanbul’a yerleşti. Ticaretle uğraştı ve 2012’ de emekli oldu. 2010 yılından bu tarafa Mersin Çetin Sürücü Kürsü müdürlüğünü yürütüyor.

  Bir iktisatçı olarak bazı projeler geliştirdi. Mersinliler Bankası girişimi, 12 Eylül ile beraber akamete uğradı. 2014’teki Yörükleri denizle tanıştırma projesi (MDO) dönemin belediyesi tarafından gündeme alındı. Bu günlerdeki yeni girişimi, tüm Türkiye’yi kapsayacak bir üretim ve dağıtım kooperatifi girişimidir ve heyecanla üzerinde çalışılmaktadır.

  12 Eylül sonrasında Muhafazakar Parti kurucuları arasındadır. Parti, ilk teşkilatını Mersin’de oluşturdu. Ve daha sonra MÇP adını aldı. Arslan MHP için şu tespitte bulunuyor; “ MHP 12 Eylül’ün ardından bütün gayretlere rağmen bir türlü toparlanamadı ama ne hikmetse Türkeş’in ölümünden sonra iktidara koyuverildi.”

  Şu an hiçbir parti ile bağı bulunmayan Arslan; dönem dönem gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Yerel, ulusal radyo ve tv’lerde programlara katıldı. Günümüz siyasi ortamı için; ”AKP kendine verilen vazifeyi yerine getiriyor. İyi Parti’ye gelince, MHP’de siyaset yapmaları engellenince kurulmak zorunda kaldı. Kurulmuş partilerin çoğu proje partileridir. Kendime en yakın parti olarak İyi Parti’yi buluyorum. Türkiye’nin bir sonraki seçimleri yapması güçleşiyor. Çünkü kutuplaşma artıyor. Ayrıca Fetö’den de tam arınamadı Türkiye” görüşlerini öne sürüyor.

  Yaşar Celal Arslan’ın şu sözleri ile bitiriyoruz: “ Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Müslümanlık sözde kalmış, Arap geleneklerine dönüşmüştür. Ben mümin Müslüman olmaya çalışan biriyim. Tıpkı ülkücü olamaya çalışan birisi olduğum gibi.”      

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.