Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Yeni Uzvumuz

Öyle sözler vardır ki, cuk diye oturur, tarihe mal olur. Anlatılmak istenen şey, en kısa, en anlamlı haliyle, zihinlere kazınır. İşte “şapkasız çıkmam abi” sözlü bunlardan biridir. Bir reklamda kullanılmıştır. Şapkasıyla özdeşleşmiş sanatçı; şapkasız hiçbir iş yapmayacağına, yapamayacağına vurgu yapar.             Klasikleşmiş sorulardan… Hayır “büyüyünce ne olacaksın?” değil ama en az onun kadar bildik sorudur. “Issız bir adaya gidecek olsanız yanınıza alacağınız üç şey nedir?” sorusu. Bu soruya verilecek cevabın ikisini kestirmek zor. Ancak üç cevaptan birinin cep telefonu olacağına kesin gözüyle bakabiliriz.             Cep telefonu o kadar yaygınlaştı, o kadar gerekli hale geldi ki; hiç sormayın. Adeta uzuvlarımızdan biri, o kadar yani. Şapkasız çıkmaya çıkarım da, telefonsuz asla! Evde unuttuğum cep telefonumu yoldan dönerek, yanıma aldığım çok olmuştur. Hayatımıza gireli yirmi yıl ancak oldu. Fakat sanki hep bizimleydi. Şu an onsuz bir hayat sürmek imkansıza yakın bir şey.             Girişimcilik önemli ve gerekli. Girişimciler sayesinde bir çok yenilikle tanışıyoruz. Dünyayı takip eden ufku geniş insanlar sayesinde oluyor bütün bunlar. Ancak gönül isterdi ki, biz Türkiye olarak, ithal teknolojiler, montaj sanayiler yerine, kendi öz teknolojilerimizi geliştirelim. Cep telefonu çok karlı bir iş. Bu uğurda yılda milyarlarca Dolar dışarı gitmektedir. Öyle ki, birçok insanda özellikle gençlerde bir-iki tane hat, cihaz bulmak mümkün. İşte o yüzden 77 milyonluk Türkiye’de; 71 milyon cep telefonu abonesi var. Bu sayı ile Avrupa’da ilk sırada bulunmaktayız.            Malum cari açık ülkemizin başta gelen sorunlarından. İhracatımız ithalata dayalı. Her 100 Dolarlık ihracat için 70 Dolarlık ithalat yapmak gerekiyor. Cari açığın sebeplerinden bir tanesi; telefon ithalatıdır. Bu sebepten; cep telefonlarına taksitli satış engellenmek istendi. Uygulamanın ithalat baskısını azalttığı söylenebilir. Ancak yurdum insanı “yasakları dolanmayı” gayet iyi bilir. Anlayacağınız biz başka yöntemlerle yine ulaşmak istediğimize ulaşırız. Çocuklarımdan biliyorum. Özellikle bir tanesi var ki; buradan marka ismi yazmak istemem. Adamlar öyle yenilikçi, yaratıcı ve kullanışlı aletler piyasaya çıkartıyor ki; adeta bağımlılık yaratıyor. Zaten onu elde ettiğinizde başka cihazlara ( bilgisayar, fotoğraf makinesi vb ) ihtiyaç kalmıyor.             Artık cep telefonuna, cep telefonu demek biraz saygısızlık olur. Çünkü cep telefonu, cep telefonuna ilaveten; hayatın içinden aktığı daha bir sürü şeydir aslında. Ve gün geçmiyor ki; o cihazın içine, başka yenilikler girmesin. Her yeni model çıktığında o modelin özellikleri sayılır. İşte şu da var, bu da var diye… Liste uzayıp gider… Ve ben hemen muzip sorumu ortaya atarım. “Haklısın kardeşim ama bu telefon gönlünü de görüyor mu, yemek de pişiriyor mu?” gibi inceden ti’ye alırım.             Cep telefonu cep telefonu olmaktan çoktan çıkmıştır. Bizim; en yakın dostumuz, sırdaşımız, hafızamızdır. Onsuz adım atmak, sokağa çıkmak düşünülemez. İnanmayanlar için söylüyorum. Denemesi bedava, bakalım yokluğuna ne kadar katlanabilirsiniz.             Şapkasız çıkarım, telefonsuz çıkmam abi!  
Ekleme Tarihi: 18 Kasım 2014 - Salı

Yeni Uzvumuz

Öyle sözler vardır ki, cuk diye oturur, tarihe mal olur. Anlatılmak istenen şey, en kısa, en anlamlı haliyle, zihinlere kazınır. İşte “şapkasız çıkmam abi” sözlü bunlardan biridir. Bir reklamda kullanılmıştır. Şapkasıyla özdeşleşmiş sanatçı; şapkasız hiçbir iş yapmayacağına, yapamayacağına vurgu yapar.

            Klasikleşmiş sorulardan… Hayır “büyüyünce ne olacaksın?” değil ama en az onun kadar bildik sorudur. “Issız bir adaya gidecek olsanız yanınıza alacağınız üç şey nedir?” sorusu. Bu soruya verilecek cevabın ikisini kestirmek zor. Ancak üç cevaptan birinin cep telefonu olacağına kesin gözüyle bakabiliriz.

            Cep telefonu o kadar yaygınlaştı, o kadar gerekli hale geldi ki; hiç sormayın. Adeta uzuvlarımızdan biri, o kadar yani. Şapkasız çıkmaya çıkarım da, telefonsuz asla! Evde unuttuğum cep telefonumu yoldan dönerek, yanıma aldığım çok olmuştur. Hayatımıza gireli yirmi yıl ancak oldu. Fakat sanki hep bizimleydi. Şu an onsuz bir hayat sürmek imkansıza yakın bir şey.

            Girişimcilik önemli ve gerekli. Girişimciler sayesinde bir çok yenilikle tanışıyoruz. Dünyayı takip eden ufku geniş insanlar sayesinde oluyor bütün bunlar. Ancak gönül isterdi ki, biz Türkiye olarak, ithal teknolojiler, montaj sanayiler yerine, kendi öz teknolojilerimizi geliştirelim. Cep telefonu çok karlı bir iş. Bu uğurda yılda milyarlarca Dolar dışarı gitmektedir. Öyle ki, birçok insanda özellikle gençlerde bir-iki tane hat, cihaz bulmak mümkün. İşte o yüzden 77 milyonluk Türkiye’de; 71 milyon cep telefonu abonesi var. Bu sayı ile Avrupa’da ilk sırada bulunmaktayız.

           Malum cari açık ülkemizin başta gelen sorunlarından. İhracatımız ithalata dayalı. Her 100 Dolarlık ihracat için 70 Dolarlık ithalat yapmak gerekiyor. Cari açığın sebeplerinden bir tanesi; telefon ithalatıdır. Bu sebepten; cep telefonlarına taksitli satış engellenmek istendi. Uygulamanın ithalat baskısını azalttığı söylenebilir. Ancak yurdum insanı “yasakları dolanmayı” gayet iyi bilir. Anlayacağınız biz başka yöntemlerle yine ulaşmak istediğimize ulaşırız. Çocuklarımdan biliyorum. Özellikle bir tanesi var ki; buradan marka ismi yazmak istemem. Adamlar öyle yenilikçi, yaratıcı ve kullanışlı aletler piyasaya çıkartıyor ki; adeta bağımlılık yaratıyor. Zaten onu elde ettiğinizde başka cihazlara ( bilgisayar, fotoğraf makinesi vb ) ihtiyaç kalmıyor.

            Artık cep telefonuna, cep telefonu demek biraz saygısızlık olur. Çünkü cep telefonu, cep telefonuna ilaveten; hayatın içinden aktığı daha bir sürü şeydir aslında. Ve gün geçmiyor ki; o cihazın içine, başka yenilikler girmesin. Her yeni model çıktığında o modelin özellikleri sayılır. İşte şu da var, bu da var diye… Liste uzayıp gider… Ve ben hemen muzip sorumu ortaya atarım. “Haklısın kardeşim ama bu telefon gönlünü de görüyor mu, yemek de pişiriyor mu?” gibi inceden ti’ye alırım.

            Cep telefonu cep telefonu olmaktan çoktan çıkmıştır. Bizim; en yakın dostumuz, sırdaşımız, hafızamızdır. Onsuz adım atmak, sokağa çıkmak düşünülemez. İnanmayanlar için söylüyorum. Denemesi bedava, bakalım yokluğuna ne kadar katlanabilirsiniz.

            Şapkasız çıkarım, telefonsuz çıkmam abi!

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.